
Hani çoğu kez kullanıyoruz ‘Kadim Kent Erzurum…’ diye.
Hakikaten yaşadığımız kent Kadim bir şehir…
Tarihi süreç içerisinde bir çok önemli görev üstlenmiş ve hepsini de layıkıyla yerine getirmiş bir şehir…
*
Yıllar önce Palandöken’in uzantılarındaki Kargapazarı Dağlarında bulunan Kandil tepesine çıkmıştım…
Yeri gelmişken söyleyeyim ‘Kandil Dağı’ndan çıkan üç kaynak, nehir haline dönüşerek üç denize dökülüyor.
Kandil Dağı dediysek başka ‘Kandil’lerle karıştırmayınız... Bu Kandil Dağı, Kargapazarı sıradağlarında sadece bir tepe...
Fırat, Aras ve Çoruh buradan doğuyor…
Fırat, doğudan Karasu olarak Güneye iniyor Fırat olarak Basra’ya dökülüyor…
Çoruh; Kandil’den doğup, Doğu Anadolu’nun Kuzeyinden giderek Doğu Karadeniz’den Karadeniz’e dökülüyor…
Aras da yine Kandil’den doğup, Hazar Denizine dökülüyor…
Bazıları bu dağı ‘İlahi taksimat noktası’ olarak adlandırıyor…
ANADOLU’NUN DÜĞÜM NOKTASI…
İşte o dağda bulunan Radarı bir Binbaşımız gezdirirken demişti ki ‘Burası Anadolu’nun düğüm noktasıdır… Buradan Türkiye’nin her yerini gözlemlemekteyiz…’
Gerçekten Erzurum, hem bulunduğu coğrafyanın hem de Anadolu’nun düğüm noktası bir şehirdir…
Anadolu’yu etkileyen bütün olumlu hareketlerin başlangıç yeri Erzurum’dur…
Tarihi olaylarda , Siyasette, Ticarette ve daha başka ülke menfaatlerine olan gelişmelerde bu şehir hep ön planda oldu, bu açıdandır ki Erzurum Kadim Şehirdir.
Siyasetçiler çalışmaya bu şehirden başlar; bölge ticaretinin nabzı bu şehirde atar...
*
Bizler, bu şehrin içinde yaşayanlar olarak belki çok azımız bunun farkındayız.
Ancak dışarıdan Erzurum’a bakınca, bulunduğu konumdan birkaç misli daha büyük görünüyor…
Yeter ki bunun farkında olalım ve bazı dinamiklerimizi harekete geçirelim…
Hakikaten yaşadığımız kent Kadim bir şehir…
Tarihi süreç içerisinde bir çok önemli görev üstlenmiş ve hepsini de layıkıyla yerine getirmiş bir şehir…
*
Yıllar önce Palandöken’in uzantılarındaki Kargapazarı Dağlarında bulunan Kandil tepesine çıkmıştım…
Yeri gelmişken söyleyeyim ‘Kandil Dağı’ndan çıkan üç kaynak, nehir haline dönüşerek üç denize dökülüyor.
Kandil Dağı dediysek başka ‘Kandil’lerle karıştırmayınız... Bu Kandil Dağı, Kargapazarı sıradağlarında sadece bir tepe...
Fırat, Aras ve Çoruh buradan doğuyor…
Fırat, doğudan Karasu olarak Güneye iniyor Fırat olarak Basra’ya dökülüyor…
Çoruh; Kandil’den doğup, Doğu Anadolu’nun Kuzeyinden giderek Doğu Karadeniz’den Karadeniz’e dökülüyor…
Aras da yine Kandil’den doğup, Hazar Denizine dökülüyor…
Bazıları bu dağı ‘İlahi taksimat noktası’ olarak adlandırıyor…
ANADOLU’NUN DÜĞÜM NOKTASI…
İşte o dağda bulunan Radarı bir Binbaşımız gezdirirken demişti ki ‘Burası Anadolu’nun düğüm noktasıdır… Buradan Türkiye’nin her yerini gözlemlemekteyiz…’
Gerçekten Erzurum, hem bulunduğu coğrafyanın hem de Anadolu’nun düğüm noktası bir şehirdir…
Anadolu’yu etkileyen bütün olumlu hareketlerin başlangıç yeri Erzurum’dur…
Tarihi olaylarda , Siyasette, Ticarette ve daha başka ülke menfaatlerine olan gelişmelerde bu şehir hep ön planda oldu, bu açıdandır ki Erzurum Kadim Şehirdir.
Siyasetçiler çalışmaya bu şehirden başlar; bölge ticaretinin nabzı bu şehirde atar...
*
Bizler, bu şehrin içinde yaşayanlar olarak belki çok azımız bunun farkındayız.
Ancak dışarıdan Erzurum’a bakınca, bulunduğu konumdan birkaç misli daha büyük görünüyor…
Yeter ki bunun farkında olalım ve bazı dinamiklerimizi harekete geçirelim…