
Hz Aişe validemiz anlatıyor: Boşanma ile ilgili ayetler nazil olmadan önce bir kişi karısını dilediği kadar boşuyordu. iddeti içerisinde hanımına döndüğü takdirde, o kadın onun eşi sayılırdı. Yüz kere dahi boşasa durum değişmezdi. Nihayet günün birinde bir adam karısına, "Allah'a yemin ederim, seni öyle bir boşayacağım ki benden uzaklaşıp ayrılamayacağın gibi, seni ölene kadar da karım olarak barındırmayacağım! "dedi. Kadın, "Bu nasıl olacak?" diye sorunca adam da "Seni boşayacağım, iddetin dolmak üzereyken tekrar sana döneceğim! " diye cevap verdi. Hz. Aişe anlatmaya devam ediyor: "Bu durumda olan kadınlardan biri yanıma geldi. Bir şey diyemedim. Resülullah (sav) gelince durumu ona bildirdim. O da bir şey demeden sustu. Kısa bir müddet sonra Bakara süresinin: "(Dönüş yapılabilecek) boşama, iki defa olabilir. Üçüncüsünde evlilik ya iyilikle devam eder veya güzel bir şekilde sona erdirilir... " ayeti indi. (Bakara. 129)
İslam’ın aile yapısındaki arzu edilen hedefi, evliliğin bir ömür boyu sürmesi, karı kocanın hayatın zor şartlarına beraber göğüs germeleri, sevinç ve üzüntülerinde birbirlerine destek olmaları, güzellikleri de acıları da paylaşmaları, aile ortamını sıcak bir yuvaya dönüştürmeleridir. Boşanma, iki taraf için dayanılamaz bir hal alan evlilik hayatı dışında, boşanmayı tasvip etmek oldukça zordur. Bundan olacak ki, Peygamberimiz (sav), "Yüce Allah'a en sevimsiz gelen meşru işlerden biri, boşanmadır."(Ebu Davut, Talak,3) buyurarak, boşanmanın ancak zorunlu durumlarda başvurulabilecek bir yöntem olduğunu belirtmektedir.
Yüce dinimiz, boşanmayı hoş karşılamaz ve hatta Efendimiz bir hadisi şerifinde evliliğin dengesini bozacak ve çiftin birbirine duyduğu saygı ve sevgiyi sekteye uğratacak söylemlerden uzak durulması konusunda “Kadını kocasına karşı kışkırtan bizden değildir”. (Ebu Davut, Talak,1) buyurarak karı kocanın arasını bozmanın, onların huzurunu kaçırmanın Müslümana yakışmayacak bir davranış olduğunu ifade eder. Fakat boşanmada hayatın bir gerçeğidir. Evliliğin yürümediği, tıkandığı zamanlarda boşanma, nihai çıkış kapısıdır. Boşanmanın Kur'an ve sünnete uygun olarak gerçekleşmesi önem arz etmekte olup bu konudaki emir ve tavsiyeler Kur'an'da ve hadis kitaplarında yer almaktadır.
Boşama, Allah ve Resul’ünün bildirdiği zamanlamaya göre gerçekleşmelidir. "Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda onlar için belirlenmiş iddeti gözetecek şekilde boşayın (Talak,1) ayetinde kadınların temizlik halinde ve kendileriyle cinsel ilişkiye girilmeksizin boşanmaları istenmektedir. Temizlik döneminde ilişkiye girdikten sonra boşamak, kadının hamile kalması ve sonrasında tarafların pişmanlık duymaları ihtimalini gündeme getirdiği için yasaklanmıştır. ( Nevevi , Şerh ale"l Müslim,10,6)
Abdullah b. Mes'üd ise sünnete uygun boşanmayı şöyle ifade ediyor: "Sünnete uygun talak, kişinin hanımını temiz iken ve cinsel ilişkide bulunmaksızın bir talak ile boşamasıdır. Kadın tekrar hayız olup temizlenince ikinci talakı verir. Tekrar hayız görüp temizlenince de tekrar üçüncü talakı verir. Sonra da kadın iddet süresini bekler. (Nesai, Talak,2) Böylece boşanma uzun bir zamana yayılarak eşlerin tekrar tekrar düşünmeleri sağlanır. Karı koca daha sağlıklı düşünme imkânı bulacak, hatalarını görebilecek ve kendilerini sorgulama fırsatını yakalayabileceklerdir. (DİB, Hadislerle İslam cilt,4say,172)
Resûlüllah’ın ashabından Rükane bir seferde hanımını üç talak ile boşadığı haberi gelince Resülullah (sav) öfkeyle ayağa kalkmış ve "Ben aranızda iken Allah'ın Kitabıyla mı oynuyorsunuz!" buyurmuştur. ( Nesai, Talak,6 ) Allah Teala, boşanmış kadının bir başkasıyla evlenmeden önce kocasıyla irtibatının tamamen kesilmesi amacıyla beklemesi gereken belli bir zaman (iddet) belirlemiştir. "Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. (Bakara,128) Fıkıhta belirtilen farklı iddetler ve bu iddetlerin süresi bitince çift kendilerine uygun kararları alırlar.
Boşanma, sonuçları itibariyle çok ciddi bir iş olduğu için bu kararın birçok aşamada düşünülerek verilmesi gerekir. Karı koca mükemmeliyetçi beklentiler içerisine girmek yerine birbirinin güzel yönlerini görerek hayatlarını devam ettirmeye çalışmalıdır. Yüce Mevla bazen insanın hoşlanmadığı bir huyun kendisi için bir hayır vesilesi olabileceğini şöyle vurgulamıştır. "Hanımlarınızla güzel bir şekilde geçinin. Kendilerinden hoşlanmadıysanız, bilin ki, sizin hoşlanmadığınız bir şeyde Allah, birçok hayırlar takdir etmiş olabilir. ''(Nisa,19) Peygamber Efendimiz de "Mümin, mümin hanımına karşı kötü duygular beslemesin; çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da diğer huylarından hoşlanabilir. ''(Müslim, Rada,61) buyurarak eşlerin mümkün olduğu kadarıyla geçinmelerini, birbirlerinin iyi yönlerini görmeye gayret göstermelerini tavsiye etmiştir.
Boşanmayla yollarını ayıran çiftler artık eş değilse de din kardeşidir ve aralarındaki hukuk devam etmektedir. "Birbirinize karşı erdemli davranmayı da unutmamalıdırlar. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. "(Bakara,237) ilahi buyruk “Ya iyilikle tutun ya da iyilikle serbest bırakın” (Bakara,231) gereğince gerek boşanırken, gerekse sonrasında birbirlerini mağdur etmemeli, varsa çocuklar da maddi ve manevi imkânlardan mahrum edilmemeli.
FIKIH KÖŞEMİZ
Boşamada kullanılan sözler dille söylenmeden zihinden geçirilmekle boşama gerçekleşir mi?
Boşama, bu yetkiye sahip olan kişinin boşama için kullanılan sözlerin birisini kullanmasıyla gerçekleşir. Boşamanın meydana gelmesi için, içten niyet edilenin söz olarak dışarıya vurulması lazımdır. Hz. Peygamber (s.a.s.)’den nakledilen bir diğer hadiste, “Allah, söze ve tasarrufa dökmedikçe ümmetimi içinden geçirdiğinden dolayı sorumlu tutmayacaktır.” (Buhârî, Itk, 6; Eymân, 15) buyrulmuştur. Buna göre sadece içten geçirilerek veya söylemeksizin talaka sadece niyet etmekle boşama meydana gelmez.
İslam’ın aile yapısındaki arzu edilen hedefi, evliliğin bir ömür boyu sürmesi, karı kocanın hayatın zor şartlarına beraber göğüs germeleri, sevinç ve üzüntülerinde birbirlerine destek olmaları, güzellikleri de acıları da paylaşmaları, aile ortamını sıcak bir yuvaya dönüştürmeleridir. Boşanma, iki taraf için dayanılamaz bir hal alan evlilik hayatı dışında, boşanmayı tasvip etmek oldukça zordur. Bundan olacak ki, Peygamberimiz (sav), "Yüce Allah'a en sevimsiz gelen meşru işlerden biri, boşanmadır."(Ebu Davut, Talak,3) buyurarak, boşanmanın ancak zorunlu durumlarda başvurulabilecek bir yöntem olduğunu belirtmektedir.
Yüce dinimiz, boşanmayı hoş karşılamaz ve hatta Efendimiz bir hadisi şerifinde evliliğin dengesini bozacak ve çiftin birbirine duyduğu saygı ve sevgiyi sekteye uğratacak söylemlerden uzak durulması konusunda “Kadını kocasına karşı kışkırtan bizden değildir”. (Ebu Davut, Talak,1) buyurarak karı kocanın arasını bozmanın, onların huzurunu kaçırmanın Müslümana yakışmayacak bir davranış olduğunu ifade eder. Fakat boşanmada hayatın bir gerçeğidir. Evliliğin yürümediği, tıkandığı zamanlarda boşanma, nihai çıkış kapısıdır. Boşanmanın Kur'an ve sünnete uygun olarak gerçekleşmesi önem arz etmekte olup bu konudaki emir ve tavsiyeler Kur'an'da ve hadis kitaplarında yer almaktadır.
Boşama, Allah ve Resul’ünün bildirdiği zamanlamaya göre gerçekleşmelidir. "Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda onlar için belirlenmiş iddeti gözetecek şekilde boşayın (Talak,1) ayetinde kadınların temizlik halinde ve kendileriyle cinsel ilişkiye girilmeksizin boşanmaları istenmektedir. Temizlik döneminde ilişkiye girdikten sonra boşamak, kadının hamile kalması ve sonrasında tarafların pişmanlık duymaları ihtimalini gündeme getirdiği için yasaklanmıştır. ( Nevevi , Şerh ale"l Müslim,10,6)
Abdullah b. Mes'üd ise sünnete uygun boşanmayı şöyle ifade ediyor: "Sünnete uygun talak, kişinin hanımını temiz iken ve cinsel ilişkide bulunmaksızın bir talak ile boşamasıdır. Kadın tekrar hayız olup temizlenince ikinci talakı verir. Tekrar hayız görüp temizlenince de tekrar üçüncü talakı verir. Sonra da kadın iddet süresini bekler. (Nesai, Talak,2) Böylece boşanma uzun bir zamana yayılarak eşlerin tekrar tekrar düşünmeleri sağlanır. Karı koca daha sağlıklı düşünme imkânı bulacak, hatalarını görebilecek ve kendilerini sorgulama fırsatını yakalayabileceklerdir. (DİB, Hadislerle İslam cilt,4say,172)
Resûlüllah’ın ashabından Rükane bir seferde hanımını üç talak ile boşadığı haberi gelince Resülullah (sav) öfkeyle ayağa kalkmış ve "Ben aranızda iken Allah'ın Kitabıyla mı oynuyorsunuz!" buyurmuştur. ( Nesai, Talak,6 ) Allah Teala, boşanmış kadının bir başkasıyla evlenmeden önce kocasıyla irtibatının tamamen kesilmesi amacıyla beklemesi gereken belli bir zaman (iddet) belirlemiştir. "Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. (Bakara,128) Fıkıhta belirtilen farklı iddetler ve bu iddetlerin süresi bitince çift kendilerine uygun kararları alırlar.
Boşanma, sonuçları itibariyle çok ciddi bir iş olduğu için bu kararın birçok aşamada düşünülerek verilmesi gerekir. Karı koca mükemmeliyetçi beklentiler içerisine girmek yerine birbirinin güzel yönlerini görerek hayatlarını devam ettirmeye çalışmalıdır. Yüce Mevla bazen insanın hoşlanmadığı bir huyun kendisi için bir hayır vesilesi olabileceğini şöyle vurgulamıştır. "Hanımlarınızla güzel bir şekilde geçinin. Kendilerinden hoşlanmadıysanız, bilin ki, sizin hoşlanmadığınız bir şeyde Allah, birçok hayırlar takdir etmiş olabilir. ''(Nisa,19) Peygamber Efendimiz de "Mümin, mümin hanımına karşı kötü duygular beslemesin; çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da diğer huylarından hoşlanabilir. ''(Müslim, Rada,61) buyurarak eşlerin mümkün olduğu kadarıyla geçinmelerini, birbirlerinin iyi yönlerini görmeye gayret göstermelerini tavsiye etmiştir.
Boşanmayla yollarını ayıran çiftler artık eş değilse de din kardeşidir ve aralarındaki hukuk devam etmektedir. "Birbirinize karşı erdemli davranmayı da unutmamalıdırlar. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. "(Bakara,237) ilahi buyruk “Ya iyilikle tutun ya da iyilikle serbest bırakın” (Bakara,231) gereğince gerek boşanırken, gerekse sonrasında birbirlerini mağdur etmemeli, varsa çocuklar da maddi ve manevi imkânlardan mahrum edilmemeli.
FIKIH KÖŞEMİZ
Boşamada kullanılan sözler dille söylenmeden zihinden geçirilmekle boşama gerçekleşir mi?
Boşama, bu yetkiye sahip olan kişinin boşama için kullanılan sözlerin birisini kullanmasıyla gerçekleşir. Boşamanın meydana gelmesi için, içten niyet edilenin söz olarak dışarıya vurulması lazımdır. Hz. Peygamber (s.a.s.)’den nakledilen bir diğer hadiste, “Allah, söze ve tasarrufa dökmedikçe ümmetimi içinden geçirdiğinden dolayı sorumlu tutmayacaktır.” (Buhârî, Itk, 6; Eymân, 15) buyrulmuştur. Buna göre sadece içten geçirilerek veya söylemeksizin talaka sadece niyet etmekle boşama meydana gelmez.