
Bütün dünya ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Ekonomik kriz, enflasyon ve doların milli paralar karşısında yükselişi, hammadde fiyat artışları, hammadde kaynaklarına ulaşım güçlüğü, enerji fiyatlarındaki yükseliş ve katlanan emtia fiyatları her ülkede büyük sorunlar yaratıyor. Başka bir sıkıntı ise G 7 dediğimiz zengin ülkelerin dahi istedikleri enerjiye ve gıda maddelerine ulaşımda zorluk yaşamalarıdır.
Türkiye’de de enflasyon ciddi sorun. Hayat pahalılığı alt kesimleri özellikle etkiliyor. TÜİK rakamlarına bu sebeple birçok kesim itiraz ediyor. Türkiye’yi AB ülkeleri ve ABD’den ayıran en önemli fark ise dinamik bir ekonomiye sahip oluşumuz. Maaşlı veya esnaf kesim enflasyondan fazla etkilenen kesim olduğu biliniyor. Birde hiçbir geliri olmayıp, devletin sosyal desteğiyle yaşamını sürdüren kesimler var. Buda doğru.
Erdoğan iktidarı, öncelikle maaşlı kesimin sıkıntılarını asgariye indirmek için maaşlara yıl içerisinde iki defa müdahale etti. Asgari ücret bir yılda iki defa artırıldı. Sosyal yardımlar da katlandı. Memur ve işçi aylıklarında düzenlemeler yapıldı.
Malum Türkiye enerji fakiri bir ülke ve enerji ihtiyacını dışarıdan karşılıyor. Doğal gaz başta olmak üzere enerji fiyatları bir önceki yıla oranla yüzde 1000’lerle ifade edilen rakamlara ulaştı. Enerji alanında vanası devletin elinde olan doğal gaz, doğal gazdan üretilen elektrik için Hükümet doğal gazda yüzde 80, elektrikte 50 sübvansiyon uyguluyor. Yani ısınmak için ödediğiniz faturanın 4 katı kadarı sübvanse ediliyor.
Sübvanse nedeniyle oluşan açık için BOTAŞ’a ilk 9 ayda hazineden 114,9 milyar TL kaynak aktarımı yapıldı. Bu kaynağın sübvanse bedeli olduğunu hatırlamakta fayda var.
Çevremizde, çevrenizde çok eleştiriler duymuşsunuzdur!
Ekonomi iyi ama nasıl her şey bu kadar pahalı?!
Kimse hayat ucuz demiyor ki!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her konuşmasında enflasyonun yüksekliğinin farkında olduğunu ve bunu yenmek için çalıştıklarını tekraren ifade ediyor.
Almanlar bizi kıskanıyor mu?!
İktidar üyelerinin zaman zaman bazı konularla ilgili Almanya örnekleri, bazı kesimlerce abartılı olarak “Hahahaha! Almanya mı bizi kıskanıyor?” ifadelerini duyduğunuzdan eminim.
ABD, Suudi Arabistan’ı petrol üretimini artırması ve böylece petrol fiyatlanın ucuzlamasını istedi, fakat isteği dikkate alınmayınca ABD Başkanı Biden Suudi Arabistan’ı tehdit etti.
Fransa’da motorin ve benzin karneye bağlandı. AB ülkelerinin çoğunda, özellikle Fransa’da hırsızlık yüksek boyutlara ulaştı.
Almanya'da büyüyen enerji krizi ve doğal gaz fiyatlarındaki artış nedeniyle ormanlardaki odun hırsızlığı arttı. Almanların ormanlardan ağaç çaldıklarını ise Almanya’nın resmi yayın organı DW veriyor. (Kaynak: DW)
Not: Türkiye’de motorin ve benzin fiyatları yasalarla EPDK tarafından belirleniyor. TÜPRAŞ yani Türkiye’nin petrolünü sağlayan şirket Koç Grubunda!
Kıskanma olayına gelince, Almanya, geçmişi değil ama Türkiye’nin geleceğini kıskanıyor olabilir. OECD: "Almanya, 2023 yılında resesyona girecek." OECD, Türkiye'nin 2022'ye ilişkin büyüme tahminini %3,7’den %5,4’e yükseltti.”
Türkiye’de de enflasyon ciddi sorun. Hayat pahalılığı alt kesimleri özellikle etkiliyor. TÜİK rakamlarına bu sebeple birçok kesim itiraz ediyor. Türkiye’yi AB ülkeleri ve ABD’den ayıran en önemli fark ise dinamik bir ekonomiye sahip oluşumuz. Maaşlı veya esnaf kesim enflasyondan fazla etkilenen kesim olduğu biliniyor. Birde hiçbir geliri olmayıp, devletin sosyal desteğiyle yaşamını sürdüren kesimler var. Buda doğru.
Erdoğan iktidarı, öncelikle maaşlı kesimin sıkıntılarını asgariye indirmek için maaşlara yıl içerisinde iki defa müdahale etti. Asgari ücret bir yılda iki defa artırıldı. Sosyal yardımlar da katlandı. Memur ve işçi aylıklarında düzenlemeler yapıldı.
Malum Türkiye enerji fakiri bir ülke ve enerji ihtiyacını dışarıdan karşılıyor. Doğal gaz başta olmak üzere enerji fiyatları bir önceki yıla oranla yüzde 1000’lerle ifade edilen rakamlara ulaştı. Enerji alanında vanası devletin elinde olan doğal gaz, doğal gazdan üretilen elektrik için Hükümet doğal gazda yüzde 80, elektrikte 50 sübvansiyon uyguluyor. Yani ısınmak için ödediğiniz faturanın 4 katı kadarı sübvanse ediliyor.
Sübvanse nedeniyle oluşan açık için BOTAŞ’a ilk 9 ayda hazineden 114,9 milyar TL kaynak aktarımı yapıldı. Bu kaynağın sübvanse bedeli olduğunu hatırlamakta fayda var.
Çevremizde, çevrenizde çok eleştiriler duymuşsunuzdur!
Ekonomi iyi ama nasıl her şey bu kadar pahalı?!
Kimse hayat ucuz demiyor ki!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her konuşmasında enflasyonun yüksekliğinin farkında olduğunu ve bunu yenmek için çalıştıklarını tekraren ifade ediyor.
Almanlar bizi kıskanıyor mu?!
İktidar üyelerinin zaman zaman bazı konularla ilgili Almanya örnekleri, bazı kesimlerce abartılı olarak “Hahahaha! Almanya mı bizi kıskanıyor?” ifadelerini duyduğunuzdan eminim.
ABD, Suudi Arabistan’ı petrol üretimini artırması ve böylece petrol fiyatlanın ucuzlamasını istedi, fakat isteği dikkate alınmayınca ABD Başkanı Biden Suudi Arabistan’ı tehdit etti.
Fransa’da motorin ve benzin karneye bağlandı. AB ülkelerinin çoğunda, özellikle Fransa’da hırsızlık yüksek boyutlara ulaştı.
Almanya'da büyüyen enerji krizi ve doğal gaz fiyatlarındaki artış nedeniyle ormanlardaki odun hırsızlığı arttı. Almanların ormanlardan ağaç çaldıklarını ise Almanya’nın resmi yayın organı DW veriyor. (Kaynak: DW)
Not: Türkiye’de motorin ve benzin fiyatları yasalarla EPDK tarafından belirleniyor. TÜPRAŞ yani Türkiye’nin petrolünü sağlayan şirket Koç Grubunda!
Kıskanma olayına gelince, Almanya, geçmişi değil ama Türkiye’nin geleceğini kıskanıyor olabilir. OECD: "Almanya, 2023 yılında resesyona girecek." OECD, Türkiye'nin 2022'ye ilişkin büyüme tahminini %3,7’den %5,4’e yükseltti.”