
Cumhuriyet Caddesi yakın, Muratpaşa yarından da yakın!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşüm için bir adım daha atıyor ve tarihi Muratpaşa Camiinin de olduğu bölgeye kazmayı vurmaya hazırlanıyor. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı ile konuştum, öncelikleri arasında Muratpaşa’nın dönüşüm proğramı olduğunu söyledi. Önümüzdeki günlerde daha önce Yakutiye Belediyesi tarafından 10 milyon lira harcanarak kent meydanına dönüştürülen Murat Paşa caminin bu defa etrafındaki metruk ve eski konut ve işyerleri yıkılacak.

Mecburiyet Caddesi olarak da adlandırılan ve şehrin en işlek caddelerinden Cumhuriyet Caddesi’nin genişlemesi ve çoğunluğu da Vakıflara ait işyerlerinden oluşan eski binaların yıkılmasının ve kamulaştırmasının da gündemde olduğunu ama zamanının belli olmadığını kaydeden Zafer Aynalı, ‘’Ama Muratpaşa daha önce olacak. Şu an için el elzem proğram Muratpaşa’nın dönüşümü’’ diye konuştu.
Yüzüm sizden kara!
-Özellikle Facebook’da sıklıkla tek başına Clark Gable modunda artistik poz verilen paylaşımlara..
-Bir işyerinde yemek yenilirken masaya gazete veya dergi sarılmasına, hele bu dergi Fırfırik, gazede de PUSULA ise..
-Kesinlikle toplu yerleşim alanlarındaki konutların altında bulunan, özellikle oto galerisi ve market olan işyerleri.

-Ev veya ofise girmek istediğimde elimde bulunan anahtarların içinde doğru anahtarı bulamamam..
-Fotoğraf arşivimde olduğunu bildiğim fotoğrafı aramaya kalktığımda zamanımı çok alması, istediğim fotoğrafı ancak arşivin en alt sırasında buluyor olmam.
-Limonlu çay masama her geldiğinde ufacık o limon parçasını ilk bakışta görememem, başımı biraz çevirdiğimde bardağın arkasında bulduğum..
-Özellikle MNG ve Forum AVM’de aracımı park ettiğim yeri hemen bulamamam, uzunca bir arayıştan sonra park ettiğim yeri buluyor olmam.

-Bu köşede yayınlanan yazılarımı onca ön okumalarıma, tashih etmeme rağmen ertesi gün gazete çıktığında bir sürü tashih gördüğümde…
-SSK Kavşağı olarak bildiğimiz kavşakta her daim kırmızı ışığa yakalanmam.
-Bana teklif ettiler de ben kabul etmedim diyenlere
-Özellikle özel mülklerin oto parklarının tam da önüne park eden araç sürücülerinden..
-Hamamlarda özellikle hamama girerken verilen peştemalların henüz ıslak olmasına..

-Mahalle berberi ya da kuaförlerin çok janjanlım oluşundan..
-Laedri’nin ünlü bir yazar veya filozof olduğunu sananlara..
-İstinaf Mahkemesinden sözederken İstinat Mahkemesi diyenlerden..
-Özellikle dini bayramlarda bayram süresinde gerek fırınların ve gerekse, lokanta ve pastahanelerin kapalı tutulmasına..
ÇOK UYUZ OLURUM!

20 gündür Hatay’ı mesken tuttu…
Vali beyi görestik!
Kahramanmaraş merkezli 10 ili sarsan asrın depremi sonrası Hatay’a koordinatör Valisi olarak atanan Erzurum Valisi Okay Memiş, burayı mesken tuttu. Gittiği günden beri sahada olan ve akşamları da kenti terketmeyerek bir konteynerde kalan Vali Memiş, fırsat bulamıyor olsa gerek sakal bırakmıştı. Aralarında bakanların de bulunduğu deprem bölgesini mesken tutan bürokratlar gibi sakal bırakan Vali Memiş’e sakal yakışmıştı. Bıyık bıraktığında beğenmediğimi söylemediğim Valinin sakallı halini beğenmemiştim ama dün öğrendim, o sakal da gitmiş. Uzun zamandır asıl görev yerinde olamayan vali özlenir mi bilmiyoruz ama. Hemen hemen hergün özellikle Erzurum’dan gelen eş, dost ve tanıdıkların da ziyaret akınına uğrayan, canhıraş çalışmaları ile yakından takip ettiğimiz ve dahi görestiğimiz Vali beye bu yoğunluğundan selam gönderiyor, kolaylıklar diliyorum..

Denetim yaparken oraya da bakın lütfen!
O stad da aklınızda olsun!
Millet olarak asrın depreminde ki yaraları canhıraş bir şekilde sarmaya çalışırken, elbette ki hepimiz dersler de çıkarmadık değil. Mutlaka ilgili kurum ve birimler, muhtemel bir deprem karşısında şimdiden A ve B planları yapıyor, ona göre konumlanmaya çalışıyor. Özellikle fay hatlarına kesinlikle konut veya işyeri yapılması daha olası değil. Ona göre eskiden öylesine yapılan zemin etüdlerinin artık öneminin büyük olduğu ortaya çıktı. Kentsel dönüşümün ne denli önemli bir proğram olduğu gerçeği belli olduysa, mevcut binaların denetimi, kontrolü de şart oğlu şart haline geldi. Yapımı 1968 yılında gerçekleşen ve zaman içerisinde sadece restorasyonlar yapılan Kazım Karabekir Stadyumu da mutlaka gözetim altına olması gereken bir yapı. O günkü şartlarda gerçekleşen bir yapı nihayetinde.. Bir şekilde yıllardan beridir futbol seyircisine hizmet eden stad da sıkı bir kontrolden geçirilmesi gerekir. Olası bir facia karşısında, bir çok olayda olduğu gibi ağlayıp, sızlamak yerine şimdiden kontrol edilip tribünlerin sağlam olup olmadığı belirlenmeli ve bu kamuoyuna da açıklanmalıdır. Bu benim son kararımdır.

Ahmet Ercan denilince o soru gelir aklıma!
Şu anda televizyon ekranlarında boy gösteren deprem uzmanları arasında en saygın isimlerden biridir Prof.Dr.Ahmet Ercan. Kendisi ile hem de Erzurum’da tanışmış, derin bilgisi dışında hoş sohbetiyle de gönlümüzde taht kurmuştu. Sanırım 2002 yılıydı. Erzurum’da artçıların yanısıra 5.4’lük, yürekleri de ağızlara getiren bir deprem yaşanmıştı ve kendisi de Atatürk Üniversitesi’nin davetlisi olarak Erzurum’a gelmişti. O zaman Necip Fazıl Kısakürek Caddesi üzerinde bulunan DOĞU TV’de Haber Müdürü olarak çalışıyordum ve bir akşam onu depremle ilgili bilgi versin diye Televizyona davet etmiştik. Akşam 20.00’de ki ana haber bülteni sonrası en üst katta ki stüdyoda rahmetli televizyonun sahibi İrfan Alyanak’ın konuğu olmuştu Ahmet Ercan hoca.
***
Proğram sonrasında bizler de o günlerde yeniden deprem olacak diye tedirgindik ve kendisine sohbetin bir yerinde ‘’Hocam, sarsıntı anında burada nerede olursak korunaklı bir alanımız olur?’’ diye sordum. O da bina ile ilgili bilgisi olmadığını söylerken, hiç unutmam, Alyanak’ın oturduğu odanın köşesini göstermiş, ‘’Burası olur’’ demişti. Nedense gösterdiği yer başta ben olmak üzere televizyonda çalışanlar için bir güvenlik alanı olmuştu, içimiz o günden sonra rahattı. Psikolojik olarak korkuyu üzerimizden atmıştık. O açıdan ne zaman Ahmet Ercan ismi geçse aklıma hep o soru gelir. Bu vesile ile bir selam da kendisine gönderelim, kamuoyunu aydınlatıcı açıklamalarından ötürü ailesi ile birlikte sağlık dileyelim..

TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Çorabın delik olduğunu sadece ayakkabı bilir!
(Polonya atasözü)
DUVARIN DİLİ : Kirpiklerin sayısını bilirdim ben. Gözlerine nasıl baktığımı sen düşün artık!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşüm için bir adım daha atıyor ve tarihi Muratpaşa Camiinin de olduğu bölgeye kazmayı vurmaya hazırlanıyor. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı ile konuştum, öncelikleri arasında Muratpaşa’nın dönüşüm proğramı olduğunu söyledi. Önümüzdeki günlerde daha önce Yakutiye Belediyesi tarafından 10 milyon lira harcanarak kent meydanına dönüştürülen Murat Paşa caminin bu defa etrafındaki metruk ve eski konut ve işyerleri yıkılacak.

Mecburiyet Caddesi olarak da adlandırılan ve şehrin en işlek caddelerinden Cumhuriyet Caddesi’nin genişlemesi ve çoğunluğu da Vakıflara ait işyerlerinden oluşan eski binaların yıkılmasının ve kamulaştırmasının da gündemde olduğunu ama zamanının belli olmadığını kaydeden Zafer Aynalı, ‘’Ama Muratpaşa daha önce olacak. Şu an için el elzem proğram Muratpaşa’nın dönüşümü’’ diye konuştu.
Yüzüm sizden kara!
-Özellikle Facebook’da sıklıkla tek başına Clark Gable modunda artistik poz verilen paylaşımlara..
-Bir işyerinde yemek yenilirken masaya gazete veya dergi sarılmasına, hele bu dergi Fırfırik, gazede de PUSULA ise..
-Kesinlikle toplu yerleşim alanlarındaki konutların altında bulunan, özellikle oto galerisi ve market olan işyerleri.

-Ev veya ofise girmek istediğimde elimde bulunan anahtarların içinde doğru anahtarı bulamamam..
-Fotoğraf arşivimde olduğunu bildiğim fotoğrafı aramaya kalktığımda zamanımı çok alması, istediğim fotoğrafı ancak arşivin en alt sırasında buluyor olmam.
-Limonlu çay masama her geldiğinde ufacık o limon parçasını ilk bakışta görememem, başımı biraz çevirdiğimde bardağın arkasında bulduğum..
-Özellikle MNG ve Forum AVM’de aracımı park ettiğim yeri hemen bulamamam, uzunca bir arayıştan sonra park ettiğim yeri buluyor olmam.

-Bu köşede yayınlanan yazılarımı onca ön okumalarıma, tashih etmeme rağmen ertesi gün gazete çıktığında bir sürü tashih gördüğümde…
-SSK Kavşağı olarak bildiğimiz kavşakta her daim kırmızı ışığa yakalanmam.
-Bana teklif ettiler de ben kabul etmedim diyenlere
-Özellikle özel mülklerin oto parklarının tam da önüne park eden araç sürücülerinden..
-Hamamlarda özellikle hamama girerken verilen peştemalların henüz ıslak olmasına..

-Mahalle berberi ya da kuaförlerin çok janjanlım oluşundan..
-Laedri’nin ünlü bir yazar veya filozof olduğunu sananlara..
-İstinaf Mahkemesinden sözederken İstinat Mahkemesi diyenlerden..
-Özellikle dini bayramlarda bayram süresinde gerek fırınların ve gerekse, lokanta ve pastahanelerin kapalı tutulmasına..
ÇOK UYUZ OLURUM!

20 gündür Hatay’ı mesken tuttu…
Vali beyi görestik!
Kahramanmaraş merkezli 10 ili sarsan asrın depremi sonrası Hatay’a koordinatör Valisi olarak atanan Erzurum Valisi Okay Memiş, burayı mesken tuttu. Gittiği günden beri sahada olan ve akşamları da kenti terketmeyerek bir konteynerde kalan Vali Memiş, fırsat bulamıyor olsa gerek sakal bırakmıştı. Aralarında bakanların de bulunduğu deprem bölgesini mesken tutan bürokratlar gibi sakal bırakan Vali Memiş’e sakal yakışmıştı. Bıyık bıraktığında beğenmediğimi söylemediğim Valinin sakallı halini beğenmemiştim ama dün öğrendim, o sakal da gitmiş. Uzun zamandır asıl görev yerinde olamayan vali özlenir mi bilmiyoruz ama. Hemen hemen hergün özellikle Erzurum’dan gelen eş, dost ve tanıdıkların da ziyaret akınına uğrayan, canhıraş çalışmaları ile yakından takip ettiğimiz ve dahi görestiğimiz Vali beye bu yoğunluğundan selam gönderiyor, kolaylıklar diliyorum..

Denetim yaparken oraya da bakın lütfen!
O stad da aklınızda olsun!
Millet olarak asrın depreminde ki yaraları canhıraş bir şekilde sarmaya çalışırken, elbette ki hepimiz dersler de çıkarmadık değil. Mutlaka ilgili kurum ve birimler, muhtemel bir deprem karşısında şimdiden A ve B planları yapıyor, ona göre konumlanmaya çalışıyor. Özellikle fay hatlarına kesinlikle konut veya işyeri yapılması daha olası değil. Ona göre eskiden öylesine yapılan zemin etüdlerinin artık öneminin büyük olduğu ortaya çıktı. Kentsel dönüşümün ne denli önemli bir proğram olduğu gerçeği belli olduysa, mevcut binaların denetimi, kontrolü de şart oğlu şart haline geldi. Yapımı 1968 yılında gerçekleşen ve zaman içerisinde sadece restorasyonlar yapılan Kazım Karabekir Stadyumu da mutlaka gözetim altına olması gereken bir yapı. O günkü şartlarda gerçekleşen bir yapı nihayetinde.. Bir şekilde yıllardan beridir futbol seyircisine hizmet eden stad da sıkı bir kontrolden geçirilmesi gerekir. Olası bir facia karşısında, bir çok olayda olduğu gibi ağlayıp, sızlamak yerine şimdiden kontrol edilip tribünlerin sağlam olup olmadığı belirlenmeli ve bu kamuoyuna da açıklanmalıdır. Bu benim son kararımdır.

Ahmet Ercan denilince o soru gelir aklıma!
Şu anda televizyon ekranlarında boy gösteren deprem uzmanları arasında en saygın isimlerden biridir Prof.Dr.Ahmet Ercan. Kendisi ile hem de Erzurum’da tanışmış, derin bilgisi dışında hoş sohbetiyle de gönlümüzde taht kurmuştu. Sanırım 2002 yılıydı. Erzurum’da artçıların yanısıra 5.4’lük, yürekleri de ağızlara getiren bir deprem yaşanmıştı ve kendisi de Atatürk Üniversitesi’nin davetlisi olarak Erzurum’a gelmişti. O zaman Necip Fazıl Kısakürek Caddesi üzerinde bulunan DOĞU TV’de Haber Müdürü olarak çalışıyordum ve bir akşam onu depremle ilgili bilgi versin diye Televizyona davet etmiştik. Akşam 20.00’de ki ana haber bülteni sonrası en üst katta ki stüdyoda rahmetli televizyonun sahibi İrfan Alyanak’ın konuğu olmuştu Ahmet Ercan hoca.
***
Proğram sonrasında bizler de o günlerde yeniden deprem olacak diye tedirgindik ve kendisine sohbetin bir yerinde ‘’Hocam, sarsıntı anında burada nerede olursak korunaklı bir alanımız olur?’’ diye sordum. O da bina ile ilgili bilgisi olmadığını söylerken, hiç unutmam, Alyanak’ın oturduğu odanın köşesini göstermiş, ‘’Burası olur’’ demişti. Nedense gösterdiği yer başta ben olmak üzere televizyonda çalışanlar için bir güvenlik alanı olmuştu, içimiz o günden sonra rahattı. Psikolojik olarak korkuyu üzerimizden atmıştık. O açıdan ne zaman Ahmet Ercan ismi geçse aklıma hep o soru gelir. Bu vesile ile bir selam da kendisine gönderelim, kamuoyunu aydınlatıcı açıklamalarından ötürü ailesi ile birlikte sağlık dileyelim..

TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Çorabın delik olduğunu sadece ayakkabı bilir!
(Polonya atasözü)
DUVARIN DİLİ : Kirpiklerin sayısını bilirdim ben. Gözlerine nasıl baktığımı sen düşün artık!