
Aracınızla yola çıkın her il ve ilçede atıl durumda olan lojman, tesis yada devasa binalar olduğunu görürsünüz. Hatta pek çoğu hiç kullanılmamış sıfır durumda. Her biri şehirlerin bazen merkezinde bazen ücra bölgelerinde. Ama ortak noktaları aynı kaderi paylaşmak.
Bu yapıların değerlendirilmesi ile ilgili her platformda uyarılarımızı dile getirdik. Geçen yıl atıl binaların kullanılması veya devredilmesi noktasında bir çalışma başlatıldı. Ancak bu çalışma ile ilgili hala herhangi bir adım atılmadı. Hatta sadece devletin değil, özel sektörün vatandaşlardan para alıp, iflas ederek teslim edemediği veya kendi için yaptığı ve maddi imkansızlıklar yüzünden yarım bıraktığı tesislerin de değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü bu binaların işlevi ve geleceği mevcut sahiplerinin inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemlidir. Mesela Pasinler'de ki Akasya Vadisi Kaplıca Oteli. Gerekli çalışmalar yapılarak bu yapı aktif hale getirilmelidir. Çürümeye yüz tutacak devasa bina birkaç yıl sonra kullanılmayacak hale gelecektir.
Yimpaş Holding tarafından 2000 yılında ve Erzurum'un en güzel yerinde alışveriş merkezi, hastane ve sağlık merkezi olarak temeli atılan inşaatın 20 yıldır atıl durumda bekletilmesi şehrimizin kanayan yarasıdır. Bu yapılar milli servettir ve hepimizin cebinden çıkmaktadır.
Erzurum'un Pasinler İlçesi'nde 1974 yılında yaptırılan ve 6 bin dönümlük arazi üzerine inşaa edilen Tütün fabrikasını Alvar Köyü mevkiine gidenler görmüştür. Fabrika, 1987 yılında özelleştirme kapsamında 8.5 milyar liraya bir şirkete devredildi Ancak 1989 yılında meydana gelen sel felaketi nedeniyle fabrikada üretim durdu ve şirket devlete olan borcunu ödeyemez duruma geldi. Şirket aleyhine açılan haciz davası sonrasında fabrika Tekel Genel Müdürlüğü'ne devredildi. 30 yıldır çürümeye terk edilen tesisler zamanla yağmacıların hedefi haline geldi. Binanın binlerce tonluk çelik konsorsiyonu hırsızlar tarafından çalındı. Bunun yanında 6 bin dönümlük arazi içerisinde Tütün Fabrikasının lojmanları olan 4 tane 10'ar daireli bina yapılmış ve o binalarda çürümeye terk edilmiş. Hadi Tütün Fabrikası fikri hataydı. Neden başka bir işte kullanılmadı? Ve neden 4 tane lüks bina çürümeye terk edildi? Bu binalar çevre köylerde ki halka düşük ücretlerle satılabilir veya hibe edilebilirdi. Verilmedi ve şu an kullanılamaz haldeler. Devletin böyle bir uygulaması olsa dahi gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.
Sadece Erzurum'da değil ülkenin dört bir yanında yıllardır kaderine terk edilmiş ve çürümeye yüz tutmuş devasa binalar, tesisler ve fabrikalar var. Fare ve böcek istilası bir yana Tinercilere, başıboş hayvanlara mesken olmuş, şehrin görüntüsünü bozmuş demir ve beton yığınlarına artık bir çözüm üretilmesi gerekiyor.
Bu yapıların değerlendirilmesi ile ilgili her platformda uyarılarımızı dile getirdik. Geçen yıl atıl binaların kullanılması veya devredilmesi noktasında bir çalışma başlatıldı. Ancak bu çalışma ile ilgili hala herhangi bir adım atılmadı. Hatta sadece devletin değil, özel sektörün vatandaşlardan para alıp, iflas ederek teslim edemediği veya kendi için yaptığı ve maddi imkansızlıklar yüzünden yarım bıraktığı tesislerin de değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü bu binaların işlevi ve geleceği mevcut sahiplerinin inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemlidir. Mesela Pasinler'de ki Akasya Vadisi Kaplıca Oteli. Gerekli çalışmalar yapılarak bu yapı aktif hale getirilmelidir. Çürümeye yüz tutacak devasa bina birkaç yıl sonra kullanılmayacak hale gelecektir.
Yimpaş Holding tarafından 2000 yılında ve Erzurum'un en güzel yerinde alışveriş merkezi, hastane ve sağlık merkezi olarak temeli atılan inşaatın 20 yıldır atıl durumda bekletilmesi şehrimizin kanayan yarasıdır. Bu yapılar milli servettir ve hepimizin cebinden çıkmaktadır.
Erzurum'un Pasinler İlçesi'nde 1974 yılında yaptırılan ve 6 bin dönümlük arazi üzerine inşaa edilen Tütün fabrikasını Alvar Köyü mevkiine gidenler görmüştür. Fabrika, 1987 yılında özelleştirme kapsamında 8.5 milyar liraya bir şirkete devredildi Ancak 1989 yılında meydana gelen sel felaketi nedeniyle fabrikada üretim durdu ve şirket devlete olan borcunu ödeyemez duruma geldi. Şirket aleyhine açılan haciz davası sonrasında fabrika Tekel Genel Müdürlüğü'ne devredildi. 30 yıldır çürümeye terk edilen tesisler zamanla yağmacıların hedefi haline geldi. Binanın binlerce tonluk çelik konsorsiyonu hırsızlar tarafından çalındı. Bunun yanında 6 bin dönümlük arazi içerisinde Tütün Fabrikasının lojmanları olan 4 tane 10'ar daireli bina yapılmış ve o binalarda çürümeye terk edilmiş. Hadi Tütün Fabrikası fikri hataydı. Neden başka bir işte kullanılmadı? Ve neden 4 tane lüks bina çürümeye terk edildi? Bu binalar çevre köylerde ki halka düşük ücretlerle satılabilir veya hibe edilebilirdi. Verilmedi ve şu an kullanılamaz haldeler. Devletin böyle bir uygulaması olsa dahi gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.
Sadece Erzurum'da değil ülkenin dört bir yanında yıllardır kaderine terk edilmiş ve çürümeye yüz tutmuş devasa binalar, tesisler ve fabrikalar var. Fare ve böcek istilası bir yana Tinercilere, başıboş hayvanlara mesken olmuş, şehrin görüntüsünü bozmuş demir ve beton yığınlarına artık bir çözüm üretilmesi gerekiyor.