
Âşûrâ, Hz. Nûh’tan itibaren bütün Sâmî dinlerde mevcut olan ve Hz. İbrâhim’den beri önemli görülüp, ibadetlerin doruğa çıktığı ve oruçların tutulduğu mübarek gün...
Bugüne ‘Âşura’ denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu günü olduğu içindir.
Bu ismin verilmesi; Allah, on peygamberine on değişik mucize verdiğindendir.
Bu günde rivâyet edilir ki;
Hz. Musa, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömdü.
Hz. Nuh, gemisini Cûdi Dağının üzerine bu günde demirledi.
Hz. Yunus, balığın karnından Âşûrâ Günü’nde kurtuldu.
Hz. Âdem'in tevbesi bu günde kabul edildi.
Yine Kur’an’da anlatıldığına göre;
Hz. Yusuf, kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşûrâ Günü çıkarıldı.
Hz. İsa, o günde dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltildi.
Hz. Davud'un tevbesi o gün kabul edildi.
Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail o gün doğdu.
Hz. Yakub'un, oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri Âşûrâ Günü’nde görmeye başladı.
Hz. Eyyûb, hastalığından Âşûrâ Günü’nde şifaya kavuştu.
MATEM GÜNÜ...
Günümüzden 1383 yıl önce Kerbela’da başta Hz.Hüseyin olmak üzere, onlarca Müslüman, acımasızca katledildi.
O günkü acıyı yaşamak, ölenlerin yasını tutmak için ‘Matem Günü’ adı altında Caferi kardeşlerimizce törenler düzenlenmekte Şehitlerimiz anılmaktadır.
Hz.Hüseyin ve taraftarlarının şehadeti bütün İslam dünyasında anılmakta ve asla kabul görmemektedir...
Bu yıl ki törenler Kars ve Iğdır’da geniş bir katılımla yapıldı.
ÂŞURE PİŞİRİLMESİ VE DAĞITIMI
Muharrem ayında ve özellikle bu ayın onuncu gününden itibaren ‘âşure’ pişirilerek dağıtılması geleneği, hayır işlemek ve gönül almak için güzel bir gelenek olarak asırlardır yaşatılmakta...
Âşure geleneğinin başlangıcı Hz.Nuh’a uzanmakta...
Bilindiği gibi Hz.Nuh kendisine inananları yakın zamanda kopacak tufandan korumak üzere bir gemi yapar ve inananlar ile dünyadaki her canlıdan bir çifti gemiye alır, gemi aylarca suda kalır.
Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar.
Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar.
İşte o zamanda yapılmış çorbaya bugün 'Aşure' diyoruz.
Muharrem ayının 10. günü oruçla başlanır ve kazanlarca aşureler yapılıp eşe dosta, konu komşuya ikram edilme geleneği bu gün de devam ediyor.
*
Acıya da, mateme de, geleneğe de iştirak ediyoruz...
Bugüne ‘Âşura’ denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu günü olduğu içindir.
Bu ismin verilmesi; Allah, on peygamberine on değişik mucize verdiğindendir.
Bu günde rivâyet edilir ki;
Hz. Musa, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömdü.
Hz. Nuh, gemisini Cûdi Dağının üzerine bu günde demirledi.
Hz. Yunus, balığın karnından Âşûrâ Günü’nde kurtuldu.
Hz. Âdem'in tevbesi bu günde kabul edildi.
Yine Kur’an’da anlatıldığına göre;
Hz. Yusuf, kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşûrâ Günü çıkarıldı.
Hz. İsa, o günde dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltildi.
Hz. Davud'un tevbesi o gün kabul edildi.
Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail o gün doğdu.
Hz. Yakub'un, oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri Âşûrâ Günü’nde görmeye başladı.
Hz. Eyyûb, hastalığından Âşûrâ Günü’nde şifaya kavuştu.
MATEM GÜNÜ...
Günümüzden 1383 yıl önce Kerbela’da başta Hz.Hüseyin olmak üzere, onlarca Müslüman, acımasızca katledildi.
O günkü acıyı yaşamak, ölenlerin yasını tutmak için ‘Matem Günü’ adı altında Caferi kardeşlerimizce törenler düzenlenmekte Şehitlerimiz anılmaktadır.
Hz.Hüseyin ve taraftarlarının şehadeti bütün İslam dünyasında anılmakta ve asla kabul görmemektedir...
Bu yıl ki törenler Kars ve Iğdır’da geniş bir katılımla yapıldı.
ÂŞURE PİŞİRİLMESİ VE DAĞITIMI
Muharrem ayında ve özellikle bu ayın onuncu gününden itibaren ‘âşure’ pişirilerek dağıtılması geleneği, hayır işlemek ve gönül almak için güzel bir gelenek olarak asırlardır yaşatılmakta...
Âşure geleneğinin başlangıcı Hz.Nuh’a uzanmakta...
Bilindiği gibi Hz.Nuh kendisine inananları yakın zamanda kopacak tufandan korumak üzere bir gemi yapar ve inananlar ile dünyadaki her canlıdan bir çifti gemiye alır, gemi aylarca suda kalır.
Bu zaman zarfında yanlarına aldıkları yiyecekler tükenmeye başlar.
Geriye kalan yiyecekleri bir kazanda toplayarak bir çorba pişirmeye başlarlar.
İşte o zamanda yapılmış çorbaya bugün 'Aşure' diyoruz.
Muharrem ayının 10. günü oruçla başlanır ve kazanlarca aşureler yapılıp eşe dosta, konu komşuya ikram edilme geleneği bu gün de devam ediyor.
*
Acıya da, mateme de, geleneğe de iştirak ediyoruz...