
Duygulandıran yorum: Erzurum’un Kıymetini Bilmeliyiz
TRT1’de yayınlanan ve Diriliş Ertuğrul Dizisi başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan’ın sunduğu 3’te 3 tarih isimli yarışma programında cevabı Erzurum olan bir soru üzerine yorum yapan Prof.Dr. Tufan Gündüz, Erzurum’un büyük dramlar yaşamış bir şehit olduğunu belirterek, “Erzurum’un kıymetini her yönüyle bilmemiz gerekiyor. Hatıralarıyla, tarihiyle, ozanlarıyla, sanatçılarıyla..”dedi.
Monalya BULUT-PUSULA
Başarılı oyuncu ve sunucu Engin Altan Düzyatan’ın TRT1 ekranlarında sunduğu 3’te 3 Tarih isimli yarışma programının önceki akşam yayınlanan bölümünde duygu dolu anlar yaşandı. Erzurum ile ilgili yöneltilen bir sorunun ardından Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tufan Gündüz’ün aktardığı anekdotlar ve yorumu duygulandırdı.
3’te 3 Tarih adlı yarışma programı Engin Altan Düzyatan’ın sunumuyla önceki akşam ekranlara geldi. Yarışmaya Kocaeli’nden katılan Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Mezunu Nurşah Polat isimli yarışmacıya yöneltilen bir sorunun ardından yaşananlar izleyenleri duygulandırdı.
Yarışmacıya sorulan ‘Kafkas Cepheleri’nde Rus ordularına karşı yapılan ‘Köprüköy Muharebeleri’ hangi vilayetimizin sınırlarında gerçekleştirmiştir?” sorusunun şıkları arasında Kars, Erzurum, Sivas ve Malatya bulunuyordu. Yarışmacı öncelikle iki şıkkı eleme hakkını kullandı. Geriye ise Kars ve Erzurum seçenekleri kaldı. Fakat yarışmacının koruma hakkını da kullanarak Kars seçeneğinde karar kıldığı sorunun doğru cevabı ise Erzurum’du. Yarışmacı ip ucu jokerini kullanmasına rağmen Kars şıkkını işaretledi ve soruyu bilemedi.

Erzurum bizim için değerli
Sorunun cevabı açıklandıktan sonra konuyla ilgili bildiklerini ve duygularını paylaşan Prof. Dr. Tufan Gündüz o dönemde yaşananları şu sözlerle anlattı; “Köprüköy muharebeleri Kafkas cephesinin başlarında yaşanan savaşlar ve çok önemli. Ne yenildiğimiz ne de tam anlamda kazandığımız muharebeler. Şimdi Pasinler’e çok yakın belde görünümünde Köprüköy. Fakat aslında muharebelerin geçtiği o saha bizim için çok değerli. Erzurum tarih boyunca özellikle Tebriz bağlantısı dolayısıyla çok kıymetli bir yerde duruyor, parlak bir şehir. Nüfusu zaman zaman 160bine kadar da çıkıyor. Fakat Erzurum bu parlaklığının altında bir de çok ciddi dramlar, felaketler yaşıyor. İlk yaşadığı felaket 1828 Osmanlı-Rus harbinde. Ruslar Erzurum’a kadar geliyorlar ve Erzurum’un nüfusu 100bine kadar düşüyor. İkinci büyük felaket 93 harbi felaketi. Anadolu’da 93 muhaciriyim diye kendini tanıtan köyler var. İşte onlar hep Erzurum-Kars göçmenidir. Ruslar geldiğinde göç etmişlerdir. Onda da yine şehrin nüfusunda neredeyse 40binlik bir kayıp var. Şehrin nüfusu 60bine düşüyor. Ama en büyük darbeyi birinci dünya savaşı sırasında Kafkas cephesinde o mağlubiyetten sonra yaşıyor Erzurum. Bir yandan Ruslar bir yandan Ermeniler. Erzurum’da öyle bir kıyım yapıyorlar ki. İnsanın anlatmaya dili varmaz. Dramatik tarafı da şu. Erzurum’un genç, erkek nüfusu da askerde. Bunlar kimi Rus Cephesi’nde kimi Irak Cephesi’nde, Çanakkale Cephesi’nde esir düşüyorlar. Ve diyorlar ki Erzurumlular yıllarca esir yolu gözledi.”
Gözleri doldu
Yaşananları aktarırken kimi zaman gözleri dolan Gündüz’ün anlattıkları Erzurum halkının nasıl bir imtihandan geçtiğini ve mücadele örneği gösterdiğini de gözler önüne serdi. Gündüz’ün Erzurumlu bir askerin esaretten döndüğünde yaşadığı tarifsiz yıkımı anlattığı anekdot ise şöyleydi; “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir eserinde bir Erzurum tarifi vardır. Diyor ki; ‘Ben Erzurum’a üçüncü kez gittiğimde neredeyse şehir bitmişti. Nüfusu neredeyse 6bine düşmüş bir şehir kalmıştı ve baştan başa tahrip olmuştu. Bir arkadaşım Aşkale’de bir Erzurumluya rastlamış o anlattı. Erzurumlu esaretten dönüyor. Şehre girdiği gün geri çıkıyor. Bırak annemi babamı görmeyi ben doğduğum evi bulamadım. O kadar tahrip var diyor. Sordum nereye gidiyorsun. Diyor beyim geldiğim yeri söyledim ya gideceğim yeri ne soruyorsun.’ Birinci Dünya Savaşı ve arkasından gelen Kurtuluş Savaşı bizim için öyle bir felakettir ki. Erzurum’dan ha çıkmışsın ha çıkmamışsın. Erzurum’un kıymetini her yönüyle bilmemiz gerekiyor. Hatıralarıyla, tarihiyle, ozanlarıyla, sanatçılarıyla..”
TRT1’de yayınlanan ve Diriliş Ertuğrul Dizisi başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan’ın sunduğu 3’te 3 tarih isimli yarışma programında cevabı Erzurum olan bir soru üzerine yorum yapan Prof.Dr. Tufan Gündüz, Erzurum’un büyük dramlar yaşamış bir şehit olduğunu belirterek, “Erzurum’un kıymetini her yönüyle bilmemiz gerekiyor. Hatıralarıyla, tarihiyle, ozanlarıyla, sanatçılarıyla..”dedi.
Monalya BULUT-PUSULA
Başarılı oyuncu ve sunucu Engin Altan Düzyatan’ın TRT1 ekranlarında sunduğu 3’te 3 Tarih isimli yarışma programının önceki akşam yayınlanan bölümünde duygu dolu anlar yaşandı. Erzurum ile ilgili yöneltilen bir sorunun ardından Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tufan Gündüz’ün aktardığı anekdotlar ve yorumu duygulandırdı.
3’te 3 Tarih adlı yarışma programı Engin Altan Düzyatan’ın sunumuyla önceki akşam ekranlara geldi. Yarışmaya Kocaeli’nden katılan Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Mezunu Nurşah Polat isimli yarışmacıya yöneltilen bir sorunun ardından yaşananlar izleyenleri duygulandırdı.
Yarışmacıya sorulan ‘Kafkas Cepheleri’nde Rus ordularına karşı yapılan ‘Köprüköy Muharebeleri’ hangi vilayetimizin sınırlarında gerçekleştirmiştir?” sorusunun şıkları arasında Kars, Erzurum, Sivas ve Malatya bulunuyordu. Yarışmacı öncelikle iki şıkkı eleme hakkını kullandı. Geriye ise Kars ve Erzurum seçenekleri kaldı. Fakat yarışmacının koruma hakkını da kullanarak Kars seçeneğinde karar kıldığı sorunun doğru cevabı ise Erzurum’du. Yarışmacı ip ucu jokerini kullanmasına rağmen Kars şıkkını işaretledi ve soruyu bilemedi.

Erzurum bizim için değerli
Sorunun cevabı açıklandıktan sonra konuyla ilgili bildiklerini ve duygularını paylaşan Prof. Dr. Tufan Gündüz o dönemde yaşananları şu sözlerle anlattı; “Köprüköy muharebeleri Kafkas cephesinin başlarında yaşanan savaşlar ve çok önemli. Ne yenildiğimiz ne de tam anlamda kazandığımız muharebeler. Şimdi Pasinler’e çok yakın belde görünümünde Köprüköy. Fakat aslında muharebelerin geçtiği o saha bizim için çok değerli. Erzurum tarih boyunca özellikle Tebriz bağlantısı dolayısıyla çok kıymetli bir yerde duruyor, parlak bir şehir. Nüfusu zaman zaman 160bine kadar da çıkıyor. Fakat Erzurum bu parlaklığının altında bir de çok ciddi dramlar, felaketler yaşıyor. İlk yaşadığı felaket 1828 Osmanlı-Rus harbinde. Ruslar Erzurum’a kadar geliyorlar ve Erzurum’un nüfusu 100bine kadar düşüyor. İkinci büyük felaket 93 harbi felaketi. Anadolu’da 93 muhaciriyim diye kendini tanıtan köyler var. İşte onlar hep Erzurum-Kars göçmenidir. Ruslar geldiğinde göç etmişlerdir. Onda da yine şehrin nüfusunda neredeyse 40binlik bir kayıp var. Şehrin nüfusu 60bine düşüyor. Ama en büyük darbeyi birinci dünya savaşı sırasında Kafkas cephesinde o mağlubiyetten sonra yaşıyor Erzurum. Bir yandan Ruslar bir yandan Ermeniler. Erzurum’da öyle bir kıyım yapıyorlar ki. İnsanın anlatmaya dili varmaz. Dramatik tarafı da şu. Erzurum’un genç, erkek nüfusu da askerde. Bunlar kimi Rus Cephesi’nde kimi Irak Cephesi’nde, Çanakkale Cephesi’nde esir düşüyorlar. Ve diyorlar ki Erzurumlular yıllarca esir yolu gözledi.”
Gözleri doldu
Yaşananları aktarırken kimi zaman gözleri dolan Gündüz’ün anlattıkları Erzurum halkının nasıl bir imtihandan geçtiğini ve mücadele örneği gösterdiğini de gözler önüne serdi. Gündüz’ün Erzurumlu bir askerin esaretten döndüğünde yaşadığı tarifsiz yıkımı anlattığı anekdot ise şöyleydi; “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir eserinde bir Erzurum tarifi vardır. Diyor ki; ‘Ben Erzurum’a üçüncü kez gittiğimde neredeyse şehir bitmişti. Nüfusu neredeyse 6bine düşmüş bir şehir kalmıştı ve baştan başa tahrip olmuştu. Bir arkadaşım Aşkale’de bir Erzurumluya rastlamış o anlattı. Erzurumlu esaretten dönüyor. Şehre girdiği gün geri çıkıyor. Bırak annemi babamı görmeyi ben doğduğum evi bulamadım. O kadar tahrip var diyor. Sordum nereye gidiyorsun. Diyor beyim geldiğim yeri söyledim ya gideceğim yeri ne soruyorsun.’ Birinci Dünya Savaşı ve arkasından gelen Kurtuluş Savaşı bizim için öyle bir felakettir ki. Erzurum’dan ha çıkmışsın ha çıkmamışsın. Erzurum’un kıymetini her yönüyle bilmemiz gerekiyor. Hatıralarıyla, tarihiyle, ozanlarıyla, sanatçılarıyla..”