
Yatırımcıda ‘Fil’ Yüreği Olmalı
ETSO ve Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, üniversite gençliğiyle buluştu. 1993 yılında özelleştirilen Aşkale Çimento ile birlikte kurulan ERÇİMSAN’ı ve iş hayatını anlatan Yücelik, öğrencilere tavsiyelerde de bulundu.
Geçmişte Erzurum’u ziyaret eden merhum işadamı Sakıp Sabancı’nın “Yatırım yapmak için manda yüreği lazım” sözünü hatırlatan Yücelik, “Aşkale Çimento’yu satın aldıktan sonra yatırım yapmak için ‘manda’ değil, ‘fil’ yüreği olması gerektiğini anladım” dedi.
Salih TEKİN – Elif KAÇMAZ
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) ile Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, Atatürk Üniversitesi öğrencileriyle buluştu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın organize ettiği Ahilik Panelinde öğrencilerle söyleşen Yücelik, 1993 yılında özelleştirilen Aşkale Çimento Fabrikası ve bugüne kadar yapılan yatırımları anlattı.
Ahilik haftası etkinliklerinin bir yıla yayılması amacıyla Atatürk Üniversitesi Nenehatun Kültür Merkezi’nde panel düzenlendi. ESOB Başkanı Rasim Fırat’ın ahilik teşkilatı hakkında verdiği bilginin ardından kürsüye gelen Büyükşehir Belediye Başkan vekili Hüseyin Koçan, Ahiliğin okullarda ders olarak okutulmasının kaliteli toplum yetişmesine katkı sağlayacağını bildirdi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Esnaf Sanatkarlar Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Altındal, Ahilik etkinliklerinin bir hafta yerine bir yıla yayılması için bu tür etkinlikler düzenlendiğini söyledi. 4’üncü ahilik panelinin Atatürk Üniversitesi’nde yapıldığını anlatan Altındal, yıl boyunca bu tür panel, sempozyum, çalıştay gibi etkinliklerin devam edeceğini anlattı. Altındal, ahiliği 365 gün yaşanan bir değerlen manzumesi haline getirmeyi de amaçladıklarını ifade etti.
Ahilik kültürünün Türklerin rönesansı olduğuna dikkat çeken Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, “Bir toplumda birlik dayanışmayı sağlayan en önemli unsur müşterek değerlerin korunmasıyla mümkündür. Türklerin Anadolu’da bin yıldan beri varlığını sürdürmesi ahilik ahlayışı içinde bu değerlere saygı göstermesinden geçmektedir. Ahiliğin eğitimcilere ışık tutacak önemli özellikleri de vardır. İşyerinde çalışanlar ile çalıştıranlar arasında fark olmadığı gibi aralarında baba oğul gibi ilişkiler de vardır. İşyerleri sanatın ve ahlakın öğretildiği birer okullardır” dedi.

Firma 7 coğrafyada hizmet veriyor
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Yatkın’ın oturum başkanlığını yaptığı panelde öğrencilere iş hayatını anlatan ETSO Başkanı Lütfü Yücelik, 1993 yılında kurulan ERÇİMSAN Holding’le bugüne kadar yapılan yatırımlar hakkında bilgiler verdi. Aşkale Çimento Fabrikası özelleştirdiğinde ipotek için gerekli olan pulu alacak paraları olmadığını belirten Yücelik, “O halde aldığımız o şirket şimdi Türkiye’nin ilk 100’lerinde olan bir firma haline geldi. Türkiye’nin 7 coğrafyasında hizmet veren Bilecik’ten Van’a Samsun’a Erzincan’a Gümüşhane’ye çok ciddi yatırımları olan, Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında 173’üncü, ikinci 500’de 18’inci, Anadolu Kaplanlarında 65’inci olan bir firmayı yönetiyorum. Biz bu yola çıkarken böyle bir noktaya ulaşacağımızı ummuyorduk. Bu iş hayal, bu iş olur mu diyorduk” açıklaması yaptı.
Kendisinin köyden çıkmış ticaretçi bir ailenin çocuğu olduğunu hatırlatan Yücelik, yaşadığı bir anıyı da öğrencilerle paylaştı. Satın aldıkları bir fabrikayı arkadaşına gezdirdiğini belirten Yücelik, “Kendisine dedim ki ‘Ben bu fabrikaya geldiğimde işletme şefinin yanına bile gidemiyordum. Randevu alıyordum. Ama Allah’a çok şükür bize burayı nasip etti. Şimdi biz idare ediyoruz’. İnandınız mı olmayacak diye bir şey yok” dedi.
Çok çalışın israf etmeyin
Konuşmasında üniversite gençliğine tavsiyelerde de bulunan Yücelik, öncelikle çok çalışmalarını istedi. Holding’e çok sayıda iş müracaatları olduğunu belirten Yücelik, gelen gençlerin büyük bir bölümünün masa başı iş istediğini ifade ederek, “Böyle bir dünya yok. İşe girdiğinizde karakterinizi ortaya koyarak inanarak çalışmanız lazım. Siz çalıştıkça özel sektörde istediğiniz yere gelmiş olacaksınız. Kimsenin hatırı gönlüyle değil. Çok ciddi çalışmanız, üretken olmanız lazım” dedi.
Ahiliğin felsefesinde olan haramsız kaliteli mal üretimi ve israf edilmemesine dikkat çeken Yücelik, “Ahilik toplantılarında anlatılan bilgilere bakın, ‘kazanın ama istediğiniz gibi de harcamayın, israf etmeyin’ deniyor. Türkiye’de bu tam tersi genç çocuk manken oluyor, artist oluyor ilk işi arabasını değiştirmek oluyor. Koç ailesinin çocuklarını görüyor musunuz? Adamlar 15-20 saat çalışıyorlar. Keşke böyle aileler çok olsa Çok çalışacağız, israf yapmadan bilinçli bir şekilde yaşayacağız ülkenin gelişmesi hepimizin çalışmasına bağlı. Hepiniz belirli illerden geliyorsunuz. Ailenizin imkanları belli, bol olan oluyor, olmayan oluyor. Yılgınlık göstermeyin. Yaptığınız işi en iyi şekilde yapın hangi bölümde okuyorsanız en iyisini siz yapın. Ne iş yaparsanız yapın hedefiniz gayeniz olmalı. İşte o zaman önünüz açık olur. Gideyim kafede oturayım, arkadaşlarla gezeyim dersen o zaman kendine yazık etmiş olursunuz” diye konuştu.

Bilmeden bir işe girmeyin
“Bilmeden bir iş yapmayın. Sormadan araştırmadan, fizibilite yapmadan işlerle uğraşmayın” diyen Yücelik, gençlere yönelik tavsiyelerini şu sözlerle sürdürdü:
“Bu tür işlere girenlerin hepsinin sonu hüsran oluyor. Hevesleniyor gençler ben de yapayım diyor. Bu mantığa kapılmadan iyi araştırmalar yapıp sonra işe atılmanız gerekiyor. Kurumsal firmalarla çalışın birkaç sene her hangi bir firmada çalışın oradan alacağınız bilgi birikim tecrübe sizi geleceğe taşıyacak. Umutsuz olmayalım, bu ülkede de iyi yerlere gider biz de iyi yerlere gideceğiz. Çok ciddi çalışarak, hava civa işlerine girmeyin. İmkanlar dahilinde 300 bin liralık 500 bin liralık araba binmenin faydası yok. İyi arabanız eviniz olsun iyi okullarda okuyun ama fuzuli işlerle kafa yormayın. Gördüğüm kadar herkes hazırdan yemek istiyor böyle bir dünya yok.”
Manda değil, fil yüreği lazım
Günde 300-500 kilometre yol katettiğini, çok çalıştığını ifade eden Yücelik, “Çalışan sayımızı daha çok artıralım, biraz daha markalaşalım, daha fazla istihdam sağlayalım, ihracat yapalım. Ülke sloganla kalkınmıyor, çalışmakla kalkınıyor, üretmeyle kalkınıyor. Rahmetli işadamı Sakıp Sabancı Erzurum’a gelmişti. Buradaki konuşmasında ‘Bu ülkede sanayici olmak için manda yüreği lazım’ demişti. Ben de ‘bizim bu işe girmemiz Sabancı’nın hoşuna gitmedi’ diye içimden geçirdim. Sonradan Aşkale Çimento’da çalışınca gerçekten ‘manda’ değil ‘fil’ yüreği olması gerektiğini anladım. Bu ülkede üretim yapmak, yatırım yapmak için fil yüreği lazım. Çok ciddi manada zorluklar yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı tek başına koşuyor. Van’da bir sorun yaşadım, bakana milletvekiline ilettim, çözemedik. Hep önümüzü kapattılar. Sayın cumhurbaşkanı o zaman başbakandı, gittim kendisiyle görüştüm, iki saniyede çözdü. Herkesin mi başbakan ya da cumhurbaşkanına ulaşması lazım” diye konuştu.
Panelde Ahilik teşkilatını anlattılar
Bu arada Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Yatkın’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Öndeş, ‘İş ve Meslek Ahlakında Ahilik’ konusunu, Prof. Dr. Fehmi Bakırcı da ‘Sosyo-ekonomik Açıdan Ahilik Teşkilatı’ konusunu anlattı.