Rivayet odur ki şehrin sakinlerinden Pir Ali Baba isimli bir zat, Erzurum’un Osmanlıların eline geçtiği yıllarda, Binbir Hatim okuma geleneğini başlatmış. Binbir Hatim okumanın zamanını da kış ayına denk getirmiş. İyi de etmiş, yazın okunmak istense, herkes işinde gücünde olacağından, pek mümkün olmazdı. Eski yılın son ayının on beşi ile yeni yılın ilk ayının ilk on beşi arasındaki bir aylık sürede okunması eski bir gelenek mi, yoksa sonraları mı bu usul benimsenmiş, bunu bilmiyoruz. Önemli de değil zaten, önemli olan, Erzurumlunun uzun kış gecelerini Kuran’la aydınlatmak, sabah namazlarında Erzurum ahalisini camilerde toplamak, o dönemde gayr-i müslimlerin de yaşadığı Erzurum’un Müslüman ahalisini Kuran etrafında bir, iri ve diri tutmak. Bu da sağlanmış ve günümüze kadar gelmiş. Binbir Hatimlerin, şehri, tabii ve siyasi felaketlerden korumak maksadıyla okunduğu da rivayet edilmektedir ki bu ibadet ruhuna uygun bir yaklaşım olmasa gerek.
Pir Ali Baba’nın kabri şehrin bir iki kilometre ötesindeki Dutçu mahallesinde. Pir Ali Baba’nın kabrini birkaç yıl öncesine kadar çok az insan biliyordu. Bu metruk yeri önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Küçükler gün yüzüne çıkardı. Küçükler, oranın da, Abdurrahman Gazi Türbesi gibi, şehrin manevi çekim merkezlerinden biri olacağını düşünüyordu. Bu yönde basına verdiği demeçler de vardır. Şimdilik pek öyle olmadı; fakat ziyaret ve piknik için o tepeyi kullanan insan sayısı her yıl artıyor, süreç içerisinde daha çok ziyaretçi alacak gözüküyor.
Siyaset Pir Ali Baba’yı sahiplenene kadar Erzurum’da Binbir Hatimler, Müftülükçe belirlenen camilerde, özellikle sabah namazlarının ardından, sesiz sedasız, fakat manevi bir neşeyle ve ihlas ile okunurdu. İşin içine siyaset ve siyasi şahsiyetler girmediğinden, tabiri caizse, bir halk hareketi olarak, maksadına uygun icra edilirdi. Şimdi, iş gittikçe, magazinleşiyor; tiyatrovari bir törenle, Binbir Hatim okuma usulü geliştirildi! Bunu bir iddia olarak ileri sürmüyoruz. Fotoğraflarla desteklenen ilgili haberin ilgili yeri, Türkçesiyle birlikte (!), şöyle: “Pir Ali Baba türbesinde başlayan gelenekte, tekbirler eşliğinde 6 at üzerindeki hafızlar, Pir Ali Baba'nın yaşadığı dönemde hafızlarla at üstünde Kur'anı Kerim okuyarak şehri dolaşmasını canlandırdı... Konuşmaların ardından İl merkezindeki camilerde görevli 30 imam hatim duasını okudu. Müftü Hasan Hüsnü Sula’nın yaptığı duanın ardından tekbirler eşliğinde 6 at üzerindeki hafızlar, Pir Ali Baba'nın yaşadığı dönemde hafızlarla at üstünde Kuran Kerim okuyarak şehri dolaşmasını canlandırdı.”
Unutmamalıyız ki amellerimiz ihlasla ibadete dönüşmektedir. İhlasla yapılsa belki siyaset de ibadet olur, kalpleri Allah bilir, fakat siyasetçilerin 24 saatine bakınca, bunu söylemek de pek kolay olmasa gerektir. Zümer Sûresi üçüncü ayette şu ikaz yapılıyor: “... (Emirlerini ve yasaklarını) ihlâs ile uygulayarak Allah'a ibadet et.”; Kehf Sûresi 110’ncu ayet ise şöyledir: “... Kim Rabbinin rızasına ve O'nun nimetlerine kavuşmayı arzu ederse ihlaslı ameller yapsın ve Rabbine ibadette hiç bir kişiyi ortak koşmasın.”
Bir de şunu anlamalıyız: Kuran, sadece yalın bir okuma kitabı değildir, haşa! Rabbimiz, Kuran’ı anlayarak okuyup ancak emirlerine ve yasaklarına verdikleri değer kadar kullarına bir kıymet vermektedir. Bu gerçeği Allah resulü şu şekilde açıklamıştır: “Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. O, ancak kalplerinize ve işlerinize bakar.” Çünkü ameller; ancak niyetlere göre değer kazanır veya değer yitirir.
Ne diyelim; Allah, amellerimizi zayi etmesin. Amin.
Pir Ali Baba’nın kabri şehrin bir iki kilometre ötesindeki Dutçu mahallesinde. Pir Ali Baba’nın kabrini birkaç yıl öncesine kadar çok az insan biliyordu. Bu metruk yeri önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ahmet Küçükler gün yüzüne çıkardı. Küçükler, oranın da, Abdurrahman Gazi Türbesi gibi, şehrin manevi çekim merkezlerinden biri olacağını düşünüyordu. Bu yönde basına verdiği demeçler de vardır. Şimdilik pek öyle olmadı; fakat ziyaret ve piknik için o tepeyi kullanan insan sayısı her yıl artıyor, süreç içerisinde daha çok ziyaretçi alacak gözüküyor.
Siyaset Pir Ali Baba’yı sahiplenene kadar Erzurum’da Binbir Hatimler, Müftülükçe belirlenen camilerde, özellikle sabah namazlarının ardından, sesiz sedasız, fakat manevi bir neşeyle ve ihlas ile okunurdu. İşin içine siyaset ve siyasi şahsiyetler girmediğinden, tabiri caizse, bir halk hareketi olarak, maksadına uygun icra edilirdi. Şimdi, iş gittikçe, magazinleşiyor; tiyatrovari bir törenle, Binbir Hatim okuma usulü geliştirildi! Bunu bir iddia olarak ileri sürmüyoruz. Fotoğraflarla desteklenen ilgili haberin ilgili yeri, Türkçesiyle birlikte (!), şöyle: “Pir Ali Baba türbesinde başlayan gelenekte, tekbirler eşliğinde 6 at üzerindeki hafızlar, Pir Ali Baba'nın yaşadığı dönemde hafızlarla at üstünde Kur'anı Kerim okuyarak şehri dolaşmasını canlandırdı... Konuşmaların ardından İl merkezindeki camilerde görevli 30 imam hatim duasını okudu. Müftü Hasan Hüsnü Sula’nın yaptığı duanın ardından tekbirler eşliğinde 6 at üzerindeki hafızlar, Pir Ali Baba'nın yaşadığı dönemde hafızlarla at üstünde Kuran Kerim okuyarak şehri dolaşmasını canlandırdı.”
Unutmamalıyız ki amellerimiz ihlasla ibadete dönüşmektedir. İhlasla yapılsa belki siyaset de ibadet olur, kalpleri Allah bilir, fakat siyasetçilerin 24 saatine bakınca, bunu söylemek de pek kolay olmasa gerektir. Zümer Sûresi üçüncü ayette şu ikaz yapılıyor: “... (Emirlerini ve yasaklarını) ihlâs ile uygulayarak Allah'a ibadet et.”; Kehf Sûresi 110’ncu ayet ise şöyledir: “... Kim Rabbinin rızasına ve O'nun nimetlerine kavuşmayı arzu ederse ihlaslı ameller yapsın ve Rabbine ibadette hiç bir kişiyi ortak koşmasın.”
Bir de şunu anlamalıyız: Kuran, sadece yalın bir okuma kitabı değildir, haşa! Rabbimiz, Kuran’ı anlayarak okuyup ancak emirlerine ve yasaklarına verdikleri değer kadar kullarına bir kıymet vermektedir. Bu gerçeği Allah resulü şu şekilde açıklamıştır: “Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. O, ancak kalplerinize ve işlerinize bakar.” Çünkü ameller; ancak niyetlere göre değer kazanır veya değer yitirir.
Ne diyelim; Allah, amellerimizi zayi etmesin. Amin.
