Erzurum’da aylık yayımlanan mizah dergisi Fırfırik’in 16. yılı sebebi ile karikatür sanatçısı gazeteci Vedat Refayeli ve derginin yayın kurulunda yer alan Zafer Taş’ın katılımıyla Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şubesi’nde Fırfırik üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirildi .
Manolya BULUT-PUSULA
Türkiye’nin en uzun soluklu şehir mizah dergisi olma unvanını da taşıyan Fırfırik, 16 yaşına girdi.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şubesi’nde Fırfırik üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşiye Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Naci İspir ve öğretim üyesi Doç. Dr. Besim Yıldırım da katıldı.
Karikatür sanatçısı gazeteci Vedat Refayeli’nin sahibi olduğu derginin yayın yönetmenliğini Selahattin Şener, görsel yönetmenliğini de Serhat Refayeli yapıyor. Yayın kurulunda ise Faruk Terzioğlu, Mehmet Yavuz, Zafer Taş ve Murat Balkuş yer alıyor. Önceleri haftalık yayımlanan ancak 2014 yılında aylığa dönüşen Fırfırik, şehrin sosyal, siyasal ve ekonomik durumunu mizahi bir dille ele alarak ironik mesajları ile dikkat çekmeye devam ediyor.
Şehri tanımak gerek
Fırfırik Dergisi’nin yayın kurulunda yer alan Zafer Taş, “Bu işi yapabilmek için Erzurum’un sokaklarında kızak kaymış olmak lazım, Erzurum’un simalarına aşina olmak ve o sosyal yapının içinde olmak lazım. Yerel basını da yakından takip etmek gerek. Diyelim Gez Mahallesi’ndeki bir kahvehanedeki atmosferin yapısıyla Mahallebaşı’ndaki çok farklı. Her detayı gözlemleyip, şehri okumak gerekiyor. Espri çalışırken çıkan fikri belki üç dakika sonra beğenmediğimiz zamanlar da oluyordu. Anlık tepkilerle ortaya çıkan bir şey. Erzurum’da şöyle bir özellik var. Yaşlıların oturduğu kahvehanelere gittiğiniz zaman hepsinde standup yapacak bir tip bulabiliyorsunuz. Doğal espri üretiyor, gündemi doğal yorumluyor, köyünden bir şey anlatıyor. Oralardan esinleniyorduk. Vedat’ı hep bir kahvehane ya da çay ocağında bulurduk” diye konuştu.
İdeolojik değiliz
Fırfırik’in sivri dilinden söz eden Refayeli de, “Belki şu an eskisi gibi sert dilimiz yok. Ama sağ olsunlar bugüne kadar da özellikle siyasilerden olumsuz bir şey görmedik. Hoşgörü gösterdiler. Biz de ölçümüze dikkat ettik. İdeolojik olmaktan uzak olduk. İdeolojik değiliz. Bizim partimiz yok ama dilimiz sivri. Yoksa başka türlü yapamıyorsun bunu. Ama sivilden rahatsız olan, şikayet eden oldu. Hakim karşısına çıktığımız da oldu. Ama hiçbirinden de ceza almadık. Mahkeme de anlayışla karşıladı. Mesela Ahmet Hakan gelmişti Erzurum’a. Çifte Minareleri geziyor. Tanışmaya gittim. Dergiyi verdim. Karıştırdı biraz. Direkt ‘bir şey demiyorlar mı sana’ dedi. Şaşırmıştı o dilimize” ifadelerini kullandı.
Arşiv sıkıntısı var
Doç. Dr. Besim Yıldırım şöyle konuştu; “Bir Envar-i Şarkiye neyse Fırfırik de öyle bir şey. Erzurum’da daha önce iki tane mizah dergisi çıkmış ama kısa soluklu olmuş. Ama Fırfırik’in 16 yıllık bir yayım geçmişi var. Türkiye için de bir rekor. Erzurum’un yerel ağzını kuşaklara yayan bir dergi. Gençler okuduğunda Erzurum ağzına yönelik kelimeleri pekiştiriyorlar. Fırfırik’in ilk üç yıl zehir zemberek. Tek başına bir muhalefet yapmış. Çok ciddi yazılar da var. Ama sonra eleştiri kısmından çıkıp güldürüye ağırlık vermiş. Araştırma yaparken üzüldüğüm bir durum da vardı. Arşivleme sıkıntısıydı. Kötü bir durum bu. Bizde hep sonradan değeri ortaya çıkar. Şimdi önemini konuşuyoruz ama tam bir koleksiyonu yok. 40-50 yıl sonra araştırmak istediğimizde nereden bulacağız. Mizah çok zor bir iştir. Arşivlemeyerek o dönemin sanatını, kültürünü, sosyal olaylarını yansıttığınız 16 yıllık bir birikimi çöpe atmış gibi oluyorsunuz.”
Söyleşi sonunda Fırfırik anısına hazırlanmış plaketler takdim edildi.
Manolya BULUT-PUSULA
Türkiye’nin en uzun soluklu şehir mizah dergisi olma unvanını da taşıyan Fırfırik, 16 yaşına girdi.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şubesi’nde Fırfırik üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşiye Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Naci İspir ve öğretim üyesi Doç. Dr. Besim Yıldırım da katıldı.
Karikatür sanatçısı gazeteci Vedat Refayeli’nin sahibi olduğu derginin yayın yönetmenliğini Selahattin Şener, görsel yönetmenliğini de Serhat Refayeli yapıyor. Yayın kurulunda ise Faruk Terzioğlu, Mehmet Yavuz, Zafer Taş ve Murat Balkuş yer alıyor. Önceleri haftalık yayımlanan ancak 2014 yılında aylığa dönüşen Fırfırik, şehrin sosyal, siyasal ve ekonomik durumunu mizahi bir dille ele alarak ironik mesajları ile dikkat çekmeye devam ediyor.
Şehri tanımak gerek
Fırfırik Dergisi’nin yayın kurulunda yer alan Zafer Taş, “Bu işi yapabilmek için Erzurum’un sokaklarında kızak kaymış olmak lazım, Erzurum’un simalarına aşina olmak ve o sosyal yapının içinde olmak lazım. Yerel basını da yakından takip etmek gerek. Diyelim Gez Mahallesi’ndeki bir kahvehanedeki atmosferin yapısıyla Mahallebaşı’ndaki çok farklı. Her detayı gözlemleyip, şehri okumak gerekiyor. Espri çalışırken çıkan fikri belki üç dakika sonra beğenmediğimiz zamanlar da oluyordu. Anlık tepkilerle ortaya çıkan bir şey. Erzurum’da şöyle bir özellik var. Yaşlıların oturduğu kahvehanelere gittiğiniz zaman hepsinde standup yapacak bir tip bulabiliyorsunuz. Doğal espri üretiyor, gündemi doğal yorumluyor, köyünden bir şey anlatıyor. Oralardan esinleniyorduk. Vedat’ı hep bir kahvehane ya da çay ocağında bulurduk” diye konuştu.
İdeolojik değiliz
Fırfırik’in sivri dilinden söz eden Refayeli de, “Belki şu an eskisi gibi sert dilimiz yok. Ama sağ olsunlar bugüne kadar da özellikle siyasilerden olumsuz bir şey görmedik. Hoşgörü gösterdiler. Biz de ölçümüze dikkat ettik. İdeolojik olmaktan uzak olduk. İdeolojik değiliz. Bizim partimiz yok ama dilimiz sivri. Yoksa başka türlü yapamıyorsun bunu. Ama sivilden rahatsız olan, şikayet eden oldu. Hakim karşısına çıktığımız da oldu. Ama hiçbirinden de ceza almadık. Mahkeme de anlayışla karşıladı. Mesela Ahmet Hakan gelmişti Erzurum’a. Çifte Minareleri geziyor. Tanışmaya gittim. Dergiyi verdim. Karıştırdı biraz. Direkt ‘bir şey demiyorlar mı sana’ dedi. Şaşırmıştı o dilimize” ifadelerini kullandı.
Arşiv sıkıntısı var
Doç. Dr. Besim Yıldırım şöyle konuştu; “Bir Envar-i Şarkiye neyse Fırfırik de öyle bir şey. Erzurum’da daha önce iki tane mizah dergisi çıkmış ama kısa soluklu olmuş. Ama Fırfırik’in 16 yıllık bir yayım geçmişi var. Türkiye için de bir rekor. Erzurum’un yerel ağzını kuşaklara yayan bir dergi. Gençler okuduğunda Erzurum ağzına yönelik kelimeleri pekiştiriyorlar. Fırfırik’in ilk üç yıl zehir zemberek. Tek başına bir muhalefet yapmış. Çok ciddi yazılar da var. Ama sonra eleştiri kısmından çıkıp güldürüye ağırlık vermiş. Araştırma yaparken üzüldüğüm bir durum da vardı. Arşivleme sıkıntısıydı. Kötü bir durum bu. Bizde hep sonradan değeri ortaya çıkar. Şimdi önemini konuşuyoruz ama tam bir koleksiyonu yok. 40-50 yıl sonra araştırmak istediğimizde nereden bulacağız. Mizah çok zor bir iştir. Arşivlemeyerek o dönemin sanatını, kültürünü, sosyal olaylarını yansıttığınız 16 yıllık bir birikimi çöpe atmış gibi oluyorsunuz.”
Söyleşi sonunda Fırfırik anısına hazırlanmış plaketler takdim edildi.