
Proje, 2017 yılında çevre mühendisi ve yöre halkından Hayati Ayık tarafından dava edilmişti. Ayık, proje kapsamında yapılan havuzda suyun tutulduğunu, yöreye verilmediğini, bu nedenle de tarım arazilerinin sulanamadığını iddia ederek mahkeme yoluna gitmişti.
Başlangıçta dava reddedilmiş, konu daha sonra Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış ve yeniden yargılanmasına karar verilmişti. Yeniden yargılama süreci sonunda, mahkeme proje ile ilgili kritik eksiklikleri ve çevresel riskleri ortaya koydu. Mahkeme heyeti kararını verdi.
Mahkeme ve bilirkişi tespitleri
Bilirkişi raporu ve mahkeme değerlendirmesine göre ÇED Olumlu Kararı’nın yeterli olmadığı, harita, jeoloji, çevre ve orman mühendisliği açısından önlemler uygun görülse de ziraat ve inşaat/hidrolik alanlarında çevresel riskler yeterince önlenmediği ortaya çıktı.
ÇED raporunda, Büyükbahçe Göleti ve biriktirme havuzunun Katıklı Çayı üzerindeki etkilerinin değerlendirilmediği, mansap su hakları ve çevresel akış miktarları, özellikle kurak dönemlerde yetersiz ve riskli olduğu anlaşıldı.
Tarla bitkileri, bahçe bitkileri, hayvancılık, alabalık tesisleri ve su değirmenleri için gereken su miktarları raporda belirtilenden fazla çıktı. Kararda, “Katıklı Çayı’nın debisi ve suyun havuzda tutulması, mansap su hakları üzerinde olumsuz hidrolik etkiler yaratabilir” ifadeleri kullanıldı.

Mahkeme kararı
Mahkeme kararıyla ÇED Olumlu Belgesi iptal edildi. Önceki kısmen reddedilen mahkeme kararı tamamen kaldırıldı. Yargılama ve avukatlık giderleri haklılık oranına göre taraflara paylaştırıldı. Yeniden yargılama sonucunda davacılar tamamen haklı bulunduğundan, yeni giderler davalı idareler üzerinde bırakıldı.
Karar, taraflara tebliğden itibaren 15 gün içinde Danıştay nezdinde temyiz edilebilecek.
Faaliyeti durduruldu
Kararın ardından projenin faaliyetleri geçici olarak durduruldu. Ayrıca mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için yeniden bilirkişi raporu oluşturulacağını ve nihai kararın bu rapora göre belirleneceğini açıkladı. Projenin çevresel etkileri, mansap su hakları ve tarım/hayvancılık üzerindeki riskler yakından takip edilmeye devam edecek.
Hayati Ayık, “Katıklı çayının su kaynağının tamamı şirkete ait olmayıp bir kısmı elektrik üretimi için şirkete bir kısmı vatandaşların kullanımı ve canlı yaşamın devamı için dere yatağına bırakılmaya tahsis edilmiştir. Ancak şirket, dere yatağına bırakılması için tahsis edilen suyu eksik bırakmayı alışkanlık haline getirmiştir. Ayrıca yöre halkı için bırakılacak suyun belirlenmesi amacıyla yapılan su debisi ölçülmesinde hukuka aykırı işlemler yapılmaktadır. Yöre halkının insanlık tarihiyle yaşıt su hakları vardır. Yöre halkı için tahsis edilen suyun eksik verilmesi halinde itirazlarımız devam edecektir” dedi.
Manolya Bulut