
Onlarca kişinin umutla beklediği listeden iki hasta daha sağlığına kavuştu.
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Organ Nakli Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde gerçekleştirilen iki başarılı operasyonla, 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Mehmet Seven babasının, 40 yaşındaki iş makinesi operatörü Gökhan Sönmez ise eşinin verdiği böbrekle hayata döndü.
Organ Nakli Merkez Müdürü Doç. Dr. Necip Altuntaş ve ekibinin gerçekleştirdiği ameliyatlarla, bu yıl içinde toplamda 24 organ nakli yapılırken, 200’ün üzerinde böbrek ve 60’a yakın karaciğer hastası sırada bekliyor.
“Eşim sayesinde yaşıyorum”
Artvin’in Yusufeli ilçesinden gelen 3 çocuk babası Gökhan Sönmez, uzun yıllar böbrek yetmezliğiyle mücadele etti. İlk olarak kardeşinden nakil planlandı ancak doku uyumsuzluğu nedeniyle gerçekleşmedi. Ardından eşi Emine Sönmez gönüllü oldu. Ancak yeni doğan bebekleri nedeniyle süreç ertelendi. Üç yılın ardından gerçekleşen başarılı operasyonla Gökhan Sönmez sağlığına kavuştu.
“Eşim kadavra listesine yazılmayı bile kabul etti. Ama çocuk büyüsün diye bekledik. Şimdi onun sayesinde yeniden doğdum” diyen Sönmez, yaşama yeniden sarıldığını söyledi.
Eşi Emine Sönmez ise duygularını şu sözlerle ifade etti: “Bebeğimizi emzirme sürecim tamamlanınca testler yapıldı. Uygun çıkınca hiç düşünmeden verdim. Bugün çok mutluyum.”
“Babamın böbreğiyle yaşıyorum”
Erzurum’un Horasan ilçesinden gelen 22 yaşındaki Mehmet Seven ise üniversite eğitimi sırasında fark ettiği rahatsızlığı sonrası zorlu bir süreç yaşadı. Vücudunda ödemler oluşmaya başladıktan sonra uzun süre teşhis konulamadı. Sonunda Organ Nakli Merkezi’ne başvurdu ve babası gönüllü oldu.
“Babam bir an bile düşünmeden böbreğini verdi. Testler uyumlu çıkınca ameliyat Temmuz ayında yapıldı. Şimdi iyiyim, sağlığım yerinde. Necip Hoca ve ekibine minnettarım” dedi.
24 başarılı nakil, yüzlerce bekleyen hasta
Organ Nakli Merkezi Müdürü Doç. Dr. Necip Altuntaş, yıl içinde 9 karaciğer ve 15 böbrek nakli yaptıklarını açıkladı. Nakillerin 12’si canlıdan, 12’si kadavradan gerçekleştirildi.
Listede 60’a yakın karaciğer, 200’ün üstünde ise böbrek bekleyen hasta olduğunu belirten Doç. Dr. Altuntaş, “ Kadavra sayısı genellikle Karadeniz’de çok görülüyor. Doğu Anadolu Bölgesinde ise sayıları az. Bizlerde kadavra sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Çünkü genellikle kadavradan yapılan ameliyatlar daha rahat gerçekleşiyor. Kadavra sayısı az olduğu için bazen bir kadavra çıktığında ise birkaç hasta umut içerisinde geliyor. Değerlendirmeler yapılıyor ve bir hasta için umutlu bekleyiş güzel sonuçlanıyor. Bu umudun artması için ise kadavranın artması gerekiyor. Bazen insanların canlı vericisi olamıyor o zamanda kadavra listesini beklemek zorunda kalıyorlar. Öyle bir durumda ise kaybettiğimiz hastalarımız olabiliyor. Organ bağışı yapmak ve beyin ölümü tanılarını da arttırmamız gerekiyor” dedi.
“Organ bağışı hayat kurtarır”
Altuntaş, kadavra bağışlarının az olması nedeniyle bazı hastaların umutla beklediğini ancak yetişilemediği durumlarda hayatların kaybedildiğini belirterek, şu çağrıda bulundu:
“Organ bağışı, bir değil birçok hayat kurtarıyor. Beyin ölümü sonrası yapılacak bağışlar, hayatta kalan onlarca insana umut olabilir. Bu bilinci yaymamız gerekiyor.”
Şeyma TAHİR