Türkiye Gençlik Vakfı Erzurum İl Temsilciliği Filistin’de yapılan katliama sessiz kalmadı.
HABER MERKEZİ
Lalapaşa Camii önünde iftardan hemen sonra toplanan Türkiye Gençlik Vakfı Erzurum İl Temsilciliği üyeleri basın bildirisi okuyarak Filistin’de yapılan katliama tepki gösterdi, Cumhuriyet Caddesinde sloganlar eşliğinde yürüdü.
TÜGVA temsilcisi bildiride şu görüşlere yer verdi:
“İslam coğrafyası her geçen gün küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne dönmektedir. Kendilerini güya medeni olarak adlandıran Avrupa’nın merkezinde, Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarımızda tazeliğini korumaktayken, Suriye’de her gün ayrı bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Diğer taraftan, Arakan’da soykırımlarla masum çocuklar ve kadınlar katlediliyor; milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak zorunda bırakılıyor. Silahların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan sömürgeci ülkelerken; ölenler hep savunmasız Müslümanlar olmaktadır.
Dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak kendisini gören ve aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni dünyadaki bütün bu kargaşa ve adaletsizliğin müsebbibi olarak görüyoruz.
Mescid-i Aksa’da Hakkın daveti ezan susturulmaya çalışılırken; avluda savunmasız erkek ve kadınlar şehit edilirken, bu mezalimi dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalanması, güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan, güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sisteminin ve onun ikiyüzlü araçlarını reddediyoruz. Dünya çapında yaşanan kıyımlar gözümüzün önünde iken, terör ve İslam dininin aynı cümlede zikredilmeye çalışılmasının, vahşi ve saldırgan batı medeniyetinin algı aracı olduğunu çok iyi biliyoruz. Sömürgeci ülkeler ırkçı Siyonizm ideali merkezinde, barbar ve bencilce İslam düşmanlığı motivasyonu ile yeni bir küresel sömürge düzeni kurmak amacıyla dünyayı bir çıkmaza sürüklemektedir.
Tarih bize göstermiştir ki; Siyonizm’in Babası Theodor Herzıl’ın rüyasıyla hareket edenler, bu çağın Selahaddinleri’ni, Abdülhamidlerini hesaba katmazlarsa acı bir kâbusa uyanacaklardır.
Şimdi, üzerlerinde yeni üretilen silahların tatbikatının yapılmasına göz yumulan, kimseye hesap verme gereği duyulmadan çocukları öldürülen, kadınlarının namuslarına tasallut edilen, İlk kıblesine el uzatılan İslam Dünyası’nın mensuplarına sesleniyoruz;
Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşlerinizin feryadına, ümmetin meselelerine sağır ve dilsiz kalacak; görmezden geleceksiniz?
Filistin, dar bir coğrafyada bulunan Müslüman bir azınlığın meselesi değil, tüm İslam âleminin meselesidir. O halde gelin şimdi hep birlikte haykıralım; Dünya var oldukça yeryüzü bizimdir, Müslümanlarındır! Mekke ve Medine bizim, Kudüs bizimdir!
Hangi düşünce ve güç dengesi sizi Allah (cc) yolunda mücadele etmekten, Hakkı müdafaa etmekten alıkoyuyorsa bilin ki bu Allah’ın razı olduğu bir şey değildir!
Bir gün bu ateş sizi de kolları arasına almadan harekete geçiniz!
Irk, meşrep ve mezhep taassubunu bir kenara bırakıp siz Ey Müslümanlar! Allah yolunda birleşiniz! Şüphesiz ki Allah’ın yardımı inananlarla beraberdir.”
HABER MERKEZİ
Lalapaşa Camii önünde iftardan hemen sonra toplanan Türkiye Gençlik Vakfı Erzurum İl Temsilciliği üyeleri basın bildirisi okuyarak Filistin’de yapılan katliama tepki gösterdi, Cumhuriyet Caddesinde sloganlar eşliğinde yürüdü.
TÜGVA temsilcisi bildiride şu görüşlere yer verdi:
“İslam coğrafyası her geçen gün küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne dönmektedir. Kendilerini güya medeni olarak adlandıran Avrupa’nın merkezinde, Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarımızda tazeliğini korumaktayken, Suriye’de her gün ayrı bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Diğer taraftan, Arakan’da soykırımlarla masum çocuklar ve kadınlar katlediliyor; milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak zorunda bırakılıyor. Silahların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan sömürgeci ülkelerken; ölenler hep savunmasız Müslümanlar olmaktadır.
Dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak kendisini gören ve aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni dünyadaki bütün bu kargaşa ve adaletsizliğin müsebbibi olarak görüyoruz.
Mescid-i Aksa’da Hakkın daveti ezan susturulmaya çalışılırken; avluda savunmasız erkek ve kadınlar şehit edilirken, bu mezalimi dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalanması, güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan, güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sisteminin ve onun ikiyüzlü araçlarını reddediyoruz. Dünya çapında yaşanan kıyımlar gözümüzün önünde iken, terör ve İslam dininin aynı cümlede zikredilmeye çalışılmasının, vahşi ve saldırgan batı medeniyetinin algı aracı olduğunu çok iyi biliyoruz. Sömürgeci ülkeler ırkçı Siyonizm ideali merkezinde, barbar ve bencilce İslam düşmanlığı motivasyonu ile yeni bir küresel sömürge düzeni kurmak amacıyla dünyayı bir çıkmaza sürüklemektedir.
Tarih bize göstermiştir ki; Siyonizm’in Babası Theodor Herzıl’ın rüyasıyla hareket edenler, bu çağın Selahaddinleri’ni, Abdülhamidlerini hesaba katmazlarsa acı bir kâbusa uyanacaklardır.
Şimdi, üzerlerinde yeni üretilen silahların tatbikatının yapılmasına göz yumulan, kimseye hesap verme gereği duyulmadan çocukları öldürülen, kadınlarının namuslarına tasallut edilen, İlk kıblesine el uzatılan İslam Dünyası’nın mensuplarına sesleniyoruz;
Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşlerinizin feryadına, ümmetin meselelerine sağır ve dilsiz kalacak; görmezden geleceksiniz?
Filistin, dar bir coğrafyada bulunan Müslüman bir azınlığın meselesi değil, tüm İslam âleminin meselesidir. O halde gelin şimdi hep birlikte haykıralım; Dünya var oldukça yeryüzü bizimdir, Müslümanlarındır! Mekke ve Medine bizim, Kudüs bizimdir!
Hangi düşünce ve güç dengesi sizi Allah (cc) yolunda mücadele etmekten, Hakkı müdafaa etmekten alıkoyuyorsa bilin ki bu Allah’ın razı olduğu bir şey değildir!
Bir gün bu ateş sizi de kolları arasına almadan harekete geçiniz!
Irk, meşrep ve mezhep taassubunu bir kenara bırakıp siz Ey Müslümanlar! Allah yolunda birleşiniz! Şüphesiz ki Allah’ın yardımı inananlarla beraberdir.”