
Prof. Dr. Ömer ÖZYILMAZ
20 ve 22. Dönem Erzurum Milletvekili
Öğretim Üyesi
Dünkü yazımızda belirttiğimiz yapısıyla Batı kültürü, sürekli zalimler, sömürücüler ve diktatörler üretmiştir. Buna karşın içimizdeki CHP zihniyetinin ve batı âleminin aksine biz, tarihte de günümüzde de güçlü liderler yetiştirmişizdir. Bizim içimizden çıkan ve bizimle aynı hassasiyetleri ve hedefleri paylaşan 'güçlü liderleri' bulduğumuzda, çok ciddi ilerleme ve atılımlar yapmış bir milletiz. Tarih ve günümüzdeki olay ve gelişmeler, bunun en açık şahididir. Sultan Alpaslan ile dünyanın süper gücü olan Bizans'ı dize getirmişiz. Ertuğrul Gazi ile, bin bir türlü zorluklar içerisinde Osmanlı'ya giden yolu bulmuşuz. Osman Gazi ile, koca cihan imparatorluğunu kurmuşuz. Fetret devrine giren ve dağılma noktasına gelen Osmanlıyı, Mehmet Çelebi ile yeniden inşa etmişiz. Dedemiz Fatih ile, çağ açıp çağ kapatmışız; bu olguyla tarihin akışını değiştirmiş, dünyaya yön vermiş bir milletiz. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni ile dünyanın en büyük, en merhametli ve şefkatli gücü olmuşuz. Sultan Abdülhamit Han'la Osmanlının yıkılışını engellemişiz. Sonradan çok tartışılan birisi olsa da Gazi Mustafa Kemal'le Cumhuriyeti kurmuşuz. Menderes'le, Ülke yönetiminde Millet söz sahibi olmuş. Rahmetli Erbakan'la, unutulmaya yüz tutmuş, siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik ve günlük hayatımızdan silinmek üzere olan medeniyet değerlerimizi yeniden ve güçlü bir şekilde hayatımızın her alanına sokmuş ve 'Yeniden Büyük Türkiye'nin kuruluş temellerini oluşturmuşuz. Özal ile Yeni Türkiye'nin, Yeni Türkiye olarak dünyaya açılmasını sağlamışız. Tarihimizde ve günümüzde yetiştirdiğimiz daha pek çok liderlerle, iyiliklerin önünü açmış, mazlumlara güven vermiş, zalimlerin korkulu rüyası olmuş bir milletiz.
Bugün de Allah'ın izni ve yardımıyla 'içimizden birisi', 'bizim kardeşimiz', Millet olarak aynı hassasiyetlere en az bizim kadar gönül veren, hatta hayatını ve her şeyini bu yola koymuş bulunan Değerli Cumhurbaşkanımız 'Recep Tayyip Erdoğan'la bu liderlik olgusunu yakalamış bulunmaktayız. Sayın Erdoğan, tarihte ve günümüzde yetiştirmiş olduğumuz ender liderlerdendir. Bugün, dünyanın en önde giden iki üç liderinden birisidir. Bu çok önemli bir durumdur ve tarihte böyle durumlar elimize çok az geçmiştir. Evet, bir yanda artık dünya lideri olmuş bir Devlet Başkanı, bir yanda da Rahmetli Erbakan'ın başlatıp geliştirdiği, Rahmetli Özal'ın destek verdiği ve Tayyip Bey'in gayet ustalıkla, pek çok boyut ekleyerek başarıyla yürüttüğü Kutlu Yürüyüş Davasıyla bütünleşmiş Aziz Milletimiz. Şimdi 80 milyonluk dava insanlarıyla 'Davanın Lideri', yeni bir düzlemde buluşuyor. İşte bu düzlemin adı 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Bu iki olgu, yani milletiyle bütünleşmiş bir dünya lideri ve liderinin arkasında saf tutmuş koca bir millet, işte bunlar bir araya geldiğinde, büyük bir çarpan etkisi yapacak ve bunun üreteceği enerji ile Ülkemiz yeniden şaha kalkacaktır. Yıllardan beri gece demeden, gündüz demeden uğruna çalıştığımız; seve seve her şeyimizi feda ettiğimiz Kutlu Yürüyüş Davamıza; Ülkemize, gönül coğrafyamıza ve insanlığa yapacağımız hizmetler daha bir aşkla ve şevkle yürütülecektir. Allah'ın izniyle, yeniden şanlı tarih yapmak üzere dünya sahnesindeki yerimizi alacağız.
Bununla beraber bizim kültürümüzü ve bizim dünyamızı bilemeyen dolayısıyla bizdeki liderleri ve onların iç zenginliklerini tanıyamayan bir kesim de vardır. Bunlar, Batı'yı ve onların dünyalarına göre bizi değerlendirme gibi bir garabetin içine düşmüşlerdir. İşte bu kesim, Osmanlıdan bu yana, halkın küçük bir bölümünü, geçmişin bir takım Müslüman âlimleri ve aydınlarını fikren zehirledikleri gibi, bugünküler için de bu propagandaya inanma ve konuya bu şekilde yaklaşma tehlikesi vardır. Hatta bizim yakından tanıdığımız ve yıllarca bu davaya hizmet etmiş pek çok 'arkadaş', 'kardeş' ve 'büyük bildiklerimiz' için de böyle bir tehlike söz konusudur. O yüzden herkesin bu hususta çok uyanık ve dikkatli olması ve bu kara propagandaya karşı Hakk'ı ve doğruları tebliğ etme görevini severek yerine getirmesi çok çok önemlidir.
Şunu unutmayalım, bizim ne bugünümüzde ne de geçmişimizde diktatör hiç çıkmamıştır. Biz hep lider yetiştirmişizdir. Bizim liderlerimiz, her zaman hayra, iyilik ve güzelliğe hizmet etmiş; şerre, sömürüye ve zulme engel olmuştur.
Kutlu yürüyüş davası, milyonları bulan dava insanları ve güçlü liderle, Ülkemize, gönül coğrafyamıza ve insanlığa hizmet aşk, şevk ve coşkusunu yakalıyoruz.
Bu coşkuya hepinizin ortak olması dileğiyle, selam ve saygılar sunuyorum.
20 ve 22. Dönem Erzurum Milletvekili
Öğretim Üyesi
Dünkü yazımızda belirttiğimiz yapısıyla Batı kültürü, sürekli zalimler, sömürücüler ve diktatörler üretmiştir. Buna karşın içimizdeki CHP zihniyetinin ve batı âleminin aksine biz, tarihte de günümüzde de güçlü liderler yetiştirmişizdir. Bizim içimizden çıkan ve bizimle aynı hassasiyetleri ve hedefleri paylaşan 'güçlü liderleri' bulduğumuzda, çok ciddi ilerleme ve atılımlar yapmış bir milletiz. Tarih ve günümüzdeki olay ve gelişmeler, bunun en açık şahididir. Sultan Alpaslan ile dünyanın süper gücü olan Bizans'ı dize getirmişiz. Ertuğrul Gazi ile, bin bir türlü zorluklar içerisinde Osmanlı'ya giden yolu bulmuşuz. Osman Gazi ile, koca cihan imparatorluğunu kurmuşuz. Fetret devrine giren ve dağılma noktasına gelen Osmanlıyı, Mehmet Çelebi ile yeniden inşa etmişiz. Dedemiz Fatih ile, çağ açıp çağ kapatmışız; bu olguyla tarihin akışını değiştirmiş, dünyaya yön vermiş bir milletiz. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni ile dünyanın en büyük, en merhametli ve şefkatli gücü olmuşuz. Sultan Abdülhamit Han'la Osmanlının yıkılışını engellemişiz. Sonradan çok tartışılan birisi olsa da Gazi Mustafa Kemal'le Cumhuriyeti kurmuşuz. Menderes'le, Ülke yönetiminde Millet söz sahibi olmuş. Rahmetli Erbakan'la, unutulmaya yüz tutmuş, siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik ve günlük hayatımızdan silinmek üzere olan medeniyet değerlerimizi yeniden ve güçlü bir şekilde hayatımızın her alanına sokmuş ve 'Yeniden Büyük Türkiye'nin kuruluş temellerini oluşturmuşuz. Özal ile Yeni Türkiye'nin, Yeni Türkiye olarak dünyaya açılmasını sağlamışız. Tarihimizde ve günümüzde yetiştirdiğimiz daha pek çok liderlerle, iyiliklerin önünü açmış, mazlumlara güven vermiş, zalimlerin korkulu rüyası olmuş bir milletiz.
Bugün de Allah'ın izni ve yardımıyla 'içimizden birisi', 'bizim kardeşimiz', Millet olarak aynı hassasiyetlere en az bizim kadar gönül veren, hatta hayatını ve her şeyini bu yola koymuş bulunan Değerli Cumhurbaşkanımız 'Recep Tayyip Erdoğan'la bu liderlik olgusunu yakalamış bulunmaktayız. Sayın Erdoğan, tarihte ve günümüzde yetiştirmiş olduğumuz ender liderlerdendir. Bugün, dünyanın en önde giden iki üç liderinden birisidir. Bu çok önemli bir durumdur ve tarihte böyle durumlar elimize çok az geçmiştir. Evet, bir yanda artık dünya lideri olmuş bir Devlet Başkanı, bir yanda da Rahmetli Erbakan'ın başlatıp geliştirdiği, Rahmetli Özal'ın destek verdiği ve Tayyip Bey'in gayet ustalıkla, pek çok boyut ekleyerek başarıyla yürüttüğü Kutlu Yürüyüş Davasıyla bütünleşmiş Aziz Milletimiz. Şimdi 80 milyonluk dava insanlarıyla 'Davanın Lideri', yeni bir düzlemde buluşuyor. İşte bu düzlemin adı 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Bu iki olgu, yani milletiyle bütünleşmiş bir dünya lideri ve liderinin arkasında saf tutmuş koca bir millet, işte bunlar bir araya geldiğinde, büyük bir çarpan etkisi yapacak ve bunun üreteceği enerji ile Ülkemiz yeniden şaha kalkacaktır. Yıllardan beri gece demeden, gündüz demeden uğruna çalıştığımız; seve seve her şeyimizi feda ettiğimiz Kutlu Yürüyüş Davamıza; Ülkemize, gönül coğrafyamıza ve insanlığa yapacağımız hizmetler daha bir aşkla ve şevkle yürütülecektir. Allah'ın izniyle, yeniden şanlı tarih yapmak üzere dünya sahnesindeki yerimizi alacağız.
Bununla beraber bizim kültürümüzü ve bizim dünyamızı bilemeyen dolayısıyla bizdeki liderleri ve onların iç zenginliklerini tanıyamayan bir kesim de vardır. Bunlar, Batı'yı ve onların dünyalarına göre bizi değerlendirme gibi bir garabetin içine düşmüşlerdir. İşte bu kesim, Osmanlıdan bu yana, halkın küçük bir bölümünü, geçmişin bir takım Müslüman âlimleri ve aydınlarını fikren zehirledikleri gibi, bugünküler için de bu propagandaya inanma ve konuya bu şekilde yaklaşma tehlikesi vardır. Hatta bizim yakından tanıdığımız ve yıllarca bu davaya hizmet etmiş pek çok 'arkadaş', 'kardeş' ve 'büyük bildiklerimiz' için de böyle bir tehlike söz konusudur. O yüzden herkesin bu hususta çok uyanık ve dikkatli olması ve bu kara propagandaya karşı Hakk'ı ve doğruları tebliğ etme görevini severek yerine getirmesi çok çok önemlidir.
Şunu unutmayalım, bizim ne bugünümüzde ne de geçmişimizde diktatör hiç çıkmamıştır. Biz hep lider yetiştirmişizdir. Bizim liderlerimiz, her zaman hayra, iyilik ve güzelliğe hizmet etmiş; şerre, sömürüye ve zulme engel olmuştur.
Kutlu yürüyüş davası, milyonları bulan dava insanları ve güçlü liderle, Ülkemize, gönül coğrafyamıza ve insanlığa hizmet aşk, şevk ve coşkusunu yakalıyoruz.
Bu coşkuya hepinizin ortak olması dileğiyle, selam ve saygılar sunuyorum.