
Gazeteci-Yazar Vedat Kan, Horoz Şekeri romanını ve Firari Hayallerim adlı şiir kitabını okuyucularıyla buluşturdu. “Yazmak suskunluğumun ortaya çıkan ses halidir” diyen Kan, yazma serüvenini anlattı.
“Hikaye kitabımı kendi ellerimle yaktım”
Okumaya ilkokulda Kemalettin Tuğcu’nun kitaplarıyla başladığını söyleyen Gazeteci Kan, o zamanlarını şu şekilde aktardı;
“Victor Hugo’nun Sefiller’ini okumaya başladığımda ortaokul 2. Sınıfa gidiyordum. Ama okumaya gerçek manada sevdalanmaya Ahmet Günbay Yıldız’ın “Yanık Buğdaylar” la başladım diyebilirim. Aslında yazmak gibi bir düşüncem hiç olmadı benim. Zaten vaktim ve aile ortamım da yoktu diyebilirim. Yazmaya ise ortaokulda kompozisyon derslerinde başladım sayılır. O dönemde yazdığım kompozisyonlarım ilgili öğretmenlerim tarafından beğenilip teşvik edilince deneme tarzında birkaç yazım oldu. O dönemde bu yazdıklarımızı “alay edilir” korkusuyla kimselerle paylaşmadığımız için birkaç deneme ve hikâye kitabını kendi ellerimle yaktığımı büyük bir üzüntüyle hatırlarım. Yazmayı bir kaçış yolu olarak gördüm hep. Yazarken içerisinde bulunduğum özgürlüğün sınırsız uçlarında kalem oynatmanın zevki hiç gitmedi benden. Yazdıkça özgürleştim, özgürleştikçe de daha çok yazdım.”
Yayınlanan (Firari Hayallerim), Yayına hazır (Çığlık), (Sevda Pazarı) ve hazırlanma aşamasında olan (Karanlıktı Adımlarım) şiir kitaplarından da bahseden Kan, bu kitapların aşk, sevda, özlem, ayrılık, memleket ve cezaevi konu ağırlıklı yüzlerce şiirlerden oluşan bir seri olduğunu aktardı.
Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığının 2018 yılında ortaklaşa düzenlemiş oldukları “Karanlığa Işık Tutanlar” projesi kapsamında “İnadına Hayat” adlı kısa hikayesi Doğu Anadolu Bölgesi’nde 2’nci olan Kan, şiirlerinden 3 tanesinin ise (Ağla Be Gitsin/Layık Değilsin/Haberi Olsun) bestelendiğini, Erzurum’un yerel sanatçılarından Dadaş Hüseyin ve Ercan Polat tarafından seslendirildiğini söyledi.
Yeni çıkan romanın içeriğinden de bahseden Kan, sözlerini şöyle noktaladı; “Horoz Şekeri; Erzurum’da yaşanmış olan bir aşk hikâyesini anlatmakla beraber, içerdiği yer benzetmeleri, yer tarifleri ve mekân adı belirtmelerinden dolayı okuyucuya Erzurum’u anlatan, rehber misali ana unsurlarını gezdiren bir etki bırakmaya çalıştığımız çalışma oldu.
Romanımızın adının Horoz Şekeri olmasındaki amacımız; Erzurum’un bilhassa Ramazan ayına ait anılarının yâd edilmesi ve roman kahramanlarından birisinin, diğerine çocukluğunun özellikle babasıyla alakalı hatırasıyla olan günlerini hatırlatmasından kaynaklanmaktadır.
Horoz Şekeri birbirine sevdalanan ama mahalle baskısı nedeniyle bir araya gelemeyen iki aşığın hikâyesidir.”
Ümmühan Göğtaş