
Ben yahut ego nedir? Ben’in sözlük anlamı; kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç. Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego. Ego olarak sürdüreceğimiz yazıda, beni anlamak için, kavrama yakından kısaca bakmak gerekir.
Psikolojide, felsefede geniş şeklinde ele alanmış ve değerlendirilmiş bir kavram ego.
Kökeni Latince olan ego; 'benlik', 'bencillik' ve 'ben' gibi ifadeleri karşılıyor. O halde insan egosu olan bir varlık; egosuz insan olamaz.
İnsanda zevk, haz, sevinç, mutluluk, öfke vb. isteklerin çıkış noktası ego.
Zevk ve haz kurgusu üzerinden hareket eden modern toplum ise bir ego toplumu. Kişilerin yaşam biçimleri, günlük pratikleri, konuşup dinlemeleri, alıp satmaları, yazıp çizmeleri egolarını yansıtır.
Modern birey diğerkâmlıktan oldukça uzaktır, diğergam olmayan birey ise saf egodur.
Ego eğer maneviyatla ıslah edilmezse egoizme dönüşür.
Egoizmi tanımak oldukça kolay. Birey, kendi çıkarları (hazları) doğrultusunda hareket ettiğinde egoizm ortaya çıkar.
‘Ben, ben’ demeyenimiz yok; herkes bir egoist. Kibirli, öfkeli ve kindardır ego adamları. Siyasi liderler, politika ve futbol taraftarları, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler egoizmi en çok yansıtan çevrelerdir.
Eğitim, statü, ekonomik güç ne olursa olsun, ‘en iyiyim, en güzelim, en başarılı benim, önce benim isteklerim ve mutluluklarım gelir, ben kimseden özür dilemem, ben kimsenin ayağına gitmem, ben hata yapmam, isteyen konuşur, isteyen konuşmaz, o kim ki bana akıl veriyor,’ vb. ifadelerle konuşanlar bir egoisttir.
Ego insanı aslında yalnız ve mutsuzdur.
Peki, din egoyu nasıl tanımlıyor?
Egonun din bilimindeki karşılığı nefistir; nefis ise ruh olarak kabul edilir. Kuran’da, nefis hakkında çeşitli sıfatlandırmalar yapılmıştır. Bu doğrultuda nefsin yedi mertebesini daha önce ifade etmiştik. Nefsin en yoğun ve insan hayatındaki en etkili kısmı bu ego mertebesidir, yani nefsi emmare mertebesi. Ruh, her türlü zevki, her türlü hazzı bu mertebede gerçekleştirir.
Egonun taleplerine karşı çıkılmadıkça nefsi levvame programı devreye girmez, kişi ikinci doğumunu yapmadan ahirete göçer.
Bu, en büyük daramdır. İkinci doğum olmadan kurtuluş olamayacağına göre egoyu yönetmek en büyük bir sorun olarak insanlığın karşısında durmaktadır.
Egonun cüretkâr talepleri sadece ceza yasaları ile engellenemez. Aksi olsaydı hapishaneler olmazdı. Egonun ıslahında manevî ve ahlak eğitim gereklidir. Böylece ego hakkında kişi ön bir bilinç elde eder. Biz bu noktayı herkes en kritik bir nokta olarak görmek durumundadır; bu eşiği geçen her insan farklı bir ego bilincine sahip olur.
Fakat egoya söz dinletmek ve onu ıslah etmek hiç de kolay değildir. Sonraki yazıda bu konuya devam edeceğiz.
Psikolojide, felsefede geniş şeklinde ele alanmış ve değerlendirilmiş bir kavram ego.
Kökeni Latince olan ego; 'benlik', 'bencillik' ve 'ben' gibi ifadeleri karşılıyor. O halde insan egosu olan bir varlık; egosuz insan olamaz.
İnsanda zevk, haz, sevinç, mutluluk, öfke vb. isteklerin çıkış noktası ego.
Zevk ve haz kurgusu üzerinden hareket eden modern toplum ise bir ego toplumu. Kişilerin yaşam biçimleri, günlük pratikleri, konuşup dinlemeleri, alıp satmaları, yazıp çizmeleri egolarını yansıtır.
Modern birey diğerkâmlıktan oldukça uzaktır, diğergam olmayan birey ise saf egodur.
Ego eğer maneviyatla ıslah edilmezse egoizme dönüşür.
Egoizmi tanımak oldukça kolay. Birey, kendi çıkarları (hazları) doğrultusunda hareket ettiğinde egoizm ortaya çıkar.
‘Ben, ben’ demeyenimiz yok; herkes bir egoist. Kibirli, öfkeli ve kindardır ego adamları. Siyasi liderler, politika ve futbol taraftarları, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler egoizmi en çok yansıtan çevrelerdir.
Eğitim, statü, ekonomik güç ne olursa olsun, ‘en iyiyim, en güzelim, en başarılı benim, önce benim isteklerim ve mutluluklarım gelir, ben kimseden özür dilemem, ben kimsenin ayağına gitmem, ben hata yapmam, isteyen konuşur, isteyen konuşmaz, o kim ki bana akıl veriyor,’ vb. ifadelerle konuşanlar bir egoisttir.
Ego insanı aslında yalnız ve mutsuzdur.
Peki, din egoyu nasıl tanımlıyor?
Egonun din bilimindeki karşılığı nefistir; nefis ise ruh olarak kabul edilir. Kuran’da, nefis hakkında çeşitli sıfatlandırmalar yapılmıştır. Bu doğrultuda nefsin yedi mertebesini daha önce ifade etmiştik. Nefsin en yoğun ve insan hayatındaki en etkili kısmı bu ego mertebesidir, yani nefsi emmare mertebesi. Ruh, her türlü zevki, her türlü hazzı bu mertebede gerçekleştirir.
Egonun taleplerine karşı çıkılmadıkça nefsi levvame programı devreye girmez, kişi ikinci doğumunu yapmadan ahirete göçer.
Bu, en büyük daramdır. İkinci doğum olmadan kurtuluş olamayacağına göre egoyu yönetmek en büyük bir sorun olarak insanlığın karşısında durmaktadır.
Egonun cüretkâr talepleri sadece ceza yasaları ile engellenemez. Aksi olsaydı hapishaneler olmazdı. Egonun ıslahında manevî ve ahlak eğitim gereklidir. Böylece ego hakkında kişi ön bir bilinç elde eder. Biz bu noktayı herkes en kritik bir nokta olarak görmek durumundadır; bu eşiği geçen her insan farklı bir ego bilincine sahip olur.
Fakat egoya söz dinletmek ve onu ıslah etmek hiç de kolay değildir. Sonraki yazıda bu konuya devam edeceğiz.