Bilindiği üzere Rusya Ukrayna savaşı sonrası ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar sonrası dünya genelinde enerji krizi baş gösterdi. Hafta başında ise Rusya'nın vanaları tamamen kapatması üzerine pek çok Avrupa ülkesi hem tedbir hem de Rusya'nın gaz politikasına karşı tasarruf önlemleri açıkladı.
Almanya, Fransa, İspanya yönetimi kamu binalarının en fazla 19 santigrat dereceye kadar ısıtılmasına karar verdi. Yine önlemler arasında kamu binaları, anıtlar, reklam panolarının ışıklarının kapatılması, yüzme havuzlarının ısıtılmasının yasaklanması, klimaların en düşük 26 derecede çalıştırılması, mağaza vitrinlerinin ışıkları gece saat 01.00'den sabah saat 06.00'a kadar söndürülmesi, otomatik kapı gibi önlem paketleri teker teker hayata geçirildi. İngiltere, İsviçre gibi AB üyesi olmayan ülkelerde benzer tasarruf önlemlerini açıkladılar.
Aslında her ne kadar Rusya ile enerji anlamında bir kriz yaşanmasa da gelir gider dengesi noktasında pahalı enerji tüketen ülkelerden biri de Türkiye'dir. Son gelen zamlarla birlikte yıl başından bu yana konutlarda doğalgaz yüzde 174, küçük sanayi yüzde 277, büyük ölçekli sanayi fiyatlarında yüzde 379 artış oldu. Elektrik fiyatlarında ise yine yıl başından bu yana konutlarda yüzde 109 ile yüzde 212 arasında, ticarethanelerde yüzde 177 ile yüzde 269 arasında, sanayide ise yüzde 408 oranında artış oldu. Son gelen zamla yılbaşından bu yana motorine yüzde 103 zam geldi.
Avrupa ülkeleri, artan enerji fiyatları ve enerji arzında yaşanacak sıkıntılar nedeniyle farklı tedbirler alırken ülkemizde hala tasarrufun gerekliliği noktasında (dış cephe mantolama için düşük kredi hariç) bir çalışma yapılmaması önemli bir eksiktir. Kamu dairelerinde, işletmelerde, mağazalarda, ofislerde sokak ve caddelerde, gerekirse evlerde bir tasarruf paketi açıklayarak mevcut kriz iyi yönetilmelidir. Ayrıca bu tedbirlerin cari açık ve ülke borçlarının kapanmasına katkı sağlayacağı unutulmamalıdır.
Enerji fiyatları ve arzı tüm dünyayı kasıp kavuruyorken, ülkemizde sabah 05:30'da gün ışımış olmasına rağmen hala çevre aydınlatmalarının yanıyor olması sorunun ciddiyetini hala kavrayamadığımızı ortaya çıkarıyor. Bırakın gün doğumunu, çevre aydınlatmalarının 1 saat önceden kapatılması veya yüzde 50 oranında ışıklandırılması ülke ekonomisine önemli derecede katkı sağlayacaktır.
Bunun yanında gerekirse spot reklamlarla, okullarda eğitimle, toplu SMS bilgilendirmeleri ve sosyal medya aracılığı ile enerji tasarruf yöntemleri anlatılmalıdır. Tasarruf yöntemleri sadece tüketicilerin faturalarını düşürme maksatlı değil, kamu daireleri, araçları, ulaştırma, KİT'ler, hastane ve belediye gibi kurumlarda tasarrufun ne denli gerekli olduğu bilinci yerleştirilmelidir. Kullanılmayan oda veya alanların ışıklarının yanması veya ısıtılması, kullanılan alanların ise gereğinden fazla ışıklandırılması ve ısıtılması noktasında gerekli bilgi ve düzenleme geç kalkınmada hayata geçirilmelidir.
Almanya, Fransa, İspanya yönetimi kamu binalarının en fazla 19 santigrat dereceye kadar ısıtılmasına karar verdi. Yine önlemler arasında kamu binaları, anıtlar, reklam panolarının ışıklarının kapatılması, yüzme havuzlarının ısıtılmasının yasaklanması, klimaların en düşük 26 derecede çalıştırılması, mağaza vitrinlerinin ışıkları gece saat 01.00'den sabah saat 06.00'a kadar söndürülmesi, otomatik kapı gibi önlem paketleri teker teker hayata geçirildi. İngiltere, İsviçre gibi AB üyesi olmayan ülkelerde benzer tasarruf önlemlerini açıkladılar.
Aslında her ne kadar Rusya ile enerji anlamında bir kriz yaşanmasa da gelir gider dengesi noktasında pahalı enerji tüketen ülkelerden biri de Türkiye'dir. Son gelen zamlarla birlikte yıl başından bu yana konutlarda doğalgaz yüzde 174, küçük sanayi yüzde 277, büyük ölçekli sanayi fiyatlarında yüzde 379 artış oldu. Elektrik fiyatlarında ise yine yıl başından bu yana konutlarda yüzde 109 ile yüzde 212 arasında, ticarethanelerde yüzde 177 ile yüzde 269 arasında, sanayide ise yüzde 408 oranında artış oldu. Son gelen zamla yılbaşından bu yana motorine yüzde 103 zam geldi.
Avrupa ülkeleri, artan enerji fiyatları ve enerji arzında yaşanacak sıkıntılar nedeniyle farklı tedbirler alırken ülkemizde hala tasarrufun gerekliliği noktasında (dış cephe mantolama için düşük kredi hariç) bir çalışma yapılmaması önemli bir eksiktir. Kamu dairelerinde, işletmelerde, mağazalarda, ofislerde sokak ve caddelerde, gerekirse evlerde bir tasarruf paketi açıklayarak mevcut kriz iyi yönetilmelidir. Ayrıca bu tedbirlerin cari açık ve ülke borçlarının kapanmasına katkı sağlayacağı unutulmamalıdır.
Enerji fiyatları ve arzı tüm dünyayı kasıp kavuruyorken, ülkemizde sabah 05:30'da gün ışımış olmasına rağmen hala çevre aydınlatmalarının yanıyor olması sorunun ciddiyetini hala kavrayamadığımızı ortaya çıkarıyor. Bırakın gün doğumunu, çevre aydınlatmalarının 1 saat önceden kapatılması veya yüzde 50 oranında ışıklandırılması ülke ekonomisine önemli derecede katkı sağlayacaktır.
Bunun yanında gerekirse spot reklamlarla, okullarda eğitimle, toplu SMS bilgilendirmeleri ve sosyal medya aracılığı ile enerji tasarruf yöntemleri anlatılmalıdır. Tasarruf yöntemleri sadece tüketicilerin faturalarını düşürme maksatlı değil, kamu daireleri, araçları, ulaştırma, KİT'ler, hastane ve belediye gibi kurumlarda tasarrufun ne denli gerekli olduğu bilinci yerleştirilmelidir. Kullanılmayan oda veya alanların ışıklarının yanması veya ısıtılması, kullanılan alanların ise gereğinden fazla ışıklandırılması ve ısıtılması noktasında gerekli bilgi ve düzenleme geç kalkınmada hayata geçirilmelidir.
