
Bu hafta Erzurum’un Çocuk Yazarları yazı dizimizde yine birbirinden değerli kalemler tarafından ele alınan hikâyeler var.
GÖKTÜĞ ÜRKMEZ- İKİ KARDEŞİN MACERASI
Bir akşam Batuhan ve Bedirhan uyumaya çalışıyorlardı. Uluma sesi duydular. Bedirhan biraz korktu. Ses yandaki dağdan geliyordu. Batuhan kardeşini sakinleştirdi ve uyudular. Bedirhan sabah uluma sesinin geldiği dağa baktı. Bir kurt sürüsünün olduğunu gördü. Belli ki orayı yuva yapmışlardı. Bedirhan ve Batuhan oraya gitmek istediler. Annelerinden izin alıp yola çıktılar. Korkuyorlardı da. Dağ yaklaştıklarında bir çatırtı duydular. Ses bir yavrukurttan geliyordu. Hemen onu sepete koyup eve getirdiler. Arkalarından bir kurt geldiğinin farkında değillerdi. Anne kurt onları takip etmişti. Hemen sepetteki yavrukurdu dışarıya bıraktılar.
ELİF NAZ SUDAŞ-ORMANDA YÜRÜYÜŞ
Bir yaz günü ormanda yürüyüşe çıktık. Ormanda yürürken bir bitkiyle karşılaştık. Bu bitki üzerine konan her şeyi yiyebiliyordu. O kadar hızlıydı ki bütün böcekler ondan kaçamıyordu. Babama sordum: “ Baba bu bitkisinin adı nedir?” Babam: “ Kızım biraz araştır sen öğren” Babama tamam dedim. Yola devam ettik. Bir karınca yuvası gördük. Babam, kızım karınca yuvalarının önü güneye arkası kuzeye bakar dedi. Şaşırmıştım. Karıncalar bile yönlerini bilebiliyordu. Yolda zıplayan tavşan gördüm. Bende onunla beraber zıpladım.
ERAY CAN DEMİR- HAYVANLARIMIN ÖLÜMÜ
Kuzenlerimin kuşları vardı ve bende almak istiyordum. Babamın kuş satan arkadaşından bizde kuş satın aldık. Çok sevinmiştim. Kuşumun adını Bulut koymuştum. Kuşum bana bende ona alışmıştım. Alerjim vardı ve ona çok fazla dokunamıyordum. Yine de yanıma geliyor ve elime konuyordu. Babama bana birde balık almıştı. Siyah, turuncu ve beyaz olan balıklarımı da çok seviyordum. Bir gün okuldan geldiğimde kuşumun öldüğünü gördüm. 2 gün ağladım. Onu yeşilliklerin olduğu bir yere gömdüm. Bir süre sonrada balıklarımdan beyaz olanda ölmüştü. Onu da kuşumun yanına gömdüm. Babam bana daha sonra yeni bir kuş daha aldı.
OSMAN MERT- KURT İLE KOYUN
Bir gün bir kurt ormanda gezinirken bir koyun görmüş. Ve koyunu yemek için planlar yapmaya başlamış. Aklına onu evine davet etmek gelmiş. Yavaşça koyuna yaklaşmış ve demiş ki: “ Koyun kardeş bu akşam birlikte yemek yiyelim mi?” Koyun ise ona hayır demiş. Ben kurtla yemek yemem. Kurt diğer kurtlara benzemediğini söylemiş ve onu ikna etmeye çalışmış. Sonunda koyunu ikan etmiş. Kurtla birlikte eve giderken avcılar kurdu yakalamışlar. Koyundan yardım istemiş. Koyun, kurdu kurtarmış. Kurt teşekkür etmiş ve demiş ki aslında ben seni yemek istiyordum. Şimdi bundan vazgeçtim. Koyun bunu duyunca sevinmiş ve birlikte yemek yemeye gitmişler.
İSMAİL EFE ÇELEBİ- O KUŞUN SAYESİNDE
Bir sabah karşımda bir kuş gördüm. Bana bakarken sanki yardım istermiş gibi bakıyordu. Ben böyle düşünürken başımın üstünden bir mermi geçti. Çok korkmuştum. Tam 10 avcı bizim eve ateş ediyorlardı. Belli ki o kuşu vuracaklardı. Hemen kuşu alıp arka kapıya yöneldim. Orada benim askerlikten kalma silahlarım vardı. Hepsine uyuşturucu olan iğneler taktım ve avcılar ateş ettim. Hepsini bayıltmıştım. Kuş bana başka hayvanlarında avcılar tarafından esir alındığını söyledi. Hemen oraya gittik. Etrafa bir aslanı bıraktı. Onları oyalarken biz tüm hayvanları kurtardık. Hayvanlar mutlu mesut yaşamaya başladılar.
GÖKTÜĞ ÜRKMEZ- İKİ KARDEŞİN MACERASI
Bir akşam Batuhan ve Bedirhan uyumaya çalışıyorlardı. Uluma sesi duydular. Bedirhan biraz korktu. Ses yandaki dağdan geliyordu. Batuhan kardeşini sakinleştirdi ve uyudular. Bedirhan sabah uluma sesinin geldiği dağa baktı. Bir kurt sürüsünün olduğunu gördü. Belli ki orayı yuva yapmışlardı. Bedirhan ve Batuhan oraya gitmek istediler. Annelerinden izin alıp yola çıktılar. Korkuyorlardı da. Dağ yaklaştıklarında bir çatırtı duydular. Ses bir yavrukurttan geliyordu. Hemen onu sepete koyup eve getirdiler. Arkalarından bir kurt geldiğinin farkında değillerdi. Anne kurt onları takip etmişti. Hemen sepetteki yavrukurdu dışarıya bıraktılar.
ELİF NAZ SUDAŞ-ORMANDA YÜRÜYÜŞ
Bir yaz günü ormanda yürüyüşe çıktık. Ormanda yürürken bir bitkiyle karşılaştık. Bu bitki üzerine konan her şeyi yiyebiliyordu. O kadar hızlıydı ki bütün böcekler ondan kaçamıyordu. Babama sordum: “ Baba bu bitkisinin adı nedir?” Babam: “ Kızım biraz araştır sen öğren” Babama tamam dedim. Yola devam ettik. Bir karınca yuvası gördük. Babam, kızım karınca yuvalarının önü güneye arkası kuzeye bakar dedi. Şaşırmıştım. Karıncalar bile yönlerini bilebiliyordu. Yolda zıplayan tavşan gördüm. Bende onunla beraber zıpladım.
ERAY CAN DEMİR- HAYVANLARIMIN ÖLÜMÜ
Kuzenlerimin kuşları vardı ve bende almak istiyordum. Babamın kuş satan arkadaşından bizde kuş satın aldık. Çok sevinmiştim. Kuşumun adını Bulut koymuştum. Kuşum bana bende ona alışmıştım. Alerjim vardı ve ona çok fazla dokunamıyordum. Yine de yanıma geliyor ve elime konuyordu. Babama bana birde balık almıştı. Siyah, turuncu ve beyaz olan balıklarımı da çok seviyordum. Bir gün okuldan geldiğimde kuşumun öldüğünü gördüm. 2 gün ağladım. Onu yeşilliklerin olduğu bir yere gömdüm. Bir süre sonrada balıklarımdan beyaz olanda ölmüştü. Onu da kuşumun yanına gömdüm. Babam bana daha sonra yeni bir kuş daha aldı.
OSMAN MERT- KURT İLE KOYUN
Bir gün bir kurt ormanda gezinirken bir koyun görmüş. Ve koyunu yemek için planlar yapmaya başlamış. Aklına onu evine davet etmek gelmiş. Yavaşça koyuna yaklaşmış ve demiş ki: “ Koyun kardeş bu akşam birlikte yemek yiyelim mi?” Koyun ise ona hayır demiş. Ben kurtla yemek yemem. Kurt diğer kurtlara benzemediğini söylemiş ve onu ikna etmeye çalışmış. Sonunda koyunu ikan etmiş. Kurtla birlikte eve giderken avcılar kurdu yakalamışlar. Koyundan yardım istemiş. Koyun, kurdu kurtarmış. Kurt teşekkür etmiş ve demiş ki aslında ben seni yemek istiyordum. Şimdi bundan vazgeçtim. Koyun bunu duyunca sevinmiş ve birlikte yemek yemeye gitmişler.
İSMAİL EFE ÇELEBİ- O KUŞUN SAYESİNDE
Bir sabah karşımda bir kuş gördüm. Bana bakarken sanki yardım istermiş gibi bakıyordu. Ben böyle düşünürken başımın üstünden bir mermi geçti. Çok korkmuştum. Tam 10 avcı bizim eve ateş ediyorlardı. Belli ki o kuşu vuracaklardı. Hemen kuşu alıp arka kapıya yöneldim. Orada benim askerlikten kalma silahlarım vardı. Hepsine uyuşturucu olan iğneler taktım ve avcılar ateş ettim. Hepsini bayıltmıştım. Kuş bana başka hayvanlarında avcılar tarafından esir alındığını söyledi. Hemen oraya gittik. Etrafa bir aslanı bıraktı. Onları oyalarken biz tüm hayvanları kurtardık. Hayvanlar mutlu mesut yaşamaya başladılar.