
Elbistan ve Erzurum Aşkale’deki salgınları değerlendiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bütün belediyeleri içme suları konusunda uyardı.
Salih TEKİN
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, içme suları konusunda büyükşehirlerde belediyelerin diğer illerde ise özel idarelerin sorumlu olduğunu bildirdi. Akdağ, Sağlık Bakanlığı’nın içme sularıyla ilgili AB standartlarındaki mevzuatına uyulmasını isteyerek, en küçük bir salgın olayının bile üzerine gittiklerini kaydetti. Akdağ, ciddi ihmali olanları savcılığa bildirmekten çekinmeyeceğini bildirdi.
Katıldığı bir televizyon programında Kahramanmaraş Elbistan ile Erzurum’un Aşkale İlçesi’ndeki içme suyundan kaynaklanan salgınları değerlendiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, her iki ilçede de salgının ağır seyretmediği bilgisini verdi. Elbistan’dakinin ‘norovirüs’ olduğunu, Aşkale’deki salgının ise ‘rotavirüs’ olarak açıklanabileceğini aktaran Bakan Akdağ, her iki ilçede de salgının ağır seyretmediğini söyledi. Akdağ, yaz aylarında görülen salgınların sadece içme sularından değil kirli sularla sulanan sebzelerden de kaynaklandığını belirtti.
İçme suyunda büyükşehirlerde belediyelerin diğer illerde ise özel idarelerin sorumlu olduğu bilgisini veren Akdağ, “Küçük, büyük nerde salgın olursa onun üzerine gidiyoruz. Belediye hangi partiden olursa olsun her hadisenin üstüne gidiyoruz. Elbistan’da bulaşmaya yol açan kaynağın yatağı değiştirildi. Nerede hangi belediye kusurluysa bu meselenin üzerine ciddi gidiyoruz. Ciddi ihmal olan yerlerde gerekirse savcıya bildirmekten çekinmeyeceğim” dedi.
Belediyelerin Sağlık Bakanlığı’nın içme sularıyla ilgili mevzuata uymaları halinde tek salgın bile yaşanmayacağını belirten Bakan Akdağ, köy depolarıyla ilgili yeni bir çalışma yapacaklarını da kaydetti. Köy depolarından kaynaklanan küçük salgınlar olduğunu ifade eden Akdağ, “Köy depolarının yüzde 50’si ev depolarıdır. Köy depolarında klorlamanın otomatik cihazlarla yapılması şartını getireceğiz. Çok maliyetle bir iş değil. Sadece biraz önem vermek gerekiyor. Köylerde de otomatik klorlamaya dönüldüğünde meseleyi çözmüş olacağız” diye konuştu.
Türkiye’de temiz içme suyuna ulaşma oranının yüzde 100’e yakın olduğunu bunun AB’nin oluşturduğu rakamları yakalamak manasına geldiğini kaydeden Akdağ, yaz aylarında belediyelerin il özel idaresinin dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Salgınlarda vatandaşlara da görev düştüğünü ifade eden Akdağ, “Vatandaşlarımız şüphelendikleri takdirde öncelikle sebze ve meyveleri çok iyi yıkamaları gerekiyor. Ayrıca içme suyu tüketiminde bu süreçte şişe suyu kullanmaları daha iyi olur” dedi.
Salih TEKİN
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, içme suları konusunda büyükşehirlerde belediyelerin diğer illerde ise özel idarelerin sorumlu olduğunu bildirdi. Akdağ, Sağlık Bakanlığı’nın içme sularıyla ilgili AB standartlarındaki mevzuatına uyulmasını isteyerek, en küçük bir salgın olayının bile üzerine gittiklerini kaydetti. Akdağ, ciddi ihmali olanları savcılığa bildirmekten çekinmeyeceğini bildirdi.
Katıldığı bir televizyon programında Kahramanmaraş Elbistan ile Erzurum’un Aşkale İlçesi’ndeki içme suyundan kaynaklanan salgınları değerlendiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, her iki ilçede de salgının ağır seyretmediği bilgisini verdi. Elbistan’dakinin ‘norovirüs’ olduğunu, Aşkale’deki salgının ise ‘rotavirüs’ olarak açıklanabileceğini aktaran Bakan Akdağ, her iki ilçede de salgının ağır seyretmediğini söyledi. Akdağ, yaz aylarında görülen salgınların sadece içme sularından değil kirli sularla sulanan sebzelerden de kaynaklandığını belirtti.
İçme suyunda büyükşehirlerde belediyelerin diğer illerde ise özel idarelerin sorumlu olduğu bilgisini veren Akdağ, “Küçük, büyük nerde salgın olursa onun üzerine gidiyoruz. Belediye hangi partiden olursa olsun her hadisenin üstüne gidiyoruz. Elbistan’da bulaşmaya yol açan kaynağın yatağı değiştirildi. Nerede hangi belediye kusurluysa bu meselenin üzerine ciddi gidiyoruz. Ciddi ihmal olan yerlerde gerekirse savcıya bildirmekten çekinmeyeceğim” dedi.
Belediyelerin Sağlık Bakanlığı’nın içme sularıyla ilgili mevzuata uymaları halinde tek salgın bile yaşanmayacağını belirten Bakan Akdağ, köy depolarıyla ilgili yeni bir çalışma yapacaklarını da kaydetti. Köy depolarından kaynaklanan küçük salgınlar olduğunu ifade eden Akdağ, “Köy depolarının yüzde 50’si ev depolarıdır. Köy depolarında klorlamanın otomatik cihazlarla yapılması şartını getireceğiz. Çok maliyetle bir iş değil. Sadece biraz önem vermek gerekiyor. Köylerde de otomatik klorlamaya dönüldüğünde meseleyi çözmüş olacağız” diye konuştu.
Türkiye’de temiz içme suyuna ulaşma oranının yüzde 100’e yakın olduğunu bunun AB’nin oluşturduğu rakamları yakalamak manasına geldiğini kaydeden Akdağ, yaz aylarında belediyelerin il özel idaresinin dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Salgınlarda vatandaşlara da görev düştüğünü ifade eden Akdağ, “Vatandaşlarımız şüphelendikleri takdirde öncelikle sebze ve meyveleri çok iyi yıkamaları gerekiyor. Ayrıca içme suyu tüketiminde bu süreçte şişe suyu kullanmaları daha iyi olur” dedi.