Erzurum Devlet Tiyatrosu, Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel ‘Ana-dolu (Milli mücadelenin cesur ve kayıp kadınları)’ adlı tiyatro oyununu bugün yapacağı prömiyer ile seyircisiyle buluşturuyor. Oyun, milli mücadelede simgeleşmiş Türk kadınlarının yanı sıra adını bilmediğimiz sayısız kahraman Türk kadınlarının da öyküsünü anlatıyor.
Manolya BULUT-PUSULA
Yazar İlknur Bektaş’ın Milli Mücadelenin Cesur ve Kayıp Kadınları adlı kitabından uyarlanan ‘Ana-dolu (Milli mücadelenin cesur ve kayıp kadınları)’ tiyatro oyunu bugün Erzurum’da prömiyer yapıyor.
Yönetmenliğini Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz’ın üstlendiği tiyatro oyunu, Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel hazırlandı. Makbule Efe, Safiye Hüseyin Elbi, Şerife Bacı kahraman Türk kadınlarının öykülerinin anlatılacağı oyunda 93 Harbi’nde cepheye koşan Nene Hatun da unutulmadı.
Bir asırlık tarih
Oyunu seyretmek ve oyuncularla bir arada olmak için Erzurum’a gelen hem Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, “Erzurum Devlet Tiyatrosu hem ülkemiz açısından hem Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğümüz açısından çok özel bir bölgemiz. 25 yıldır da burada hizmet veriyoruz. Erzurum Devlet Tiyatromuz turneler yoluyla neredeyse Türkiye’nin illerini gezen, çok önemli bir tiyatromuz. Bu sene 25. yıla has özel bir hazırlık yapmıştık. Fakat büyük bir afet gerçekleşti. Oyunlarımızı bir süre ertelemiştik ama hazırlıklarımız sürüyor. Bugünden itibaren tüm Türkiye’de başlıyoruz. Erzurum’da da ilk defa Cumhuriyetin 100. yılı sebebiyle İlknur Bektaş adlı yazarımızın bir eserini oynuyoruz. Burada tabi yüz yıllık bir tarihi de anlatıyoruz. Cumhuriyetin 100. yılı sevdiğimiz bir projeydi. Hem milli mücadele dönemindeki kahraman kadınlarımızı anlatıyoruz. Hem adını bildiklerimiz var, Kara Fatma, Şerife Bacı, Onbaşı Halide Edip gibi. Ama yüzlerce de adını bilmediğimiz kahramanlarımız var. Onu da bu oyunda Erzurum’da bütün sanatseverlerle paylamış olacağız. Türkiye’nin birçok yerinde de gösterime sunacağız” dedi.
Tiyatro buluşması
Mayıs aylarında Erzurum için özel bir tiyatro buluşması gerçekleştireceklerini belirten Kurt, “Bu da Erzurum’da ilk defa olacak. Bunu da kalıcı hale getirmek istiyoruz. Erzurum’la ilgili bir projemiz var. Bu başlatacağımız tiyatro buluşması da yaklaşık bir ay sürecek. Yeni yapılan kültür merkezimizde yapmayı planlıyoruz. Erzurum çok şanslı, çok genç arkadaşlarımız var. Canla başla çalışıyorlar. Kadrolarını güçlendirdik Erzurum’un. Hem seyirci oranı çok iyi, seyirciler tiyatroya sahip çıkıyor” diye konuştu.
Moral, motivasyona da ihtiyaçları var
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerde afet bölgesinde depremzedelerle bir arada olduklarını da kaydeden Kurt, “Yakın zamanda büyük bir afet oldu ama hem devletimiz hem milletimiz herkes bu enkazı kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Biz de hem çocuklarımıza dönük hem de büyüklere dönük faaliyetlere de devam ediyoruz. Biraz morale, motivasyona da ihtiyacımız var. Devletin tabi ki şefkatli eli bütün depremzedelerin elinde ama onların ruhlarını iyileştirecek olan da sanattır, tiyatrodur. Biz de devlet tiyatrosu olarak oyunlarımızı bölgeye gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı şehirde prömiyer
Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz da şöyle konuştu; “Repertuarımızı bir oyunla daha güçlendirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Fakat bu oyun diğerlerinden biraz daha farklı olacak. Cumhuriyetimizin 100. yılına özel çalıştığımız oyun, Anadolu başlığı altında seyirciyle buluşacak. Oyunu çıkardığımız için ayrıca mutluyuz çünkü Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı bu topraklarda, Erzurum’da yine bu oyunla seyircimizin karşısına çıkıp, yine o milli mücadeleyi analarımızın gözünden seyirciye iletmenin mutluluğunu yaşayacağız. Oyunumuz Erzurum Devlet Tiyatrosu sahnesinde başlayıp Türkiye’nin dört bir yanında turnelerle devam edecek. Seyirciyle buluşacak. Oyunumuzu milli mücadele dönemine özellikle analarımızın gözünden seyirciyle buluşturacağız. O dönemde yaşamış, tarihe iz bırakmış, kimini belki unuttuğumuz ama gün yüzüne çıkarmak için çalıştığımız kadınlarımız olacak. Şerife Bacı’mız var, Makbule Efe’miz var, Safiye Hüseyin var. 93 harbinde ayrıca yaşamış, mücadele etmiş ve milli mücadele döneminde de Türk kadınına örnek olmuş Nene Hatunumuzu da unutmadık. Onu da kısa bir döngüyle, geçmişe dönüp gün yüzüne çıkarmış olacağız. Şimdiden herkese iyi seyirler dilerim. Oyunumuz 2 Mart tarihinde prömiyer yapıyor. 2-3-4 Mart’ta Erzurum Devlet Tiyatrosu sahnesinde olacak. 13-19 Mart’ta Ankara’da bir turnemiz olacak. Ardından tekrar Nisan ayı akabinde seyircimizle buluşacak.”
Rol model olmalılar
Oyunun ve aynı isimde kitabın yazarı İlknur Bektaş ise, “Ülkemizin kurtuluşunun 100. Yılında Türk kadınlarının nitelikli olarak neler yaptığını çalışıp, araştırıp, ortaya koyarak kitaptan sonra da toplumla buluşmasını çok istiyordum. Devlet tiyatroları bünyesinde ilk defa bugün Erzurum’da sahnelenecek olan oyunumuzda milli mücadelenin yurdun dört bir yanındaki Türk kadınlarının elinden ne gelirse cepheye yardıma koştuklarını, cephe ve cephe gerisinde neler yaptıklarını ve ne kadar ciddi kahramanlıklara imza attıklarını, büyük bir vefayla, sevgiyle, emekle cepheye koştuklarını, aslında yurdun A’sından Z’sine her yaştan tanımasını, bilmesini çok istiyorum. 100. Yılda dilerim Türk izleyicisi ve hatta dünyanın her yerindeki Türk izleyicisi kendi kahramanları ve büyükleri ile tanışır. Onlara saygı duyarken, biz rol model olarak onları örnek almamız gerektiğini de bir kere daha anımsarız diye düşünüyorum” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Yazar İlknur Bektaş’ın Milli Mücadelenin Cesur ve Kayıp Kadınları adlı kitabından uyarlanan ‘Ana-dolu (Milli mücadelenin cesur ve kayıp kadınları)’ tiyatro oyunu bugün Erzurum’da prömiyer yapıyor.
Yönetmenliğini Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz’ın üstlendiği tiyatro oyunu, Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel hazırlandı. Makbule Efe, Safiye Hüseyin Elbi, Şerife Bacı kahraman Türk kadınlarının öykülerinin anlatılacağı oyunda 93 Harbi’nde cepheye koşan Nene Hatun da unutulmadı.
Bir asırlık tarih
Oyunu seyretmek ve oyuncularla bir arada olmak için Erzurum’a gelen hem Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, “Erzurum Devlet Tiyatrosu hem ülkemiz açısından hem Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğümüz açısından çok özel bir bölgemiz. 25 yıldır da burada hizmet veriyoruz. Erzurum Devlet Tiyatromuz turneler yoluyla neredeyse Türkiye’nin illerini gezen, çok önemli bir tiyatromuz. Bu sene 25. yıla has özel bir hazırlık yapmıştık. Fakat büyük bir afet gerçekleşti. Oyunlarımızı bir süre ertelemiştik ama hazırlıklarımız sürüyor. Bugünden itibaren tüm Türkiye’de başlıyoruz. Erzurum’da da ilk defa Cumhuriyetin 100. yılı sebebiyle İlknur Bektaş adlı yazarımızın bir eserini oynuyoruz. Burada tabi yüz yıllık bir tarihi de anlatıyoruz. Cumhuriyetin 100. yılı sevdiğimiz bir projeydi. Hem milli mücadele dönemindeki kahraman kadınlarımızı anlatıyoruz. Hem adını bildiklerimiz var, Kara Fatma, Şerife Bacı, Onbaşı Halide Edip gibi. Ama yüzlerce de adını bilmediğimiz kahramanlarımız var. Onu da bu oyunda Erzurum’da bütün sanatseverlerle paylamış olacağız. Türkiye’nin birçok yerinde de gösterime sunacağız” dedi.
Tiyatro buluşması
Mayıs aylarında Erzurum için özel bir tiyatro buluşması gerçekleştireceklerini belirten Kurt, “Bu da Erzurum’da ilk defa olacak. Bunu da kalıcı hale getirmek istiyoruz. Erzurum’la ilgili bir projemiz var. Bu başlatacağımız tiyatro buluşması da yaklaşık bir ay sürecek. Yeni yapılan kültür merkezimizde yapmayı planlıyoruz. Erzurum çok şanslı, çok genç arkadaşlarımız var. Canla başla çalışıyorlar. Kadrolarını güçlendirdik Erzurum’un. Hem seyirci oranı çok iyi, seyirciler tiyatroya sahip çıkıyor” diye konuştu.
Moral, motivasyona da ihtiyaçları var
Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerde afet bölgesinde depremzedelerle bir arada olduklarını da kaydeden Kurt, “Yakın zamanda büyük bir afet oldu ama hem devletimiz hem milletimiz herkes bu enkazı kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Biz de hem çocuklarımıza dönük hem de büyüklere dönük faaliyetlere de devam ediyoruz. Biraz morale, motivasyona da ihtiyacımız var. Devletin tabi ki şefkatli eli bütün depremzedelerin elinde ama onların ruhlarını iyileştirecek olan da sanattır, tiyatrodur. Biz de devlet tiyatrosu olarak oyunlarımızı bölgeye gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı şehirde prömiyer
Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz da şöyle konuştu; “Repertuarımızı bir oyunla daha güçlendirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Fakat bu oyun diğerlerinden biraz daha farklı olacak. Cumhuriyetimizin 100. yılına özel çalıştığımız oyun, Anadolu başlığı altında seyirciyle buluşacak. Oyunu çıkardığımız için ayrıca mutluyuz çünkü Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı bu topraklarda, Erzurum’da yine bu oyunla seyircimizin karşısına çıkıp, yine o milli mücadeleyi analarımızın gözünden seyirciye iletmenin mutluluğunu yaşayacağız. Oyunumuz Erzurum Devlet Tiyatrosu sahnesinde başlayıp Türkiye’nin dört bir yanında turnelerle devam edecek. Seyirciyle buluşacak. Oyunumuzu milli mücadele dönemine özellikle analarımızın gözünden seyirciyle buluşturacağız. O dönemde yaşamış, tarihe iz bırakmış, kimini belki unuttuğumuz ama gün yüzüne çıkarmak için çalıştığımız kadınlarımız olacak. Şerife Bacı’mız var, Makbule Efe’miz var, Safiye Hüseyin var. 93 harbinde ayrıca yaşamış, mücadele etmiş ve milli mücadele döneminde de Türk kadınına örnek olmuş Nene Hatunumuzu da unutmadık. Onu da kısa bir döngüyle, geçmişe dönüp gün yüzüne çıkarmış olacağız. Şimdiden herkese iyi seyirler dilerim. Oyunumuz 2 Mart tarihinde prömiyer yapıyor. 2-3-4 Mart’ta Erzurum Devlet Tiyatrosu sahnesinde olacak. 13-19 Mart’ta Ankara’da bir turnemiz olacak. Ardından tekrar Nisan ayı akabinde seyircimizle buluşacak.”
Rol model olmalılar
Oyunun ve aynı isimde kitabın yazarı İlknur Bektaş ise, “Ülkemizin kurtuluşunun 100. Yılında Türk kadınlarının nitelikli olarak neler yaptığını çalışıp, araştırıp, ortaya koyarak kitaptan sonra da toplumla buluşmasını çok istiyordum. Devlet tiyatroları bünyesinde ilk defa bugün Erzurum’da sahnelenecek olan oyunumuzda milli mücadelenin yurdun dört bir yanındaki Türk kadınlarının elinden ne gelirse cepheye yardıma koştuklarını, cephe ve cephe gerisinde neler yaptıklarını ve ne kadar ciddi kahramanlıklara imza attıklarını, büyük bir vefayla, sevgiyle, emekle cepheye koştuklarını, aslında yurdun A’sından Z’sine her yaştan tanımasını, bilmesini çok istiyorum. 100. Yılda dilerim Türk izleyicisi ve hatta dünyanın her yerindeki Türk izleyicisi kendi kahramanları ve büyükleri ile tanışır. Onlara saygı duyarken, biz rol model olarak onları örnek almamız gerektiğini de bir kere daha anımsarız diye düşünüyorum” dedi.