
Erzurum'da yaşayanlara, "şehrin en büyük sorunu nedir", diye sorduk, halkın yüzde 90'ı "hayat şartları ve işsizlik" dedi. "Erzurum sahipsiz" sözü de cümlenin sonuna eklendi.
Aylardır çok kişiyle görüşmemiz sonucunda halkın geneli, Erzurum'un sorunlarının çok fazla olduğunu söylüyor.
Evet, Erzurum'un çok sorunu var.
Erzurum'un yedi ay doğalgaz veya kaloriferin yandığı kış'ı, ekonomisinin büyük bölümü üniversite öğrencilerine endeksli olduğu yaz'ı var.
Karlı buzlu kış'ı, tozlu çamurlu yaz'ı var.
Erzurum'da otlak hayvanların 7 ay dışarı çıkmadığı kış'ı, tek bir tarım mahsulünü zar zor aldığı yaz'ı var.
100 bin ton yardım kömürünün yanmasından dolayı gökyüzünün kapkara olduğu kış'ı var. Adana'da, tarım üretiminin ilk mahsulü Mayıs ayının ilk haftası alınıyorken, aynı ayda iklim şartlarından dolayı topraklara daha tohum atılmadığı baharı, yaz'ı var.
Binlerce işsizi, yoksulu var.
Yüzlerce çekini ödeyemeyen, senedi protesto edilmiş esnafı var.
Erzurum'da; gıda, konfeksiyon, beyaz eşya, konut, vb zaruri ihtiyaçlar, diğer illere göre pahalı. Bu yaz gözlemlediğim kadarıyla Antalya'da, halkın mecburi giderleri çok ucuz olmasına rağmen, elektrik masrafı düşük, yakıt gideri yok denecek kadar az. Birde su harcamaları uzun yıllardır 4 tona kadar bedava verilmiş. Evlerin, kira ve satış fiyatları da Erzurum'a göre ucuz. İş imkanı oldukça fazla olduğundan işsiz kalmak imkansız. Akdeniz'in genelinde her işletme, işçiye gereken önemi veriyor. Pek çok işçi ile görüştüm. "İşçinin, işe başladığı gün sigortası yapılır", dediler. Antalya veya başka bir il fark etmez. Örnek göstermemin nedeni, şartların bu kadar olumlu olduğu Antalya ile Erzurum'da yaşayan vatandaşların olumsuz şartlarını gözler önüne sermek.
Kabul ediyorum, devlet fabrikalarını özelleştirirken kendi eli ile fabrika kuramaz. Özel sektörde kalifiye eleman, ham madde, lojistik, soğuk ve zam derken yatırım yapmıyor. Ekonomik kriz ve terörle mücadele var.
Hepsini kabul ediyorum.
Ancak bir şehirde bu kadar olumsuzluk varsa, o zaman hükümet yetkililerinin elini taşın altına koyması gerekir. Çünkü Erzurum'da sayısı küçümsenmeyecek kadar yoksul var. İşsizlik çok fazla ve göç aynı hızla devam ediyor.
Caddelerdeki lüks araçların çokluğu ve konut satışları kimseyi yanıltmasın. O görünen lüks araçlar ve konut satışları, Ülke veya Erzurum gerçeğini yansıtmıyor. Özellikle memur ve işçilerin borçlanmaya dayalı tüketimi olduğundan genelde banka kredisi ile alınıyor. Bunun yanında gelir dağılımında giderek açılan makastan dolayı artık orta direk halk yoktur. Ya maddi durumu iyi, yada yoksul insanlar var.
Ekonomik kriz varsa, fabrika kurulamıyorsa, yatırımlar refah seviyesini artırmıyorsa, alternatif çözüm yollarına gidilmesi gerekiyor. Ağır geçen kış ve yaz aylarında, ekonomik hayatı olumsuz etkileyen unsurların Gümüşhane ve Bayburt'tan daha fazla hissedildiği bir bölgede mücadele veren Erzurum halkının indirimli doğalgaz, indirimli elektrik ve su hakkıdır.
Bu nedenle halkın sesine kulak vermek ve taleplerini değerlendirmek gerekir. Halkın talepleri de bellidir. Ortak kararla hareket ederek en azından doğalgaz elektrik ve su gibi mecburi giderlerde indirim yapılması gerekir.
Aylardır çok kişiyle görüşmemiz sonucunda halkın geneli, Erzurum'un sorunlarının çok fazla olduğunu söylüyor.
Evet, Erzurum'un çok sorunu var.
Erzurum'un yedi ay doğalgaz veya kaloriferin yandığı kış'ı, ekonomisinin büyük bölümü üniversite öğrencilerine endeksli olduğu yaz'ı var.
Karlı buzlu kış'ı, tozlu çamurlu yaz'ı var.
Erzurum'da otlak hayvanların 7 ay dışarı çıkmadığı kış'ı, tek bir tarım mahsulünü zar zor aldığı yaz'ı var.
100 bin ton yardım kömürünün yanmasından dolayı gökyüzünün kapkara olduğu kış'ı var. Adana'da, tarım üretiminin ilk mahsulü Mayıs ayının ilk haftası alınıyorken, aynı ayda iklim şartlarından dolayı topraklara daha tohum atılmadığı baharı, yaz'ı var.
Binlerce işsizi, yoksulu var.
Yüzlerce çekini ödeyemeyen, senedi protesto edilmiş esnafı var.
Erzurum'da; gıda, konfeksiyon, beyaz eşya, konut, vb zaruri ihtiyaçlar, diğer illere göre pahalı. Bu yaz gözlemlediğim kadarıyla Antalya'da, halkın mecburi giderleri çok ucuz olmasına rağmen, elektrik masrafı düşük, yakıt gideri yok denecek kadar az. Birde su harcamaları uzun yıllardır 4 tona kadar bedava verilmiş. Evlerin, kira ve satış fiyatları da Erzurum'a göre ucuz. İş imkanı oldukça fazla olduğundan işsiz kalmak imkansız. Akdeniz'in genelinde her işletme, işçiye gereken önemi veriyor. Pek çok işçi ile görüştüm. "İşçinin, işe başladığı gün sigortası yapılır", dediler. Antalya veya başka bir il fark etmez. Örnek göstermemin nedeni, şartların bu kadar olumlu olduğu Antalya ile Erzurum'da yaşayan vatandaşların olumsuz şartlarını gözler önüne sermek.
Kabul ediyorum, devlet fabrikalarını özelleştirirken kendi eli ile fabrika kuramaz. Özel sektörde kalifiye eleman, ham madde, lojistik, soğuk ve zam derken yatırım yapmıyor. Ekonomik kriz ve terörle mücadele var.
Hepsini kabul ediyorum.
Ancak bir şehirde bu kadar olumsuzluk varsa, o zaman hükümet yetkililerinin elini taşın altına koyması gerekir. Çünkü Erzurum'da sayısı küçümsenmeyecek kadar yoksul var. İşsizlik çok fazla ve göç aynı hızla devam ediyor.
Caddelerdeki lüks araçların çokluğu ve konut satışları kimseyi yanıltmasın. O görünen lüks araçlar ve konut satışları, Ülke veya Erzurum gerçeğini yansıtmıyor. Özellikle memur ve işçilerin borçlanmaya dayalı tüketimi olduğundan genelde banka kredisi ile alınıyor. Bunun yanında gelir dağılımında giderek açılan makastan dolayı artık orta direk halk yoktur. Ya maddi durumu iyi, yada yoksul insanlar var.
Ekonomik kriz varsa, fabrika kurulamıyorsa, yatırımlar refah seviyesini artırmıyorsa, alternatif çözüm yollarına gidilmesi gerekiyor. Ağır geçen kış ve yaz aylarında, ekonomik hayatı olumsuz etkileyen unsurların Gümüşhane ve Bayburt'tan daha fazla hissedildiği bir bölgede mücadele veren Erzurum halkının indirimli doğalgaz, indirimli elektrik ve su hakkıdır.
Bu nedenle halkın sesine kulak vermek ve taleplerini değerlendirmek gerekir. Halkın talepleri de bellidir. Ortak kararla hareket ederek en azından doğalgaz elektrik ve su gibi mecburi giderlerde indirim yapılması gerekir.