
ZEYNEP AZRA KABAKUŞ
Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimiz aramıza yeni katılan isimlerle devam etmektedir. Yarıyıl tatili olmasına rağmen yazarlarımız okuma ve yazma becerilerini geliştirmeye devam ediyorlar. Her hafta 3 yazarımızı konuk ettiğimiz köşemizde bizlere bu fırsatı veren Doğu Anadolu Bölgesine yayın yapan tek ulusal gazetemiz olan Pusula Gazetesine sonsuz teşekkür ederim. Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimizde bugün köşemize alacağımız yazarımız iki kitapla yayın hayatına dâhil olmuş olan bir isim olacaktır. Çok kısa süre içerisinde birden fazla eser yazmayı başarabilen bu kalemi güçlü isim ise Zeynep Azra Kabakuş olmuştur. Zeynep Azra Kabakuş’u öncelikle azminden dolayı tebrik etmem gerekir. Zeynep Azra Kabakuş kızımız edebiyat dünyasına on bir yaşında olmasına rağmen iki kitapla merhaba demiştir. Ben inanıyorum ki yazı dizimiz sona ermeden Zeynep Azra Kabakuş yeni bir kitap daha çıkaracaktır. Zeynep Azra çalışmayı seven bir öğrencimdir. Zeynep Azra Kabakuş, ağır başlı, narin, sorumluluk alabilen bir isimdir. Zeynep Azra Kabakuş verdiğiniz görevi yerine getirebilmek için seferberlik ilan eden biridir. Zeynep Azra Kabakuş çocuk akademisi ve yazarlık dersimizin de en aktif öğrencilerden biridir. Sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerin bir numaralı ismi de yine Zeynep Azra olmaktadır. Zeynep Azra’nın bu başarısında ise anne ve babalarının rolü büyüktür. Ahmet Bey her ne zaman arasak bizlere destek olacağını ifade etmiş ve her daim yanımızda olmuştur. Velilerime bir kez daha teşekkürü borç bilirim. Zeynep Azra Kabakuş güzel yazı yazabilen, okumayı seven ve arkadaşlarına da öncü olmayı başarabilen bir kişiliktir. Kalemi güçlü Erzurum’un çocuk yazarlarından biri olan Zeynep Azra’ya bundan sonraki hayatında bol kitaplı günler dilerim. Zeynep Azra Kabakuş tarafından ilk kaleme alınan eser İçimizdeki Dünya adlı eser olmuştur. İkinci kitap ise Azra Vurucu ve Zeynep Umay Yılmazel ile birlikte yazdığı Korkunun Masalı adlı kitap olmuştur. Sizlere ilk kitap olan İçimizdeki Dünya’dan bazı bölümleri sunuyor ve keyifli okumalar diliyorum.
Yağmurlu bir sonbahar sabahıydı. Damla pencereden dışarı bakıyordu. Dışarıdaki kalabalıkta yer alan insanların çoğu şemsiyelerini almayı unutmuştu. Cadde de bir koşuşturma vardı. O zamanlarda insanların birçoğu dünya dışında yaşanabilecek başka bir gezegen olduğu fikrini öne sürüyordu. Damla’ya ise bu fikirler pek de cazip gelmiyordu. Bir süre daha camdan 9 dışarıyı seyreden Damla arkadaşına gitmeye karar verdi. Damlanın aslında hayatını değiştirecek ama onun bilmediği bir gerçek vardı. Damla, anne ve babasının öldüğünü bilmiyordu. Dönem çok tehlikeli ve terör saldırıların da olduğu bir devirdi. Savcı, hâkim ve avukatlar cinayetlere kurban gidiyordu ve hiç kimse hukuk fakültesinde okumak istemiyordu. Damlanın bu olup bitenlerden hiç ama hiç haberi yoktu. İşte bu yüzden arkadaşları bile Damlanın moralini bozacak bu haberi ona vermek istemiyordu. Damla’nın babası savcı Deniz Bey ve annesi avukat Derya Hanım’da bir suikast sonucu hayata veda etmişlerdi. İşte Damla bunu bilmiyordu. Arkadaşında bir süre daha kaldıktan sonra kütüphaneye gitmeye karar verdi. 10 Hızlı adımlarla kütüphanenin yolunu tuttu. Kütüphaneye varmadan köşede bir yerde parlayan bir şey dikkatini çekti. Yanına gitti. Parlayan şey bir kitap kapağı idi. Hemen eğildi ve kitabı yerden aldı. Yanda bulunan bir banka oturdu. Eline aldığı kitabı okumaya başladı. Kitabın adı “Gezegenler” idi. Kitap ismi Damlanın ilgisini çekmişti. Heyecanla kitabı okumaya başladı. Kitapta dünya dışında farklı bir gezegenin olduğu yazıyordu. Damlanın bir anda canı sıkılmıştı. Anne ve babasını özlediğini fark etti. Uzun zamandır onlardan bir haber almamıştı. Aklına kötü kötü düşünceler gelmişti. Kitapta hayallerinizin gerçek olacağı rahat bir yaşamın olacağı yazıyordu. Damla bir anda kitabı okumaktan vazgeçti. Gezegenler kitabını 11 bir kenara bırakarak başka bir kitap almaya gitti.
Önümüzdeki hafta Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimizde yeni bir kitap ve yeni bir çocuk yazarla buluşmak umuduyla Allaha emanet olun. Unutmayalım ki geleceğimizi inşa edecek olan gençlerimize iyi bir eğitimden daha verebileceğimiz önemli bir şey yoktur.
Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimiz aramıza yeni katılan isimlerle devam etmektedir. Yarıyıl tatili olmasına rağmen yazarlarımız okuma ve yazma becerilerini geliştirmeye devam ediyorlar. Her hafta 3 yazarımızı konuk ettiğimiz köşemizde bizlere bu fırsatı veren Doğu Anadolu Bölgesine yayın yapan tek ulusal gazetemiz olan Pusula Gazetesine sonsuz teşekkür ederim. Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimizde bugün köşemize alacağımız yazarımız iki kitapla yayın hayatına dâhil olmuş olan bir isim olacaktır. Çok kısa süre içerisinde birden fazla eser yazmayı başarabilen bu kalemi güçlü isim ise Zeynep Azra Kabakuş olmuştur. Zeynep Azra Kabakuş’u öncelikle azminden dolayı tebrik etmem gerekir. Zeynep Azra Kabakuş kızımız edebiyat dünyasına on bir yaşında olmasına rağmen iki kitapla merhaba demiştir. Ben inanıyorum ki yazı dizimiz sona ermeden Zeynep Azra Kabakuş yeni bir kitap daha çıkaracaktır. Zeynep Azra çalışmayı seven bir öğrencimdir. Zeynep Azra Kabakuş, ağır başlı, narin, sorumluluk alabilen bir isimdir. Zeynep Azra Kabakuş verdiğiniz görevi yerine getirebilmek için seferberlik ilan eden biridir. Zeynep Azra Kabakuş çocuk akademisi ve yazarlık dersimizin de en aktif öğrencilerden biridir. Sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerin bir numaralı ismi de yine Zeynep Azra olmaktadır. Zeynep Azra’nın bu başarısında ise anne ve babalarının rolü büyüktür. Ahmet Bey her ne zaman arasak bizlere destek olacağını ifade etmiş ve her daim yanımızda olmuştur. Velilerime bir kez daha teşekkürü borç bilirim. Zeynep Azra Kabakuş güzel yazı yazabilen, okumayı seven ve arkadaşlarına da öncü olmayı başarabilen bir kişiliktir. Kalemi güçlü Erzurum’un çocuk yazarlarından biri olan Zeynep Azra’ya bundan sonraki hayatında bol kitaplı günler dilerim. Zeynep Azra Kabakuş tarafından ilk kaleme alınan eser İçimizdeki Dünya adlı eser olmuştur. İkinci kitap ise Azra Vurucu ve Zeynep Umay Yılmazel ile birlikte yazdığı Korkunun Masalı adlı kitap olmuştur. Sizlere ilk kitap olan İçimizdeki Dünya’dan bazı bölümleri sunuyor ve keyifli okumalar diliyorum.
Yağmurlu bir sonbahar sabahıydı. Damla pencereden dışarı bakıyordu. Dışarıdaki kalabalıkta yer alan insanların çoğu şemsiyelerini almayı unutmuştu. Cadde de bir koşuşturma vardı. O zamanlarda insanların birçoğu dünya dışında yaşanabilecek başka bir gezegen olduğu fikrini öne sürüyordu. Damla’ya ise bu fikirler pek de cazip gelmiyordu. Bir süre daha camdan 9 dışarıyı seyreden Damla arkadaşına gitmeye karar verdi. Damlanın aslında hayatını değiştirecek ama onun bilmediği bir gerçek vardı. Damla, anne ve babasının öldüğünü bilmiyordu. Dönem çok tehlikeli ve terör saldırıların da olduğu bir devirdi. Savcı, hâkim ve avukatlar cinayetlere kurban gidiyordu ve hiç kimse hukuk fakültesinde okumak istemiyordu. Damlanın bu olup bitenlerden hiç ama hiç haberi yoktu. İşte bu yüzden arkadaşları bile Damlanın moralini bozacak bu haberi ona vermek istemiyordu. Damla’nın babası savcı Deniz Bey ve annesi avukat Derya Hanım’da bir suikast sonucu hayata veda etmişlerdi. İşte Damla bunu bilmiyordu. Arkadaşında bir süre daha kaldıktan sonra kütüphaneye gitmeye karar verdi. 10 Hızlı adımlarla kütüphanenin yolunu tuttu. Kütüphaneye varmadan köşede bir yerde parlayan bir şey dikkatini çekti. Yanına gitti. Parlayan şey bir kitap kapağı idi. Hemen eğildi ve kitabı yerden aldı. Yanda bulunan bir banka oturdu. Eline aldığı kitabı okumaya başladı. Kitabın adı “Gezegenler” idi. Kitap ismi Damlanın ilgisini çekmişti. Heyecanla kitabı okumaya başladı. Kitapta dünya dışında farklı bir gezegenin olduğu yazıyordu. Damlanın bir anda canı sıkılmıştı. Anne ve babasını özlediğini fark etti. Uzun zamandır onlardan bir haber almamıştı. Aklına kötü kötü düşünceler gelmişti. Kitapta hayallerinizin gerçek olacağı rahat bir yaşamın olacağı yazıyordu. Damla bir anda kitabı okumaktan vazgeçti. Gezegenler kitabını 11 bir kenara bırakarak başka bir kitap almaya gitti.
Önümüzdeki hafta Erzurum’un çocuk yazarları yazı dizimizde yeni bir kitap ve yeni bir çocuk yazarla buluşmak umuduyla Allaha emanet olun. Unutmayalım ki geleceğimizi inşa edecek olan gençlerimize iyi bir eğitimden daha verebileceğimiz önemli bir şey yoktur.