
Peygamber Efendimizin (asm) eğitimciliği özellikle dönemindeki şartlar göz önüne alındığında dünyada eşi benzeri yoktur. Eğitime büyük önem veren Efendimiz (asm) çocuklarını diri diri toprağa gömen ilkel bir toplumdan insanlığa örnek olacak bir toplum oluşturmuş, hayatının her aşamasında bizlere örnek olmuştur.
Abdullah b. Mesud (ra) Ukbe b. Ebî Muayt'ın koyunlarını güden bir insandı. Allah Resûlü’nün (asm), terbiyesinden geçti ve bu koyun güden insandan öyle bir alim çıktı ki; denebilir ki Kûfe Mektebi, bu şanlı sahabinin eseridir. Düşünün ki, Alkameler, Nehaîler, Hammadlar, Sevrîler, Ebû Hanifeler hep bu mektebin talebeleridirler. Her biri kendi sahasında zirve olan bu büyükler, büyük ölçüde ilimlerini İbn Mesud kaynağından almışlardır. İbn Mesud ise, aslında bir koyun çobanıydı. Ve işte Allah Resûlü (asm) bir koyun çobanından böyle dâhiler yetiştiriyordu.
Saadet Asrından
Tirmizî kendi senediyle Ebu Hureyre (r.a.)’tan şöyle dediğini rivayet eder:
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:
“Geceleyin Duhan süresini okuyan kimse yetmiş bin melek kendisine mağfiret dilediği halde sabaha kavuşur.” [Tirmizî, V, 163]
***
Abdullah b. Mesud (r.a.)’tan dedi ki:
Kim her gece “Tebârekellezi biyedihi’l-mülk” diye başlayan sureyi okursa, yüce Allah bu sebeple onu kabir azabından korur. Bizler Rasûlullah (s.a.) döneminde bu sureye (koruyan, engelleyen anlamında) “mânia” adını verirdik. Bu, aziz ve celil olan Allah’ın kitabında bir suredir. Kim bir gece bu sureyi okuyacak olursa o gerçekten pek çok (hayır) ve pek hoş bir iş yapmış olur. [Neseî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle, 433; Hakim, Müstedrek, II, 498]
Abdullah b. Mesud (ra) Ukbe b. Ebî Muayt'ın koyunlarını güden bir insandı. Allah Resûlü’nün (asm), terbiyesinden geçti ve bu koyun güden insandan öyle bir alim çıktı ki; denebilir ki Kûfe Mektebi, bu şanlı sahabinin eseridir. Düşünün ki, Alkameler, Nehaîler, Hammadlar, Sevrîler, Ebû Hanifeler hep bu mektebin talebeleridirler. Her biri kendi sahasında zirve olan bu büyükler, büyük ölçüde ilimlerini İbn Mesud kaynağından almışlardır. İbn Mesud ise, aslında bir koyun çobanıydı. Ve işte Allah Resûlü (asm) bir koyun çobanından böyle dâhiler yetiştiriyordu.
Saadet Asrından
Tirmizî kendi senediyle Ebu Hureyre (r.a.)’tan şöyle dediğini rivayet eder:
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:
“Geceleyin Duhan süresini okuyan kimse yetmiş bin melek kendisine mağfiret dilediği halde sabaha kavuşur.” [Tirmizî, V, 163]
***
Abdullah b. Mesud (r.a.)’tan dedi ki:
Kim her gece “Tebârekellezi biyedihi’l-mülk” diye başlayan sureyi okursa, yüce Allah bu sebeple onu kabir azabından korur. Bizler Rasûlullah (s.a.) döneminde bu sureye (koruyan, engelleyen anlamında) “mânia” adını verirdik. Bu, aziz ve celil olan Allah’ın kitabında bir suredir. Kim bir gece bu sureyi okuyacak olursa o gerçekten pek çok (hayır) ve pek hoş bir iş yapmış olur. [Neseî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle, 433; Hakim, Müstedrek, II, 498]