
Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam, yılda 150 bin ton kırmızı et üretimi açığının giderilmesi için tavsiyelerde bulundu. Sağlam, öncelikle buzağı ölümlerinin önlenmesi gerektiğini söyledi. Sağlam, hayvan hastanelerinin de üreticiler için ücretsiz olması gerektiğini bildirdi.
Halime DURMUŞ / ERZURUM
Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam, Türkiye’de300 ile500 bin buzağının hastalıktan öldüğünü belirterek, “Eğer kırmızı et açığının önüne geçmek istiyorsak, buzağıları öldürmeyeceğiz” dedi.
Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam, yılda 1 milyon 150 bin ton kırmızı et üretilen Türkiye’de 150 bin ton et açığı olduğunu bildirdi. Bu açığın kapanması için tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam, öncelikle buzağı ölümlerinin önlenmesine dikkat çekti. Prof. Dr. Sağlam, hayvan hastanelerinde tedaviye getirilen buzağıların muayene, tedavi ve ilaç giderlerinin, genel tarım sigortası kapsamına alınmasını önerdi. Prof. Dr. Sağlam, geliştirilecek 3 basit teşvik politikası ile Türkiye’nin et açığı sorununun çözüleceğini anlattı.
Buzağıları öldürmeyeceğiz
Yılda 350-500 bin kadar buzağının hastalıktan öldüğünü bildiren Prof. Dr. Sağlam, bu buzağıların yaşatılması halinde Türkiye’deki et açığının kapanacağını vurguladı. Bu tedbirle beraber hayvan ithaline de gerek kalmayacağını aktaran Prof. Dr. Sağlam, “Bugün bizim kırmızı et üretimimiz 1 milyon 150 bin ton, ihtiyacımız da 150 bin ton. Yani 150 bin ton kadar bir açığımız var görünüyor. Bu açığı kapatmak için de mevcut üretimin yüzde 15’i kadar da fazla üretim yapmamız lazım. Buradaki alternatiflerimizden birincisi şu; biz yılda açığımızdan daha fazla et potansiyeli olan buzağılarımızı hastalıktan kaybediyoruz. Bu buzağıları yaşatırsak bunlardan elde edeceğimiz et açığı kapatır” dedi.

Hayvan hastaneleri ücretsiz olsun
Veteriner hekim olarak özellikle buzağıların ölümü azaltmak açısından tedbirler öneren Prof. Dr. Sağlam, hayvan hastanelerinde tedaviye getirilen buzağıların muayene, tedavi ve ilaç giderlerinin, genel tarım sigortası kapsamına alınmasını söyledi. İnsan sağlığındaki gibi benzeri bir uygulamanın yapılmasını isteyen Prof. Dr. Sağlam, “Çiftçi hayvanını para ile hastaneye getiriyor, ilacını para ile alıyor ki bu ilaçlar pahalı ilaçlar 100-150 lirayı buluyor. Hele bir de hastanede hayvana serum takıp ameliyat ettin mi, bu rakamlar 300’ü 400’ü buluyor. Dolayısı ile de vatandaş diyor ki ben bu parayı ödeyemem. Bu nedenle biz diyoruz ki veteriner hekim olarak insan sağlığından olduğu gibi hayvan sağlığında da muayene, tedavi ve ilaç giderlerini devlet karşılasın. En azından devlet hepsinin altından kalkamasa da en azından hastanelere getirelim. Türkiye’de 51 hayvan hastanesi var, en azından bu hastanelere getirilenleri karşılayalım, pilot bir uygulama olarak” diye konuştu.
Her hayvan işletmesine +1 hayvan
Her hayvan işletmecisinin bir tane daha fazla hayvan beslemesi ile de et açığı sorununun giderileceğini söyleyen Prof. Dr. Sağlam, “Şu anda 1 milyon 400 bin hayvan işletmemiz var; ahır dediğimiz, çiftlik dediğimiz, hayvan barınağı dediğimiz. Eğer her işletmede 1 tane daha fazla besi hayvanı üretebilirsek yine bu açığı kapatıyoruz. Hatta 400-500 bin hayvan ithal ediyoruz. 1 milyon 400 bin hayvan üretmek yerine, bin de biri kadar bile hayvan üretsek bu açığı kapatıyoruz” ifadelerini kullandı.
Karkas oranını artıracağız
Mevcuttaki hayvan varlığının yüzde 15 daha randımanlı besi yapılarak kesime gönderilmesi halinde yine at açığını gidermenin mümkün olduğunu anlatan Prof. Dr. Sağlam, şunları söyledi: “Mevcut besleyip kestirdiğimiz hayvanları yüzde 15 daha randımanlı besi yaparak kestirmek gerekiyor. Bu ne demek; 200 kilo karkas et veren bir hayvanı, 230 kilo ete yani karkasa ulaştığı zaman kesmemiz veya onu hedefleyerek bir besi yapmamız lazım. Yılda düşünün ki bir milyon hayvan kesiyorsunuz ama onlar ortalama 200 kilo veriyor. 230 kiloya ulaştığı zaman kesersen yüzde 15 daha fazla bir et üretimi elde etmiş olursunuz. Bu alternatiflere yönelik bir teşvik politikası mutlaka getirmek lazım. Şu anda hayvancılığa verilen teşviklerin yanı sıra yukarıda belirttiğimiz üç çözüm önerisine ait teşvikler getirmeliyiz.”
Halime DURMUŞ / ERZURUM

Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam, yılda 1 milyon 150 bin ton kırmızı et üretilen Türkiye’de 150 bin ton et açığı olduğunu bildirdi. Bu açığın kapanması için tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Yavuz Selim Sağlam, öncelikle buzağı ölümlerinin önlenmesine dikkat çekti. Prof. Dr. Sağlam, hayvan hastanelerinde tedaviye getirilen buzağıların muayene, tedavi ve ilaç giderlerinin, genel tarım sigortası kapsamına alınmasını önerdi. Prof. Dr. Sağlam, geliştirilecek 3 basit teşvik politikası ile Türkiye’nin et açığı sorununun çözüleceğini anlattı.
Buzağıları öldürmeyeceğiz
Yılda 350-500 bin kadar buzağının hastalıktan öldüğünü bildiren Prof. Dr. Sağlam, bu buzağıların yaşatılması halinde Türkiye’deki et açığının kapanacağını vurguladı. Bu tedbirle beraber hayvan ithaline de gerek kalmayacağını aktaran Prof. Dr. Sağlam, “Bugün bizim kırmızı et üretimimiz 1 milyon 150 bin ton, ihtiyacımız da 150 bin ton. Yani 150 bin ton kadar bir açığımız var görünüyor. Bu açığı kapatmak için de mevcut üretimin yüzde 15’i kadar da fazla üretim yapmamız lazım. Buradaki alternatiflerimizden birincisi şu; biz yılda açığımızdan daha fazla et potansiyeli olan buzağılarımızı hastalıktan kaybediyoruz. Bu buzağıları yaşatırsak bunlardan elde edeceğimiz et açığı kapatır” dedi.

Hayvan hastaneleri ücretsiz olsun
Veteriner hekim olarak özellikle buzağıların ölümü azaltmak açısından tedbirler öneren Prof. Dr. Sağlam, hayvan hastanelerinde tedaviye getirilen buzağıların muayene, tedavi ve ilaç giderlerinin, genel tarım sigortası kapsamına alınmasını söyledi. İnsan sağlığındaki gibi benzeri bir uygulamanın yapılmasını isteyen Prof. Dr. Sağlam, “Çiftçi hayvanını para ile hastaneye getiriyor, ilacını para ile alıyor ki bu ilaçlar pahalı ilaçlar 100-150 lirayı buluyor. Hele bir de hastanede hayvana serum takıp ameliyat ettin mi, bu rakamlar 300’ü 400’ü buluyor. Dolayısı ile de vatandaş diyor ki ben bu parayı ödeyemem. Bu nedenle biz diyoruz ki veteriner hekim olarak insan sağlığından olduğu gibi hayvan sağlığında da muayene, tedavi ve ilaç giderlerini devlet karşılasın. En azından devlet hepsinin altından kalkamasa da en azından hastanelere getirelim. Türkiye’de 51 hayvan hastanesi var, en azından bu hastanelere getirilenleri karşılayalım, pilot bir uygulama olarak” diye konuştu.
Her hayvan işletmesine +1 hayvan
Her hayvan işletmecisinin bir tane daha fazla hayvan beslemesi ile de et açığı sorununun giderileceğini söyleyen Prof. Dr. Sağlam, “Şu anda 1 milyon 400 bin hayvan işletmemiz var; ahır dediğimiz, çiftlik dediğimiz, hayvan barınağı dediğimiz. Eğer her işletmede 1 tane daha fazla besi hayvanı üretebilirsek yine bu açığı kapatıyoruz. Hatta 400-500 bin hayvan ithal ediyoruz. 1 milyon 400 bin hayvan üretmek yerine, bin de biri kadar bile hayvan üretsek bu açığı kapatıyoruz” ifadelerini kullandı.
Karkas oranını artıracağız
Mevcuttaki hayvan varlığının yüzde 15 daha randımanlı besi yapılarak kesime gönderilmesi halinde yine at açığını gidermenin mümkün olduğunu anlatan Prof. Dr. Sağlam, şunları söyledi: “Mevcut besleyip kestirdiğimiz hayvanları yüzde 15 daha randımanlı besi yaparak kestirmek gerekiyor. Bu ne demek; 200 kilo karkas et veren bir hayvanı, 230 kilo ete yani karkasa ulaştığı zaman kesmemiz veya onu hedefleyerek bir besi yapmamız lazım. Yılda düşünün ki bir milyon hayvan kesiyorsunuz ama onlar ortalama 200 kilo veriyor. 230 kiloya ulaştığı zaman kesersen yüzde 15 daha fazla bir et üretimi elde etmiş olursunuz. Bu alternatiflere yönelik bir teşvik politikası mutlaka getirmek lazım. Şu anda hayvancılığa verilen teşviklerin yanı sıra yukarıda belirttiğimiz üç çözüm önerisine ait teşvikler getirmeliyiz.”