Bu yazı 2019 yılında TFF Süper Liginden düştükten sonra yazılmıştır.
Yazımızdan kısa alıntılar yapmak istiyorum.
Üzerinden 3 yıla yakın bir zaman geçtiği halde değişen çok bir şey olmadığını gördük.
‘…….
‘Ben demiştim…’
‘Ben söylemiştim…’ vs…vs…
Ahkâm kesmekten öteye geçmeyen söz…
Yazının başında hemen söyleyelim ki, bu yazı kimseyi hedef almamaktadır… Sadece bir eleştiri ve durum değerlendirme yazısıdır ve takımın insicamını bozmamak adına bu güne kadar hep sustuk…
Coşkuyla, sevinçle çıktığımız ve tribünlerdeki muhteşem görüntüyle renk kattığımız süper ligde bir sezon misafir olduk ve veda ettik…
Aslında süper ligden düşerek, Türkiye gündeminden düştük… Büyük tanıtım kampanyalarına gerek yok, her hafta televizyon köşelerine kurulun yeter…
Ama buna inanmak gerek…
…………….
Birçok insan küme düşmemize hakemler neden oldu diyor…
Bahane üretiyorlar; yok efendim bizim küme düşmemize daha önce karar verilmiş…
İklim kötüymüş, rakım yüksekmiş bu yüzden büyük takımlar Erzurum’a gelmek istemiyormuş… vs… Ve daha başka bahaneler…
Siz gol attınız da hakem mi vermedi… Hadi vermedi diyelim ikinciyi, üçüncüyü attınız da büyük takımlar mı iptal etti !..
Büyük takımlar dahil hemen bütün takımlarla yaptığımız maçlarda ayağımıza gelen gol fırsatlarını değerlendirememişiz.
Sahi, söyler misiniz; gönderdiğiniz futbolcunun yerine aldığınız oyuncu kaç gol attı?..
Takımın aksayan yerlerine adam gibi oyuncu almanızın önüne kim geçti?..
Hatalı verilen taç atışı için yedek kulübesinden hoca dahil futbolcular fırlayıp hakem üzerinde baskı kuruyorsa, olmayan penaltı için hoca ve yöneticiler yaygara koparıyorsa, siz ne yapıyorsunuz ?..
…………….
Futbol oyununda galibiyet, yenilgi , şampiyonluk ve ligden düşme dahil her şey var… Şunu yapsaydık, bunu etseydik diye hayıflanmayalım.
Dünyanın sonu değil, neticede düştük işte…
……………………………’
Erzurumspor’u 3.ligdeyken takip ederdim…
Gördüğüm şu idi…
Futbolcunun beceriksizliğinde yada takımın gününde olmayışında fatura Başkana veya yönetime kesilir. Hakemin yanlış kararında da durum değişmez…
Eleştiri ayrıdır, hakaret etmek bambaşkadır…
‘İyi, yetenekli oyuncu alınmadı, kulüp ve futbol takımı iyi yönetilmiyor…’ ve benzeri eleştirmek ayrıdır; hakaret ekmek başka bir şeydir.
Taraftar olma, sporcu olma, seyir ahlâkı ile donanmak , olumlu bakmaktır. İçinde hakaret, hele hele küfür etmek asla yoktur…
Bu anlamda gördük ki aradan geçen bunca zaman pek bir şey değiştirmemiş…
*
Erzurumspor Camiasında ve şehirde olağanüstü günler yaşanıyor.
Takıma Büyük şehirin adını koyan , Kulübe ve takıma son derece büyük katkılar veren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, bundan böyle takımla ilişkisini kestiğini söylemiş…
Bu, Sayın Sekmen’in özgür iradesiyle aldığı karardır, bir şey diyemeyiz ama Sayın Sekmen, ‘Şehrül Emin’dir, yani şehrin sahibidir, önceden olduğu gibi şehre ve onun markasına sahiplenmelidir…
*
Mehmet Sekmen’in ve Başkan’ın haklı olduğu husus şudur; kimsenin hakaret dolu eleştiri yapmağa hakkı yoktur.
Böyle bir hak birileri tarafından kendilerine verilmemiştir…
Velev ki kulübe katkıları olsa dahi bu, hakaret gibi insanlık dışı bir söylemi gerektirmez…
Kaldı ki Mehmet Sekmen’in kafasında başka planlar oluğunu hissetmekteyiz.
O açıdan 17 Haziran günü önümüze bakmalı ve kervan yürümelidir…
4 Haziran 2021/ Pusula
Yazımızdan kısa alıntılar yapmak istiyorum.
Üzerinden 3 yıla yakın bir zaman geçtiği halde değişen çok bir şey olmadığını gördük.
‘…….
‘Ben demiştim…’
‘Ben söylemiştim…’ vs…vs…
Ahkâm kesmekten öteye geçmeyen söz…
Yazının başında hemen söyleyelim ki, bu yazı kimseyi hedef almamaktadır… Sadece bir eleştiri ve durum değerlendirme yazısıdır ve takımın insicamını bozmamak adına bu güne kadar hep sustuk…
Coşkuyla, sevinçle çıktığımız ve tribünlerdeki muhteşem görüntüyle renk kattığımız süper ligde bir sezon misafir olduk ve veda ettik…
Aslında süper ligden düşerek, Türkiye gündeminden düştük… Büyük tanıtım kampanyalarına gerek yok, her hafta televizyon köşelerine kurulun yeter…
Ama buna inanmak gerek…
…………….
Birçok insan küme düşmemize hakemler neden oldu diyor…
Bahane üretiyorlar; yok efendim bizim küme düşmemize daha önce karar verilmiş…
İklim kötüymüş, rakım yüksekmiş bu yüzden büyük takımlar Erzurum’a gelmek istemiyormuş… vs… Ve daha başka bahaneler…
Siz gol attınız da hakem mi vermedi… Hadi vermedi diyelim ikinciyi, üçüncüyü attınız da büyük takımlar mı iptal etti !..
Büyük takımlar dahil hemen bütün takımlarla yaptığımız maçlarda ayağımıza gelen gol fırsatlarını değerlendirememişiz.
Sahi, söyler misiniz; gönderdiğiniz futbolcunun yerine aldığınız oyuncu kaç gol attı?..
Takımın aksayan yerlerine adam gibi oyuncu almanızın önüne kim geçti?..
Hatalı verilen taç atışı için yedek kulübesinden hoca dahil futbolcular fırlayıp hakem üzerinde baskı kuruyorsa, olmayan penaltı için hoca ve yöneticiler yaygara koparıyorsa, siz ne yapıyorsunuz ?..
…………….
Futbol oyununda galibiyet, yenilgi , şampiyonluk ve ligden düşme dahil her şey var… Şunu yapsaydık, bunu etseydik diye hayıflanmayalım.
Dünyanın sonu değil, neticede düştük işte…
……………………………’
Erzurumspor’u 3.ligdeyken takip ederdim…
Gördüğüm şu idi…
Futbolcunun beceriksizliğinde yada takımın gününde olmayışında fatura Başkana veya yönetime kesilir. Hakemin yanlış kararında da durum değişmez…
Eleştiri ayrıdır, hakaret etmek bambaşkadır…
‘İyi, yetenekli oyuncu alınmadı, kulüp ve futbol takımı iyi yönetilmiyor…’ ve benzeri eleştirmek ayrıdır; hakaret ekmek başka bir şeydir.
Taraftar olma, sporcu olma, seyir ahlâkı ile donanmak , olumlu bakmaktır. İçinde hakaret, hele hele küfür etmek asla yoktur…
Bu anlamda gördük ki aradan geçen bunca zaman pek bir şey değiştirmemiş…
*
Erzurumspor Camiasında ve şehirde olağanüstü günler yaşanıyor.
Takıma Büyük şehirin adını koyan , Kulübe ve takıma son derece büyük katkılar veren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, bundan böyle takımla ilişkisini kestiğini söylemiş…
Bu, Sayın Sekmen’in özgür iradesiyle aldığı karardır, bir şey diyemeyiz ama Sayın Sekmen, ‘Şehrül Emin’dir, yani şehrin sahibidir, önceden olduğu gibi şehre ve onun markasına sahiplenmelidir…
*
Mehmet Sekmen’in ve Başkan’ın haklı olduğu husus şudur; kimsenin hakaret dolu eleştiri yapmağa hakkı yoktur.
Böyle bir hak birileri tarafından kendilerine verilmemiştir…
Velev ki kulübe katkıları olsa dahi bu, hakaret gibi insanlık dışı bir söylemi gerektirmez…
Kaldı ki Mehmet Sekmen’in kafasında başka planlar oluğunu hissetmekteyiz.
O açıdan 17 Haziran günü önümüze bakmalı ve kervan yürümelidir…
4 Haziran 2021/ Pusula