
Erzurum’un ev sahipliğini yaptığı 2017 Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali’nde Türk Milli takımının aldığı sonuçlar tartışılırken yüz güldüren haber snowboorddan geldi. Türk Milli takımının başarılı sporcusu Aydan Karakulak, Palandöken’deki yarışmada birbirinden iddialı rakiplerini geride bırakarak kürsüye çıkmayı başardı. 30 sporcunun yarıştığı eleme sonrası finale çıkan Aydan, 54 puanla bronz madalya alarak Türk Spor tarihine adını altın harflerle yazdırdı. EYOF’ta alınan ilk madalya ve ilk madalyalı sporcu olan Aydan, başarısını Pusula Gazetesi’ne anlattı.
Röportaj/Halime Durmuş
Sempatikliği ve başarısı ile göğsümüzü kabartan Aydan, sporcu bir aileden geliyor. Hem cesaretli hem de temkinli bir sporcu. “Birinci olmak isterdim ama merdivenleri sağlam çıkmak lazım ki ayağım kaymasın” diyor. Aynı zamanda tam bir bayrak sevdalısı. Arkadaşı Zehra Gözdenur Geneşke ile olan kıyasıya yarışını şöyle anlatıyor: “Ben finale Zehra ile çıktım ve gerçekten o da kazansa ben de kazansam sonuç olarak ikimizden biri madalya alacaktı. Önemli olan o madalyayı bizden birinin almasıydı. Yarışmayı Zehra kazansaydı, inanın hiç üzülmezdim. Çünkü önemli olan bayrağımızı dalgalandırmaktı, Türkiye’nin adının duyulması önemliydi. Bu da bana nasip oldu.”
Centilmenliği ve azmiyle gururumuz olan Aydan’a snowboardu sorduk, güldü ve “İki ayağımızı bir pabuca sokuyoruz, işin özü bu aslında” dedi.
İşte cevaplarını merak ettiğimiz diğer sorular…

Başarılı sporcumuzu biraz tanıyabilir miyiz? Aydan, kendini bize nasıl anlatır?
16 yaşındayım. Kayseri’de yaşıyorum. Anadolu Genç Sultan Koleji’nde 10’uncu sınıf öğrencisiyim. 4 kardeşiz. 6 yıldır snowboard yapıyorum. Son 2 yıldır milli takımda yer alıyorum. İlk 2 sene kayak yaptım, sonra snowboard yapmaya başladım.
Ailede başka sporcu var mı?
Biz ailecek kayak sporu ile ilgileniyoruz. Babam zaten kayak hocası. Kardeşim ile ablam alp sporcusu. Ailede sadece ben snowboard yapıyorum.
Nasıl başladın snowboard yapmaya?
8 yaşında kayak yapmaya başladım. 2 yıl sonra snowboardu denemeye başladım. Önceleri çok korktum ama kardeşlerim çok cesaretlendirdi, yaparsın diye, öyle başladım ve düşe kalka öğrendim. Önce hedefler koydum kendime küçük küçük, onlarla ilerledim. Kendi tekniğimi geliştirerek başladım. Başarılı oldukça hedeflerim büyüdü.

Snowboardda en önemli teknik ne, nasıl ilerlettin bu kadar?
Önceleri bir hocam yoktu. Babamla çalıştım. Bir de internetten sürekli yabancıların videolarını seyrettim. Teknikleri nasıl, nasıl kayıyorlar bunu gözlemledim. Piste çıktığımda mesela, parmak ucunda o hareketleri yapmaya çalışıyordum. Birinci de başarılı olmazsa ikinciyi deniyordum o da olmazsa üçüncüyü deniyordum. Yapamamak beni daha da hırslandırıyordu, böyle böyle öğreniyordum.
Snowboard riskli bir spor mu?
Sonuçta karın üstündesiniz ve bir sıfır yenik başlıyorsunuz. Aynı yüzme gibi, orada suyun üzerindesiniz burada karın-buzun üzerindesiniz. Yani snowboard kayak gibi değil, denge sağlamak açısından daha zor. Yani iki ayağımızı bir pabuca sokuyoruz, işin özü bu aslında.
İlk hangi pistte kaymaya başladın?
Erciyes Kayak Merkezi Tekir Acemi Pisti’nde kaymaya başladım, sonra Hacılar Pisti’nde kayarak kendimi geliştirdim.

Milli takıma nasıl girdin?
2 yıl oldu. Geçen sene Erzurum’da seçmeler yapıldı. Onlara katıldım. İyi bir değerlendirme yapmışlar hakkımda, o şekilde girdim.
Spor disiplinin nasıl?
Ben çok disiplinli bir insanım. Saatinde yatar, saatinde kalkarım. Hocalarımın sözünü dinlerim. Hatalarımı görür, düzeltmek için çabalarım.
EYOF’ta madalya alan ilk Türk sporcusun, ne hissediyorsun?
Madalya almak benim içim onur vericiydi. Gerçekten çok çalıştık uzun süredir. Tabi ki tek başıma yapmadım arkamda hocalarım vardı, federasyon vardı, ailem vardı. Babamda kayak hocası, ailemin çoğu kayakçı zaten, bu nedenle çok şanslıydım.
“Tek başıma yapmadım” dedin, mesela neler yaptılar senin için?
Mesela çok güzel bir yaz antrenmanı geçirdik, kışın da burada antrenman yaptık, kamplar yaptık. Antrenmanlarda hatalarımı söylediler. Ben de düzeltmek için çabaladım.

Başka ödüllerin var mı?
Türkiye Snowboard Şampiyonası’nda 3’üncü olmuştum önceki sene.
Çevrenden nasıl tepkiler alıyorsun?
Çok olumlu tepkiler alıyorum. Öncelikle ailem çok sevindi. Ben de kendimle gurur duydum. Çünkü Türkiye’yi ve bayrağımızı temsil ediyordum, onu göklere kaldırmak bizim elimizdeydi. Bunu da başardım. İnşallah daha iyilerini de yapmak için gayret sarf edeceğim.
Madalya almayı bekliyor muydun?
İlk oyunlar köyüne girdiğimizde akşam yemeği yiyecektik. Orada madalya törenlerinin provası yapılıyordu. Bayraklar arasında kendi Türk bayrağımızı gördüm ve dedim ki, ‘kendimize güvenirsek yaparız neden yapamayalım’. Elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım. Birinci olmak isterdim ama merdivenleri sağlam çıkmak lazım ki ayağım kaymasın.
Arkadaşın Zehra Gözdenur Geneşke ile kafa kafaya yarıştın ama sen galip geldin. Nasıldı arkadaşınla kıyasıya yarışmak?
Yani 4’üncülük kötü bir şey değil. Ben finale Zehra ile çıktım ve gerçekten o da kazansa ben de kazansam sonuç olarak ikimizden biri madalya alacaktı. Önemli olan o madalyayı bizden birinin almasıydı. Yarışmayı Zehra kazansaydı inanın hiç üzülmezdim. Çünkü önemli olan bayrağımızı dalgalandırmaktı, Türkiye’nin adının duyulması önemliydi. Bu da bana nasip oldu.

Bundan sonraki hedefin ne?
Dünya kupasını hedefliyorum. Orada da bayrağımızı çok güzel bir şekilde dalgalandırmak istiyorum.
Örnek aldığın bir snowboardcu var mı?
Elif Kübra Geneşke ve Hamza Polat. Bu isimler çok başarılı sporcular, onları rol model olarak görüyorum.
Palandöken’de kaymak nasıl bir duyguydu?
Şimdi tabi, bildiğimiz bir pistti, onun avantajı vardı. Çünkü biz antrenmanlarımızı Palandöken’de yaptık. Bir de kendi ülkemizde kaydığımız için kendi milletimizin desteği de arkamızdaydı, bu açıdan da şanslıydık.
Erciyes pistleri ile Palandöken pistlerini kıyaslarsak nasıl bir değerlendirme yaparsın?
İkisi de çok güzel ama tabi Palandöken’in pistleri daha güzel. Bir de Palandöken bizim için daha avantajlı, çünkü yumuşak pist değil, yumuşak pistte kaymak daha zor. Bir de sporcuyu korumak anlamında çok özenle çalışılmış, çok iyi bir düzen var. Daha güvende hissediyorsunuz kendinizi.

EYOF’a yurt dışından katılan arkadaşların için izlenimlerin nedir? Nasıl bulmuşlar Palandöken’i?
Yurt dışından gelen arkadaşlarımız bu pistte nasıl kayacağız diye düşündüler. Özellikle pistleri çok beğendiler, bunu biliyorum. Geçen gün hatta, yapılan bir konuşmaya şahit oldum; yabancı hocalardan bir tanesi sporcularına ‘Türkiye’yi pistleri ile birlikte çok sevdim” diyordu.
Sen yurt dışına çıktın mı hiç yarışmak için?
Geçen sene Çek Cumhuriyeti’nde ve İtalya’da kaydım. Çek Cumhuriyeti’ndeki yarışlarda ilk 16’ya girdim.
Peki, yurt dışındaki pistlerle Palandöken’in pistlerini kıyaslayacak olursak nasıl bir değerlendirme yaparsın?
Kesinlikle Palandöken daha iyi. Çek Cumhuriyeti’nin pistini hiç sevmemiştim. Hem pisti çok yumuşak hem de buradaki emeği onlar hiçbir şekilde göstermiyor. Burada kayarken daha fazla güvendesiniz en azından pist kenarlarında koruma bantları var ama orada aynı özenini göstermemişlerdi. Ben orada kayarken sakatlanacağım diye çok korkmuştum.
‘EYOF 2017’ Erzurum organizasyonu nasıldı, memnun kaldın mı böyle bir organizasyon içinde bulunmaktan?
Her şey çok güzeldi. Her şey çok özenliydi. Güvenlikten tutun da yediğimiz yemeklere kadar her şeyi çok beğendik.
Snowboarda yeni başlayanlar için neler tavsiye edersin?
İlk başta korkabilirler ama sonra ne kadar zevkli olduğunu keşfedecekler. Snowboard estetik dolu bir spor dalı. Azimle çalışsınlar derim ben, bırakmasınlar, devam etsinler. İstekli oldukları sürece hiçbir şey imkansız değildir.
Röportaj/Halime Durmuş
Sempatikliği ve başarısı ile göğsümüzü kabartan Aydan, sporcu bir aileden geliyor. Hem cesaretli hem de temkinli bir sporcu. “Birinci olmak isterdim ama merdivenleri sağlam çıkmak lazım ki ayağım kaymasın” diyor. Aynı zamanda tam bir bayrak sevdalısı. Arkadaşı Zehra Gözdenur Geneşke ile olan kıyasıya yarışını şöyle anlatıyor: “Ben finale Zehra ile çıktım ve gerçekten o da kazansa ben de kazansam sonuç olarak ikimizden biri madalya alacaktı. Önemli olan o madalyayı bizden birinin almasıydı. Yarışmayı Zehra kazansaydı, inanın hiç üzülmezdim. Çünkü önemli olan bayrağımızı dalgalandırmaktı, Türkiye’nin adının duyulması önemliydi. Bu da bana nasip oldu.”
Centilmenliği ve azmiyle gururumuz olan Aydan’a snowboardu sorduk, güldü ve “İki ayağımızı bir pabuca sokuyoruz, işin özü bu aslında” dedi.
İşte cevaplarını merak ettiğimiz diğer sorular…

Başarılı sporcumuzu biraz tanıyabilir miyiz? Aydan, kendini bize nasıl anlatır?
16 yaşındayım. Kayseri’de yaşıyorum. Anadolu Genç Sultan Koleji’nde 10’uncu sınıf öğrencisiyim. 4 kardeşiz. 6 yıldır snowboard yapıyorum. Son 2 yıldır milli takımda yer alıyorum. İlk 2 sene kayak yaptım, sonra snowboard yapmaya başladım.
Ailede başka sporcu var mı?
Biz ailecek kayak sporu ile ilgileniyoruz. Babam zaten kayak hocası. Kardeşim ile ablam alp sporcusu. Ailede sadece ben snowboard yapıyorum.
Nasıl başladın snowboard yapmaya?
8 yaşında kayak yapmaya başladım. 2 yıl sonra snowboardu denemeye başladım. Önceleri çok korktum ama kardeşlerim çok cesaretlendirdi, yaparsın diye, öyle başladım ve düşe kalka öğrendim. Önce hedefler koydum kendime küçük küçük, onlarla ilerledim. Kendi tekniğimi geliştirerek başladım. Başarılı oldukça hedeflerim büyüdü.

Snowboardda en önemli teknik ne, nasıl ilerlettin bu kadar?
Önceleri bir hocam yoktu. Babamla çalıştım. Bir de internetten sürekli yabancıların videolarını seyrettim. Teknikleri nasıl, nasıl kayıyorlar bunu gözlemledim. Piste çıktığımda mesela, parmak ucunda o hareketleri yapmaya çalışıyordum. Birinci de başarılı olmazsa ikinciyi deniyordum o da olmazsa üçüncüyü deniyordum. Yapamamak beni daha da hırslandırıyordu, böyle böyle öğreniyordum.
Snowboard riskli bir spor mu?
Sonuçta karın üstündesiniz ve bir sıfır yenik başlıyorsunuz. Aynı yüzme gibi, orada suyun üzerindesiniz burada karın-buzun üzerindesiniz. Yani snowboard kayak gibi değil, denge sağlamak açısından daha zor. Yani iki ayağımızı bir pabuca sokuyoruz, işin özü bu aslında.
İlk hangi pistte kaymaya başladın?
Erciyes Kayak Merkezi Tekir Acemi Pisti’nde kaymaya başladım, sonra Hacılar Pisti’nde kayarak kendimi geliştirdim.

Milli takıma nasıl girdin?
2 yıl oldu. Geçen sene Erzurum’da seçmeler yapıldı. Onlara katıldım. İyi bir değerlendirme yapmışlar hakkımda, o şekilde girdim.
Spor disiplinin nasıl?
Ben çok disiplinli bir insanım. Saatinde yatar, saatinde kalkarım. Hocalarımın sözünü dinlerim. Hatalarımı görür, düzeltmek için çabalarım.
EYOF’ta madalya alan ilk Türk sporcusun, ne hissediyorsun?
Madalya almak benim içim onur vericiydi. Gerçekten çok çalıştık uzun süredir. Tabi ki tek başıma yapmadım arkamda hocalarım vardı, federasyon vardı, ailem vardı. Babamda kayak hocası, ailemin çoğu kayakçı zaten, bu nedenle çok şanslıydım.
“Tek başıma yapmadım” dedin, mesela neler yaptılar senin için?
Mesela çok güzel bir yaz antrenmanı geçirdik, kışın da burada antrenman yaptık, kamplar yaptık. Antrenmanlarda hatalarımı söylediler. Ben de düzeltmek için çabaladım.

Başka ödüllerin var mı?
Türkiye Snowboard Şampiyonası’nda 3’üncü olmuştum önceki sene.
Çevrenden nasıl tepkiler alıyorsun?
Çok olumlu tepkiler alıyorum. Öncelikle ailem çok sevindi. Ben de kendimle gurur duydum. Çünkü Türkiye’yi ve bayrağımızı temsil ediyordum, onu göklere kaldırmak bizim elimizdeydi. Bunu da başardım. İnşallah daha iyilerini de yapmak için gayret sarf edeceğim.
Madalya almayı bekliyor muydun?
İlk oyunlar köyüne girdiğimizde akşam yemeği yiyecektik. Orada madalya törenlerinin provası yapılıyordu. Bayraklar arasında kendi Türk bayrağımızı gördüm ve dedim ki, ‘kendimize güvenirsek yaparız neden yapamayalım’. Elimden gelenin fazlasını yapmaya çalıştım. Birinci olmak isterdim ama merdivenleri sağlam çıkmak lazım ki ayağım kaymasın.
Arkadaşın Zehra Gözdenur Geneşke ile kafa kafaya yarıştın ama sen galip geldin. Nasıldı arkadaşınla kıyasıya yarışmak?
Yani 4’üncülük kötü bir şey değil. Ben finale Zehra ile çıktım ve gerçekten o da kazansa ben de kazansam sonuç olarak ikimizden biri madalya alacaktı. Önemli olan o madalyayı bizden birinin almasıydı. Yarışmayı Zehra kazansaydı inanın hiç üzülmezdim. Çünkü önemli olan bayrağımızı dalgalandırmaktı, Türkiye’nin adının duyulması önemliydi. Bu da bana nasip oldu.

Bundan sonraki hedefin ne?
Dünya kupasını hedefliyorum. Orada da bayrağımızı çok güzel bir şekilde dalgalandırmak istiyorum.
Örnek aldığın bir snowboardcu var mı?
Elif Kübra Geneşke ve Hamza Polat. Bu isimler çok başarılı sporcular, onları rol model olarak görüyorum.
Palandöken’de kaymak nasıl bir duyguydu?
Şimdi tabi, bildiğimiz bir pistti, onun avantajı vardı. Çünkü biz antrenmanlarımızı Palandöken’de yaptık. Bir de kendi ülkemizde kaydığımız için kendi milletimizin desteği de arkamızdaydı, bu açıdan da şanslıydık.
Erciyes pistleri ile Palandöken pistlerini kıyaslarsak nasıl bir değerlendirme yaparsın?
İkisi de çok güzel ama tabi Palandöken’in pistleri daha güzel. Bir de Palandöken bizim için daha avantajlı, çünkü yumuşak pist değil, yumuşak pistte kaymak daha zor. Bir de sporcuyu korumak anlamında çok özenle çalışılmış, çok iyi bir düzen var. Daha güvende hissediyorsunuz kendinizi.

EYOF’a yurt dışından katılan arkadaşların için izlenimlerin nedir? Nasıl bulmuşlar Palandöken’i?
Yurt dışından gelen arkadaşlarımız bu pistte nasıl kayacağız diye düşündüler. Özellikle pistleri çok beğendiler, bunu biliyorum. Geçen gün hatta, yapılan bir konuşmaya şahit oldum; yabancı hocalardan bir tanesi sporcularına ‘Türkiye’yi pistleri ile birlikte çok sevdim” diyordu.
Sen yurt dışına çıktın mı hiç yarışmak için?
Geçen sene Çek Cumhuriyeti’nde ve İtalya’da kaydım. Çek Cumhuriyeti’ndeki yarışlarda ilk 16’ya girdim.
Peki, yurt dışındaki pistlerle Palandöken’in pistlerini kıyaslayacak olursak nasıl bir değerlendirme yaparsın?
Kesinlikle Palandöken daha iyi. Çek Cumhuriyeti’nin pistini hiç sevmemiştim. Hem pisti çok yumuşak hem de buradaki emeği onlar hiçbir şekilde göstermiyor. Burada kayarken daha fazla güvendesiniz en azından pist kenarlarında koruma bantları var ama orada aynı özenini göstermemişlerdi. Ben orada kayarken sakatlanacağım diye çok korkmuştum.
‘EYOF 2017’ Erzurum organizasyonu nasıldı, memnun kaldın mı böyle bir organizasyon içinde bulunmaktan?
Her şey çok güzeldi. Her şey çok özenliydi. Güvenlikten tutun da yediğimiz yemeklere kadar her şeyi çok beğendik.
Snowboarda yeni başlayanlar için neler tavsiye edersin?
İlk başta korkabilirler ama sonra ne kadar zevkli olduğunu keşfedecekler. Snowboard estetik dolu bir spor dalı. Azimle çalışsınlar derim ben, bırakmasınlar, devam etsinler. İstekli oldukları sürece hiçbir şey imkansız değildir.
