Ardahan’ın Çataldere köyündeki taş ocağında meydana gelen patlamada ağır yaralı olarak tek kurtulan Adem Demirci (32), Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi görüyor. 3 arkadaşının can verdiği patlamada yaşadığı dehşet anlarını anlatan Demirci, firmadan şikâyetçi olacağını söyledi.
Manolya BULUT-PUSULA
Geçtiğimiz Ramazan ayında Ardahan’ın Çataldere köyündeki özel bir firmaya ait taş ocağında şiddetli bir patlama meydana gelmişti. Patlamada Selçuk Yazgan, Murat Çetin, Taner Sarıvaz ve kepçe operatörü Adem Demirci ağır yaralanmıştı. Ardahan Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen yaralı işçilerden üçü tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Patlamada ağır yaralı olarak tek kurtulan Adem Demirci’nin 22 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra tedavisine yanık tedavi merkezinde devam ediliyor.
İftar vakti patladı
Vücudunun yüzde 50’sinde ağır yanıklar meydana gelen Adem Demirci, iş yerinde henüz üç gün önce çalışmaya başladığını söyleyerek, “Ben yeni çalışmaya başlamıştım, üç gün olmuştu. Akşama doğru iftara 15-20 dakika vardı. Patronumuz Murat Salduz bana yukarıya malzeme çıkacağını söyleyerek malzemenin de ne olduğundan bahsetmedi. Benim işim hafriyat, patlayıcı malzeme taşımam zaten yasak. ‘İftarımı açayım yarın taşıyalım’ dedim, kabul etmedi. Ben de kepçeyle malzemenin yanına yaklaştırdım, arkadaşlar yükledi. Arkadaşlar boşaltırken aniden patlama meydana geldi, kimyasal maddeymiş. Şiddetli bir patlama oldu. Arkadaşlarıma rahmet diliyorum, talihsiz bir kazaydı. Bacağımdan, kollarımdan yaralandım. Yüzüm de komple yandı. Yoğun bakımda 22 gün kaldım. 52 gündür de buradayım” dedi.
İş güvenliği yok
Kepçe operatörü olarak çalışan Demirci, hafriyat dışında başka bir madde taşımasının yasak ve iş güvenliğinde de ciddi eksiklikler olduğunu dile getirerek, “ Benim normalde hafriyattan başka iş yapmak görevim değil. Orada malzeme çıkarıyorlar kum, çakıl gibi. Taşıdığım şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Poşetlerin içerisinde beyaz uzun bir maddeydi. Daha önce hiç görmedim. İş güvenliği de yoktu. Madem beni gönderdiler, en azından önlem alsalardı. Bana koruyucu kıyafet, iş ayakkabısı verebilirlerdi. Üzerimde bir tişört vardı sadece. Malzemenin de ne olduğunu söylemediler. Patlayıcı madde olduğunu bilseydim taşımazdım kesinlikle. Hiçbir operatör onu yapamaz” diye konuştu.
Alev topunun içinde kaldık
Yaşadığı korku dolu anları anlatan Demirci, “Malzemeyi bıraktım. Bir arkadaşımız da o esnada branda getirmek için uzaklaştı. Demek ki yaşayacak ömrü varmış. Diğerleri de boşaltıyordu. Ben de kepçenin içinde oturuyordum. Niyetliyim açlık bastırmış. Birazını boşaltmışlardı ki patlama oldu. Arkadaşlarım gözlerimin önünde yanarak can verdi. Aklıma geldikçe kötü oluyorum. Bilincimi kaybetmedim. Yandığım halde kontrolümü kaybetmemeye çalıştım. Patlama bittikten sonra aşağı kendim indim. Kollarım komple yanmıştı. Gözümün önünü zor görüyordum. Kepçenin sol kapısı açıktı. Bir de üst havalandırmayı açmıştım. Alev oralardan vurdu. Alev topunun içinde kaldık” ifadelerini kullandı.
Şikâyetçi olacak
Firmadan şikâyetçi olacağını vurgulayan Demirci, “Hakkımız olanı sonuna kadar savunacağız. Hastanede olduğum için henüz mahkeme süreci başlatamadım. İhmal kurbanı olduk. Arkadaşlarımın belki çocukları vardı. Firmadan bir iki defa geldiler. O arkadaşlar sigara içmiş dediler. Ben ölmüş insanlara iftira atamam. ‘Suçlu olan sizsiniz, önlem alsaydınız’ dedim. Ben bu tarz konuşunca bir daha gelmediler” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
Geçtiğimiz Ramazan ayında Ardahan’ın Çataldere köyündeki özel bir firmaya ait taş ocağında şiddetli bir patlama meydana gelmişti. Patlamada Selçuk Yazgan, Murat Çetin, Taner Sarıvaz ve kepçe operatörü Adem Demirci ağır yaralanmıştı. Ardahan Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen yaralı işçilerden üçü tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Patlamada ağır yaralı olarak tek kurtulan Adem Demirci’nin 22 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra tedavisine yanık tedavi merkezinde devam ediliyor.
İftar vakti patladı
Vücudunun yüzde 50’sinde ağır yanıklar meydana gelen Adem Demirci, iş yerinde henüz üç gün önce çalışmaya başladığını söyleyerek, “Ben yeni çalışmaya başlamıştım, üç gün olmuştu. Akşama doğru iftara 15-20 dakika vardı. Patronumuz Murat Salduz bana yukarıya malzeme çıkacağını söyleyerek malzemenin de ne olduğundan bahsetmedi. Benim işim hafriyat, patlayıcı malzeme taşımam zaten yasak. ‘İftarımı açayım yarın taşıyalım’ dedim, kabul etmedi. Ben de kepçeyle malzemenin yanına yaklaştırdım, arkadaşlar yükledi. Arkadaşlar boşaltırken aniden patlama meydana geldi, kimyasal maddeymiş. Şiddetli bir patlama oldu. Arkadaşlarıma rahmet diliyorum, talihsiz bir kazaydı. Bacağımdan, kollarımdan yaralandım. Yüzüm de komple yandı. Yoğun bakımda 22 gün kaldım. 52 gündür de buradayım” dedi.
İş güvenliği yok
Kepçe operatörü olarak çalışan Demirci, hafriyat dışında başka bir madde taşımasının yasak ve iş güvenliğinde de ciddi eksiklikler olduğunu dile getirerek, “ Benim normalde hafriyattan başka iş yapmak görevim değil. Orada malzeme çıkarıyorlar kum, çakıl gibi. Taşıdığım şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Poşetlerin içerisinde beyaz uzun bir maddeydi. Daha önce hiç görmedim. İş güvenliği de yoktu. Madem beni gönderdiler, en azından önlem alsalardı. Bana koruyucu kıyafet, iş ayakkabısı verebilirlerdi. Üzerimde bir tişört vardı sadece. Malzemenin de ne olduğunu söylemediler. Patlayıcı madde olduğunu bilseydim taşımazdım kesinlikle. Hiçbir operatör onu yapamaz” diye konuştu.
Alev topunun içinde kaldık
Yaşadığı korku dolu anları anlatan Demirci, “Malzemeyi bıraktım. Bir arkadaşımız da o esnada branda getirmek için uzaklaştı. Demek ki yaşayacak ömrü varmış. Diğerleri de boşaltıyordu. Ben de kepçenin içinde oturuyordum. Niyetliyim açlık bastırmış. Birazını boşaltmışlardı ki patlama oldu. Arkadaşlarım gözlerimin önünde yanarak can verdi. Aklıma geldikçe kötü oluyorum. Bilincimi kaybetmedim. Yandığım halde kontrolümü kaybetmemeye çalıştım. Patlama bittikten sonra aşağı kendim indim. Kollarım komple yanmıştı. Gözümün önünü zor görüyordum. Kepçenin sol kapısı açıktı. Bir de üst havalandırmayı açmıştım. Alev oralardan vurdu. Alev topunun içinde kaldık” ifadelerini kullandı.
Şikâyetçi olacak
Firmadan şikâyetçi olacağını vurgulayan Demirci, “Hakkımız olanı sonuna kadar savunacağız. Hastanede olduğum için henüz mahkeme süreci başlatamadım. İhmal kurbanı olduk. Arkadaşlarımın belki çocukları vardı. Firmadan bir iki defa geldiler. O arkadaşlar sigara içmiş dediler. Ben ölmüş insanlara iftira atamam. ‘Suçlu olan sizsiniz, önlem alsaydınız’ dedim. Ben bu tarz konuşunca bir daha gelmediler” dedi.