
Yeşilay, alkol bağımlılığının fiziki sağlığın yanında ruhsal sağlığı da olumsuz yönde etkilediğini belirterek uyarılarda bulundu.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Alkolün zararları fiziksel ve ruhsal zararlar, topluma zararları, aileye etkisi, suç oranlarını arttırması, trafik kazaları gibi çok geniş bir açıdan ele alınıyor. Bu nedenle, “Alkol kötülüklerin kapısı” sloganıyla alkol bağımlılığıyla mücadele eden Erzurum Yeşilay yetkileri, vatandaşı alkolün zararlarına karşı uyardı.
Türkiye’de alkol ilk tüketim yaşının 11 ‘e düştüğüne dikkat çeken Yeşilay yetkilileri, “Alkol, içen kişinin fiziksel sağlığını bozmasının yanında, ruhsal sağlığını da olumsuz yönde etkiliyor. Maddi olarak kayba uğratıyor. Ailesiyle ve sevdikleriyle sorunlar yaşamasına neden oluyor. Toplum yapısını ve huzurunu olumsuz etkiliyor. Suça teşvik ediyor ve suç oranını arttırıyor” ifadeleriyle alkolün olumsuz etkilerine vurgu yaptı.
Alkolün vücuda verdiği zararlardan kısa ve uzun dönem etkilerine kadar birçok önemli konuya da değinen yetkililer, “ Alkol mide yüzeyinden hücrelere geçiş yapar. Yüzde 20’si mideden yüzde 80’i bağırsaklardan kana karışır. Sonraki durak karaciğerdir. Karaciğerin önceliği yağ asitlerini yakarak enerji üretmektir. Ancak alkol olunca bu önceliği değişir. Normalde parçalayacağı yağ asitleri karaciğerde birikmeye başlar ve karaciğer yağlanır. Alkol, kanla, kalbe, akciğerlere ve bronşlara ulaşır. Akciğerlerden dakikalar içinde beyne ulaşır ve uyuşma etkisi yapar. Alkol, vücuda alındıktan 3 dakika sonra tüm hücrelere ulaşmış olur. Alınan alkol miktarı, belirli seviyeyi geçerse solunum yavaşlayarak kişide komaya ve hatta ölüme neden olur” açıklamasını yaptı.
Alkollüyken araç kullanımı
Alkolün sürücüler üzerindeki etkisini anlatan yetkiler, alkollü sürücülerin risk alma eğilimine girdiklerini aktardı. Alkolün kandaki oksijen miktarını azalttığını bildiren yetkililer, “Yeterince oksijen almayan beyin, fonksiyonlarını kaybetmeye başlar. Alkolün etkisiyle korkunun azalması ve kendine güvenin artması sonucu sürücü risk alma eğilimine girer ve kaza yapma olasılığı artar. Kişi normal hayatında kurallara uyan biri olsa bile alkolün etkisi altındayken bu durum değişebilir. Kişinin denge, görme, işitme gibi beyinsel fonksiyonların azalması sonucu kas kontrolü ve dikkat azalır. Önüne aniden bir canlının veya bir aracın çıkması halinde sürücünün tepki gösterme süresi uzar. Bu da kaza yapma ihtimalini artırır” bildirisini sundu.
Alkolün kısa dönem etkileri
Alkol alındıktan bir müddet sonra geveleyerek konuşma, uyku hali, kusma, ishal, mide rahatsızlığı, baş ağrısı, solunum güçlüğü, görme, işitme ve muhakeme bozukluğu, koordinasyon kaybı ve olanları hatırlamama gibi hallere neden oluyor. İlk evrede organlardaki bütün olumsuz etkileri açıklayan yetkiler şu etkilere dikkat çekti: “Burunda; koku duyusunda azalma, burun çevresindeki kılcal damarlarda kırılma veya patlama nedeniyle burun kanamaları. Ağızda; ağız kuruluğu, ağız kokusu, tat alma duyusunda bozulma, ağız içi enfeksiyonlar, diş eti hastalıkları. Boğazda; öksürük, ses kısıklığı, düşük perdeli kalın bir ses. Beyinde; düşünme, karar verme ve hareket etme yetilerinde bozulmaya bağlı, ölümle dahi sonuçlanabilecek kazalar. Başta; baş ağrısı. Yüzde; damarlarda genişleme ve yüze daha fazla kan gelmesine bağlı kızarıklık ve şişkinlikler”
Uzun dönem etkileri
Alkol kullanımının uzun dönemde olumsuz etkileri iştah kaybı, enfeksiyon, iktidarsızlık ve sindirim bozukluğu, yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanseri, kazalar, iş kaybı, ailevi problemeler ve hatta ölüm olarak sıralanıyor. Organlardaki etkileri de şöyle: “Beyinde; hücrelerin ölümü sonucu bunama. Gözlerde; körlüğe varabilecek kadar tahribat. Kalpte; ritim bozukluğu, damar kireçlenmesi ve kalp yetersizliği. Karaciğerde; yağlanma. Akciğerlerde; kusmalar sırasında mide içeriğinin akciğerlere kaçması nedeniyle akut akciğer iltihabı. Alkol kullananlarda tüberküloz görülme riski 28 kat daha fazla”
Açık ve net ‘Hayır’ deyin
Alkol tekliflerini açık ve net bir biçimde ‘Hayır’ demek gerektiğini söyleyen yetkililer, ısrar edildiğinde de “Konuyu değiştirin ve ortamdan uzaklaşın” diyor.” Sürekli ‘Hayır’ demekten çekinmeyin” diyen yetkililer, “Olumlu alışkanlıklara sahip arkadaşlarınızla vakit geçirmeyi tercih edin. Hatta mizah kullanabilirsiniz. ‘Hayır, ben bütün beyin hücrelerimin yerli yerinde kalmasını istiyorum’ şeklinde bir cevap verebilirsiniz” şeklinde uyardı.
Halime DURMUŞ / ERZURUM

Türkiye’de alkol ilk tüketim yaşının 11 ‘e düştüğüne dikkat çeken Yeşilay yetkilileri, “Alkol, içen kişinin fiziksel sağlığını bozmasının yanında, ruhsal sağlığını da olumsuz yönde etkiliyor. Maddi olarak kayba uğratıyor. Ailesiyle ve sevdikleriyle sorunlar yaşamasına neden oluyor. Toplum yapısını ve huzurunu olumsuz etkiliyor. Suça teşvik ediyor ve suç oranını arttırıyor” ifadeleriyle alkolün olumsuz etkilerine vurgu yaptı.
Alkolün vücuda verdiği zararlardan kısa ve uzun dönem etkilerine kadar birçok önemli konuya da değinen yetkililer, “ Alkol mide yüzeyinden hücrelere geçiş yapar. Yüzde 20’si mideden yüzde 80’i bağırsaklardan kana karışır. Sonraki durak karaciğerdir. Karaciğerin önceliği yağ asitlerini yakarak enerji üretmektir. Ancak alkol olunca bu önceliği değişir. Normalde parçalayacağı yağ asitleri karaciğerde birikmeye başlar ve karaciğer yağlanır. Alkol, kanla, kalbe, akciğerlere ve bronşlara ulaşır. Akciğerlerden dakikalar içinde beyne ulaşır ve uyuşma etkisi yapar. Alkol, vücuda alındıktan 3 dakika sonra tüm hücrelere ulaşmış olur. Alınan alkol miktarı, belirli seviyeyi geçerse solunum yavaşlayarak kişide komaya ve hatta ölüme neden olur” açıklamasını yaptı.
Alkollüyken araç kullanımı
Alkolün sürücüler üzerindeki etkisini anlatan yetkiler, alkollü sürücülerin risk alma eğilimine girdiklerini aktardı. Alkolün kandaki oksijen miktarını azalttığını bildiren yetkililer, “Yeterince oksijen almayan beyin, fonksiyonlarını kaybetmeye başlar. Alkolün etkisiyle korkunun azalması ve kendine güvenin artması sonucu sürücü risk alma eğilimine girer ve kaza yapma olasılığı artar. Kişi normal hayatında kurallara uyan biri olsa bile alkolün etkisi altındayken bu durum değişebilir. Kişinin denge, görme, işitme gibi beyinsel fonksiyonların azalması sonucu kas kontrolü ve dikkat azalır. Önüne aniden bir canlının veya bir aracın çıkması halinde sürücünün tepki gösterme süresi uzar. Bu da kaza yapma ihtimalini artırır” bildirisini sundu.
Alkolün kısa dönem etkileri
Alkol alındıktan bir müddet sonra geveleyerek konuşma, uyku hali, kusma, ishal, mide rahatsızlığı, baş ağrısı, solunum güçlüğü, görme, işitme ve muhakeme bozukluğu, koordinasyon kaybı ve olanları hatırlamama gibi hallere neden oluyor. İlk evrede organlardaki bütün olumsuz etkileri açıklayan yetkiler şu etkilere dikkat çekti: “Burunda; koku duyusunda azalma, burun çevresindeki kılcal damarlarda kırılma veya patlama nedeniyle burun kanamaları. Ağızda; ağız kuruluğu, ağız kokusu, tat alma duyusunda bozulma, ağız içi enfeksiyonlar, diş eti hastalıkları. Boğazda; öksürük, ses kısıklığı, düşük perdeli kalın bir ses. Beyinde; düşünme, karar verme ve hareket etme yetilerinde bozulmaya bağlı, ölümle dahi sonuçlanabilecek kazalar. Başta; baş ağrısı. Yüzde; damarlarda genişleme ve yüze daha fazla kan gelmesine bağlı kızarıklık ve şişkinlikler”
Uzun dönem etkileri
Alkol kullanımının uzun dönemde olumsuz etkileri iştah kaybı, enfeksiyon, iktidarsızlık ve sindirim bozukluğu, yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanseri, kazalar, iş kaybı, ailevi problemeler ve hatta ölüm olarak sıralanıyor. Organlardaki etkileri de şöyle: “Beyinde; hücrelerin ölümü sonucu bunama. Gözlerde; körlüğe varabilecek kadar tahribat. Kalpte; ritim bozukluğu, damar kireçlenmesi ve kalp yetersizliği. Karaciğerde; yağlanma. Akciğerlerde; kusmalar sırasında mide içeriğinin akciğerlere kaçması nedeniyle akut akciğer iltihabı. Alkol kullananlarda tüberküloz görülme riski 28 kat daha fazla”
Açık ve net ‘Hayır’ deyin
Alkol tekliflerini açık ve net bir biçimde ‘Hayır’ demek gerektiğini söyleyen yetkililer, ısrar edildiğinde de “Konuyu değiştirin ve ortamdan uzaklaşın” diyor.” Sürekli ‘Hayır’ demekten çekinmeyin” diyen yetkililer, “Olumlu alışkanlıklara sahip arkadaşlarınızla vakit geçirmeyi tercih edin. Hatta mizah kullanabilirsiniz. ‘Hayır, ben bütün beyin hücrelerimin yerli yerinde kalmasını istiyorum’ şeklinde bir cevap verebilirsiniz” şeklinde uyardı.