
Erzurum Valisi Okay Memiş, AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Naim Karataş, Nevruz Bayramı sebebiyle mesaj yayınladılar.

Erzurum Valisi Okay Memiş
Nevruz, Türk kültüründe baharı, yaşama sevincini, su ve kutsal arınmayı, yenilenmeyi, bolluk bereketi, simgelemiş olup, hep müjdeleyici anlamlar yüklenmiştir. Paylaşımcı ve birleştirici yönleriyle insanların kaynaşmasını sağlayan nevruz, doğanın yeniden canlanması ile insanlara umut vermiştir.
Anadolu’dan, Orta Asya’ya, Kafkasya’ya, Balkanlara kadar tüm canlılığıyla varlığını sürdüren 21 Mart Nevruz Bayramı, milletlerin tüm farklılıklarını aşarak, geçmişe sahip çıkarak, kardeş topluluklarla aramızdaki bağları güçlendirmektedir. Temenni ediyoruz ki Türk coğrafyası, her alanda bu tür vesilelerle bir araya gelerek, birlik ve beraberliğini daha da pekiştirmek suretiyle ileriye taşınmasıdır.
Her bahar gibi, her Nevruz, yeni bir umuttur.
Bu bağlamda, pandemi nedeniyle, her türlü toplu etkinliğin geçici bir süre kısıtlanmasından dolayı; Nevruz Bayramına ilişkin herhangi bir etkinlik yapılamayacaktır. Nevruz gününün çok yakın bir zamanda açık alanlarda ruhuna uygun olarak, kutlanması ümit ve temennilerimle… Saygıdeğer Erzurumluların; bolluk ve bereketin simgesi Nevruz Bayramını tebrik ediyor, gönül coğrafyamızda yaşayan ve yüreği bizlerle atan herkese bu anlamlı günün barış, huzur, kardeşlik ve mutluluk getirmesini diliyorum.
Vali Memiş, Yaşlılar Haftası mesajında şunları kaydetti:
Yaşlanma sürecine eninde sonunda yaşayan herkes maruz kalır. Bugünün ihtiyarları dünün gençleri olduğu gibi, bugünün gençleri de yarının ihtiyarları olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Her yaşın bir güzelliği olduğu gibi yaşlılıkta hayatın güzel bir dilimidir.
Mustafa Kemal Atatürk’ ün “ Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kudretiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.” Sözlerinden yaşlılarımızın bizim için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamaktayız.
Milli ve manevi değerlerimizi yaşatarak, dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan büyüklerimiz, toplumsal hayatımızın en kıymetli hazineleridir. Tecrübelerinden istifade ettiğimiz, kendilerini kıymetli bir bilgi hazinesi olarak kabul ettiğimiz, bizlere birçok konuda yol gösteren değerli büyüklerimize gösterdiğimiz hürmet; hiç şüphesiz, genç nesillere örnek teşkil edecek bir davranış olarak, toplumsal birliğimizin ve geleceğimizin de teminatıdır.
Yaşlılarımıza hürmet, ömrümüze bereket katacaktır. İnancımız çerçevesinde yaşlılara büyük değer verilmiştir, Peygamber Efendimizin “ Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar ” Hadis-i Şerif’i dinimizin yaşlılara verdiği önemi ve değeri göstermektedir.
Yaşlılarımıza günümüzde gösterilecek sevgi ve saygı, gelecek kaygılarımızı azaltacak, böylece toplumsal huzuru, milli birliği, sosyal yardımlaşma ve dayanışmamızı artıracaktır.Onların toplumla bütünleşmelerini ve yaşama bağlı kalmalarını sağlamak hepimizin görevidir.

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir
“Biz, asgari müştereği kardeşlik, ortak ekseni birlik ve beraberlik; mukadderatı, endişeleri ve hedefleri aynı; kırmızı çizgisi mukaddesatı olan yüce bir milletiz. Nevruz, ortak sevincimiz ve kardeşlik kaydımızdır.
Şairin, ‘Irmağız, her akan sele uymayız/ Şark’tan, Garp’tan esen yele uymayız/ El uysun bize, biz ele uymayız’ tespitini paylaşan Milletvekili Aydemir, “Nevruz’la verilen mesaj, Erzurum’dan Diyarbakır’a, Kars’tan İzmir’e, Ardahan’dan Edirne’ye, Tunceli’den Muğla’ya selamdır, esenliktir. Bizden olmayan ve bizi bilmeyenlerin anlayamayacağı ve anlamak istemedikleri kardeşlik sadasıdır” tespitini paylaştı.
Milletvekili Aydemir, “Yüce Milletimizin Bahar bayramını tebrik ediyor; Dede Korkut’tan Ahmet Yesevi’ye, Alparslan’dan Osmangazi’ye bizi kardeşlik ahdinde buluşturan ecdadımızı rahmet ve şükranla anıyoruz.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı
Hayatta her şey bir dönüşüm, bir döngü içerisindedir. Diyalektik döngü içerisinde –vücudu kendinden olan ve ne eşi ve benzeri ne de zıddı olmayan Allah’tan başka- her şey zıddıyla bilinir. İnancımız gereği bu zıtlar birbirini yok eden, mücadele içinde ötekini yutmakla beslenen, büyük balığın küçük balığı yuttuğu zıtlıklar değildir. Aksine bu zıtlar ekolojik ve toplumsal denge içerisinde bir yardımlaşma, birbirine dayanma ve birbirini tamamlama için vardır. Gece olur ki gündüz dinlensin, yaz biter ki kış gelsin, kış gelir ki yorgun tabiat tazelensin, cemreler düşer ki uykudaki tabiat yeniden canlansın.
Uzun ve zahmetli bir kışın ardında yeni ve tertemiz bir baharın kapısında yeni günün, ısınan toprağın, sürgün veren dalın, açılan çiçeğin bizlere getireceği müjdeleri hasretle bekliyoruz. Günün geceden uzun, umudun yeisten güçlü, sağlığın ne kadar kıymetli olduğunun bir kez daha farkına vardığımız bu Nevruz gününde gelen baharın her acının, hastalığın, sınırlamanın ötesinde ferahlık getirmesi dileğiyle Nevruzumuz kutlu olsun.

Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Naim Karataş
21 Mart; Türk milletinin tarih sahnesinde yeniden varoluş mücadelesini, Türklerin Ergenekon’dan çıkışını sembolize etmektedir. Aynı zamanda zor kış şartlarının sona ererek baharın gelmesinin müjdecisidir. Tüm Türkler tarafından hem özgürlük hem de bahar bayramı olarak kutlanan bu öz be öz Türk bayramına, ‘Ergenekon Bayramı’ denilmesinin Türk Dünyası ile kültürel bağları daha da güçlendirmesi açısından önemlidir. Millet olma unsurlarının en başında milli kültür gelmektedir. Gelenekler, görenekler, inançlar, töreler ve bayramlar milli kültürü oluşturan unsurlar arasında önemli bir yere sahiptir. Dini bayramlar gibi milli bayramlar da insanları yakınlaştırarak bütünleşmesine vesile olan ortak kültür değerlerindendir. Türk boylarının ortak kültürünü oluşturan en köklü milli bayramı Ergenekon Bayramı’dır. Balkanlardan Turan Coğrafyasına kadar kutlanan Nevruz Bayramı, ayrılığa, ayrımcılığa, bölünmeye ve nifaka karşı güvence, Türklüğün tarihinin derinliklerinden gelen kültürel gücüdür. Nevruzda yakılan ateşler ise kötülüğün defini hedeflemektedir. Güneşin koç burcuna girdiği Nevruz Bayramının birliğimize ve beraberliğimize Türk ve İslam coğrafyalarının huzur ve selamete kavuşmasına vesile olmasını dilerim.

Erzurum Valisi Okay Memiş
Nevruz, Türk kültüründe baharı, yaşama sevincini, su ve kutsal arınmayı, yenilenmeyi, bolluk bereketi, simgelemiş olup, hep müjdeleyici anlamlar yüklenmiştir. Paylaşımcı ve birleştirici yönleriyle insanların kaynaşmasını sağlayan nevruz, doğanın yeniden canlanması ile insanlara umut vermiştir.
Anadolu’dan, Orta Asya’ya, Kafkasya’ya, Balkanlara kadar tüm canlılığıyla varlığını sürdüren 21 Mart Nevruz Bayramı, milletlerin tüm farklılıklarını aşarak, geçmişe sahip çıkarak, kardeş topluluklarla aramızdaki bağları güçlendirmektedir. Temenni ediyoruz ki Türk coğrafyası, her alanda bu tür vesilelerle bir araya gelerek, birlik ve beraberliğini daha da pekiştirmek suretiyle ileriye taşınmasıdır.
Her bahar gibi, her Nevruz, yeni bir umuttur.
Bu bağlamda, pandemi nedeniyle, her türlü toplu etkinliğin geçici bir süre kısıtlanmasından dolayı; Nevruz Bayramına ilişkin herhangi bir etkinlik yapılamayacaktır. Nevruz gününün çok yakın bir zamanda açık alanlarda ruhuna uygun olarak, kutlanması ümit ve temennilerimle… Saygıdeğer Erzurumluların; bolluk ve bereketin simgesi Nevruz Bayramını tebrik ediyor, gönül coğrafyamızda yaşayan ve yüreği bizlerle atan herkese bu anlamlı günün barış, huzur, kardeşlik ve mutluluk getirmesini diliyorum.
Vali Memiş, Yaşlılar Haftası mesajında şunları kaydetti:
Yaşlanma sürecine eninde sonunda yaşayan herkes maruz kalır. Bugünün ihtiyarları dünün gençleri olduğu gibi, bugünün gençleri de yarının ihtiyarları olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Her yaşın bir güzelliği olduğu gibi yaşlılıkta hayatın güzel bir dilimidir.
Mustafa Kemal Atatürk’ ün “ Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kudretiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, istikbale güvenle bakmaya hakkı yoktur.” Sözlerinden yaşlılarımızın bizim için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamaktayız.
Milli ve manevi değerlerimizi yaşatarak, dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan büyüklerimiz, toplumsal hayatımızın en kıymetli hazineleridir. Tecrübelerinden istifade ettiğimiz, kendilerini kıymetli bir bilgi hazinesi olarak kabul ettiğimiz, bizlere birçok konuda yol gösteren değerli büyüklerimize gösterdiğimiz hürmet; hiç şüphesiz, genç nesillere örnek teşkil edecek bir davranış olarak, toplumsal birliğimizin ve geleceğimizin de teminatıdır.
Yaşlılarımıza hürmet, ömrümüze bereket katacaktır. İnancımız çerçevesinde yaşlılara büyük değer verilmiştir, Peygamber Efendimizin “ Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar ” Hadis-i Şerif’i dinimizin yaşlılara verdiği önemi ve değeri göstermektedir.
Yaşlılarımıza günümüzde gösterilecek sevgi ve saygı, gelecek kaygılarımızı azaltacak, böylece toplumsal huzuru, milli birliği, sosyal yardımlaşma ve dayanışmamızı artıracaktır.Onların toplumla bütünleşmelerini ve yaşama bağlı kalmalarını sağlamak hepimizin görevidir.

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir
“Biz, asgari müştereği kardeşlik, ortak ekseni birlik ve beraberlik; mukadderatı, endişeleri ve hedefleri aynı; kırmızı çizgisi mukaddesatı olan yüce bir milletiz. Nevruz, ortak sevincimiz ve kardeşlik kaydımızdır.
Şairin, ‘Irmağız, her akan sele uymayız/ Şark’tan, Garp’tan esen yele uymayız/ El uysun bize, biz ele uymayız’ tespitini paylaşan Milletvekili Aydemir, “Nevruz’la verilen mesaj, Erzurum’dan Diyarbakır’a, Kars’tan İzmir’e, Ardahan’dan Edirne’ye, Tunceli’den Muğla’ya selamdır, esenliktir. Bizden olmayan ve bizi bilmeyenlerin anlayamayacağı ve anlamak istemedikleri kardeşlik sadasıdır” tespitini paylaştı.
Milletvekili Aydemir, “Yüce Milletimizin Bahar bayramını tebrik ediyor; Dede Korkut’tan Ahmet Yesevi’ye, Alparslan’dan Osmangazi’ye bizi kardeşlik ahdinde buluşturan ecdadımızı rahmet ve şükranla anıyoruz.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı
Hayatta her şey bir dönüşüm, bir döngü içerisindedir. Diyalektik döngü içerisinde –vücudu kendinden olan ve ne eşi ve benzeri ne de zıddı olmayan Allah’tan başka- her şey zıddıyla bilinir. İnancımız gereği bu zıtlar birbirini yok eden, mücadele içinde ötekini yutmakla beslenen, büyük balığın küçük balığı yuttuğu zıtlıklar değildir. Aksine bu zıtlar ekolojik ve toplumsal denge içerisinde bir yardımlaşma, birbirine dayanma ve birbirini tamamlama için vardır. Gece olur ki gündüz dinlensin, yaz biter ki kış gelsin, kış gelir ki yorgun tabiat tazelensin, cemreler düşer ki uykudaki tabiat yeniden canlansın.
Uzun ve zahmetli bir kışın ardında yeni ve tertemiz bir baharın kapısında yeni günün, ısınan toprağın, sürgün veren dalın, açılan çiçeğin bizlere getireceği müjdeleri hasretle bekliyoruz. Günün geceden uzun, umudun yeisten güçlü, sağlığın ne kadar kıymetli olduğunun bir kez daha farkına vardığımız bu Nevruz gününde gelen baharın her acının, hastalığın, sınırlamanın ötesinde ferahlık getirmesi dileğiyle Nevruzumuz kutlu olsun.

Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Naim Karataş
21 Mart; Türk milletinin tarih sahnesinde yeniden varoluş mücadelesini, Türklerin Ergenekon’dan çıkışını sembolize etmektedir. Aynı zamanda zor kış şartlarının sona ererek baharın gelmesinin müjdecisidir. Tüm Türkler tarafından hem özgürlük hem de bahar bayramı olarak kutlanan bu öz be öz Türk bayramına, ‘Ergenekon Bayramı’ denilmesinin Türk Dünyası ile kültürel bağları daha da güçlendirmesi açısından önemlidir. Millet olma unsurlarının en başında milli kültür gelmektedir. Gelenekler, görenekler, inançlar, töreler ve bayramlar milli kültürü oluşturan unsurlar arasında önemli bir yere sahiptir. Dini bayramlar gibi milli bayramlar da insanları yakınlaştırarak bütünleşmesine vesile olan ortak kültür değerlerindendir. Türk boylarının ortak kültürünü oluşturan en köklü milli bayramı Ergenekon Bayramı’dır. Balkanlardan Turan Coğrafyasına kadar kutlanan Nevruz Bayramı, ayrılığa, ayrımcılığa, bölünmeye ve nifaka karşı güvence, Türklüğün tarihinin derinliklerinden gelen kültürel gücüdür. Nevruzda yakılan ateşler ise kötülüğün defini hedeflemektedir. Güneşin koç burcuna girdiği Nevruz Bayramının birliğimize ve beraberliğimize Türk ve İslam coğrafyalarının huzur ve selamete kavuşmasına vesile olmasını dilerim.