Her yıl Ekim ayının 24’ünde Birleşmiş Milleler Günü hatırlanmakta ve kutlanmakta...
Aman ne büyük saadet!..
*
Kapımızın önünde savaş devam ediyor, insanlar ölüyor ve şehirler yerle bir oluyor; ülkeler nasıl daha iyi toplu ölümlere nasıl yol açarız diye yeni silahlar deniyorken...
Biz bu durumda hangi Birleşmiş Milletler Gününü nasıl kutlayacağız?...
*
Örgüt, yaşadığımız Dünyada Barışı tesis etmek, Güvenliği korumayı, Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel işbirliğini oluşturmayı amaç edinmiş..
24 Ekim 1945 yılında, yani İkinci Dünya Savaşının bitişinin hemen sonrasında 51 ülkenin katılımı ile kurulmuş.
Günümüze kadar 2 yüze yakın ülkenin katılımı ile devasa boyutlara ulaşmış...
En etkili kuruluşu olan Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi bulunuyor ve bunların gariptir ki 5’i Kalıcı Veto hakkına sahip...
Niye böylesi güçlü hakka sahipler anlamak mümkün değil...
Onun için Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ diyor...
*
Onlarca Ofisi çare arıyor olmasına karşın, Üçüncü Dünya Ülkelerinin çoğu açlık ve susuzluk içinde.
Merkezi İtalya’nın Roma kentinde bulunan Gıda ve Tarım Örgütü açlık ve susuzluk çeken Dünya insanlarına ve özellikle de çocuklarının gıda sorununa çözüm getirebilmiş değil...
Bu gün başta Afrika olmak üzere Dünyanın pek çok yöresinde, en çok etkilenen çocuklar yataklarına aç girmekte ve aç uyanmaktalar.
Bir kısmı ise maalesef uyanamamakta...
Ukrayna’nın Ticaret Borsalarına Türkiye’nin organizasyonu ve güvencesiyle sunduğu Buğdaylara, parası olmayan ülkeler ulaşamadı bile...
Geçtiğimiz aylarda yoğun olarak yaşanan Koronavirüs salgınında gördük ki fakir ülkeler aşıya ulaşmakta bayağı zorlandılar.
*
Bir de Göçmen sorunu var...
Daha iyi yaşam standardına kavuşabilmek ümidiyle ülkelerinden ayrılan ve kaçak yollarla ülkemize gelen göçmenlerin sayısı milyonlarla ifade ediliyor.
Dahası Birleşmiş Milletlerin ilgili departmanları sadece seyretmekle kalmıyor, verdikleri sözler de çabucak unutuluyor.
Bu insanların sayısı bir hayli fazla ve birçoğundan farklı yararlanılıyor.
Başka ülkeler de adeta sınırlarına engeller koyarak, şiddet uygulamaktan geri durmuyor ve bu insanları ülkelerine almamak için çaba harcıyorlar...
*
Üzerinde yaşadığımız Dünyamızın başka çözüm bekleyen dağlar gibi sorunları da var...
Gelin bu sorunların çözümü yolunda adım atalım.
*
Son bir soru,
‘Sahi Birleşmiş Milletler teşkilatının görevi ya da görevleri nelerdir ?...’
Aman ne büyük saadet!..
*
Kapımızın önünde savaş devam ediyor, insanlar ölüyor ve şehirler yerle bir oluyor; ülkeler nasıl daha iyi toplu ölümlere nasıl yol açarız diye yeni silahlar deniyorken...
Biz bu durumda hangi Birleşmiş Milletler Gününü nasıl kutlayacağız?...
*
Örgüt, yaşadığımız Dünyada Barışı tesis etmek, Güvenliği korumayı, Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel işbirliğini oluşturmayı amaç edinmiş..
24 Ekim 1945 yılında, yani İkinci Dünya Savaşının bitişinin hemen sonrasında 51 ülkenin katılımı ile kurulmuş.
Günümüze kadar 2 yüze yakın ülkenin katılımı ile devasa boyutlara ulaşmış...
En etkili kuruluşu olan Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesi bulunuyor ve bunların gariptir ki 5’i Kalıcı Veto hakkına sahip...
Niye böylesi güçlü hakka sahipler anlamak mümkün değil...
Onun için Cumhurbaşkanımız ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ diyor...
*
Onlarca Ofisi çare arıyor olmasına karşın, Üçüncü Dünya Ülkelerinin çoğu açlık ve susuzluk içinde.
Merkezi İtalya’nın Roma kentinde bulunan Gıda ve Tarım Örgütü açlık ve susuzluk çeken Dünya insanlarına ve özellikle de çocuklarının gıda sorununa çözüm getirebilmiş değil...
Bu gün başta Afrika olmak üzere Dünyanın pek çok yöresinde, en çok etkilenen çocuklar yataklarına aç girmekte ve aç uyanmaktalar.
Bir kısmı ise maalesef uyanamamakta...
Ukrayna’nın Ticaret Borsalarına Türkiye’nin organizasyonu ve güvencesiyle sunduğu Buğdaylara, parası olmayan ülkeler ulaşamadı bile...
Geçtiğimiz aylarda yoğun olarak yaşanan Koronavirüs salgınında gördük ki fakir ülkeler aşıya ulaşmakta bayağı zorlandılar.
*
Bir de Göçmen sorunu var...
Daha iyi yaşam standardına kavuşabilmek ümidiyle ülkelerinden ayrılan ve kaçak yollarla ülkemize gelen göçmenlerin sayısı milyonlarla ifade ediliyor.
Dahası Birleşmiş Milletlerin ilgili departmanları sadece seyretmekle kalmıyor, verdikleri sözler de çabucak unutuluyor.
Bu insanların sayısı bir hayli fazla ve birçoğundan farklı yararlanılıyor.
Başka ülkeler de adeta sınırlarına engeller koyarak, şiddet uygulamaktan geri durmuyor ve bu insanları ülkelerine almamak için çaba harcıyorlar...
*
Üzerinde yaşadığımız Dünyamızın başka çözüm bekleyen dağlar gibi sorunları da var...
Gelin bu sorunların çözümü yolunda adım atalım.
*
Son bir soru,
‘Sahi Birleşmiş Milletler teşkilatının görevi ya da görevleri nelerdir ?...’
