
Daha cep telefonları hayatımıza girmemişken, internet henüz yokken Erzurum’da telefon denildiğinde ilk akla gelen isimdi Rıfkı Güraksın. PTT Baş Müdürlüğü’nde telefon santrallerinden sorumlu Merkez Müdürlüğü yaparken Erzurum’da telefonu olan abone sayısı parmakla sayılacak kadar azdı. Her biri alayla, valayla gelen şebeke hattı sayısı da sınırlıydı ve herkes, tanısın, tanımasın ev veya işyerlerine bir telefon aboneliği için Rıfkı Güraksın’a koşuyordu. Kolay değildi telefon hattına sahip olmak, zira şimdi ki ayfonlar gibi sıraya giriliyordu. Makam odasına gelen herkesin ev veya işyerine illa ki telefon çektirebilmek için dil döktüğü Güraksın, bir Erzurum beyefendisiydi, olacak şeye evet, olmayacak şeye de hayır derdi. Nazikti, nezaketliydi. Sadece normal vatandaş değil, Valiler, kaymakamların da telefon hattı için hatır telefonları açtığı adamdı o. 1994 yılında telefon işi özelleştirildiğinde, TELEKOM adına bir şirket kurulunca buraya Bölge Müdür olan ve sonrasında 40 yıldan fazla görev yaptığı kurumdan en son koordinatör olarak emekli olan Güraksın, bir döneme damga vuran isimdi. Geçtiğimiz günlerde görüştüğüm Rıfkı Güraksın’ı son derece sağlıklı ve moralli de buldum. Onun da herkes gibi bir zamanlar ev ve işyerlerinde olsun diye onca insanın dil döktüğü telefon vardı. O günleri konuştuk biraz, epey de sohbet ettik, güldük, eğlendik, sonrasında ayrıldık. Güraksın gibi bir Erzurum beyefendisi ile o günlerden tanışma mutluluk ve onurunu yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum. Allah var etsin, bizde güzel iz bıraktı, neşesi daim olsun, öyle güzel yöneticilere de hasret kaldık, araya sıkıştırayım istedim..
--
Vedat Refayeli