HADİ VURALER
Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden çekilmesinden sonra 29 Ekim 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet Türkiye’sinin Doğu Anadolu’da ki muhkem kalesi Erzurum üzerine düşen görevi yapmanın gururu ile her doğan yeni güne umutla bakıyordu. Bir taraftan savaşın yaraları sarılırken diğer taraftan ise genç cumhuriyetin ebedi kalabilmesi için sağlam temelleri atılıyordu. 13 Eylül 1924 tarihinde Pasinler ilçesinde 6.9 şiddetinde meydana gelen deprem 310 kişinin ölmesine neden olmuş ve Mustafa Kemal incelemelerde bulunmak ve bölge halkına destek olabilmek için Erzurum- Sarıkamış- Kars gezisine çıkmıştır. Gazi Mustafa Kemal’in Erzurum ve Pasinler’de yaptığı incelemeler halkın nezdinde moral olmuş ve hayatta kalma mücadelesi kaldığı yerden daha hızlı devam etmiştir. İşte bu felaket yılları ve yaşanılan deprem acısından yıllar sonra 1937 yılında o zamanlar bostanların, tarlarının ve 3-5 meskenin mesken olduğu İhmal Mahallesin de farklı bir telaş ve kaygılı bir bekleyiş vardı. Kim bilirdi ki bu telaşa neden olacak doğumun Erzurum tarihine adını altın harflerle yazdıracak bir çocuğun doğumu olduğunu. Dışarı da baba Remzi Bey’in içeri de ise anne Mecbure Hanımın beklediği evlatları Hadi dünyaya gelmiş ve ilk gülücüğünü de annesine göstermiştir. Remzi Bey baba mesleği kavaftır anne Mecbure Hanım ise ev hanımıdır. Hadi, hızla büyümekte ve okul çağına gelmektedir. Hadi Amcanın çocukluk dönemlerini yaşadığı yıllar 1939-1945 yılları arasında cereyan eden II. Dünya Savaşı yıllarıdır. Ülke de kıtlığın, karaborsanın hâkim olduğu ve karne ile yiyecek ve içeceklerin alındığı zor senelerdi. İhmal Mahallesinde Kavaf Remzi Bey’in evinde de dönem şartlarına uygun bir yaşam sürmekte çocukların geleceği için planlar yapılmaktaydı. 21 Haziran 1934 soyadı kanunu ile Remzi Bey, Vuraler soyadı almış evlatlarına güzel bir miras bırakmıştır. Hadi Vuraler’in 7 öz 2 üvey olmak üzere toplam 9 kardeşi olmuştur. Kalabalık bir aile ortamında büyüyen Hadi Vuraler’in, İhmal Mahallesinde başladığı hayatı Yoncalık, Yukarı Mumcu ve en sonunda ise Çırçır Mahallesinde sona ermiştir. VURALER ailesi tam bir sporcu ailesi olmuş Hadi, Necati ve Adnan Vuraler futbolcu, Cazim ve Yüksel Vuraler kardeşler ise boksörlük yapmışlardır. Sporcu kardeşlerin büyük bir çoğunluğu ata mesleği olan ayakkabıcılık yaparak geçimlerini sağlamış sporu ise ek iş olarak yapmışlardır. Bu konuda ER-VAK Başkanı Erdal Güzel, Erzurum'dan Güzel Hatıralar adlı eserde şu ifadelere yer verir: "Türkiye’nin, kilosunda en sert sol yumruğuna sahip olan rahmetli Celal Sandal’ı memleketi Kayseri’de iki defa mağlup eden Cazım Vuraler, yine boksun tartışmasız isimlerinden Cemal Kamacı’yı da Erzurum’da üçüncü rauntta nakavt etmişti. Cazım Vuraler son derece atletik bir vücuda sahipti, boks tekniğini çok iyi bilen bir boksördü. Yumruk almamaya çok dikkat ederdi, bundan dolayı da kendisi boks camiasında “Tanko boksörler” grubunda anılırdı. Vuraler ailesi sporun birçok dalında başarılara imza atmış, sanki spor için yaratılmış bir genetiğe sahipti. Hadi, Cazım, Adnan ve Necati Vuraler kardeşler, hem sporculuklarıyla, hem de kişilikleriyle Erzurum’da müstesna bir yere sahiptiler."
Hadi Hoca Ve Fenerbahçe’nin Dönemin Teknik Direktörü Didi
Hadi Hoca ve Metin Oktay
KAYNAKÇA
Güzel, Erdal, Erzurum'dan Güzel Hatıralar, Dergah Yayınları, İstanbul, 2016
Solakoğlu, Cahit-Akbaba, Zühtü, Erzurum da Spor, Tablet İletişim, İstanbul
Özdemir Taner, Kaybolan Şehir Erzurum, Fenomen Yayınları, Ankara, 2006,
Özdemir, Taner, Erzurum Mahalleleri, Erzurum, 2016
Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden çekilmesinden sonra 29 Ekim 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet Türkiye’sinin Doğu Anadolu’da ki muhkem kalesi Erzurum üzerine düşen görevi yapmanın gururu ile her doğan yeni güne umutla bakıyordu. Bir taraftan savaşın yaraları sarılırken diğer taraftan ise genç cumhuriyetin ebedi kalabilmesi için sağlam temelleri atılıyordu. 13 Eylül 1924 tarihinde Pasinler ilçesinde 6.9 şiddetinde meydana gelen deprem 310 kişinin ölmesine neden olmuş ve Mustafa Kemal incelemelerde bulunmak ve bölge halkına destek olabilmek için Erzurum- Sarıkamış- Kars gezisine çıkmıştır. Gazi Mustafa Kemal’in Erzurum ve Pasinler’de yaptığı incelemeler halkın nezdinde moral olmuş ve hayatta kalma mücadelesi kaldığı yerden daha hızlı devam etmiştir. İşte bu felaket yılları ve yaşanılan deprem acısından yıllar sonra 1937 yılında o zamanlar bostanların, tarlarının ve 3-5 meskenin mesken olduğu İhmal Mahallesin de farklı bir telaş ve kaygılı bir bekleyiş vardı. Kim bilirdi ki bu telaşa neden olacak doğumun Erzurum tarihine adını altın harflerle yazdıracak bir çocuğun doğumu olduğunu. Dışarı da baba Remzi Bey’in içeri de ise anne Mecbure Hanımın beklediği evlatları Hadi dünyaya gelmiş ve ilk gülücüğünü de annesine göstermiştir. Remzi Bey baba mesleği kavaftır anne Mecbure Hanım ise ev hanımıdır. Hadi, hızla büyümekte ve okul çağına gelmektedir. Hadi Amcanın çocukluk dönemlerini yaşadığı yıllar 1939-1945 yılları arasında cereyan eden II. Dünya Savaşı yıllarıdır. Ülke de kıtlığın, karaborsanın hâkim olduğu ve karne ile yiyecek ve içeceklerin alındığı zor senelerdi. İhmal Mahallesinde Kavaf Remzi Bey’in evinde de dönem şartlarına uygun bir yaşam sürmekte çocukların geleceği için planlar yapılmaktaydı. 21 Haziran 1934 soyadı kanunu ile Remzi Bey, Vuraler soyadı almış evlatlarına güzel bir miras bırakmıştır. Hadi Vuraler’in 7 öz 2 üvey olmak üzere toplam 9 kardeşi olmuştur. Kalabalık bir aile ortamında büyüyen Hadi Vuraler’in, İhmal Mahallesinde başladığı hayatı Yoncalık, Yukarı Mumcu ve en sonunda ise Çırçır Mahallesinde sona ermiştir. VURALER ailesi tam bir sporcu ailesi olmuş Hadi, Necati ve Adnan Vuraler futbolcu, Cazim ve Yüksel Vuraler kardeşler ise boksörlük yapmışlardır. Sporcu kardeşlerin büyük bir çoğunluğu ata mesleği olan ayakkabıcılık yaparak geçimlerini sağlamış sporu ise ek iş olarak yapmışlardır. Bu konuda ER-VAK Başkanı Erdal Güzel, Erzurum'dan Güzel Hatıralar adlı eserde şu ifadelere yer verir: "Türkiye’nin, kilosunda en sert sol yumruğuna sahip olan rahmetli Celal Sandal’ı memleketi Kayseri’de iki defa mağlup eden Cazım Vuraler, yine boksun tartışmasız isimlerinden Cemal Kamacı’yı da Erzurum’da üçüncü rauntta nakavt etmişti. Cazım Vuraler son derece atletik bir vücuda sahipti, boks tekniğini çok iyi bilen bir boksördü. Yumruk almamaya çok dikkat ederdi, bundan dolayı da kendisi boks camiasında “Tanko boksörler” grubunda anılırdı. Vuraler ailesi sporun birçok dalında başarılara imza atmış, sanki spor için yaratılmış bir genetiğe sahipti. Hadi, Cazım, Adnan ve Necati Vuraler kardeşler, hem sporculuklarıyla, hem de kişilikleriyle Erzurum’da müstesna bir yere sahiptiler."
Hadi Hoca Ve Fenerbahçe’nin Dönemin Teknik Direktörü Didi
Hadi Hoca ve Metin Oktay
KAYNAKÇA
Güzel, Erdal, Erzurum'dan Güzel Hatıralar, Dergah Yayınları, İstanbul, 2016
Solakoğlu, Cahit-Akbaba, Zühtü, Erzurum da Spor, Tablet İletişim, İstanbul
Özdemir Taner, Kaybolan Şehir Erzurum, Fenomen Yayınları, Ankara, 2006,
Özdemir, Taner, Erzurum Mahalleleri, Erzurum, 2016
