
Bir çoğunuz hatırlar.
Japon Deprem Uzmanları Kahramanmaraş depreminde Arama-Kurtarma ve İnceleme
faaliyetinde bulundukları esnada yıkılan yüzlerce bina için söylemişlerdi, bu sözü...
Gerçekten de toplumumuzun yarıdan çoğu son derece güvensiz, tabiri caizse derme-çatma ve eski binalarda oturuyor...
Allahtan Kentsel Dönüşüm var da durumu bir ölçüde kurtarıyoruz.
O da hızlı başladı ve birçok yerde durdu...
*
TÜİK verilerine göre Erzurum ve Doğu illerinde durum pek de parlak gözükmüyor.
Erzurum’da konutta ikamet eden toplam hane halkı sayısı 197 bin 862...
58 bin 354 aile 1981-2001 yılları arasında yapılan konutlarda, 103 bin 385 aile ise 2001 ve sonrasında yapılan konutlarda ikamet ediyor.
Kentte 2000 öncesi inşa edilen binalarda toplam 90 bin 299 aile yaşıyor.
Doğu Anadolu Bölgesi illerinde de durum hiç iç açıcı değil....
Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van’da konutta ikamet eden toplam hane halkı sayısı 1 milyon 503 bin 883...
Bu illerde hane halkının yüzde 32’si, 2000 öncesi inşa edilen binalarda yaşamını sürdürüyor.
Bu sayının 163 bin 314’ünü 1980 öncesi yapılan binalarda oturanlar oluşturuyor.
2001 ve sonrası yapılan konutlarda ise 837 bin 878 hane halkı ikamet ediyor.
Malum,2001’den sonra yapılan binalar Deprem Yönergesine göre inşa edilmiş...
Durum bu şekilde...
*
Gelelim konutların vasfı ve bina envanterine...
Maraş’ta yaşadığımız acı tecrübede gördük ki yıkılan binaların ekseriyeti yapım hatasından kaynaklanıyor. (Gerçi sayıları yüzlerle ifade edilen Bina Yapımcısı, Müteahhit tutuklandı ve hapse gönderildi, onlarcasına soruşturma açıldı ama...)
Kiminde demir var ve mükemmel kullanılmış ama çimento yok...
Kiminde de çimento var ancak demir yok...
Böyle bir garabet...
Bizim daha bina envanterimiz dahi tam çıkarılmamış...
*
Herkes Belediyelere topu atarak kurtuluyor.
Kuşkusuz Belediyelerin de bu fotoğrafta yeri var ama
Tek hatalı da onlar değil...
İlintili olan ve olmayan, sesini çıkarmayan herkes hatalı
Belediyelere gelinceye kadar o kadar çok sorumlu var ki...
İşte bazıları...
Projeyi yapanlar... Mühendislik firmaları... Zemin etüdü yapanlar... Yapı Denetim Uzmanları... Kentsel Dönüşüm birimleri... Beton firmaları... Demir uzmanları ve bağlayıcılar...
Ve Resmi Kurumlara gelince;
Keyfi ve hatalı olarak İmar izni ve Yapı Kullanma Ruhsatı verenler... Yaşananlardan ders çıkarmayanlar... Çıkarılan İmar Affıyla hatalı binaları affedenler... İlgili Bakanlık... Uyulması gerekli Deprem yönetmelikleri... Kanunlar...vs,vs...
*
Yanlışlar dizisini vereceğimiz onlarca örnekle çoğaltabiliriz...
Soru şu;
Sahi,
‘Bu tabutları kim yaptı !?...’
Japon Deprem Uzmanları Kahramanmaraş depreminde Arama-Kurtarma ve İnceleme
faaliyetinde bulundukları esnada yıkılan yüzlerce bina için söylemişlerdi, bu sözü...
Gerçekten de toplumumuzun yarıdan çoğu son derece güvensiz, tabiri caizse derme-çatma ve eski binalarda oturuyor...
Allahtan Kentsel Dönüşüm var da durumu bir ölçüde kurtarıyoruz.
O da hızlı başladı ve birçok yerde durdu...
*
TÜİK verilerine göre Erzurum ve Doğu illerinde durum pek de parlak gözükmüyor.
Erzurum’da konutta ikamet eden toplam hane halkı sayısı 197 bin 862...
58 bin 354 aile 1981-2001 yılları arasında yapılan konutlarda, 103 bin 385 aile ise 2001 ve sonrasında yapılan konutlarda ikamet ediyor.
Kentte 2000 öncesi inşa edilen binalarda toplam 90 bin 299 aile yaşıyor.
Doğu Anadolu Bölgesi illerinde de durum hiç iç açıcı değil....
Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van’da konutta ikamet eden toplam hane halkı sayısı 1 milyon 503 bin 883...
Bu illerde hane halkının yüzde 32’si, 2000 öncesi inşa edilen binalarda yaşamını sürdürüyor.
Bu sayının 163 bin 314’ünü 1980 öncesi yapılan binalarda oturanlar oluşturuyor.
2001 ve sonrası yapılan konutlarda ise 837 bin 878 hane halkı ikamet ediyor.
Malum,2001’den sonra yapılan binalar Deprem Yönergesine göre inşa edilmiş...
Durum bu şekilde...
*
Gelelim konutların vasfı ve bina envanterine...
Maraş’ta yaşadığımız acı tecrübede gördük ki yıkılan binaların ekseriyeti yapım hatasından kaynaklanıyor. (Gerçi sayıları yüzlerle ifade edilen Bina Yapımcısı, Müteahhit tutuklandı ve hapse gönderildi, onlarcasına soruşturma açıldı ama...)
Kiminde demir var ve mükemmel kullanılmış ama çimento yok...
Kiminde de çimento var ancak demir yok...
Böyle bir garabet...
Bizim daha bina envanterimiz dahi tam çıkarılmamış...
*
Herkes Belediyelere topu atarak kurtuluyor.
Kuşkusuz Belediyelerin de bu fotoğrafta yeri var ama
Tek hatalı da onlar değil...
İlintili olan ve olmayan, sesini çıkarmayan herkes hatalı
Belediyelere gelinceye kadar o kadar çok sorumlu var ki...
İşte bazıları...
Projeyi yapanlar... Mühendislik firmaları... Zemin etüdü yapanlar... Yapı Denetim Uzmanları... Kentsel Dönüşüm birimleri... Beton firmaları... Demir uzmanları ve bağlayıcılar...
Ve Resmi Kurumlara gelince;
Keyfi ve hatalı olarak İmar izni ve Yapı Kullanma Ruhsatı verenler... Yaşananlardan ders çıkarmayanlar... Çıkarılan İmar Affıyla hatalı binaları affedenler... İlgili Bakanlık... Uyulması gerekli Deprem yönetmelikleri... Kanunlar...vs,vs...
*
Yanlışlar dizisini vereceğimiz onlarca örnekle çoğaltabiliriz...
Soru şu;
Sahi,
‘Bu tabutları kim yaptı !?...’