
Önce tarihi bilgi: “İdadi, bugünkü liseye karşılık gelen bir nevi hazırlık mektebidir. Rüştiyeden mezun olanlar, sınava girerek bir üst mektep olan idadiye kabul edilirler. Amaç, askeri ve sivil alanda yüksek eğitim veren okullara öğrenci yetiştirmektir. Dolayısıyla idadiler de askeri ve mülki olarak varlığını sürdürür. İlk askeri idadi, 1845’de İstanbul ve Bursa’da açılmıştır. Daha sonra Edirne, Manastır, Şam ve Bağdat’ta da askeri okullar açılmaya devam etmiştir. Bunlardan biri, aynı zamanda ordu merkezi olan Erzurum’dur. Mektep, subay yetiştirmek amacıyla kurulmuş askeri bir idadidir. Savaş yıllarında Erzincan’a taşındıktan sonra 1881’de yeniden Erzurum’a kurulmuş ve önemli komutanlar yetiştirmiştir.
Emin Hilmî, divanındaki bir tarih manzumesinde zamanın padişahı Sultan Abdülaziz’in Erzurum’da özellikle yaptırdığı bu idadi ile yöre halkını cümleten mutlu ve bahtiyar ettiğini belirtmektedir. Şair, son beyitte 'işbu idadiye yepyeni bir tarzla tamamlandı' diyerek tarih mısraını verir:
Hazret-i ‘Abdü’l-‘azîz Hânıñ dem-i iclâlini
Tâ be-mahşer eyleye memdûd Rabbü’l-‘âlemîn
...
Erzurumda yapdırıp ez-cümle işbu mektebi
Eyledi bi’l-cümle halkın kâm-yâb ü kâm-bîn
...
Levhe yazılsa sezâ târîh-i tâmı Hilmiyâ
İşbu i’dâdiyye tekmîl oldu bâ-tarz-ı nevîn (1290)”
Değerlendirme: Askeri liselerin ve üniversitelerin batıda, özellikle sahil kentlerinde ve adalarda toplanması kanaatimce yanlış bir uygulama olmuştur. Askeri liseleri, hatta başka kurulacaksa, askeri üniversiteleri taşra da kurmak gerektir. (Lafı uzun etmemek için hikmetlerini etraflıca izah etmeyeceğim.)
Erzurum, iki önemli üniversiteye sahip, uzun asırlar orda merkezliği yapmış bir şehir olarak, halen subay yetiştirmek için avantajlı bir kentimizdir. İklimi dezavantaj değil, avantajdır.
Hükümetimiz, Erzurum askerî idadisini, askeri lise olarak yeniden açabilir. Boşaltılan Mareşal Çakmak Hastanesi’nin yeri bu lisemize eğitim binası olarak şerefle hizmet verebilir.
Bakanlarımızın, milletvekillerimizin, akademisyenlerin, basın mensubu arkadaşlarımızın ve şehir kamuoyunun bu fikre destek vermesi şehrin ve ülkenin yararına olacaktır.
Emin Hilmî, divanındaki bir tarih manzumesinde zamanın padişahı Sultan Abdülaziz’in Erzurum’da özellikle yaptırdığı bu idadi ile yöre halkını cümleten mutlu ve bahtiyar ettiğini belirtmektedir. Şair, son beyitte 'işbu idadiye yepyeni bir tarzla tamamlandı' diyerek tarih mısraını verir:
Hazret-i ‘Abdü’l-‘azîz Hânıñ dem-i iclâlini
Tâ be-mahşer eyleye memdûd Rabbü’l-‘âlemîn
...
Erzurumda yapdırıp ez-cümle işbu mektebi
Eyledi bi’l-cümle halkın kâm-yâb ü kâm-bîn
...
Levhe yazılsa sezâ târîh-i tâmı Hilmiyâ
İşbu i’dâdiyye tekmîl oldu bâ-tarz-ı nevîn (1290)”
Değerlendirme: Askeri liselerin ve üniversitelerin batıda, özellikle sahil kentlerinde ve adalarda toplanması kanaatimce yanlış bir uygulama olmuştur. Askeri liseleri, hatta başka kurulacaksa, askeri üniversiteleri taşra da kurmak gerektir. (Lafı uzun etmemek için hikmetlerini etraflıca izah etmeyeceğim.)
Erzurum, iki önemli üniversiteye sahip, uzun asırlar orda merkezliği yapmış bir şehir olarak, halen subay yetiştirmek için avantajlı bir kentimizdir. İklimi dezavantaj değil, avantajdır.
Hükümetimiz, Erzurum askerî idadisini, askeri lise olarak yeniden açabilir. Boşaltılan Mareşal Çakmak Hastanesi’nin yeri bu lisemize eğitim binası olarak şerefle hizmet verebilir.
Bakanlarımızın, milletvekillerimizin, akademisyenlerin, basın mensubu arkadaşlarımızın ve şehir kamuoyunun bu fikre destek vermesi şehrin ve ülkenin yararına olacaktır.