
İşitmişsinizdir belki; QS World University Ranking diye, akademik nitelikli bir uluslararası kuruluş var. Adında geçen ‘QS’ harflerinin Quacquarelli Symonds şirketini ifade ettiği bu kuruluş, belli kalite kriterleri ışığında dünya üniversitelerinin değerlilik sıralamasını belirliyor.
Hangi üniversite, hangi fakülte, hangi akademi, niye iyi?..
Benzer bir kuruluş olan THE (Times Higher Education) da yine akademik kurumları uluslararası geçerlilikle değerlendiriyor. QS ve THE’nın yaptığı işe, ünlü Moody’s’in küresel ekonomi alanında yaptığı işin akademik dünyadaki karşılığı demek mümkün.
2004-2009 arasındaki beş yıl boyunca QS ve THE, dünya üniversitelerini ortak çalışmalarla değerlendirmişti. Bugün hem QS hem de THE, tüm dünyada en adil ve en saygın akademi değerlendirme kuruluşları olarak biliniyor. Bu kuruluşlar, akademik kurumlar arasında kalite sıralaması yaparken şu kriterleri kullanıyor:
QS World University Ranking’in yukarıdaki sekiz kritere ve bunların her birinin altında sıralanan onlarca alt maddeye göre oluşturduğu ‘Dünyaın En İyi 50 Hukuk Fakültesi-2017’ listesinde ‘İlk 10’ şöyle:
Parantez içindeki sayılar, ilgili üniversetelerin kuruluş yıllarını belirtiyor.
***
İşte tam da bu noktada ‘Bir bakalım, bizim meşhur Ankara Hukuk’umuz kaçıncı sırada?’ dediğinizi duyar gibiyim…
Ne yazık ki ilk 50 içerisinde Türkiye’den, Ankara Hukuk da dahil, hiçbir hukuk fakültesi yer almıyor.
16’ncı sırada Singapur’dan, 18’inci sırada Hong Kong’dan, 21’inci sıırada Çin’den, 24’üncü sırada Hollanda’dan, 32’nci sırada Yeni Zelanda’dan, 37’nci sırada Güney Kore’den, 38’inci sırada Şili’den, 45’inci sırada Tayvan’dan birer hukuk fakültesinin yer aldığı listede bizim devlet üniversitelerimizdem ya da özel üniversitelerimizden hiçbir hukuk fakültesinin yer almıyor olması, en hafif ifadeyle ‘azıcık moral bozucu’!
Durum böyleyken;
nev’inden beyin yakan sorular takılıyor aklımıza.
Hukuka meraklı biriyim; zaten meraklı olmasak da hepimiz hukukla öyle ya da böyle ilgiliyiz…
Ama ben bu kritik soruların yanıtlarını uzmanlara, gerçek hukukçulara bırakmam gerektiğini biliyorum…
(…)
(Devamı 5 Haziran Salı günü Pusula’da)
Hangi üniversite, hangi fakülte, hangi akademi, niye iyi?..
Benzer bir kuruluş olan THE (Times Higher Education) da yine akademik kurumları uluslararası geçerlilikle değerlendiriyor. QS ve THE’nın yaptığı işe, ünlü Moody’s’in küresel ekonomi alanında yaptığı işin akademik dünyadaki karşılığı demek mümkün.
2004-2009 arasındaki beş yıl boyunca QS ve THE, dünya üniversitelerini ortak çalışmalarla değerlendirmişti. Bugün hem QS hem de THE, tüm dünyada en adil ve en saygın akademi değerlendirme kuruluşları olarak biliniyor. Bu kuruluşlar, akademik kurumlar arasında kalite sıralaması yaparken şu kriterleri kullanıyor:
- Dünya çapında tanınmışlık (farklı ülkelere mezunlar gönderme ve akademik kadroda farklı ülkelerden akademisyenler bulundurma)
- Fakültenin geçmişi
- Araştırma etkinlikleri ve bu bağlamda kullanılan bütçeler
- İnovasyon çalışmaları
- Akademik kadro; adlar ve ünvanlar
- Üniversitedeki akademisyenlerin gerçekleştirdiği yayımlar ve konferanslar
- Alınan uluslararası saygınlığa sahip ödüller
- Sosyal sorumluluk; toplumsal sorunlar karşısında korkusuzca sorumluluk üstlenme ve sivil inisiyatif geliştirme
QS World University Ranking’in yukarıdaki sekiz kritere ve bunların her birinin altında sıralanan onlarca alt maddeye göre oluşturduğu ‘Dünyaın En İyi 50 Hukuk Fakültesi-2017’ listesinde ‘İlk 10’ şöyle:
- Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi; ABD (1817)
- Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi; İngiltere (1096)
- Cambridge Üniversitesi Hukuk Fakültesi; İngiltere (1209)
- Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesi; ABD (1824)
- New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi; ABD (1835)
- Stanford Üniversitesi Hukuk Fakültesi; ABD (1893)
- London School of Economics Hukuk Fakültesi; İngiltere (1895)
- Melbourne Üniversitesi Hukuk Fakültesi; Avustralya (1857)
- California Üniversitesi Berkeley Hukuk Fakültesi; ABD (1894)
- Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi; ABD (1858)
Parantez içindeki sayılar, ilgili üniversetelerin kuruluş yıllarını belirtiyor.
***
İşte tam da bu noktada ‘Bir bakalım, bizim meşhur Ankara Hukuk’umuz kaçıncı sırada?’ dediğinizi duyar gibiyim…
Ne yazık ki ilk 50 içerisinde Türkiye’den, Ankara Hukuk da dahil, hiçbir hukuk fakültesi yer almıyor.
16’ncı sırada Singapur’dan, 18’inci sırada Hong Kong’dan, 21’inci sıırada Çin’den, 24’üncü sırada Hollanda’dan, 32’nci sırada Yeni Zelanda’dan, 37’nci sırada Güney Kore’den, 38’inci sırada Şili’den, 45’inci sırada Tayvan’dan birer hukuk fakültesinin yer aldığı listede bizim devlet üniversitelerimizdem ya da özel üniversitelerimizden hiçbir hukuk fakültesinin yer almıyor olması, en hafif ifadeyle ‘azıcık moral bozucu’!
Durum böyleyken;
- Hukukumuz nereye gidiyor?
- Hukuçularımızı iyi yetiştiremezsek hukuku iyi tatbik edebilir miyiz?
- Ekonomimiz büyüktür, küçüktür, o ayrı mesele; peki bizim dünyaya ‘hukuk dersi’ verme ihtimalimiz nedir?
- Bugün ve gelecekte büyük hukuksal sorunların altından kalkabilmek için daha sağlam akademik temeller gerekmiyor mu? O temeller nerede inşa edilir?
nev’inden beyin yakan sorular takılıyor aklımıza.
Hukuka meraklı biriyim; zaten meraklı olmasak da hepimiz hukukla öyle ya da böyle ilgiliyiz…
Ama ben bu kritik soruların yanıtlarını uzmanlara, gerçek hukukçulara bırakmam gerektiğini biliyorum…
(…)
(Devamı 5 Haziran Salı günü Pusula’da)