
Nefsin hazlarını kısınca yahut tamamen iptal edince onun ne kadar büyük ve tehlikeli bir mahiyet olduğu anlaşılır.
Madem maddi yahut manevî şeylerden haz alarak ben bilincimizi oluşturup ona sıkıca tutunuyoruz, o halde haz alamıyorsak, artık ölmüş olmamız icap eder.
Dinî bakımdan söylersek, nefsi öldürmek mümkün gözükmüyor; nefis ancak terbiye edilerek kontrol edilebilir.
Nitekim Hz. Musa’nın buzağıya tapan kavmine ‘nefsinizi öldürün!’ azarı da, nefsinizi nefs-i emmare olmaktan çıkarın, ıslah olun, anlamındadır.
Nefsi terbiye etmek için de kişinin duygu düşünce tutum ve davranışlarına kaynaklık eden değerler sistemini anlamak gerekir; çünkü ıslah edilecek şeyler değerlerin içinden seçilecektir.
Bir şeyi tamir etmek için o şeyin arızasını anlamak gerekir. İnsanda da hangi davranış iyidir, hangi davranış kötüdür? Bu bilinecek ki ıslah da söz konusu olabilsin.
Fakat neyin iyi neyin kötü olduğuna kim karar verecektir?
Müslümanlar için bu sorunun cevabı Kuran’dır.
Kuran’ın emir ve yasakları sayesindedir ki insan, ruhsal mahiyetini ve bu mahiyetin eylemlerini değerlendirir.
İyi bir insan mıdır, kötü bir insan mıdır? Kişi, bunun cevabını, Kuran’ı kılavuz yaparak, kendine bir karne doldurup bilir.
Böylece kendi özü hakkında öğrenir. Ondan sonrası kolaydır; kişi hastalıklarını öğrenmiştir, artık yapacağı bellidir: İkinci doğumunu yaparak Kuranla tedavi (ıslah) olup cennete gitmek.
(Not: Değerli okuyucu bir ay izine ayrılıyorum. Cuma günleri, ‘Cuma Sohbetleriyle’ aranızda olmaya devam edeceğim. Görüşmek dileğiyle. Allah’a emanet olun.)
Madem maddi yahut manevî şeylerden haz alarak ben bilincimizi oluşturup ona sıkıca tutunuyoruz, o halde haz alamıyorsak, artık ölmüş olmamız icap eder.
Dinî bakımdan söylersek, nefsi öldürmek mümkün gözükmüyor; nefis ancak terbiye edilerek kontrol edilebilir.
Nitekim Hz. Musa’nın buzağıya tapan kavmine ‘nefsinizi öldürün!’ azarı da, nefsinizi nefs-i emmare olmaktan çıkarın, ıslah olun, anlamındadır.
Nefsi terbiye etmek için de kişinin duygu düşünce tutum ve davranışlarına kaynaklık eden değerler sistemini anlamak gerekir; çünkü ıslah edilecek şeyler değerlerin içinden seçilecektir.
Bir şeyi tamir etmek için o şeyin arızasını anlamak gerekir. İnsanda da hangi davranış iyidir, hangi davranış kötüdür? Bu bilinecek ki ıslah da söz konusu olabilsin.
Fakat neyin iyi neyin kötü olduğuna kim karar verecektir?
Müslümanlar için bu sorunun cevabı Kuran’dır.
Kuran’ın emir ve yasakları sayesindedir ki insan, ruhsal mahiyetini ve bu mahiyetin eylemlerini değerlendirir.
İyi bir insan mıdır, kötü bir insan mıdır? Kişi, bunun cevabını, Kuran’ı kılavuz yaparak, kendine bir karne doldurup bilir.
Böylece kendi özü hakkında öğrenir. Ondan sonrası kolaydır; kişi hastalıklarını öğrenmiştir, artık yapacağı bellidir: İkinci doğumunu yaparak Kuranla tedavi (ıslah) olup cennete gitmek.
(Not: Değerli okuyucu bir ay izine ayrılıyorum. Cuma günleri, ‘Cuma Sohbetleriyle’ aranızda olmaya devam edeceğim. Görüşmek dileğiyle. Allah’a emanet olun.)