Zirvede olmak değildir önemli olan. Orada kalmaktır en önemlisi diye güzel bir söz vardır. Bu söz bu günlerde BB Erzurumspor için çok daha anlam ifade ediyor bana kalırsa. Artık süper lig için gün sayan BB Erzurumspor için orada bulunmak ne kadar önemli ve değerliyse kalmak da o kadar anlamlı olacaktır. Yıllar sonra Erzurum’u süper ligde temsil edecek olan BB Erzurumspor için bu sezonun kazasız-belasız atlatılması halinde ikinci yılın daha rahat olacağına inananlardanım. Bir şey bildiğimden mi, hayır! Ama içimden bir ses sanki acemilik çekileceği belli olan bu ilk sezonda iş daha zor ve altından kalkmak sanıldığı kadar kolay olmayacak! Nokta.
NOT: Fikstür çekildi ilk maç Konya ile. Kurt teknik adam Rıza Çalımbay yönetimindeki Konya dişli rakip, puan alınabilir mi, olmaz değil. Ama ben derim ki keşke ilk maç Erzurum’da olsaydı.
--
O mesele sadece bir gazetenin kapatılması meselesi değildir!
Sabah’ın değerli usta yazarı Hıncal Uluç, zaman zaman köşe yazılarında meslek hayatında çalıştığı çoğu gazeteden nasıl atıldığını sıklıkla dile getirir ve bir basın mensubu için her zaman hayatın patronun iki dudağı arasında olduğunu anlatır durur. . Hatta bazen meslek hayatında gazeteden kovulmamış gazetecilere gazeteci olmamış değerlendirmesini yapar, neredeyse atılmalarını ballandıra ballandıra anlatır. 15 yıl önce emekliliği hakeden bir basın emektarı olarak benim de işten atıldığım gün olmuş mudur, oldu elbette. 2001 yılında ve ülkenin birinci gündemi haline gelen İhlas Finans krizi sebebiyle çalıştığım İHA ve Türkiye Gazetesi’nden çıkartılmış ve bir anda işsiz kalmıştım. Ogün için tek tesellim benim gibi aynı kurumda çalışan 200’e yakın kadrolu muhabirin çıkartılmasıydı. O günü, o yazının elime geçtiği günü dün gibi hatırlıyorum. Rahmetli Durdemir Bilirdönmez şefim bildirmişti ve kararı ve o an da elimde bir haber vardı. Her şeye rağmen Belediye İş Sendikası’nın Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri ile ilgili önemli bir haberdi, çıkarılmama rağmen haberimi yazıp öyle çıkmıştım bürodan. Bunları niye anlatıyorum. Şunun için 10 yıldır yayında olan Habertürk’ün son sayısını okurken aklıma geldi bunlar. O Habertürk ki, severek satın aldığım günlük gazetelerden biriydi. Kapatılma kararına inanılmaz üzüldüm ve köşe yazarlarının o gün yayınlanan son yazılarını buruk bir şekilde okudum. Saklıyorum o son sayıyı, niye yapıyorsam artık! O anki yaşananları ve duyguyu bildiğim için de moralim inanılmaz bozuldu. Sarhoş gibiydim o ilk gün. Sonraki günler biraz açıldım. Çünkü biliyorum ki bir gazetenin kapatılması sadece bir gazetenin kapatılması değildir. Onlarca basın emekçisinin işsiz kalması demektir.
-Belki farkında değilsiniz ama..
Çok komik oluyorsunuz!
Acaba sadece ben mi öyle düşünüyorum diyordum ama değilmiş. Meğer benim gibi çoğu kişi de BB Erzurumspor’daki imza törenlerinde oyuncu ve yöneticilerin kartal hareketine gülüyormuş! Sanırım biraz da bizim arkadaşların talebi üzerine yapılan o hareketler sadece bana değil herkese komik geliyormuş. Yahu beyler! Tamam, BB Erzurumspor’un da ambleminde kartal var, bunu biliyoruz. Ama ne olur şu kartal hareketi yapmaktan, yaptırmaktan artık vazgeçin. O işi Beşiktaş yapıyor ve açıkçası onlara çok da oturuyor. Ama Erzurum’da o iş olmuyor, farkında değil misiniz? Yapmak zorunda değilsiniz ki öyle bir hareket yapıp da komik duruma düşüyorsunuz. Bence o işe artık bir nokta koyun. İlle bir şey yapacaksanız başka bir şey yapın. Belki siz o an için farketmiyorsunuz ama hareketiniz zorlama oluyor, sırıtıyor, oturmuyor, olmuyor, olamıyor!
NOT: Horonu da anımsatan sözkonusu kartal hareketlerinden Doğa Alca’nın çektiği iki kare veriyorum ki yöneticiler bir kere daha dursun, düşünsün artık bu komikliğe bir son versinler!
--
30 yıl sonra 2.kez ölümden dönüyor!
İsmini ilk defa 30 yıl önce trafik kazası geçirdiğinde duymuştum. O yıllar Kars Milli Eğitim Müdürüydü Fevzi Budak’ı tanıdığımda. Tercüman Gazetesi’nde çalışıyordum ve Sarıkamış’da geçirdiği trafik kazası sonrasında ağır yaralanmış, Erzurum’da tedavi altına alınmıştı. Erzurum, 1989 yılında kazada yaralanan bu bürokrat hemşehrisinin sağlığına kavuşması için dua ediyordu. Onu yakından tanıyan herkes çok seviyordu belli ki, sevilen biriydi. Dualar kabul olmuş ve kısa bir zaman sonra Fevzi Budak sağlığına kavuşmuştu. Adını Erzurum Milli Eğitim Müdürü olarak tüm ülkeye duyuran Fevzi Budak, yaklaşık 30 yıl sonra ikinci defa ölümcül bir kaza geçirdi. Eşi Nesrin Budak ile Mersin’e giderken hem de gündüz gözü Sivas’ın Zara ilçesi yakınlarında kaza yapan Fevzi Budak ve eşi, bu defa araç tamamen hasar görünen bereket kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. ‘’Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Daha yiyecek ekmeğimiz, içeçek suyumuz varmış’’ diyen Fevzi bey, şu an iyi ve evinde istirahat ediyor. Kendisine geçmiş olsun telefonu açtığım Fevzi bey, kazayı tamamen kendi kişisel hatasına bağlarken, ‘’Sanırım yaşadığım şeker hastalığının etkisiyle aracı kullanırken uyumuşum. Sürekli beni uyaran eşim de o an dalmış olacak ki bu talihsiz kaza ortaya çıktı’’ dedi. Fevzi Budak, kendisini kaza için telefonla arayan veya ziyaret edenlere teşekkür ederken, olay yerinde gösterdiği ilgiden dolayı hem polise hem de jandarma ve yoldan geçen yardımsever vatandaşlara de minnettar olduğunu belirtti.
---
Dilerim üstüne bir kat atmazsınız!
Ahmet Küçükler’in yaptığı en iyi işlerden biriydi Müceldili konağını onarıp, restaurant-kafeterya olarak hizmete açmak. En azından dışarıdan gelen önemli konukları ağırlamak için şehrin en iyi tesislerinden biri olduğu muhakkak. Son zamanlarda o güzelim Müceldili konağının önündeki avlu, bir şekilde kapatıldı ve orası da restaurant-kafeterya hizmetine dahil edildi. Geçen gün Menderes Caddesi’nden geçerken dikkatimi çekti. Bu avluda oluşturulan yer sebebiyle Müceldili konağı gölgede kalmış! O güzelim gösterişli, mimarisi mükemmel tarihi konak görünmez olmuş. Dilerim madem o konağın önüne o uyduruktan bina konuldu, üstüne kat çıkılmaz!
--
Baba sürpriz!
Bu sürpriz değil, baba sürpriz. Son zamanlarda yaşadığım en büyük sürprizlerden biriydi Müslim Demircan’ın TRT Yurt Haberler Müdürü olması! TRT Erzurum Haber Müdürlüğü’ne kısa bir süre önce getirilen sevgili kardeşimin genel seçimin hemen ertesi Ankara’ya gitmesi, hem şaşkınlıkla hem de büyük bir sevinçle karşılandı. Kendisini telefonla arayıp tebrik ettim, bu yeni görevinde başarılar diledim. Erzurumspor’un süper lige çıkması gibi oldu Müslim beyin de Yurt Haberler’e Müdür olması! Dilerim Erzurum mezunu bu genç gazeteci, daha çok sürpriz yapar çok daha iyi yerlere gelir..
--
DUVARIN DİLİ: Kızım, kırdığın bu kalp anayın porselen takımı değil!
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirdin mi getirmedin mi, ona bakar! (Victor Hugo)
NOT: Fikstür çekildi ilk maç Konya ile. Kurt teknik adam Rıza Çalımbay yönetimindeki Konya dişli rakip, puan alınabilir mi, olmaz değil. Ama ben derim ki keşke ilk maç Erzurum’da olsaydı.
--
O mesele sadece bir gazetenin kapatılması meselesi değildir!
Sabah’ın değerli usta yazarı Hıncal Uluç, zaman zaman köşe yazılarında meslek hayatında çalıştığı çoğu gazeteden nasıl atıldığını sıklıkla dile getirir ve bir basın mensubu için her zaman hayatın patronun iki dudağı arasında olduğunu anlatır durur. . Hatta bazen meslek hayatında gazeteden kovulmamış gazetecilere gazeteci olmamış değerlendirmesini yapar, neredeyse atılmalarını ballandıra ballandıra anlatır. 15 yıl önce emekliliği hakeden bir basın emektarı olarak benim de işten atıldığım gün olmuş mudur, oldu elbette. 2001 yılında ve ülkenin birinci gündemi haline gelen İhlas Finans krizi sebebiyle çalıştığım İHA ve Türkiye Gazetesi’nden çıkartılmış ve bir anda işsiz kalmıştım. Ogün için tek tesellim benim gibi aynı kurumda çalışan 200’e yakın kadrolu muhabirin çıkartılmasıydı. O günü, o yazının elime geçtiği günü dün gibi hatırlıyorum. Rahmetli Durdemir Bilirdönmez şefim bildirmişti ve kararı ve o an da elimde bir haber vardı. Her şeye rağmen Belediye İş Sendikası’nın Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri ile ilgili önemli bir haberdi, çıkarılmama rağmen haberimi yazıp öyle çıkmıştım bürodan. Bunları niye anlatıyorum. Şunun için 10 yıldır yayında olan Habertürk’ün son sayısını okurken aklıma geldi bunlar. O Habertürk ki, severek satın aldığım günlük gazetelerden biriydi. Kapatılma kararına inanılmaz üzüldüm ve köşe yazarlarının o gün yayınlanan son yazılarını buruk bir şekilde okudum. Saklıyorum o son sayıyı, niye yapıyorsam artık! O anki yaşananları ve duyguyu bildiğim için de moralim inanılmaz bozuldu. Sarhoş gibiydim o ilk gün. Sonraki günler biraz açıldım. Çünkü biliyorum ki bir gazetenin kapatılması sadece bir gazetenin kapatılması değildir. Onlarca basın emekçisinin işsiz kalması demektir.
-Belki farkında değilsiniz ama..
Çok komik oluyorsunuz!
Acaba sadece ben mi öyle düşünüyorum diyordum ama değilmiş. Meğer benim gibi çoğu kişi de BB Erzurumspor’daki imza törenlerinde oyuncu ve yöneticilerin kartal hareketine gülüyormuş! Sanırım biraz da bizim arkadaşların talebi üzerine yapılan o hareketler sadece bana değil herkese komik geliyormuş. Yahu beyler! Tamam, BB Erzurumspor’un da ambleminde kartal var, bunu biliyoruz. Ama ne olur şu kartal hareketi yapmaktan, yaptırmaktan artık vazgeçin. O işi Beşiktaş yapıyor ve açıkçası onlara çok da oturuyor. Ama Erzurum’da o iş olmuyor, farkında değil misiniz? Yapmak zorunda değilsiniz ki öyle bir hareket yapıp da komik duruma düşüyorsunuz. Bence o işe artık bir nokta koyun. İlle bir şey yapacaksanız başka bir şey yapın. Belki siz o an için farketmiyorsunuz ama hareketiniz zorlama oluyor, sırıtıyor, oturmuyor, olmuyor, olamıyor!
NOT: Horonu da anımsatan sözkonusu kartal hareketlerinden Doğa Alca’nın çektiği iki kare veriyorum ki yöneticiler bir kere daha dursun, düşünsün artık bu komikliğe bir son versinler!
--
30 yıl sonra 2.kez ölümden dönüyor!
İsmini ilk defa 30 yıl önce trafik kazası geçirdiğinde duymuştum. O yıllar Kars Milli Eğitim Müdürüydü Fevzi Budak’ı tanıdığımda. Tercüman Gazetesi’nde çalışıyordum ve Sarıkamış’da geçirdiği trafik kazası sonrasında ağır yaralanmış, Erzurum’da tedavi altına alınmıştı. Erzurum, 1989 yılında kazada yaralanan bu bürokrat hemşehrisinin sağlığına kavuşması için dua ediyordu. Onu yakından tanıyan herkes çok seviyordu belli ki, sevilen biriydi. Dualar kabul olmuş ve kısa bir zaman sonra Fevzi Budak sağlığına kavuşmuştu. Adını Erzurum Milli Eğitim Müdürü olarak tüm ülkeye duyuran Fevzi Budak, yaklaşık 30 yıl sonra ikinci defa ölümcül bir kaza geçirdi. Eşi Nesrin Budak ile Mersin’e giderken hem de gündüz gözü Sivas’ın Zara ilçesi yakınlarında kaza yapan Fevzi Budak ve eşi, bu defa araç tamamen hasar görünen bereket kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. ‘’Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Daha yiyecek ekmeğimiz, içeçek suyumuz varmış’’ diyen Fevzi bey, şu an iyi ve evinde istirahat ediyor. Kendisine geçmiş olsun telefonu açtığım Fevzi bey, kazayı tamamen kendi kişisel hatasına bağlarken, ‘’Sanırım yaşadığım şeker hastalığının etkisiyle aracı kullanırken uyumuşum. Sürekli beni uyaran eşim de o an dalmış olacak ki bu talihsiz kaza ortaya çıktı’’ dedi. Fevzi Budak, kendisini kaza için telefonla arayan veya ziyaret edenlere teşekkür ederken, olay yerinde gösterdiği ilgiden dolayı hem polise hem de jandarma ve yoldan geçen yardımsever vatandaşlara de minnettar olduğunu belirtti.
---
Dilerim üstüne bir kat atmazsınız!
Ahmet Küçükler’in yaptığı en iyi işlerden biriydi Müceldili konağını onarıp, restaurant-kafeterya olarak hizmete açmak. En azından dışarıdan gelen önemli konukları ağırlamak için şehrin en iyi tesislerinden biri olduğu muhakkak. Son zamanlarda o güzelim Müceldili konağının önündeki avlu, bir şekilde kapatıldı ve orası da restaurant-kafeterya hizmetine dahil edildi. Geçen gün Menderes Caddesi’nden geçerken dikkatimi çekti. Bu avluda oluşturulan yer sebebiyle Müceldili konağı gölgede kalmış! O güzelim gösterişli, mimarisi mükemmel tarihi konak görünmez olmuş. Dilerim madem o konağın önüne o uyduruktan bina konuldu, üstüne kat çıkılmaz!
--
Baba sürpriz!
Bu sürpriz değil, baba sürpriz. Son zamanlarda yaşadığım en büyük sürprizlerden biriydi Müslim Demircan’ın TRT Yurt Haberler Müdürü olması! TRT Erzurum Haber Müdürlüğü’ne kısa bir süre önce getirilen sevgili kardeşimin genel seçimin hemen ertesi Ankara’ya gitmesi, hem şaşkınlıkla hem de büyük bir sevinçle karşılandı. Kendisini telefonla arayıp tebrik ettim, bu yeni görevinde başarılar diledim. Erzurumspor’un süper lige çıkması gibi oldu Müslim beyin de Yurt Haberler’e Müdür olması! Dilerim Erzurum mezunu bu genç gazeteci, daha çok sürpriz yapar çok daha iyi yerlere gelir..
--
DUVARIN DİLİ: Kızım, kırdığın bu kalp anayın porselen takımı değil!
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirdin mi getirmedin mi, ona bakar! (Victor Hugo)