
Zira, onca yaşlanmışlıklarına rağmen yaşamışlıkları da çok olmuş onların. Hele de arkalarında bıraktıkları kitaplar, belgeler, fotoğraflar ve arşivleriyle de bunu göstermişler. Erzurum’da spor denince bir dönemler akla ilk gelen isim olan Ziya Çilingiroğlu’nun yıllar önce vefat ettikten sonra ödünç olarak aldığım, sonrasında da iade ettiğim o fotoğraf albümünü gördüğüm için, her bir karesinin ne denli önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
***
Yakın tarihe ışık tutacak, her bir karesi belge niteliğinde ki o fotoğraf albümü ne oldu, nerede, merakımdan patlayacağım. Bir şekilde o, birbirinden ayrı hikayesi olan fotoğraflar illa ki bir elde tutulmalı, kaynaklara aktarılmalıdır. Aynı arşiv hafızası geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Zühtü Akbaba için de geçerli. Akbaba’nın fotoğrafta gördüğünüz elinizdeki albüm, Erzurum’un yakın tarihine ışık tutacak bir kaynaktır bence. Bir şekilde bir elde tutulmalı ve artık ilim olarak kabul edilen arşiv oluşturulmalı, sadece o fotoğraf karesinde olanlar değil, gelecek nesil de tanısın, tanınsın. Zira, mazisi olan sokaklardan geçerken adımlar yavaşlar, bu benim son kararımdır.
Vedat Refayeli