
Türkiye genelinde yaşanan kuraklık Erzurum’u da etkilemeye devam ediyor. Yeterince yağış almayan tarlalarda ekinler kururken mera alanlarında da otlar yeterince büyümedi. Hayvancılığın kuraklıktan etkileneceğini söyleyen Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Mehmet Latif Maskan, “ Çayırlarda da ot yok. Meralardaki ot bir iki ay anca dayanır ki bölgemiz mera zengini bir alandır. Hayvanların yiyeceği ot kalmayacak” dedi.
Manolya BULUT-PUSULA
İklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık gün geçtikçe etkisini artırıyor. Erzurum’da yağış oranının büyük ölçüde azalması besicileri de vurdu.
Besi yemleri ve samanın kilosuna gelen yüzde yüz zam, besicileri de zor duruma soktu. Fiyatlar arttığı için hayvanlarını beslemek yerine kesime gönderen besiciler olduğunu anlatan Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Mehmet Latif Maskan, “Geçen sene besi yemlerinin kilosu 85 kuruşken şimdi 1,70’e kadar çıktı. Arpa da aynı şekilde, şu anda 2,60 TL. Yemin kilosu 1,65 TL. Kuraklık denilince hep hububat ve yem bitkileri üzerinde duruluyor. Ama bunlar olmayınca hayvancılığı da vuruyor. Hayvancılığın ana besin maddeleri bunlardır. Şu anda bölgemizde kuraklıktan kaynaklı yüzde 80’lere varan verim kaybı var. Geçen yıl Mayıs ayında Erzurum’a metrekareye 67 ml yağış düşerken bu sene 16 ml yağış düştü. Bu ciddi bir oran. Hayvancılık da bu durumdan çok olumsuz etkilendi. Saman ve yem fiyatları arttığı için besiciler hayvanlarını yüksek fiyatlardan beslemek yerine şimdiden kesime göndermeye başladı. Bu gidişle özellikle büyükbaş hayvancılıkta büyük düşüş yaşayacağız” diye konuştu.
İthal edilebilir
Bu yılı kurtarmak için ithal saman getirilmesi gerektiğini söyleyen Maskan, “Yem, arpa ve saman ithalatı konusunda hükümetin bu işe el atması lazım. Örneğin Ukrayna’da çok ciddi tarım var. Oradan ithal edilebilir. Az bir karla, devlet eliyle getirilebilir. En azından çiftçi biraz rahatlar. Normalde ithalata karşıyım ama bir kereye mahsus, bu seneyi kurtarmak için yapılabilir. Bu gidişle 10 hayvanı olan insan 5’ini satsa 5’ini zor besler. Haftadan haftaya bile fiyat değişikliği oluyor. Böyle giderse saman 2 TL’yi de geçer. Çiftçi olmazsa insanlar aç kalır. Yapılabilecek ne varsa bir an önce harekete geçilmeli. Şartlar gerçekten zor” dedi.

Meralarda otlar büyümedi
Normalde mera zengini olan Erzurum’da otların büyümediğini aktaran Maskan, “Geçenlerde araziye çıktım, meraları gezdim. Bir günde tam 24 bin adım atmışım. Fark ettim ki meralardaki otların boyu çok kısa. Çayırlarda da ot yok. Meralardaki ot bir iki ay anca dayanır ki bölgemiz mera zengini bir alandır. Hayvanların yiyeceği ot kalmayacak. Bir taraftan da su sıkıntısı var. Bu sene yağan yağmuru da rüzgâr kuruttu. Mayıs ayı çok soğuk geçti, hala ısınamadık, öte yandan yağış da yok. İkisi bir araya gelince otlar büyümemiş” ifadelerini kullandı.
Modern sulama hızlandırılmalı
Özellikle modern sulamaya dikkat çeken Maskan şunları söyledi; “Tabi bu çözümler kısa vadeli, uzun vadede nasıl önlem alabiliriz ona bakmamız lazım. Önümüzdeki senelerde kuraklık artarak devam edecek. Mesela vahşi sulamadan vazgeçmemiz lazım. Ancak modern sulama yöntemi kullanılırsa klasik sulama yöntemi ile suladığınız suyla bir tarla suluyorsanız, beş tarla sularsınız. Sulama barajları, göletlerin kurulmasının hızlandırılması gerekiyor. Olan yerlerde tarlaların durumu iyi ama bizim bölgemizde sulama kanalı çok az. Projelerin bir an önce hayata geçirilip sulamaya önem verilmesi gerekiyor. Bu seneyi kurtardık diyelim seneye ne yapacağız ?”
Manolya BULUT-PUSULA
İklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık gün geçtikçe etkisini artırıyor. Erzurum’da yağış oranının büyük ölçüde azalması besicileri de vurdu.
Besi yemleri ve samanın kilosuna gelen yüzde yüz zam, besicileri de zor duruma soktu. Fiyatlar arttığı için hayvanlarını beslemek yerine kesime gönderen besiciler olduğunu anlatan Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Mehmet Latif Maskan, “Geçen sene besi yemlerinin kilosu 85 kuruşken şimdi 1,70’e kadar çıktı. Arpa da aynı şekilde, şu anda 2,60 TL. Yemin kilosu 1,65 TL. Kuraklık denilince hep hububat ve yem bitkileri üzerinde duruluyor. Ama bunlar olmayınca hayvancılığı da vuruyor. Hayvancılığın ana besin maddeleri bunlardır. Şu anda bölgemizde kuraklıktan kaynaklı yüzde 80’lere varan verim kaybı var. Geçen yıl Mayıs ayında Erzurum’a metrekareye 67 ml yağış düşerken bu sene 16 ml yağış düştü. Bu ciddi bir oran. Hayvancılık da bu durumdan çok olumsuz etkilendi. Saman ve yem fiyatları arttığı için besiciler hayvanlarını yüksek fiyatlardan beslemek yerine şimdiden kesime göndermeye başladı. Bu gidişle özellikle büyükbaş hayvancılıkta büyük düşüş yaşayacağız” diye konuştu.
İthal edilebilir
Bu yılı kurtarmak için ithal saman getirilmesi gerektiğini söyleyen Maskan, “Yem, arpa ve saman ithalatı konusunda hükümetin bu işe el atması lazım. Örneğin Ukrayna’da çok ciddi tarım var. Oradan ithal edilebilir. Az bir karla, devlet eliyle getirilebilir. En azından çiftçi biraz rahatlar. Normalde ithalata karşıyım ama bir kereye mahsus, bu seneyi kurtarmak için yapılabilir. Bu gidişle 10 hayvanı olan insan 5’ini satsa 5’ini zor besler. Haftadan haftaya bile fiyat değişikliği oluyor. Böyle giderse saman 2 TL’yi de geçer. Çiftçi olmazsa insanlar aç kalır. Yapılabilecek ne varsa bir an önce harekete geçilmeli. Şartlar gerçekten zor” dedi.

Meralarda otlar büyümedi
Normalde mera zengini olan Erzurum’da otların büyümediğini aktaran Maskan, “Geçenlerde araziye çıktım, meraları gezdim. Bir günde tam 24 bin adım atmışım. Fark ettim ki meralardaki otların boyu çok kısa. Çayırlarda da ot yok. Meralardaki ot bir iki ay anca dayanır ki bölgemiz mera zengini bir alandır. Hayvanların yiyeceği ot kalmayacak. Bir taraftan da su sıkıntısı var. Bu sene yağan yağmuru da rüzgâr kuruttu. Mayıs ayı çok soğuk geçti, hala ısınamadık, öte yandan yağış da yok. İkisi bir araya gelince otlar büyümemiş” ifadelerini kullandı.
Modern sulama hızlandırılmalı
Özellikle modern sulamaya dikkat çeken Maskan şunları söyledi; “Tabi bu çözümler kısa vadeli, uzun vadede nasıl önlem alabiliriz ona bakmamız lazım. Önümüzdeki senelerde kuraklık artarak devam edecek. Mesela vahşi sulamadan vazgeçmemiz lazım. Ancak modern sulama yöntemi kullanılırsa klasik sulama yöntemi ile suladığınız suyla bir tarla suluyorsanız, beş tarla sularsınız. Sulama barajları, göletlerin kurulmasının hızlandırılması gerekiyor. Olan yerlerde tarlaların durumu iyi ama bizim bölgemizde sulama kanalı çok az. Projelerin bir an önce hayata geçirilip sulamaya önem verilmesi gerekiyor. Bu seneyi kurtardık diyelim seneye ne yapacağız ?”
