
9 Eylül Timur Han tarafından fethedilerek bize hediye edilmiş, Adalar Denizinin incisi bir şehrimiz. İzmir, Yunan işgaline uğradı. Kurtuluş Savaşı, Yunan’ın İzmir’de denize dökülmesiyle nihayete ulaştı. 9 Eylül İzmir’in kurtuluş günüydü. Görüntüleri izlemişsinizdir, İzmir’in kurtuluşunu kutluyorlar mı, yoksa yeniden gel gel mi yapılıyor anlaşılması güç! Kutlamanın birinde Yunan bayrağının renklerinde kıyafetler ve yunan halk dansıyla raks eden grup, başka bir yerde başka bir garabet.
Rezalet bununla kalsa iyi. Edremit Belediyesi (CHP) kurtuluş şenlikleri düzenliyor. Meydanda çarşaflı bir kadın zincirlere vurulmuş! Mizansene dikkat edin. Önce zincirler çözülüyor, ardından çarşaf çıkarılıyor ve beyaz kıyafetli bir kadın çıkıyor. Anlaşılıyor ki; bu mizanseni hazırlayanlar Milli Mücadele döneminde o çarşafı parçalamak isteyenlerin işgalciler olduğunun farkında değiller. Milli Mücadele döneminde çarşaflı kadının çarşafını açmaya çalışanlar yabancı güçler. Karşı koyanlarsa ise Müslüman Türkler. Efeler çarşafı açmadı, onun açılmamasını sağlamıştı.
Dr. Ender Korkmaz, saçma mizansene tepki göstererek “Demek ki mülki amirlerimizi de daha iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Tarih bilecek mülki amir ve "yahu" diyecek "#Fransızlar çarşaflı bir kadının örtüsünü çektiğinde Sütçü İmam'ın tepkisi ile Milli Mücadele yiğitleri Fransızları #Maraş'tan çıkardı. Hatıralarına ihanet mi edeceğiz?"
SÜTÇÜ İMAM (1872-1922)
Millî Mücadelemizin timsali olan Sütçü İmam, 1872 yılında Maraş’ın Fevzipaşa (Bektutiye) Mahallesinde doğmuştur. Babası Kireçcioğullarından Ömer Efendi, Annesi Tiyeklioğullarından Emine Hanımdır. Sütçü İmam, kendi halinde Uzunoluk Camiinin imamlığını “Allah rızası için” yapmakta, geçimini sağlamak için ise caminin biraz altındaki küçük dükkânında süt satmakta idi. Kendisinin asıl adı “İmam” olmasına rağmen süt sattığı için ismi “Sütçü İmam” olarak bilinirdi. ‘Sütçü İmam (Uzunoluk) Olayı’ diye bilinen hadisenin olduğu 31 Ekim 1919 tarihi, Maraş Millî Mücadelesinde şanlı bir direnişin başladığı gündür. Bu tarihte Fransızlardan güç alan Ermeniler, Maraş sokaklarına dağılarak önlerine gelen Türklere hakaretler ediyorlar, mukaddesata dil uzatıyorlardı.
Bir grup Fransız-Ermeni devriyesi akşama doğru Uzunoluk Caddesinden kışlaya dönüyordu. O sırada Ermeni askerlerinden birisi Uzunoluk Hamamından çıkan bir hanımefendiye saldırarak peçesini yırttı ve ardından “Artık burası Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez.” diye tehdit etti. Bu durumu gören vatandaşlar, hemen dışarı çıkıp olay yerine geldiler. Olaya müdahil olan Çakmakçı Sait ise işgalci kuvvetlerin açtığı ateş sonucu şehit düşmüştür. Bu olaya şahit olan Sütçü İmam, işgalcilere karşı silahını ateşlemiş ve işgalci askerlerden birini etkisiz hale getirmiştir. Sütçü İmam’ın attığı ilk kurşun, Fransız ve Ermenilere karşı “Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz” parolasıyla Maraş’ın kurtuluş mücadelesinin de başlangıcını teşkil etmiştir.
Yirmi iki gün süren Maraş şehir harbinde de büyük yararlılıklar gösteren Sütçü İmam, işgalci kuvvetlerin Maraş’tan kovulmasından sonra harpteki fedakârlıklarına mükâfat olarak Belediye’ye personel olarak alınmıştır. Bu vazifesinin yanında kaledeki topun idaresi de kendisine verilmiştir. Abdülmecit Efendi halife olunca 101 pare top atmak için kaleye çıkmış ve top atışları sırasında barutun ateş alması neticesinde ağır şekilde yaralanmış ve iki gün sonra 25 Kasım 1922 tarihinde vefat etmiştir. Sütçü İmam’ın üç kız, bir erkek olmak üzere dört çocuğu vardı. Sütçü imam adına, ilk kurşunun atıldığı Uzunoluk Meydanında 1936 yılında Belediye Başkanı olan Hasan Sükûti Tükel tarafından bir anıt ve çeşme yaptırılmıştır. 1977 yılında da Kıbrıs Meydanında yine Sütçü İmam adına “Kurtuluş Anıtı” yaptırılmıştır. 1980 sonrası ise Çınarlı Camii’ndeki mezarı, Sıkıyönetim Komutanlığınca “anıt mezar” haline getirilmiştir. 1992 tarihinde ise Sütçü İmam’ın adının verildiği “Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi” kurulmuştur.
Rezalet bununla kalsa iyi. Edremit Belediyesi (CHP) kurtuluş şenlikleri düzenliyor. Meydanda çarşaflı bir kadın zincirlere vurulmuş! Mizansene dikkat edin. Önce zincirler çözülüyor, ardından çarşaf çıkarılıyor ve beyaz kıyafetli bir kadın çıkıyor. Anlaşılıyor ki; bu mizanseni hazırlayanlar Milli Mücadele döneminde o çarşafı parçalamak isteyenlerin işgalciler olduğunun farkında değiller. Milli Mücadele döneminde çarşaflı kadının çarşafını açmaya çalışanlar yabancı güçler. Karşı koyanlarsa ise Müslüman Türkler. Efeler çarşafı açmadı, onun açılmamasını sağlamıştı.
Dr. Ender Korkmaz, saçma mizansene tepki göstererek “Demek ki mülki amirlerimizi de daha iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Tarih bilecek mülki amir ve "yahu" diyecek "#Fransızlar çarşaflı bir kadının örtüsünü çektiğinde Sütçü İmam'ın tepkisi ile Milli Mücadele yiğitleri Fransızları #Maraş'tan çıkardı. Hatıralarına ihanet mi edeceğiz?"
SÜTÇÜ İMAM (1872-1922)
Millî Mücadelemizin timsali olan Sütçü İmam, 1872 yılında Maraş’ın Fevzipaşa (Bektutiye) Mahallesinde doğmuştur. Babası Kireçcioğullarından Ömer Efendi, Annesi Tiyeklioğullarından Emine Hanımdır. Sütçü İmam, kendi halinde Uzunoluk Camiinin imamlığını “Allah rızası için” yapmakta, geçimini sağlamak için ise caminin biraz altındaki küçük dükkânında süt satmakta idi. Kendisinin asıl adı “İmam” olmasına rağmen süt sattığı için ismi “Sütçü İmam” olarak bilinirdi. ‘Sütçü İmam (Uzunoluk) Olayı’ diye bilinen hadisenin olduğu 31 Ekim 1919 tarihi, Maraş Millî Mücadelesinde şanlı bir direnişin başladığı gündür. Bu tarihte Fransızlardan güç alan Ermeniler, Maraş sokaklarına dağılarak önlerine gelen Türklere hakaretler ediyorlar, mukaddesata dil uzatıyorlardı.
Bir grup Fransız-Ermeni devriyesi akşama doğru Uzunoluk Caddesinden kışlaya dönüyordu. O sırada Ermeni askerlerinden birisi Uzunoluk Hamamından çıkan bir hanımefendiye saldırarak peçesini yırttı ve ardından “Artık burası Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez.” diye tehdit etti. Bu durumu gören vatandaşlar, hemen dışarı çıkıp olay yerine geldiler. Olaya müdahil olan Çakmakçı Sait ise işgalci kuvvetlerin açtığı ateş sonucu şehit düşmüştür. Bu olaya şahit olan Sütçü İmam, işgalcilere karşı silahını ateşlemiş ve işgalci askerlerden birini etkisiz hale getirmiştir. Sütçü İmam’ın attığı ilk kurşun, Fransız ve Ermenilere karşı “Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz” parolasıyla Maraş’ın kurtuluş mücadelesinin de başlangıcını teşkil etmiştir.
Yirmi iki gün süren Maraş şehir harbinde de büyük yararlılıklar gösteren Sütçü İmam, işgalci kuvvetlerin Maraş’tan kovulmasından sonra harpteki fedakârlıklarına mükâfat olarak Belediye’ye personel olarak alınmıştır. Bu vazifesinin yanında kaledeki topun idaresi de kendisine verilmiştir. Abdülmecit Efendi halife olunca 101 pare top atmak için kaleye çıkmış ve top atışları sırasında barutun ateş alması neticesinde ağır şekilde yaralanmış ve iki gün sonra 25 Kasım 1922 tarihinde vefat etmiştir. Sütçü İmam’ın üç kız, bir erkek olmak üzere dört çocuğu vardı. Sütçü imam adına, ilk kurşunun atıldığı Uzunoluk Meydanında 1936 yılında Belediye Başkanı olan Hasan Sükûti Tükel tarafından bir anıt ve çeşme yaptırılmıştır. 1977 yılında da Kıbrıs Meydanında yine Sütçü İmam adına “Kurtuluş Anıtı” yaptırılmıştır. 1980 sonrası ise Çınarlı Camii’ndeki mezarı, Sıkıyönetim Komutanlığınca “anıt mezar” haline getirilmiştir. 1992 tarihinde ise Sütçü İmam’ın adının verildiği “Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi” kurulmuştur.