
ÖZEL HABER-Halime DURMUŞ / ERZURUM
Tek istediği bir bisiklet olan Leyla Yiğit 3,5 yaşında lösemiye yenik düştü. Bunun üzerine üç öğrenci lösemili çocukların hayallerini gerçekleştirmek için ‘Leyla’dan Sonra’ projesi başlattı. Dalga dalga yayılan iyilik hareketiyle minik yüreklerin hayalleri gerçeğe dönüştü.
İstanbul Üniversitesi ÇapaTıp Fakültesi’nde öğrenim gören Övgü Sinem Buğan, Yüsra Betül Medik ve Kübra İlicepınar 2015 yılında onkoloji servisini ziyaret etti. Burada tanıştıkları kanser hastası Leyla Yiğit’in tek isteği bir bisikletti. Ancak Leyla 3,5 yaşına geldiğinde bisikletine kavuşamadan yaşamını yitirdi. Bunun üzerine üç öğrenci, kronik hastalıklarla mücadele eden çocukların hayallerini gerçekleştirmek için ‘Leyla’dan Sonra’ projesini başlattı.
34 fakülte, yüzlerce öğrenci…
İstanbul’da 3 kişiyle başlayan iyilik hareketi, kısa sürede Türkiye’nin her yanına yayıldı. İyilik meleklerinin sayısı, 34 üniversitede yüzlerce kişiye ulaştı. Birçok üniversitenin tıp fakültesi öğrencileri de, oluşuma dahil olmak için çalışma başlattı. Çocukları hastanede ziyaret edip onlarla zaman geçiren öğrenciler, gönüllüler aracılığıyla bugüne kadar binlerce lösemili çocuğunda hayalini de gerçekleştirdi.
İşte Erzurum’daki kahramanlar
Onlar çocukların hayallerini gerçekleştirmek için başlatılan ‘Leyla’dan Sonra’ projesinin Erzurum’daki kahramanları. Atatürk Üniversitesi’nde tedavi gören minik yüreklerin hayallerine ulaşmalarında köprü olan Halenur Özbek, Edanur Genç, Esma Orhun, Fatma Zehra Kabasakal, Emre Alim Uysal, Eşref Bilge Uğurlu, Özge Fidan, Buğrahan Kalkandelen ve Güneş Koç, bu iyilik hareketinin Erzurum halkasını oluşturuyor.
Dilekleri sitede gerçek oluyor
Minicik yaşamların hayallerini gerçekleştirebilmek için çalışan gençler, şimdiye kadar Erzurum’da 30 çocuğun yüzünü güldürdü. Düzenli olarak ziyaret ettikleri çocukların ‘en büyük istekleri’ni öğrenen öğrenciler, ailenin de onayını aldıktan sonra çocuğun isteğini ‘leyladansonra.com’ sitesi üzerinden gönüllülere bildiriyor. Bu istekler kimi zaman bir oyuncak kimi zaman öğrenme hayalleri kurulan bir enstrüman ya da okunmayı bekleyen bir kitap oluyor. Hatta bazı çocuklar patates kızartması bile istiyor.
Dilek gerçekleştirmek istiyorsanız…
Küçük hediyelerle kocaman mutlulukların öznesi olmak isteyen herkes sitede paylaşılan mail adresi üzerinden proje yürütücüsü gençlerle iletişime geçebiliyor. Bu halkanın bir parçası olmaktün büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Halenur Özbek, “Ne yapsam ne etsem de bir gülümsemenin sebebi olsam” diyen herkesi ‘leyladansonra.com’ adresini ziyaret etmeye davet etti. Özbek, “Bizim amacımız Leyla gibi yaşam mücadelesi verirken gördükleri tedavi nedeniyle evlerine bile gidemeyen çocuklarla bağ kurmak, onlara moral vermek. Çünkü dileğin gerçekleştirilmesi ile bizim görevimiz ve çocuklarımızla iletişimimiz sona ermiyor. Çocuklarla duygusal bir bağ kurmuş olup her fırsatta onları ziyaret ediyoruz. Birlikte oyun oynuyor, sohbet ediyor, doğum günleri gibi özel günlerini unutmuyoruz. Onlara abi, abla veya arkadaş oluyoruz. Onların gözlerindeki mutluluğa şahit olmak ve bu iyilik halkasının bir parçası haline gelmek isteyen herkesi aramıza bekliyoruz” diye konuştu.
İşte gerçekleşen hayalleri
Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi’nde yaşam savaş veren 21 minik yürek, berrak zihinlerindeki ufacık hayalleriyle hayata tutunmaya çalışıyor. Yüzlerinde hayat dolu gülüşleriyle zorlu yaşamlarına umutla bakan gözlerden şimdilik 8’i hayallerine kavuştu. İşte o mahzun ama umutlu dünyaların gerçekleşmiş ufacık hayalleri.
Tek istediği bir bisiklet olan Leyla Yiğit 3,5 yaşında lösemiye yenik düştü. Bunun üzerine üç öğrenci lösemili çocukların hayallerini gerçekleştirmek için ‘Leyla’dan Sonra’ projesi başlattı. Dalga dalga yayılan iyilik hareketiyle minik yüreklerin hayalleri gerçeğe dönüştü.
İstanbul Üniversitesi ÇapaTıp Fakültesi’nde öğrenim gören Övgü Sinem Buğan, Yüsra Betül Medik ve Kübra İlicepınar 2015 yılında onkoloji servisini ziyaret etti. Burada tanıştıkları kanser hastası Leyla Yiğit’in tek isteği bir bisikletti. Ancak Leyla 3,5 yaşına geldiğinde bisikletine kavuşamadan yaşamını yitirdi. Bunun üzerine üç öğrenci, kronik hastalıklarla mücadele eden çocukların hayallerini gerçekleştirmek için ‘Leyla’dan Sonra’ projesini başlattı.
34 fakülte, yüzlerce öğrenci…
İstanbul’da 3 kişiyle başlayan iyilik hareketi, kısa sürede Türkiye’nin her yanına yayıldı. İyilik meleklerinin sayısı, 34 üniversitede yüzlerce kişiye ulaştı. Birçok üniversitenin tıp fakültesi öğrencileri de, oluşuma dahil olmak için çalışma başlattı. Çocukları hastanede ziyaret edip onlarla zaman geçiren öğrenciler, gönüllüler aracılığıyla bugüne kadar binlerce lösemili çocuğunda hayalini de gerçekleştirdi.
İşte Erzurum’daki kahramanlar
Onlar çocukların hayallerini gerçekleştirmek için başlatılan ‘Leyla’dan Sonra’ projesinin Erzurum’daki kahramanları. Atatürk Üniversitesi’nde tedavi gören minik yüreklerin hayallerine ulaşmalarında köprü olan Halenur Özbek, Edanur Genç, Esma Orhun, Fatma Zehra Kabasakal, Emre Alim Uysal, Eşref Bilge Uğurlu, Özge Fidan, Buğrahan Kalkandelen ve Güneş Koç, bu iyilik hareketinin Erzurum halkasını oluşturuyor.
Dilekleri sitede gerçek oluyor
Minicik yaşamların hayallerini gerçekleştirebilmek için çalışan gençler, şimdiye kadar Erzurum’da 30 çocuğun yüzünü güldürdü. Düzenli olarak ziyaret ettikleri çocukların ‘en büyük istekleri’ni öğrenen öğrenciler, ailenin de onayını aldıktan sonra çocuğun isteğini ‘leyladansonra.com’ sitesi üzerinden gönüllülere bildiriyor. Bu istekler kimi zaman bir oyuncak kimi zaman öğrenme hayalleri kurulan bir enstrüman ya da okunmayı bekleyen bir kitap oluyor. Hatta bazı çocuklar patates kızartması bile istiyor.
Dilek gerçekleştirmek istiyorsanız…
Küçük hediyelerle kocaman mutlulukların öznesi olmak isteyen herkes sitede paylaşılan mail adresi üzerinden proje yürütücüsü gençlerle iletişime geçebiliyor. Bu halkanın bir parçası olmaktün büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Halenur Özbek, “Ne yapsam ne etsem de bir gülümsemenin sebebi olsam” diyen herkesi ‘leyladansonra.com’ adresini ziyaret etmeye davet etti. Özbek, “Bizim amacımız Leyla gibi yaşam mücadelesi verirken gördükleri tedavi nedeniyle evlerine bile gidemeyen çocuklarla bağ kurmak, onlara moral vermek. Çünkü dileğin gerçekleştirilmesi ile bizim görevimiz ve çocuklarımızla iletişimimiz sona ermiyor. Çocuklarla duygusal bir bağ kurmuş olup her fırsatta onları ziyaret ediyoruz. Birlikte oyun oynuyor, sohbet ediyor, doğum günleri gibi özel günlerini unutmuyoruz. Onlara abi, abla veya arkadaş oluyoruz. Onların gözlerindeki mutluluğa şahit olmak ve bu iyilik halkasının bir parçası haline gelmek isteyen herkesi aramıza bekliyoruz” diye konuştu.
İşte gerçekleşen hayalleri
Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi’nde yaşam savaş veren 21 minik yürek, berrak zihinlerindeki ufacık hayalleriyle hayata tutunmaya çalışıyor. Yüzlerinde hayat dolu gülüşleriyle zorlu yaşamlarına umutla bakan gözlerden şimdilik 8’i hayallerine kavuştu. İşte o mahzun ama umutlu dünyaların gerçekleşmiş ufacık hayalleri.