
Bir ülkenin ekonomik ve toplumsal kalkınması, o ülkenin kültürel kalkınmasıyla mümkün kılınabilir. Kültürel kalkınmanın temel dinamiği ise sanattır. Tiyatro ise sanatın basamaklarından birisi ve belki de en önemli olanıdır. Toplumları içinde bulundukları kaostan çıkaran, insanlara hayatı sorgulamayı öğreten, yaşamı yansıtan ve yansıttığını yaşatan bir sanat olarak tiyatro sanatın en canlı halidir.
Devlet Tiyatroları bugün itibariyle 77 sahnede, yılda yaklaşık 150 oyunla tiyatro severlerin karşısına çıkıyor. Üstelik bu oyunların 100’e yakını yeni oyun. Bu oyunlar sadece Devlet Tiyatrosu Sahnesi olan şehirlerde değil, Edirne’den Kars’a tüm şehirlerimizde hatta ilçelerde dahi seyirci karşısına çıkıyor. En doğru ifadeyle, muhteşem bir organizasyon…
Gelelim Erzurum özeline… Zaman zaman sahipsiz olmakla nitelendirdiğimiz bu kadim şehrin bence sahip olduğu en güzel şeylerden biri Erzurum Devlet Tiyatrosu…
Şehrimizin kültürel yaşamına en çok katkı veren kurumların başında geliyor Erzurum Devlet Tiyatrosu… 1997 de Can Bebek ile “Perde” diyen ve 25 yıldır sahnelediği oyunların birçoğu kapalı gişe rekorları kıran bu çeyrek asırlık çınarımız, Erzurum insanı başta olmak üzere bölge halkına ve şehrimizde yaşayan başta üniversite öğrencileri olmak üzere pek çok kişiye sahne havası soluma fırsatı sunmaya devam ediyor. Dünyada her alanda olduğu gibi kültür yaşamında da sektelere sebep olan “Pandemi” kabusunun hafiflemeye başlamasıyla birlikte tiyatro sezonuna bu kabusun sebep olduğu sönük yılların izlerini silme parolasıyla merhaba diyen ve “Eskicinin Tazesi”, “Peynirli Yumurta” gibi tiyatro dünyasının “başyapıt” olarak adlandırdığı oyunların prömiyerlerini yaparak başlayan Erzurum Devlet Tiyatrosu, şimdi de Kosta Kortidis’in kaleme aldığı psikolojik – gerilim tarzı “Hiç Kimse” adlı oyunla başarılı serüvenini sürdürüyor.
Erzurum Devlet Tiyatrosu ilklerin tiyatrosu olma özelliğini barındıran bir tiyatro. Ve bu özelliğini bu sene bir kez daha göstererek Hiç Kimse adlı oyunun “Dünya Prömiyeri”ni gerçekleştiriyor. Oyun seyirci karşısına ilk kez Erzurum da çıkıyor.
Erzurum Devlet Tiyatrosu da, “Hiç Kimse” de Emin Ellerde…
Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürlük koltuğunda bir Erzurumlu oturuyor. Sezai Yılmaz… Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Oyunculuk Ana Sanat Dalının başarılı mezunlarından birisi. Onun bu makama layık görülmesi Erzurum için de bir gurur vesilesi aynı zamanda. Bu noktada da liyakati göz önünde bulundurduğu için Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt’a bir Erzurumlu olarak teşekkür etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Bundan önceki müdürlerimiz gibi Sezai Yılmaz da Erzurum Devlet Tiyatroları Müdürlüğü için isabetli bir karar olmuştur. Yıllardır başarılı performansıyla birçok kişiye tiyatroyu sevdiren, hatta tiyatro okulunun kapılarını açmalarına vesile olan, şehirde tiyatro ile ilgili her türlü organizasyona destek veren, özel tiyatrolara desteğini esirgemeyen, adeta gününü tiyatroyla geçiren Yılmaz, bu sanattaki başarısını televizyon ekranına da taşımasını bilmiş bir isim. Pek çok dizi de rol alan oyuncu, aynı zamanda iyi bir dans eğitmeni.
Zaman zaman rejisör koltuğunda da gördüğümüz Sezai Yılmaz, Hiç Kimse oyununda başrol oyuncusu Adam Ones’i canlandırıyor. Canlandırma kelimesi tam da Sezai Yılmaz için biçilmiş kaftan adeta. Zira başarı ibresi bu oyunda birçok kez maksimum seviyeye vuruyor. “Canlandırma” kafi gelir mi bilinmez ama sanırım bu kelimenin yanına “yaşıyor” ibaresini de eklememiz gerekir. Evet, Sezai Yılmaz oyunda Adam Ones’i oynamıyor adeta yaşıyor. Oyunun ilk sahnelerinde Onunla birlikte kendinizi kaybediyor, çıldırıyorken, ilerleyen sahnelerde her şeyi sorguluyorsunuz ve sona geldiğinizde aslında kendinizi değil yaşamı tokatlayarak hesap soruyorsunuz. Kendinizden, kimliğinizden, sizi yaşatan ve sizi yok eden toplumdan, değer yargılarınızdan… Finalde ise bir rol ancak bu kadar özümsenir diyorsunuz O’nu alkışlarken.
Nesimi Kaygusuz ‘un yönetmenliğini üstelendiği oyun baştan sona soluksuz izleyeceğiniz doksan dakika sonrasında ise bittiğini anlamayacağınız, günlerce etkisinden kurtulamayacağınız bir oyun. Tam da tiyatro severlerin müptelası olduğu bir atmosfer içeriyor. Tek mekanda psikolojik gerilim dolu bir oyun olma özelliğini taşıyan Hiç Kimse’de günlük hayatta en çok kullandığımız “Kimsin sen” sorusu ile bir kez daha karşılaşıyor ve kendimize soruyoruz “Kimsin sen?” Tıpkı Adam Ones gibi bizlerde çoğu kez bu soruyu kendimize sormuyor, unutuyor yahut sormaktan kaçıyoruz. Çünkü biliyoruz ki sorunun cevabı bizi gerçeğin soğuk yüzüyle karşı karşıya getirecek. Ve Ones cesur bir adım atıyor kendisine nihayetinde o soruyu soruyor. Aslında onunla birlikte biz de o sorunun muhatabı oluyoruz oyunda ve o andan sonra başka biri oluyor/oluyoruz. Sonrasında ise öğreniyoruz ki kimsin diye sorduğumuz aslında ben sen, o. Yani biz! Hepimiz! İşte bu nokta, gerçekle yüzleştiğimiz, zaman zaman kaçtığımız, kabullenmek istemediğimiz hiç kimse olduğumuz nokta oluyor. Tüm bunlara oyunun başarılı ışık, müzik tasarımı, dekor, kostüm ve aksesuar uyumu da eklenince atmosferi soluksuz yaşıyorsunuz.
Oyunda Sezai Yılmaz’a eşlik eden diğer oyunculara da haklarını teslim etmek gerekir. Her biri üzerine düşen rolü başarıyla oynuyor. Oyunun matematiğine kusursuz denilecek bir hizmet sunuyorlar. Ones’in yakın arkadaşı ve aynı zamanda avukatlığını üstlenen vefalı dost Gabriel’i canlandıran Metehan Şahiner’in kaybettiğimiz arkadaşlık duygusunu bizi tokatlarcasına hatırlatması, sadık ve sevgi dolu bir eş Eva Ones’i canlandıran Belgin Alptekin’in duygusal hezeyanları, paylaşımlı sahnelerde Dukas rolleriyle içimizi ürperten Samet Talayman ve Mücahid Boyraz’ın kusursuz zamanlama becerileri, Doktor Helena’yı canlandıran Özlem Uslu’nun soğuk kanlı tavırları, Cornelia’lar Eda Beril Geylek ve Feride Ceyda Elkaya’nın Adam Ones’i içinden çıkılamaz ruhsal bunalımlara sevk eden performansları… Ergenekon Cemil Başdoğan, Fırat Üste, Naim Hikmet Aksu, Burak Halit Günuğur, Mekselina Düğdü’nün üstün gayretleriyle oyun sizi adeta sarmalıyor. İşte bu yüzden “Hiç Kimse” kaçırmamanız gereken bir oyun.
Bu oyunda Erzurumlu tiyatro severler için güzel bir gelişme daha gözlemlediğimizi söyleyebiliriz. Yeni, dinamik, yetenekli bir kadro geliyor Erzurum Devlet Tiyatrosuna. Bu sevindirici haber, Erzurum Devlet Tiyatromuzun daha rahat nefes alacağının bir müjdecisi adeta.
Şuan turne programı dahilinde, Karadeniz bölgesinde tiyatro severlerle buluşmaya hazırlanan “Hiç Kimse” isimli oyun 24-25-26- 31 Mart ile 1-2 Nisan tarihlerinde bir kez daha Erzurum Devlet Tiyatroları sahnesinde seyirci karşısında olacak
Yeni oyunlarda buluşma dileğiyle…
Mustafa Bilirdönmez
Devlet Tiyatroları bugün itibariyle 77 sahnede, yılda yaklaşık 150 oyunla tiyatro severlerin karşısına çıkıyor. Üstelik bu oyunların 100’e yakını yeni oyun. Bu oyunlar sadece Devlet Tiyatrosu Sahnesi olan şehirlerde değil, Edirne’den Kars’a tüm şehirlerimizde hatta ilçelerde dahi seyirci karşısına çıkıyor. En doğru ifadeyle, muhteşem bir organizasyon…
Gelelim Erzurum özeline… Zaman zaman sahipsiz olmakla nitelendirdiğimiz bu kadim şehrin bence sahip olduğu en güzel şeylerden biri Erzurum Devlet Tiyatrosu…
Şehrimizin kültürel yaşamına en çok katkı veren kurumların başında geliyor Erzurum Devlet Tiyatrosu… 1997 de Can Bebek ile “Perde” diyen ve 25 yıldır sahnelediği oyunların birçoğu kapalı gişe rekorları kıran bu çeyrek asırlık çınarımız, Erzurum insanı başta olmak üzere bölge halkına ve şehrimizde yaşayan başta üniversite öğrencileri olmak üzere pek çok kişiye sahne havası soluma fırsatı sunmaya devam ediyor. Dünyada her alanda olduğu gibi kültür yaşamında da sektelere sebep olan “Pandemi” kabusunun hafiflemeye başlamasıyla birlikte tiyatro sezonuna bu kabusun sebep olduğu sönük yılların izlerini silme parolasıyla merhaba diyen ve “Eskicinin Tazesi”, “Peynirli Yumurta” gibi tiyatro dünyasının “başyapıt” olarak adlandırdığı oyunların prömiyerlerini yaparak başlayan Erzurum Devlet Tiyatrosu, şimdi de Kosta Kortidis’in kaleme aldığı psikolojik – gerilim tarzı “Hiç Kimse” adlı oyunla başarılı serüvenini sürdürüyor.
Erzurum Devlet Tiyatrosu ilklerin tiyatrosu olma özelliğini barındıran bir tiyatro. Ve bu özelliğini bu sene bir kez daha göstererek Hiç Kimse adlı oyunun “Dünya Prömiyeri”ni gerçekleştiriyor. Oyun seyirci karşısına ilk kez Erzurum da çıkıyor.
Erzurum Devlet Tiyatrosu da, “Hiç Kimse” de Emin Ellerde…
Erzurum Devlet Tiyatrosu Müdürlük koltuğunda bir Erzurumlu oturuyor. Sezai Yılmaz… Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Oyunculuk Ana Sanat Dalının başarılı mezunlarından birisi. Onun bu makama layık görülmesi Erzurum için de bir gurur vesilesi aynı zamanda. Bu noktada da liyakati göz önünde bulundurduğu için Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt’a bir Erzurumlu olarak teşekkür etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Bundan önceki müdürlerimiz gibi Sezai Yılmaz da Erzurum Devlet Tiyatroları Müdürlüğü için isabetli bir karar olmuştur. Yıllardır başarılı performansıyla birçok kişiye tiyatroyu sevdiren, hatta tiyatro okulunun kapılarını açmalarına vesile olan, şehirde tiyatro ile ilgili her türlü organizasyona destek veren, özel tiyatrolara desteğini esirgemeyen, adeta gününü tiyatroyla geçiren Yılmaz, bu sanattaki başarısını televizyon ekranına da taşımasını bilmiş bir isim. Pek çok dizi de rol alan oyuncu, aynı zamanda iyi bir dans eğitmeni.
Zaman zaman rejisör koltuğunda da gördüğümüz Sezai Yılmaz, Hiç Kimse oyununda başrol oyuncusu Adam Ones’i canlandırıyor. Canlandırma kelimesi tam da Sezai Yılmaz için biçilmiş kaftan adeta. Zira başarı ibresi bu oyunda birçok kez maksimum seviyeye vuruyor. “Canlandırma” kafi gelir mi bilinmez ama sanırım bu kelimenin yanına “yaşıyor” ibaresini de eklememiz gerekir. Evet, Sezai Yılmaz oyunda Adam Ones’i oynamıyor adeta yaşıyor. Oyunun ilk sahnelerinde Onunla birlikte kendinizi kaybediyor, çıldırıyorken, ilerleyen sahnelerde her şeyi sorguluyorsunuz ve sona geldiğinizde aslında kendinizi değil yaşamı tokatlayarak hesap soruyorsunuz. Kendinizden, kimliğinizden, sizi yaşatan ve sizi yok eden toplumdan, değer yargılarınızdan… Finalde ise bir rol ancak bu kadar özümsenir diyorsunuz O’nu alkışlarken.
Nesimi Kaygusuz ‘un yönetmenliğini üstelendiği oyun baştan sona soluksuz izleyeceğiniz doksan dakika sonrasında ise bittiğini anlamayacağınız, günlerce etkisinden kurtulamayacağınız bir oyun. Tam da tiyatro severlerin müptelası olduğu bir atmosfer içeriyor. Tek mekanda psikolojik gerilim dolu bir oyun olma özelliğini taşıyan Hiç Kimse’de günlük hayatta en çok kullandığımız “Kimsin sen” sorusu ile bir kez daha karşılaşıyor ve kendimize soruyoruz “Kimsin sen?” Tıpkı Adam Ones gibi bizlerde çoğu kez bu soruyu kendimize sormuyor, unutuyor yahut sormaktan kaçıyoruz. Çünkü biliyoruz ki sorunun cevabı bizi gerçeğin soğuk yüzüyle karşı karşıya getirecek. Ve Ones cesur bir adım atıyor kendisine nihayetinde o soruyu soruyor. Aslında onunla birlikte biz de o sorunun muhatabı oluyoruz oyunda ve o andan sonra başka biri oluyor/oluyoruz. Sonrasında ise öğreniyoruz ki kimsin diye sorduğumuz aslında ben sen, o. Yani biz! Hepimiz! İşte bu nokta, gerçekle yüzleştiğimiz, zaman zaman kaçtığımız, kabullenmek istemediğimiz hiç kimse olduğumuz nokta oluyor. Tüm bunlara oyunun başarılı ışık, müzik tasarımı, dekor, kostüm ve aksesuar uyumu da eklenince atmosferi soluksuz yaşıyorsunuz.
Oyunda Sezai Yılmaz’a eşlik eden diğer oyunculara da haklarını teslim etmek gerekir. Her biri üzerine düşen rolü başarıyla oynuyor. Oyunun matematiğine kusursuz denilecek bir hizmet sunuyorlar. Ones’in yakın arkadaşı ve aynı zamanda avukatlığını üstlenen vefalı dost Gabriel’i canlandıran Metehan Şahiner’in kaybettiğimiz arkadaşlık duygusunu bizi tokatlarcasına hatırlatması, sadık ve sevgi dolu bir eş Eva Ones’i canlandıran Belgin Alptekin’in duygusal hezeyanları, paylaşımlı sahnelerde Dukas rolleriyle içimizi ürperten Samet Talayman ve Mücahid Boyraz’ın kusursuz zamanlama becerileri, Doktor Helena’yı canlandıran Özlem Uslu’nun soğuk kanlı tavırları, Cornelia’lar Eda Beril Geylek ve Feride Ceyda Elkaya’nın Adam Ones’i içinden çıkılamaz ruhsal bunalımlara sevk eden performansları… Ergenekon Cemil Başdoğan, Fırat Üste, Naim Hikmet Aksu, Burak Halit Günuğur, Mekselina Düğdü’nün üstün gayretleriyle oyun sizi adeta sarmalıyor. İşte bu yüzden “Hiç Kimse” kaçırmamanız gereken bir oyun.
Bu oyunda Erzurumlu tiyatro severler için güzel bir gelişme daha gözlemlediğimizi söyleyebiliriz. Yeni, dinamik, yetenekli bir kadro geliyor Erzurum Devlet Tiyatrosuna. Bu sevindirici haber, Erzurum Devlet Tiyatromuzun daha rahat nefes alacağının bir müjdecisi adeta.
Şuan turne programı dahilinde, Karadeniz bölgesinde tiyatro severlerle buluşmaya hazırlanan “Hiç Kimse” isimli oyun 24-25-26- 31 Mart ile 1-2 Nisan tarihlerinde bir kez daha Erzurum Devlet Tiyatroları sahnesinde seyirci karşısında olacak
Yeni oyunlarda buluşma dileğiyle…
Mustafa Bilirdönmez
