Aforizmalar (9)
Diğer bütün ideolojiler ve kavramlar gibi İSLAMOFOBİ’nin mucidi de Batı. Bir başka Batı icadı olan El-Kaide’ye ‘kötü İslam adına’ prim yaptırılan günlerde, İSLAMOFOBİ, 11 Eylül 2001’de, New York şehrinde, İkiz Kuleler’e yapılan ilginç saldırılardan sonra, ‘İslam kötüdür, İslam terörist yetiştiren bir dindir, Kuran’daki cihat ayetleri terörü besliyor!’ tezlerini desteklemek amacıyla canlandırıldı. Batı medyasında ve politikacıların söyleminde yaygın şekilde kullanılan bu kavram doğrusu iyi iş gördü. Batı, İSLAMOFOBİ çuvalının içini El-Kaide, DEAŞ, Boko Haram, İslami Cihat, HAMAS, Hizbullah vb. örgütler yoluyla doldurdu.
Ta Haçlı seferlerinden alırsak Batı tarihi bir yönüyle Hristiyan-İslam çatışması tarihidir. Batı, düşmansız duramaz! Batı emperyalizmi daima bir düşman algısı üzerinden hareket eder ve sömürgeleştirdiği ülkeleri de bu algı üzerinden avlar. Batı’nın, çıkarı için istismar etmeyeceği bir din, kültür ve milli varlık yoktur. İşte Orta Doğu, işte Suriye ve Irak, halleri ortada! Yaşanan bu facialar tablosunun ressamı Batı’dır.
Neden mi?.. Dağılmadan önce, Sovyetleri engellemek ve kontrol etmek amacıyla Türkiye, İran, Afganistan ekseninde İslam’ı kullanıp ‘Yeşil Kuşak’ projesini hayata geçiren ve bu yolla İslam dinini ve Müslümanları çıkarlarına alet eden ABD ve Avrupa ülkeleri değil miydi? Sovyetler Birliği dağılana kadar İslam, iyi ve barışçıl bir dindi; kötü olan Komünizmdi. Kominizim yıkılınca Batı’ya yeni bir düşman gerekti: Radikal İslam yahut İSLAMOFOBİ!
Daha çok Afganistan’da ve Pakistan’da üstlenen Taliban ve EL Kaide, ilk başlarda, niçin emperyalist ABD’ye karşı değil de, CIA ve ISI ajanlarıyla birlikte ateist Sovyetlere karşı mücadele ettiler? Bu örgütler marifetiyle Rusları Afganistan’dan atan Amerika, niçin bu kez Afganistan’da, Rusların yerini kendi aldı! ABD, Rusya’nın yerine, İslam ülkelerini işgal edip üstler kurdukça, bu terör örgütleri ortaya çıkmadı mı? DEAŞ ne zaman zuhur etti? ABD’nin Irak’a müdahalesinden sonra!
Artık anlamalıyız ki, Amerika, ‘dinci terör örgütleriyle’ mücadeleyi bahane ederek, İslam topraklarını tarımar ettiği gibi iyice kolonileştirdi. ABD ve Rusya İslam coğrafyasını askeri üstleriyle donattı. Niçin? Kime karşı? Artık ateist Sovyetler Birliği yok! Sovyetler yok ama İSLAMOFOBİ var! Dünün iki düşmanı bugün İslam Radikalizmiyle, mucidi oldukları yeni düşmanlarıyla savaşıyorlar! Tarih böyle trajikomik bir kepazelik daha görmüş müdür bilmiyorum.
İslam topraklarının, yer üstü yer altı, ne zenginlikleri varsa, Batılı küresel şirketler marifetiyle soyuluyor. Ticaret ve serbest piyasa adı altında yürütülen bu soyguna karşı çıkan yapılara İSLAMOFOBİ deniliyor. Tabi bu ‘menfur!’ tehdidi engellemek için de İslam topraklarındaki Batı güçleri meşruiyet kazanıyor. Batı,insanlığa karşı işlediği suçları ancak bu şekilde örtmekte, kendi kamuoyuna ve incittiği insanlara karşı yaptıklarını bu yolla meşru göstermeye çalışmaktadır. Hırsız ne kadar mahir olursa olsun, bu minare bu kılıfa sığmıyor!
Doğan Grubu ile Atlantik Konseyi Amerika’da “İslamofobi: Mitlerin üstesinden gelmek ve daha iyi sohbet etmek” başlıklı bir panel düzenledi. Konuşmacıların ne söylediğini Hürriyet geçende yazdı. Panelin açılış konuşmasını yapan ve ‘İSLAMOFOİBİ madem İslam korkusudur, konuşarak bu korkunun üstesinden gelebiliriz’ diyen Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın isteğinin şimdilik gerçekleşmeyeceği açıktır. İSLAMOFOBİ’yi Batı ancak yeni bir düşman bulduğunda, mesela Rusya ya da Çin’le çatışma tehlikesi ortaya çıktığında, kısa sürede ‘ISLAMOPHİLİA/ İslam sevgi ve kardeşlik dinidir’ diye yeniden tanımlayabilir…. Evet, Batılı adama yeni bir düşman bulana kadar İslam’ın ve Müslümanların işi zordur!
Diğer bütün ideolojiler ve kavramlar gibi İSLAMOFOBİ’nin mucidi de Batı. Bir başka Batı icadı olan El-Kaide’ye ‘kötü İslam adına’ prim yaptırılan günlerde, İSLAMOFOBİ, 11 Eylül 2001’de, New York şehrinde, İkiz Kuleler’e yapılan ilginç saldırılardan sonra, ‘İslam kötüdür, İslam terörist yetiştiren bir dindir, Kuran’daki cihat ayetleri terörü besliyor!’ tezlerini desteklemek amacıyla canlandırıldı. Batı medyasında ve politikacıların söyleminde yaygın şekilde kullanılan bu kavram doğrusu iyi iş gördü. Batı, İSLAMOFOBİ çuvalının içini El-Kaide, DEAŞ, Boko Haram, İslami Cihat, HAMAS, Hizbullah vb. örgütler yoluyla doldurdu.
Ta Haçlı seferlerinden alırsak Batı tarihi bir yönüyle Hristiyan-İslam çatışması tarihidir. Batı, düşmansız duramaz! Batı emperyalizmi daima bir düşman algısı üzerinden hareket eder ve sömürgeleştirdiği ülkeleri de bu algı üzerinden avlar. Batı’nın, çıkarı için istismar etmeyeceği bir din, kültür ve milli varlık yoktur. İşte Orta Doğu, işte Suriye ve Irak, halleri ortada! Yaşanan bu facialar tablosunun ressamı Batı’dır.
Neden mi?.. Dağılmadan önce, Sovyetleri engellemek ve kontrol etmek amacıyla Türkiye, İran, Afganistan ekseninde İslam’ı kullanıp ‘Yeşil Kuşak’ projesini hayata geçiren ve bu yolla İslam dinini ve Müslümanları çıkarlarına alet eden ABD ve Avrupa ülkeleri değil miydi? Sovyetler Birliği dağılana kadar İslam, iyi ve barışçıl bir dindi; kötü olan Komünizmdi. Kominizim yıkılınca Batı’ya yeni bir düşman gerekti: Radikal İslam yahut İSLAMOFOBİ!
Daha çok Afganistan’da ve Pakistan’da üstlenen Taliban ve EL Kaide, ilk başlarda, niçin emperyalist ABD’ye karşı değil de, CIA ve ISI ajanlarıyla birlikte ateist Sovyetlere karşı mücadele ettiler? Bu örgütler marifetiyle Rusları Afganistan’dan atan Amerika, niçin bu kez Afganistan’da, Rusların yerini kendi aldı! ABD, Rusya’nın yerine, İslam ülkelerini işgal edip üstler kurdukça, bu terör örgütleri ortaya çıkmadı mı? DEAŞ ne zaman zuhur etti? ABD’nin Irak’a müdahalesinden sonra!
Artık anlamalıyız ki, Amerika, ‘dinci terör örgütleriyle’ mücadeleyi bahane ederek, İslam topraklarını tarımar ettiği gibi iyice kolonileştirdi. ABD ve Rusya İslam coğrafyasını askeri üstleriyle donattı. Niçin? Kime karşı? Artık ateist Sovyetler Birliği yok! Sovyetler yok ama İSLAMOFOBİ var! Dünün iki düşmanı bugün İslam Radikalizmiyle, mucidi oldukları yeni düşmanlarıyla savaşıyorlar! Tarih böyle trajikomik bir kepazelik daha görmüş müdür bilmiyorum.
İslam topraklarının, yer üstü yer altı, ne zenginlikleri varsa, Batılı küresel şirketler marifetiyle soyuluyor. Ticaret ve serbest piyasa adı altında yürütülen bu soyguna karşı çıkan yapılara İSLAMOFOBİ deniliyor. Tabi bu ‘menfur!’ tehdidi engellemek için de İslam topraklarındaki Batı güçleri meşruiyet kazanıyor. Batı,insanlığa karşı işlediği suçları ancak bu şekilde örtmekte, kendi kamuoyuna ve incittiği insanlara karşı yaptıklarını bu yolla meşru göstermeye çalışmaktadır. Hırsız ne kadar mahir olursa olsun, bu minare bu kılıfa sığmıyor!
Doğan Grubu ile Atlantik Konseyi Amerika’da “İslamofobi: Mitlerin üstesinden gelmek ve daha iyi sohbet etmek” başlıklı bir panel düzenledi. Konuşmacıların ne söylediğini Hürriyet geçende yazdı. Panelin açılış konuşmasını yapan ve ‘İSLAMOFOİBİ madem İslam korkusudur, konuşarak bu korkunun üstesinden gelebiliriz’ diyen Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın isteğinin şimdilik gerçekleşmeyeceği açıktır. İSLAMOFOBİ’yi Batı ancak yeni bir düşman bulduğunda, mesela Rusya ya da Çin’le çatışma tehlikesi ortaya çıktığında, kısa sürede ‘ISLAMOPHİLİA/ İslam sevgi ve kardeşlik dinidir’ diye yeniden tanımlayabilir…. Evet, Batılı adama yeni bir düşman bulana kadar İslam’ın ve Müslümanların işi zordur!