
Nezo ve kardeşleri Adile sayesinde annelik duygusunu tadıp, güzel günler yaşarken maalesef bu mutlulukta uzun sürmedi. Adile ikinci çocuğuna hamile iken , hamileliğinin yedinci ayında rahatsızlanmış, el ve ayaklar şişmiş, ayakta duracak hali olmadığından birkaç gün yatağında iyileşmeyi beklerken gebelik zehirlenmesi sebebi ile vefat etmiştir. Nezo analığını yitirdiğinde biraz daha büyümüş, 14 yaşında Adile’ nin Kudret’i ile birlikte sorumluluğu daha da artmıştı. Adile ‘yi kendi annelerinin yanına defnettiler.
Küçücük yaşına rağmen hayata sımsıkı tutunup , yetişkin bir bireyde olan bütün davranışları sergileyip tandırda ekmek pişiriyor, Adile’den gizil öğrendiği yemekleri yapıp, kardeşlerine annelerini aratmayacak şekilde bakıp, koruyup, kollayıp, annelik ediyordu. Adile’nin ölümü ile birlikte babanın yeni arayışları yeniden başlamış, bu arayışlar uzun sürmeden karşılığını bulmuştu. Eşini yeni kaybetmiş olan Mukaddes ile üçüncü evliliğini yapacaktı. Mukaddes eşinin ölümünden sonra en büyüğü 4 yaşında olan üç çocuğunu yüz üstü bırakıp baba evine sığınmıştı. Mukaddes insan sevgisi olmayan, sadece ben olgusu ile hareket eden, insanı ürküten bakışlara sahip, bulunduğu yerde yapmacık davranışlar sergileyen, şiddet eğilimli bir kadın. Nezo’nun Mukaddes ile yıldızları hiçbir zaman barışmadı. Çünkü Mukaddes kendisi ve kardeşlerine çok kötü davranıyor, hakaretler ediyor, sanki bedduaların kaynağıymış gibi akla hayale sığmayacak şekilde beddualar ediyordu. Mukaddes’in yaptıkları yalnız bunlardan ibaret olmayıp, çocukları terbiye etmek için onları aç bırakıp korkutuyordu. Adile’nin ölümünden sonra evin en küçüğü Kudret olduğundan, evdeki herkesin, baba da dahil Kudret’e olan sevgisi başkaydı. Baba evde yemeğini genellikle tek yer, o yemeğini yiyip kalktıktan sonra çocuklar oturup yemeğini yerdi. Yemeğini yerken evin küçüğü olması münasebeti ile Kudret’i de sofraya çağırır, onunla yemeğini paylaşırken her seferinde Mukaddes yavaşça Kudret’in yanına yaklaşır artık yeter sen yeme baban yesin dediğinde, Kudret usulca aç bir şekilde sofadan kalkar artık o gün bir şey yemezdi. Mukaddes babanın Kudret’e olan sevgisini bildiği için kocası ile tartıştığında onu kızdırmak için gün boyu Kudret’i aç bırakıp, hiç kimsenin ona bir şey vermesine izin vermezdi. Küçük Kudret aç bırakıldığı bir gün, uyumaya çalışmış ancak açlıktan uyuyamadığı için, ablası Nezo gözünü açtığında kardeşinin uyanık olduğunu görünce nedenini anladığından, mutfaktan gizlice ekmeğin arasına biraz reçel koyup kardeşine yedirirken , uyuyor sandıkları Mukaddes’i karşılarında gördüklerinde ne yapacağını bilmeden korkudan ellerindeki ekmeği istemeyerek de olsa kenara bırakıp yataklarına dönerken, Mukaddes küçük çocuğa dönerek sen gizlice yemek mi yiyorsun merak etme o yemeği burnundan getireceğim diyip odasına çekiliyordu. Mukaddes evde olan yiyecekleri çocuklardan esirgediği için çocuklarda o yiyeceklerden almak için çok çaba harcarlardı. Yumurtaları toplar, çocuklara yedirmez ve üst üste sepete konulan yumurtalar maalesef bir süre sonra çürürdü. Evde her çocuğun yapmakla yükümlü oldu bir iş paylaşımı vardı. Ortanca kardeş olan Asu’ya da tavuklara bakmak ve onların yumurtalarını toplama görevi verilmişti. Yumurta toplamak serbest ancak yemek yasak olduğundan Asu’nun yumurta yemeğe olan isteği daha da artmış, alternatif arayışlar içine girmişti.
Küçücük yaşına rağmen hayata sımsıkı tutunup , yetişkin bir bireyde olan bütün davranışları sergileyip tandırda ekmek pişiriyor, Adile’den gizil öğrendiği yemekleri yapıp, kardeşlerine annelerini aratmayacak şekilde bakıp, koruyup, kollayıp, annelik ediyordu. Adile’nin ölümü ile birlikte babanın yeni arayışları yeniden başlamış, bu arayışlar uzun sürmeden karşılığını bulmuştu. Eşini yeni kaybetmiş olan Mukaddes ile üçüncü evliliğini yapacaktı. Mukaddes eşinin ölümünden sonra en büyüğü 4 yaşında olan üç çocuğunu yüz üstü bırakıp baba evine sığınmıştı. Mukaddes insan sevgisi olmayan, sadece ben olgusu ile hareket eden, insanı ürküten bakışlara sahip, bulunduğu yerde yapmacık davranışlar sergileyen, şiddet eğilimli bir kadın. Nezo’nun Mukaddes ile yıldızları hiçbir zaman barışmadı. Çünkü Mukaddes kendisi ve kardeşlerine çok kötü davranıyor, hakaretler ediyor, sanki bedduaların kaynağıymış gibi akla hayale sığmayacak şekilde beddualar ediyordu. Mukaddes’in yaptıkları yalnız bunlardan ibaret olmayıp, çocukları terbiye etmek için onları aç bırakıp korkutuyordu. Adile’nin ölümünden sonra evin en küçüğü Kudret olduğundan, evdeki herkesin, baba da dahil Kudret’e olan sevgisi başkaydı. Baba evde yemeğini genellikle tek yer, o yemeğini yiyip kalktıktan sonra çocuklar oturup yemeğini yerdi. Yemeğini yerken evin küçüğü olması münasebeti ile Kudret’i de sofraya çağırır, onunla yemeğini paylaşırken her seferinde Mukaddes yavaşça Kudret’in yanına yaklaşır artık yeter sen yeme baban yesin dediğinde, Kudret usulca aç bir şekilde sofadan kalkar artık o gün bir şey yemezdi. Mukaddes babanın Kudret’e olan sevgisini bildiği için kocası ile tartıştığında onu kızdırmak için gün boyu Kudret’i aç bırakıp, hiç kimsenin ona bir şey vermesine izin vermezdi. Küçük Kudret aç bırakıldığı bir gün, uyumaya çalışmış ancak açlıktan uyuyamadığı için, ablası Nezo gözünü açtığında kardeşinin uyanık olduğunu görünce nedenini anladığından, mutfaktan gizlice ekmeğin arasına biraz reçel koyup kardeşine yedirirken , uyuyor sandıkları Mukaddes’i karşılarında gördüklerinde ne yapacağını bilmeden korkudan ellerindeki ekmeği istemeyerek de olsa kenara bırakıp yataklarına dönerken, Mukaddes küçük çocuğa dönerek sen gizlice yemek mi yiyorsun merak etme o yemeği burnundan getireceğim diyip odasına çekiliyordu. Mukaddes evde olan yiyecekleri çocuklardan esirgediği için çocuklarda o yiyeceklerden almak için çok çaba harcarlardı. Yumurtaları toplar, çocuklara yedirmez ve üst üste sepete konulan yumurtalar maalesef bir süre sonra çürürdü. Evde her çocuğun yapmakla yükümlü oldu bir iş paylaşımı vardı. Ortanca kardeş olan Asu’ya da tavuklara bakmak ve onların yumurtalarını toplama görevi verilmişti. Yumurta toplamak serbest ancak yemek yasak olduğundan Asu’nun yumurta yemeğe olan isteği daha da artmış, alternatif arayışlar içine girmişti.