
Asgari Ücret Tespit Komisyonu çarşamba günü itibariyle toplandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türk-İş ve TİSK yetkililerinin katıldığı toplantıdan çıkacak rakamı işçiler merakla bekliyorlar.
Kamuoyunda pek çok rakam dillendiriliyor, görüşler alınıyor, anketler yapılıyor. En ilginç rakam ise TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay'dan geldi.
Asgari ücreti kendi kasasından veren patronların büyük bölümü dahi 8 bin ya da 8 bin 500 lira olması gerektiğini belirtiyorken, işçinin hakkını savunması, işçinin maaşının en yüksek seviyede olması için çaba harcaması gereken Atalay, asgari ücret için 7 bin 785 lira sınır koydu.
TÜRK-İŞ, kasım ayı açlık sınırının 7 bin 786 liraya, yoksuzluk sınırının ise 25 bin 364 liraya yükseldiğini kendi kurumsal sitesinden açıkladı. Şimdi aynı kurumun başkanının "7 bin 786 liradan aşağısını kabul etmeyiz" söylemi işçileri kimlerin temsil ettiğini gözler önüne seriyor. Ki açıklanan rakam, bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti olan 9705 liranın 1919 lira altındadır.
Bunun yanında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, asgari ücreti belirleme noktasında bir anket yayınladı. Anket sonucunda asgari ücretin kamuoyu beklentisi ortalama 7 bin 845 lira olduğu çıkmış. Aynı ankette asgari ücretle çalıştığını belirten işçiler, asgari ücretin 7 bin 630 lira olması gerektiğini belirtmişler. Allah aşkına bırakın metropolü hayvancılığın yaygın olduğu illerden biri olan Erzurum'da peynirin kilosunu 150 liraya alan hangi asgari ücretli 7 bin 630 liraya çalışmak ister?! Ankete katılan işverenler ise 7 bin lira görüş bildirmişler. İşverenle işçi arasında ki beklenti farkının 600 lira olması size de ilginç gelmiyor mu! Anketi hangi patron, hangi işçi ile yapıldığını inanın çok merak ediyorum.
İşçilerin yevmiyesi ile aylık maaş alan, milyonluk makam araçlarına binen, yurtdışı toplantılarına katılarak saltanat süren sendika başkan ve yöneticilerini seçenlerin tercihlerini artık gözden geçirmeleri gerekiyor.
Son olarak her ne kadar enflasyon 2023'te düşecek gibi açıklamalar yapılsa da temel tüketim ürünlerinde özellikle gıdada düşüş olacağını düşünmüyorum. Baz etkisiyle yüzde 1 düşen enflasyon rakamlarının reel piyasaya yansıması oldukça farklı. Marketlerin hepsinde süt, peynir, yumurta fiyatlarının son 1 ay içerisinde ne kadar arttığına bakarsanız, enflasyonun gerçek rakamlarını daha net görmüş olursunuz. Zaten asgari ücretle çalışanlara bu temel tüketim ürünlerinin fiyatları önem arz ediyor, yoksa gerisi hikaye...
Dağ Fare Doğurdu
Hafta içi bütçe görüşmeleri olmasa hala CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun vizyon belgesini konuşuyor olacaktık.
Kılıçdaroğlu, haftalar öncesinden 3 aralığı bekleyin derken, özellikle kendi seçmenlerinde acaba adaylık mı açıklayacak şeklinde korku dolu bekleyiş oluştu.
Ancak açıklanan vizyon belgesinde pek çok abartı ve eksiklikler birbirini takip ettiğinden tam bir balon olduğu gözlemlendi.
Bakın danışmanların isimleri üzerinden eleştiri yapmıyorum. Sadece benim ve kamuoyundaki pek çok kişinin eleştirileri, 'Kılıçdaroğlu kazanamayacağını kendisi bile tahmin ediyorken bu tarz hamlelerle koltuğunu koruma amacınadır.'
Bu tarz hamleler seçimi ya da seçmeni hiç mi etkilemez diye sorabilirsiniz. Bir kere altılı masayı, hepsinden önemlisi kendi seçmenini ikna edememiş bir liderin ülkeyi nasıl ikna edeceğini merak ediyorum.
Aslında yakın çevresindekilerde liderlerinin kazanamayacağını iyi biliyorlar. Sadece bir vekillik kapma uğruna Kılıçdaroğlu'nu pohpohlayarak koltuklarını sağlama alma telaşı içerisindeler.
Bu nedenledir ki kazanamayacağını bile bile koltuktan vazgeçmek istemeyen Kılıçdaroğlu'nun vizyon(suzluğ)unu ithal danışmanlarla kapatma çabası net görülüyor.
Kısaca muhalefetin derdi, tasası, çabası ülke veya milletin menfaati değil, koltuk sevdası olduğu aşikar ortadadır. Koltuk sağlam olsun, muhalefet olsun anlayışına hakim bir muhalefet partisini hangi iktidar istemez ki?
Son olarak Ana Muhalefet Partisi'ne konu ile alakalı bir kaç soru sormak istiyorum. İthal danışmanın ülkede konferans vermesi için uçak mı bulamadınız? Hadi Jeremy Rifkin'i getiremediniz, Ankara'da ikamet eden Türk danışmanlar neden Skype ile bağlandı? Salondakilerin çoğunda kulaklık yoktu. Özellikle ingilizce bilenleri mi davet ettiniz? Selvi Kılıçdaroğlu'nun dahi uyuya kaldığı vizyon belgesinde 3 saat 15 dakikalık sunuma ne gerek vardı? Bayan Kılıçdaroğlu'nun Kovit olduğu, bu nedenle hasta olarak konferansa katıldığı gibi açıklamalar ise özrü kabahatinden büyük dedirtti.
Kamuoyunda pek çok rakam dillendiriliyor, görüşler alınıyor, anketler yapılıyor. En ilginç rakam ise TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay'dan geldi.
Asgari ücreti kendi kasasından veren patronların büyük bölümü dahi 8 bin ya da 8 bin 500 lira olması gerektiğini belirtiyorken, işçinin hakkını savunması, işçinin maaşının en yüksek seviyede olması için çaba harcaması gereken Atalay, asgari ücret için 7 bin 785 lira sınır koydu.
TÜRK-İŞ, kasım ayı açlık sınırının 7 bin 786 liraya, yoksuzluk sınırının ise 25 bin 364 liraya yükseldiğini kendi kurumsal sitesinden açıkladı. Şimdi aynı kurumun başkanının "7 bin 786 liradan aşağısını kabul etmeyiz" söylemi işçileri kimlerin temsil ettiğini gözler önüne seriyor. Ki açıklanan rakam, bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti olan 9705 liranın 1919 lira altındadır.
Bunun yanında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, asgari ücreti belirleme noktasında bir anket yayınladı. Anket sonucunda asgari ücretin kamuoyu beklentisi ortalama 7 bin 845 lira olduğu çıkmış. Aynı ankette asgari ücretle çalıştığını belirten işçiler, asgari ücretin 7 bin 630 lira olması gerektiğini belirtmişler. Allah aşkına bırakın metropolü hayvancılığın yaygın olduğu illerden biri olan Erzurum'da peynirin kilosunu 150 liraya alan hangi asgari ücretli 7 bin 630 liraya çalışmak ister?! Ankete katılan işverenler ise 7 bin lira görüş bildirmişler. İşverenle işçi arasında ki beklenti farkının 600 lira olması size de ilginç gelmiyor mu! Anketi hangi patron, hangi işçi ile yapıldığını inanın çok merak ediyorum.
İşçilerin yevmiyesi ile aylık maaş alan, milyonluk makam araçlarına binen, yurtdışı toplantılarına katılarak saltanat süren sendika başkan ve yöneticilerini seçenlerin tercihlerini artık gözden geçirmeleri gerekiyor.
Son olarak her ne kadar enflasyon 2023'te düşecek gibi açıklamalar yapılsa da temel tüketim ürünlerinde özellikle gıdada düşüş olacağını düşünmüyorum. Baz etkisiyle yüzde 1 düşen enflasyon rakamlarının reel piyasaya yansıması oldukça farklı. Marketlerin hepsinde süt, peynir, yumurta fiyatlarının son 1 ay içerisinde ne kadar arttığına bakarsanız, enflasyonun gerçek rakamlarını daha net görmüş olursunuz. Zaten asgari ücretle çalışanlara bu temel tüketim ürünlerinin fiyatları önem arz ediyor, yoksa gerisi hikaye...
Dağ Fare Doğurdu
Hafta içi bütçe görüşmeleri olmasa hala CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun vizyon belgesini konuşuyor olacaktık.
Kılıçdaroğlu, haftalar öncesinden 3 aralığı bekleyin derken, özellikle kendi seçmenlerinde acaba adaylık mı açıklayacak şeklinde korku dolu bekleyiş oluştu.
Ancak açıklanan vizyon belgesinde pek çok abartı ve eksiklikler birbirini takip ettiğinden tam bir balon olduğu gözlemlendi.
Bakın danışmanların isimleri üzerinden eleştiri yapmıyorum. Sadece benim ve kamuoyundaki pek çok kişinin eleştirileri, 'Kılıçdaroğlu kazanamayacağını kendisi bile tahmin ediyorken bu tarz hamlelerle koltuğunu koruma amacınadır.'
Bu tarz hamleler seçimi ya da seçmeni hiç mi etkilemez diye sorabilirsiniz. Bir kere altılı masayı, hepsinden önemlisi kendi seçmenini ikna edememiş bir liderin ülkeyi nasıl ikna edeceğini merak ediyorum.
Aslında yakın çevresindekilerde liderlerinin kazanamayacağını iyi biliyorlar. Sadece bir vekillik kapma uğruna Kılıçdaroğlu'nu pohpohlayarak koltuklarını sağlama alma telaşı içerisindeler.
Bu nedenledir ki kazanamayacağını bile bile koltuktan vazgeçmek istemeyen Kılıçdaroğlu'nun vizyon(suzluğ)unu ithal danışmanlarla kapatma çabası net görülüyor.
Kısaca muhalefetin derdi, tasası, çabası ülke veya milletin menfaati değil, koltuk sevdası olduğu aşikar ortadadır. Koltuk sağlam olsun, muhalefet olsun anlayışına hakim bir muhalefet partisini hangi iktidar istemez ki?
Son olarak Ana Muhalefet Partisi'ne konu ile alakalı bir kaç soru sormak istiyorum. İthal danışmanın ülkede konferans vermesi için uçak mı bulamadınız? Hadi Jeremy Rifkin'i getiremediniz, Ankara'da ikamet eden Türk danışmanlar neden Skype ile bağlandı? Salondakilerin çoğunda kulaklık yoktu. Özellikle ingilizce bilenleri mi davet ettiniz? Selvi Kılıçdaroğlu'nun dahi uyuya kaldığı vizyon belgesinde 3 saat 15 dakikalık sunuma ne gerek vardı? Bayan Kılıçdaroğlu'nun Kovit olduğu, bu nedenle hasta olarak konferansa katıldığı gibi açıklamalar ise özrü kabahatinden büyük dedirtti.