
Erzurumspor’da Ermeni bir futbolcu nasıl olur?
[caption id="attachment_50455" align="alignright" width="484"]

ALINSIN MI ALINMASIN MI?
Evet, sizce nasıl olur? Ya da olmalı mı? Bu soruları bize Erzurumspor’un başkanı Ali Demirhan sordu, biz de size soruyoruz. Mavi-beyazlı ekibin Ofspor deplasman maçı için gittiğimiz Trabzon’da sordu bu soruyu bize. Ege takımlarından başarılı bir oyuncuyu (ismi bizde mahfuz) transfer edeceklerini ama o oyuncunun uyruğunun Ermeni olmasından dolayı bir tedirginlik yaşadıklarını söyleyen Ali Başkan, biz PUSULA ekibinden böyle bir oyuncuyu transfer etmeleri halinde şehirde tepkilerin ne olacağını öğrenmek istedi, nabız yokladı. Biz de doğrusu tüm dünyada futbolun dili ve dini olmayacağını, ama yine de bu konuda bir şey söyleyemeyeceğimizi, kararın yönetim kurluna ait olacağını belirtirken konunun hassasiyetine vurgu yaptık. Geçmişte sırp oyuncu bile bünyesinde barındıran Erzurumspor’un bu defa tarihinde ilk defa Ermeni kökenli bir futbolcuya imza attırıp attırmayacağını artık önümüzdeki günler belirleyecek.

Yıllar önce Dadaşkent Belediye Başkanı Ahmet Ergül, beldenin girişinde bir refüjün ortasına süs olsun diye hem de irice bir elma maketi koymuştu, kızıca kıyamet kopmuştu. Elmanın Erzurum ile ne ilgisi var denildi ve başkan o eme yüzünden haklı olarak da epey eleştiri almıştı, zaten bir sonraki yönetim de işbaşına gelir gelmez kaldırmıştı. Şimdi aynı türden bir ‘lüzumsuz’ heykel örneğini de Terminal yolu-Üniversite kavşağındaki refüjde görüyoruz. Yanda fotoğrafını da verdiğimiz diş macunu ve fırçası, Allah aşkına size de saçma gelmiyor mu? Bir kere bu tür heykeller illa ki mesaj içeriği taşıyacak. Hatta heykelin konulduğu yer veya bölge de önemli. Şimdi durup dururken onca süs çeşidi varken böyle bir anlatı, ne bileyim en azından bana çok saçma geldi, bir anlam veremedim. Konuyu tartıştığımız ve genelde aynı anlaştığımız arkadaş topluluğunda biri ‘Herhalde o süs maketleri yapan firmanın elinde bir o kalmış o yüzden onda karar kılınmış’’dedi, güldük. Bu arada, Dadaşkent’te ki o komik elma maketi ile ilgili dün arayıp konuştuğum o dönemin meclis üyesine, ‘’Gerçekten o elmayı ne diye oraya koymuştunuz?’’ diye sordum, şaka mı yaptı anlamadım ama şu cevabı verdi: O elmayı milletimiz yesin, güzelleşsin diye koymuştuk!
ŞU KÜFÜRÜ ERZURUM’DAN KURTARIN LÜTFEN!
Önceki gün yaşını başını almış Erzurum’un merkezinde doğmuş büyümüş bir ağabeyimiz ile sohbet ederken, ‘’Allahaşkına ne olur şu küfür işini bu şehrin halletmesi lazım’’ dedi. Her yaşta insanların günlük hayatlarında sürekli küfürlü konuştuklarını ve sinkaflı cümlelerin çok yoğunlukta olduğundan yakınan o ağabeyimiz, bu konuda neler yapılabileceğine de kafa yorduğunu anlattı. Özellikle Erzurumluya küfürün yakışmadığını, bunun ortadan kaldırılması gerektiğine işaret eden ağabeyimiz, özellikle bir konuya dikkat çekerken çok haklıydı. Dedi ki: Caddelerde artık yürünmez hale gelindi. Eşimizle, kızımızla filan yürüyemiyoruz. Normal konuşmaların içerisinde de küfür yeralıyor. Çok küfürlü konuşan var. İşin kötüsü de yaşlı, genç herkesimden küfürlü konuşan var. Her yıl Atatürk Üniversitesine ortalama 15 bin yeni öğrenci geliyor, gidiyor. Bu gelen öğrenciler de kuşkusuz bunu görüyor ve duyuyor. Erzurum’un bu anlamda kötü anılmasını istemiyoruz. Kim ne yapacak, nasıl yapacaksa bunun önüne geçilsin.

Kuşkusuz güncel meselelerin fazlasıyla konuşulduğu yerlerden biri de berberlerdir. Oralarda hükümetlerin kurulup, yıkıldığı sır değil. Spordan eğitime, siyasetten magazine kadar her konuda illa ki bir şeylerin konuşulduğu yerlerdir oralar. Ayrıca nerede ne var, kim var, mutlaka malum olunan yerlerdir bu berberler. Önceki gün Yoncalık civarında müşterisi bol bir berberde traş oluyorum. Berber, konudan konuya atlanan bir esnada ‘’Bu bonzai işi acayip arttı. Bunun mutlaka önüne geçilmesi lazım. Özellikle küçük yaşlarda çocuklar kullanır hale geldi ve giderek de kullananların yaygınlaştığını müşahade ediyoruz. Okul önlerinde polis tedbir alsın, bonzai satan ve kulananların önüne geçsin’’ dedi. Özenle ifade edilen bu uyarıyı dikkate aldım ve buradan paylaşıyorum. Özellikle Erzurum emniyetinin bu konuda yoğun bir çalışma yapmasını istiyor ve bekliyoruz. Bilhassa bu kounlarda son derece hassas olduğunu bildiğim İl Emniyet Müdürümüz Kamil Karabörk’den talimat vermesini arzuluyoruz.