
İpekyolu ilçesine bağlı Köşebaşı Mahallesi'nde yaşayan Sinem ve Hayrettin çiftinin 3 çocuğundan biri olan Muhammed Enes'e 2022'de halsizlik ve eklem ağrıları nedeniyle gittiği Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi'nde lösemi teşhisi konuldu.
Sağlık problemleri nedeniyle okula devam edemeyen ve merkezde yatarak tedavi gören Köşebaşı İlkokulu 1. sınıf öğrencisi Muhammed Enes'in eğitiminden geri kalmaması için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Van YYÜ'nün yaptığı işbirliği kapsamında 2 öğretmen görevlendirildi.
Haftanın 7 günü Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi'ne giden öğretmenler, verdikleri eğitimle minik öğrencinin derslerinden geri kalmamasını sağlıyor, etkinlikler yaparak tedavi sürecinde moral ve motivasyonunun artmasına katkı sunuyor.
Tedavisi olumlu ilerleyen Muhammed Enes, yeniden sağlığına kavuşarak ailesine ve arkadaşlarına kavuşacağı günü bekliyor.
Muhammed Enes Örekli, bir an önce iyileşip okuluna gitmeyi, arkadaşlarıyla oynamak istediğini söyledi.
Öğretmenlerin merkeze gelerek ders anlatmasının kendisini mutlu ettiğini anlatan Örekli, "Büyüyünce futbolcu olmak istiyorum. Burada öğretmenimle ders çalışıyorum. Önce 'A' harfini öğrendik. Küçük 'a'yı başta biraz zor yazıyordum ama sonra yapabildim. Şimdi 'N' harfini çalışıyoruz. Büyük harfleri daha kolay yazıyorum ama bazıları biraz zor oluyor. Buradan çıkınca en çok tatile gitmek istiyorum. Ablamı, ağabeyimi, arkadaşlarımı çok özledim." dedi.
"Moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz"
Sınıf öğretmeni Meryem Cesur ise lösemi tedavisi gören Muhammed Enes'in üzülmemesi ve hevesinin kırılmaması için mücadele ettiklerini belirtti.
Her gün merkeze giderek hem öğrencilerine ders verdiklerini hem de moralini yüksek tutmaya çalıştıklarını ifade eden Cesur, şunları kaydetti:
"Muhammed çok istekli bir öğrenci. Her bilgiyi hemen kavrıyor, derse büyük bir hevesle katılıyor. Hastane süreci hem çocuklar hem de aileler için oldukça zorlu bir dönem. Öğretmen arkadaşımla Muhammed'in derslerinden geri kalmaması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ben haftanın beş günü buradayım, hafta sonları da başka bir öğretmenimiz ders veriyor. Böylece Muhammed haftanın 7 günü eğitim almaya devam ediyor. Okuma yazma, çizgi, harf ve boyama çalışmaları yapıyoruz. Sınıf ortamını aratmamak için farklı etkinliklerle dersleri eğlenceli hale getiriyor, moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Bir çocuk için sınıf arkadaşlarından uzak kalmak elbette zor. Biz de bu eksikliği hissettirmemeye çalışıyoruz. Temennimiz Muhammed'in en kısa sürede iyileşip arkadaşlarının arasına dönmesi. Zaten her dersimizde bu konuyu konuşuyoruz. 'İyileştiğinde arkadaşlarınla neler yapacaksın?' diye planlar yapıyoruz."
Tedavide başarı oranı artıyor
Van YYÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji, Onkoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Kamuran Karaman da her yaş döneminde görülebilen lösemiye çocuklarda daha sık rastlandığını belirtti.
Tedavi sürecinde, moral ve motivasyonun önemine değinen Karaman, "Merkezimizde 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla etkinlikler düzenliyoruz. Sadece bu tarihlerde değil, yıl boyunca hastalarımızın hatırlanması, tanı ve tedavi süreçlerine destek olunması gerekiyor. Hastalarda oluşan küçük bir moral ve motivasyon bile tedaviye önemli katkı sağlıyor. Halk arasında kan kanseri veya kemik iliği kanseri olarak bilinen çocukluk çağı lösemisi, günümüzün tıbbi imkanları ve teknolojisi sayesinde erken teşhisle tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavide başarı oranı yüzde 85-90'lara ulaştı." diye konuştu.
Çocukluk çağı lösemilerinin kemik iliğinde kan yapıcı hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıktığını anlatan Karaman, şu bilgileri verdi:
"Bu durum, normal hücre üretiminin baskılanmasına ve anormal hücrelerin vücuttaki organlarla kemik iliğini işgal etmesine yol açar. Tedavi genellikle kemoterapiyle sağlanmaktadır. Bazı hastalarda kök hücre nakli de gerekebiliyor. Kök hücre nakli, kemoterapi ve destek tedavilerdeki gelişmeler sayesinde geçmişe oranla tedavi başarı oranı oldukça artmıştır. Tüm çocukluk çağı kanserlerinde olduğu gibi lösemide de tedavi süreci yetişkinlere göre daha uzun sürüyor. Hastalığın en sık görülen belirtileri arasında halsizlik, çabuk yorulma, vücutta morarmalar, ateş ve karın şişkinliği yer alır. Bu tür durumlarda ailelerin vakit kaybetmeden en yakın sağlık merkezine başvurmaları ve gerektiğinde çocuk hematoloji-onkoloji birimlerine yönlendirilmeleri önemlidir. Şu an ayakta, idame ya da aralıklı tedavi alan yaklaşık 70 hastamız bulunuyor. Bu sayı dönemsel olarak artabiliyor. Çevre illerden hasta kabul ettiğimiz için yoğun bir hizmet veriyoruz. Tedavisi süren küçük hastamızın (Muhammed Enes) sağlık durumu iyiye gidiyor. Derslerden geri kalmaması için çalışma yaptık. Gönüllü öğretmenlerimize teşekkür ederim."
AA
Haftanın 7 günü Van YYÜ Dursun Odabaş Tıp Merkezi'ne giden öğretmenler, verdikleri eğitimle minik öğrencinin derslerinden geri kalmamasını sağlıyor, etkinlikler yaparak tedavi sürecinde moral ve motivasyonunun artmasına katkı sunuyor.
Tedavisi olumlu ilerleyen Muhammed Enes, yeniden sağlığına kavuşarak ailesine ve arkadaşlarına kavuşacağı günü bekliyor.
Muhammed Enes Örekli, bir an önce iyileşip okuluna gitmeyi, arkadaşlarıyla oynamak istediğini söyledi.
Öğretmenlerin merkeze gelerek ders anlatmasının kendisini mutlu ettiğini anlatan Örekli, "Büyüyünce futbolcu olmak istiyorum. Burada öğretmenimle ders çalışıyorum. Önce 'A' harfini öğrendik. Küçük 'a'yı başta biraz zor yazıyordum ama sonra yapabildim. Şimdi 'N' harfini çalışıyoruz. Büyük harfleri daha kolay yazıyorum ama bazıları biraz zor oluyor. Buradan çıkınca en çok tatile gitmek istiyorum. Ablamı, ağabeyimi, arkadaşlarımı çok özledim." dedi.
"Moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz"
Sınıf öğretmeni Meryem Cesur ise lösemi tedavisi gören Muhammed Enes'in üzülmemesi ve hevesinin kırılmaması için mücadele ettiklerini belirtti.
Her gün merkeze giderek hem öğrencilerine ders verdiklerini hem de moralini yüksek tutmaya çalıştıklarını ifade eden Cesur, şunları kaydetti:
"Muhammed çok istekli bir öğrenci. Her bilgiyi hemen kavrıyor, derse büyük bir hevesle katılıyor. Hastane süreci hem çocuklar hem de aileler için oldukça zorlu bir dönem. Öğretmen arkadaşımla Muhammed'in derslerinden geri kalmaması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ben haftanın beş günü buradayım, hafta sonları da başka bir öğretmenimiz ders veriyor. Böylece Muhammed haftanın 7 günü eğitim almaya devam ediyor. Okuma yazma, çizgi, harf ve boyama çalışmaları yapıyoruz. Sınıf ortamını aratmamak için farklı etkinliklerle dersleri eğlenceli hale getiriyor, moralini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Bir çocuk için sınıf arkadaşlarından uzak kalmak elbette zor. Biz de bu eksikliği hissettirmemeye çalışıyoruz. Temennimiz Muhammed'in en kısa sürede iyileşip arkadaşlarının arasına dönmesi. Zaten her dersimizde bu konuyu konuşuyoruz. 'İyileştiğinde arkadaşlarınla neler yapacaksın?' diye planlar yapıyoruz."
Tedavide başarı oranı artıyor
Van YYÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji, Onkoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Kamuran Karaman da her yaş döneminde görülebilen lösemiye çocuklarda daha sık rastlandığını belirtti.
Tedavi sürecinde, moral ve motivasyonun önemine değinen Karaman, "Merkezimizde 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla etkinlikler düzenliyoruz. Sadece bu tarihlerde değil, yıl boyunca hastalarımızın hatırlanması, tanı ve tedavi süreçlerine destek olunması gerekiyor. Hastalarda oluşan küçük bir moral ve motivasyon bile tedaviye önemli katkı sağlıyor. Halk arasında kan kanseri veya kemik iliği kanseri olarak bilinen çocukluk çağı lösemisi, günümüzün tıbbi imkanları ve teknolojisi sayesinde erken teşhisle tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavide başarı oranı yüzde 85-90'lara ulaştı." diye konuştu.
Çocukluk çağı lösemilerinin kemik iliğinde kan yapıcı hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıktığını anlatan Karaman, şu bilgileri verdi:
"Bu durum, normal hücre üretiminin baskılanmasına ve anormal hücrelerin vücuttaki organlarla kemik iliğini işgal etmesine yol açar. Tedavi genellikle kemoterapiyle sağlanmaktadır. Bazı hastalarda kök hücre nakli de gerekebiliyor. Kök hücre nakli, kemoterapi ve destek tedavilerdeki gelişmeler sayesinde geçmişe oranla tedavi başarı oranı oldukça artmıştır. Tüm çocukluk çağı kanserlerinde olduğu gibi lösemide de tedavi süreci yetişkinlere göre daha uzun sürüyor. Hastalığın en sık görülen belirtileri arasında halsizlik, çabuk yorulma, vücutta morarmalar, ateş ve karın şişkinliği yer alır. Bu tür durumlarda ailelerin vakit kaybetmeden en yakın sağlık merkezine başvurmaları ve gerektiğinde çocuk hematoloji-onkoloji birimlerine yönlendirilmeleri önemlidir. Şu an ayakta, idame ya da aralıklı tedavi alan yaklaşık 70 hastamız bulunuyor. Bu sayı dönemsel olarak artabiliyor. Çevre illerden hasta kabul ettiğimiz için yoğun bir hizmet veriyoruz. Tedavisi süren küçük hastamızın (Muhammed Enes) sağlık durumu iyiye gidiyor. Derslerden geri kalmaması için çalışma yaptık. Gönüllü öğretmenlerimize teşekkür ederim."
AA