
ŞEHİRDER’e konuk olan AK Partili Taşkesenlioğlu, siyasi yaşamı ve başından geçen olayları anlattı
AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, çocukluğundaki Ramazanları anlattı. Siyasi yaşamı hakkında da bilgi veren Taşkesenlioğlu, okuduğu şiir yüzünden cezaevine giren Recep Tayyip Erdoğan’a destek oldukları için jop yediklerini, işkence gördüklerini söyledi.
Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin(ŞEHİRDER) Ramazan Söyleşileri devam ediyor. ŞEHİRDER’in AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu oldu. Program koordinatörü Zeynep Polat’ın sunduğu programda Taşkesenlioğlu, Ramazan, Erzurum, şehir ve kültür konulu sorularını cevapladı. Ramazan’da en çok işlenen konunun ‘hoşgörü’ olduğunu belirten Taşkesenlioğlu, “Eskiden camilerde mahyalarda “Oruçluya Saygı” ifadeleri vardı. Oruç bir dini vecibedir, ibadettir, keyfi değildir, Müslümanlar için Allah’ın emridir. O halde inanca saygı duymak gerekir. Eskiden “hoşgörü” problemi yoktu. Gayr-ı Müslim komşular Müslüman komşularına saygıdan uluorta bir şeyler yemez, çocuklarına bile yedirmezdi. Aslında dine ve inançlara saygıyı kaybediyoruz, farkında değiliz. Bizim İstanbul’da Ermeni komşumuz vardı: Victorya Abla. Babama “şeyhim” derdi, babamın yanına geldiğinde uzun etek giyer, başını örterdi. Bu ne güzel bir incelikti, hoşgörüydü. Babamda ona “Hacıabla” derdi. Paskalyalarında bize çörek ve boyalı yumurta getirirdi Victorya Abla. Kabul etmezlik yapmazdık asla… Gönlü hoş olurdu” diye konuştu.
ABD’de İslamofobiyi bizzat yaşadım
28 Şubat sürecinden hemen sonra yüksek öğrenimim için ABD’ye gittiğini anlatan Taşkesenlioğlu, “11 Eylül Saldırıları olduktan sonra başörtülü olmam nedeniyle bana bakışlar değişti. Bir gün Teksas eyaletinin Houston şehrinde ışıklarda karşıdan karşıya geçeceğim. Kırmızı ışıkta aracıyla duran bir hanımefendi beni görünce aracının kapılarını içerden kilitledi. Oldukça üzüldüm. Yanımdaki ABD’li arkadaşım beni teselli etti. 11 Eylül olaylarından sonra 3 dinin temsilcilerinin de katıldığı bir yemek verdik. Yaklaşık 100 davetli vardı. Yemekte “Meryem” suresini okuttuk. Onlar için Hz. Meryem çok önemli. “Rum” suresini beraber anlamaya çalışırdık.
New Orleans’ta doktora yaptım. O dönemde Somalilerin yaptığı bir camiye bağış yapmıştım. Sırf bu nedenle güvenlik soruşturmasına takıldım ve bir müddet öğrenim bursum kesildi” dedi.
Erdoğan’a destek olduk diye hapse girdik, darp edildik
İlk gençlik yıllarımdan itibaren siyasetin içerisindeydim. İstanbul’da Refah Partisi, Fazilet Partisi gençlik kolları, kadın kollarının her kademesinde çalıştım. İstanbul kadın kolları il başkanlığını yaptım. 5 dönem bu görevlerde bulundum. Bir noktadan sonra şartlar sizi zaten milletvekilliğine sürüklüyor.
28 Şubat sürecinin en ağır olduğu yıllarda (1999) okuduğu şiir yüzünden Pınarhisar’da cezaevine girdi. Biz de liderimize destek olmak üzere 5 bin kadınla birlikte Saraçhane Meydanı’nda aynı şiiri okuduk. Elebaşı olarak gözaltına alındım. İşkence edildi, darp edildim. Saçımın topuzundan tutup kafamı önümdeki masaya birkaç defa vurdular ve ön dişlerim kırıldı, joplandık. Onlarca organizasyon yaptık şimdi Cumhurbaşkanımız olan Sayın Erdoğan hapse atılmasın diye… İHA
AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, çocukluğundaki Ramazanları anlattı. Siyasi yaşamı hakkında da bilgi veren Taşkesenlioğlu, okuduğu şiir yüzünden cezaevine giren Recep Tayyip Erdoğan’a destek oldukları için jop yediklerini, işkence gördüklerini söyledi.
Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin(ŞEHİRDER) Ramazan Söyleşileri devam ediyor. ŞEHİRDER’in AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu oldu. Program koordinatörü Zeynep Polat’ın sunduğu programda Taşkesenlioğlu, Ramazan, Erzurum, şehir ve kültür konulu sorularını cevapladı. Ramazan’da en çok işlenen konunun ‘hoşgörü’ olduğunu belirten Taşkesenlioğlu, “Eskiden camilerde mahyalarda “Oruçluya Saygı” ifadeleri vardı. Oruç bir dini vecibedir, ibadettir, keyfi değildir, Müslümanlar için Allah’ın emridir. O halde inanca saygı duymak gerekir. Eskiden “hoşgörü” problemi yoktu. Gayr-ı Müslim komşular Müslüman komşularına saygıdan uluorta bir şeyler yemez, çocuklarına bile yedirmezdi. Aslında dine ve inançlara saygıyı kaybediyoruz, farkında değiliz. Bizim İstanbul’da Ermeni komşumuz vardı: Victorya Abla. Babama “şeyhim” derdi, babamın yanına geldiğinde uzun etek giyer, başını örterdi. Bu ne güzel bir incelikti, hoşgörüydü. Babamda ona “Hacıabla” derdi. Paskalyalarında bize çörek ve boyalı yumurta getirirdi Victorya Abla. Kabul etmezlik yapmazdık asla… Gönlü hoş olurdu” diye konuştu.
ABD’de İslamofobiyi bizzat yaşadım
28 Şubat sürecinden hemen sonra yüksek öğrenimim için ABD’ye gittiğini anlatan Taşkesenlioğlu, “11 Eylül Saldırıları olduktan sonra başörtülü olmam nedeniyle bana bakışlar değişti. Bir gün Teksas eyaletinin Houston şehrinde ışıklarda karşıdan karşıya geçeceğim. Kırmızı ışıkta aracıyla duran bir hanımefendi beni görünce aracının kapılarını içerden kilitledi. Oldukça üzüldüm. Yanımdaki ABD’li arkadaşım beni teselli etti. 11 Eylül olaylarından sonra 3 dinin temsilcilerinin de katıldığı bir yemek verdik. Yaklaşık 100 davetli vardı. Yemekte “Meryem” suresini okuttuk. Onlar için Hz. Meryem çok önemli. “Rum” suresini beraber anlamaya çalışırdık.
New Orleans’ta doktora yaptım. O dönemde Somalilerin yaptığı bir camiye bağış yapmıştım. Sırf bu nedenle güvenlik soruşturmasına takıldım ve bir müddet öğrenim bursum kesildi” dedi.
Erdoğan’a destek olduk diye hapse girdik, darp edildik
İlk gençlik yıllarımdan itibaren siyasetin içerisindeydim. İstanbul’da Refah Partisi, Fazilet Partisi gençlik kolları, kadın kollarının her kademesinde çalıştım. İstanbul kadın kolları il başkanlığını yaptım. 5 dönem bu görevlerde bulundum. Bir noktadan sonra şartlar sizi zaten milletvekilliğine sürüklüyor.
28 Şubat sürecinin en ağır olduğu yıllarda (1999) okuduğu şiir yüzünden Pınarhisar’da cezaevine girdi. Biz de liderimize destek olmak üzere 5 bin kadınla birlikte Saraçhane Meydanı’nda aynı şiiri okuduk. Elebaşı olarak gözaltına alındım. İşkence edildi, darp edildim. Saçımın topuzundan tutup kafamı önümdeki masaya birkaç defa vurdular ve ön dişlerim kırıldı, joplandık. Onlarca organizasyon yaptık şimdi Cumhurbaşkanımız olan Sayın Erdoğan hapse atılmasın diye… İHA