
İzmir’de yaşanan deprem bir kez daha gösterdi ki deprem gerçeği ile yaşamağa alışmalıyız ve hazırlıklar buna göre yapılmalı…
Geçtiğimiz gün Gazetemiz Pusula, çevremiz illerindeki riskin altını çizerek, Atatürk Üniversitesi ile Bingöl Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmayı manşetine taşımıştı…
Yapılan araştırmada Bingöl ve çevresinde çok sayıda yeni Fay Zonunu belirlemiş, ve her gün yeni bir Fay hattına rastlanıyor, o denli riskli…
Çok yakın zamanda meydana gelen ve Erzurum’un Karlıova’ya yakın kısımlarındaki köylerde yıkıma ve Erzurum’da da korkuya sebep olan Karlıova depremi bunun yakın şahidi…
Horasan-Narman-Şenkaya; ve Çat depremi; geçmişte yaşanan Erzurum ve Pasinler depremi, Erzurum’un fay hatları ile çevrili olduğunun bir kanıtı…
Yine geçmişte yaşadığımız Kandilli depremi sonrası Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti olarak çağırdığımız Boğaziçi Üniversitesi’nin deprem uzmanı Profesörleri, Erzurum Ovasını ‘içi su dolu bir balona’ benzeterek, o denli güvensiz ve oynak bir zeminden söz etmişlerdi…
Nitekim atalarımız Erzurum Ovasını tarım alanı olarak kullanmışlar ve yapılaşmayı ovanın kenarında ki daha sağlam zeminlere kurmuşlar.
Bunu bilen AFAD, yaptığı inceleme-araştırmada ve yeniden yayınladığı Türkiye’nin Deprem Haritası’nda Erzurum’u Türkiye’nin en çok deprem riski taşıyan 6 ili arasında göstermesi boşuna değildir…
İşte bu sebepledir ki Deprem Kanunu, Kentsel Dönüşüm, Toplanma Alanları, Güçsüz Binalar, Güçlendirilmiş Binalar, Deprem Bilgilendirmeleri ve Deprem Tatbikatları açısından vakit geçirmeden gereken önlemler alınmalı; alınan önlemler mutlaka gözden geçirilmelidir…
Unutulmasın ki bir Can’ın önemi dahi büyüktür…
İHRACAT RAKAMLARI YÜZ GÜLDÜRÜYOR…
Daha önce de dile getirmiştik; eğer bir şehir üretmiyorsa ya da bir şeyler satıp gelir sağlamıyorsa o şehirden ve bölgeden gelişme bekleyemezsiniz…
1600’lü yılların ortalarında Erzurum’a gelen ve şehirde bir süre kalan Evliya Çelebi; Erzurum’un tarihi İpek Yolu kavşağında önemli bir ticaret merkezi olduğunu yazıyor.
Öyle ki uzak doğudan şehre gelip konaklayan kervanlar, burada ikmallerini ve ticaretlerini yaptıktan sonra limana doğru yollarına devam ediyorlar…
Şimdilerde Kervanlarla yapılan yolculuk ve ticaret yok.
Onun yerini çevremizdeki ve dünyadaki ülkeler aldı.
Artık onlarla bugün çokça çeşitlenen ticareti yapıyor ve para kazanıyoruz…
Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Başkanı Ethem Tanrıver, Ekim ayında yapılan ihracatın, koronavirüs salgınına rağmen geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24,59 artış sağladığını söylüyor…
Bu güne kadar en çok ihracat da 63 milyon doları aşan bir rakamla Irak’a yapılmış… Onu sırasıyla, Almanya, Azerbaycan, İran, Belçika ve Suriye izlemiş…
Ethem Bey, bu yılı geçen yılın en az yüzde on fazla artışıyla kapatmayı hedeflerini belirtiyor…
Doğrusu bu günlerde aldığımız güzel haberler bizi ziyâdesiyle sevindiriyor…
Geçtiğimiz gün Gazetemiz Pusula, çevremiz illerindeki riskin altını çizerek, Atatürk Üniversitesi ile Bingöl Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmayı manşetine taşımıştı…
Yapılan araştırmada Bingöl ve çevresinde çok sayıda yeni Fay Zonunu belirlemiş, ve her gün yeni bir Fay hattına rastlanıyor, o denli riskli…
Çok yakın zamanda meydana gelen ve Erzurum’un Karlıova’ya yakın kısımlarındaki köylerde yıkıma ve Erzurum’da da korkuya sebep olan Karlıova depremi bunun yakın şahidi…
Horasan-Narman-Şenkaya; ve Çat depremi; geçmişte yaşanan Erzurum ve Pasinler depremi, Erzurum’un fay hatları ile çevrili olduğunun bir kanıtı…
Yine geçmişte yaşadığımız Kandilli depremi sonrası Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti olarak çağırdığımız Boğaziçi Üniversitesi’nin deprem uzmanı Profesörleri, Erzurum Ovasını ‘içi su dolu bir balona’ benzeterek, o denli güvensiz ve oynak bir zeminden söz etmişlerdi…
Nitekim atalarımız Erzurum Ovasını tarım alanı olarak kullanmışlar ve yapılaşmayı ovanın kenarında ki daha sağlam zeminlere kurmuşlar.
Bunu bilen AFAD, yaptığı inceleme-araştırmada ve yeniden yayınladığı Türkiye’nin Deprem Haritası’nda Erzurum’u Türkiye’nin en çok deprem riski taşıyan 6 ili arasında göstermesi boşuna değildir…
İşte bu sebepledir ki Deprem Kanunu, Kentsel Dönüşüm, Toplanma Alanları, Güçsüz Binalar, Güçlendirilmiş Binalar, Deprem Bilgilendirmeleri ve Deprem Tatbikatları açısından vakit geçirmeden gereken önlemler alınmalı; alınan önlemler mutlaka gözden geçirilmelidir…
Unutulmasın ki bir Can’ın önemi dahi büyüktür…
İHRACAT RAKAMLARI YÜZ GÜLDÜRÜYOR…
Daha önce de dile getirmiştik; eğer bir şehir üretmiyorsa ya da bir şeyler satıp gelir sağlamıyorsa o şehirden ve bölgeden gelişme bekleyemezsiniz…
1600’lü yılların ortalarında Erzurum’a gelen ve şehirde bir süre kalan Evliya Çelebi; Erzurum’un tarihi İpek Yolu kavşağında önemli bir ticaret merkezi olduğunu yazıyor.
Öyle ki uzak doğudan şehre gelip konaklayan kervanlar, burada ikmallerini ve ticaretlerini yaptıktan sonra limana doğru yollarına devam ediyorlar…
Şimdilerde Kervanlarla yapılan yolculuk ve ticaret yok.
Onun yerini çevremizdeki ve dünyadaki ülkeler aldı.
Artık onlarla bugün çokça çeşitlenen ticareti yapıyor ve para kazanıyoruz…
Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Başkanı Ethem Tanrıver, Ekim ayında yapılan ihracatın, koronavirüs salgınına rağmen geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24,59 artış sağladığını söylüyor…
Bu güne kadar en çok ihracat da 63 milyon doları aşan bir rakamla Irak’a yapılmış… Onu sırasıyla, Almanya, Azerbaycan, İran, Belçika ve Suriye izlemiş…
Ethem Bey, bu yılı geçen yılın en az yüzde on fazla artışıyla kapatmayı hedeflerini belirtiyor…
Doğrusu bu günlerde aldığımız güzel haberler bizi ziyâdesiyle sevindiriyor…