Pusula Gazetesi Genel Koordinatörü Sevda Güneş, liseli gençlere Filistin ve Kudüs’te yaşanan insanlık dramını anlatmaya devam ediyor. İsrail işgali altında zulüm gören Filistinlilerin yaşam mücadelesini görseller ile genç nesle aktaran Güneş, Ortadoğu’daki gelişmelerin iyi analiz edilerek Müslümanların dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Cihat İncesu/Pusula
Pasinler Hayme Ana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne konuk olan Gazeteci Sevda Güneş, öğrencilerle Kudüs konulu söyleşi yaptı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşiye Okul Müdürü Tuncer Kurt, Müdür Yardımcısı Esra Özhancı ve öğretmenler de katıldı.
Fotoğraf ve Görüntüler ile Filistin izlenimlerini paylaşan Güneş, Müslümanların Kudüs’e yeterince sahip çıkmadığını belirterek, “Kudüs Hristiyan, Yahudi ve Müslümanlar için çok önemli, kutsal bir şehirdir. Semavi dinlere indirilen kitaplarda yer alan, ayet ve hadisler ile sabit olan bu bölgeyi yalnız bırakmamamız gerekiyor. İslam Alemi Kudüs’e sırtını dönmemeli aksine her fırsatta oraya gidip Filistinli mücahitlerin tanında olduklarını göstermelidir. Kutsallarımıza sahip çıkmaz isek bunun arkası gelir, o da Mekke ve Medine’dir” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak tanımasının tesadüfi olmadığını aksine 100 yıllık bir projenin son aşaması olduğunun altını çizen Pusula Gazetesi Genel Koordinatörü Sevda Güneş konuşmasını şöyle sürdürdü;
Bugün Kudüs’ü Müslümanlara mezar edenler yarın rotayı İslam’ın kıblesine çevirecektir. Bu konu yalnızca bir kavmin, Filistinlilerin değil İslam’ın davasıdır. Kudüs’e sahip çıkmak her Müslümanın görevidir. Ancak ne yazık ki Müslümanlar yeterince bu davaya sahip çıkmıyorlar. Rakamlar ile konuşmak gerekirse Kudüs’ü yılda 3 buçuk milyon Yahudi ve Hristiyan ziyaret ediyor. Müslüman ziyaretçilerin sayısı ise bunun yüzde biri bile değil. Gidenler içerisinde yirmi binden fazlasını Türkler oluşturuyor. Biz bu durumda nasıl ‘Kudüs bizim’ diyeceğiz ve sahip çıkacağız?
Türkler bizi kurtaracak
Bizleri orada görür görmez ‘Türk müsünüz?’ diye sordular. Türkiye’den büyük beklentileri var. Eski Kudüs sokaklarında bir berber telefonundaki Osmanlı Hanedan armasını göstererek ‘Geçmişte Selahattin Eyyubi ve Abdülhamit Han bizi kurtardı, bizim halifemizdi. Şimdi de Recep Tayyip Erdoğan bizi kurtaracak’ dedi. Cuma Namazı çıkışı Kudüs Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin ile karşılaştık ve ayaküstü sohbet ettik. Bizlere Türkiye’den beklentilerini anlatarak, ‘Bizleri yalnız bırakmayın ve buraya gelin. Biz sizden maddi bir beklenti içinde değiliz ama Türklerin varlığı mücadelemize güç veriyor’ diye konuştu.
Ceza tüm aileye kesiliyor
Filistin halkının Yahudilere karşı büyük bir mücadele verdiğinin altını çizen Güneş, “Onların bizleri sırtımızdan vurduğu, topraklarını Yahudilere sattığı ve ihanet ettikleri büyük bir abartı, aksine milyonlarca dolar para teklif etmelerine rağmen Kudüs’te kimse mülklerini Yahudilere satmıyor, direniyor. Ancak İsrail askerleri zorla Müslümanların ev ve işyerlerine el koymaya çalışıyor.
Filistin halkının inşaat yapması yasak, bırakın inşaatı evlerini tamir etmesine bile müsaade edilmiyor. Buna rağmen Yahudi yerleşimciler çekirge sürüsü gibi her geçen gün yeni binalar, yerleşim yerleri inşa ediyorlar. Bu insanlar kamplarda eğitim görerek silah kullanmayı öğreniyorlar. Bir Filistinliyi öldürmeleri durumunda kesinlikle ceza almıyorlar. Ancak Filistinli bir genç bir Yahudi’nin burnunu kanatsa ceza yalnızca ona değil tüm ailesine kesiliyor. Adeta tecrit ediliyor ve oturdukları ev yerle bir ediliyor. On yıldır Mescid-i Aksa’yı görmemiş, iki rekat namaz kılamamış birçok Filistinli var. Suçları ise ailelerinden bazılarının İsrail askerine müdahale etmesi veya mücahitlere katılması olarak gösteriliyor. Rehberimiz Muhammed anlattı; yakın arkadaşlarından biri Kudüs’te ikamet etmesine rağmen on beş yıldır Mescid-i Aksa’yı görmemiş. İçeriye girişi yasaklanmış, nedeni ise yeğeninin bir İsrailli askeri öldürmesi.
Kendi vatanlarında mülteciler
Filistin topraklarında yaşamanın zorluklarını da vurgulayan Güneş, “ İnsanların en tabi hakları elinden alınmış. İstedikleri gibi okula gidemiyor, hastalarını tedavi ettiremiyorlar. Gazze’den gelen hasta minik çocukların tedavi edildiği bir hastaneye gittim. Yetersiz beslenme nedeni ile ölümle pençeleşiyorlar, anneleri çaresiz. Sosyal hayat zaten yok. İstedikleri gibi sokağa çıkamıyorlar. Camilere girerken, kutsal mekanların girişlerinde, sahabe veya peygamberlerin makamlarında kontrol noktalarından geçmek zorundasınız. İsrail askeri her yerde nöbet tutuyor, kimlik kontrolü yapıyor.
Üretim yasak
Evinizin bahçesine bir şeyler ekmeniz ve bunu pazarda satmanız yasak. Yahudilerin gelir seviyesi yüksek olmasına rağmen vergileri az ama Filistinliler ağır vergilere tabi. Ağır işleri, kötü işleri Filistinlilere yaptırıyorlar. Hiçbir Yahudi’yi inşaatta çalışırken göremezsiniz. Kudüs’e utanç duvarları örülmüş, insanlar tecrit edilmiş. Düşünün Pasinler ilçesinde oturuyorsunuz ama hayatınızda hiç kaplıcalara gitmemişsiniz. Bunu neyle izah edebilirsiniz?” diye konuştu.
Duygu dolu bir ortamda yaklaşık bir saat süren söyleşinin ardından Hayme Ana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Tuncer Kurt ve Müdür Yardımcısı Esra Özhancı Sevda Güneş’e plaket vererek katkılarından dolayı teşekkür etti.
Cihat İncesu/Pusula
Pasinler Hayme Ana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne konuk olan Gazeteci Sevda Güneş, öğrencilerle Kudüs konulu söyleşi yaptı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşiye Okul Müdürü Tuncer Kurt, Müdür Yardımcısı Esra Özhancı ve öğretmenler de katıldı.
Fotoğraf ve Görüntüler ile Filistin izlenimlerini paylaşan Güneş, Müslümanların Kudüs’e yeterince sahip çıkmadığını belirterek, “Kudüs Hristiyan, Yahudi ve Müslümanlar için çok önemli, kutsal bir şehirdir. Semavi dinlere indirilen kitaplarda yer alan, ayet ve hadisler ile sabit olan bu bölgeyi yalnız bırakmamamız gerekiyor. İslam Alemi Kudüs’e sırtını dönmemeli aksine her fırsatta oraya gidip Filistinli mücahitlerin tanında olduklarını göstermelidir. Kutsallarımıza sahip çıkmaz isek bunun arkası gelir, o da Mekke ve Medine’dir” dedi.
ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak tanımasının tesadüfi olmadığını aksine 100 yıllık bir projenin son aşaması olduğunun altını çizen Pusula Gazetesi Genel Koordinatörü Sevda Güneş konuşmasını şöyle sürdürdü;
Bugün Kudüs’ü Müslümanlara mezar edenler yarın rotayı İslam’ın kıblesine çevirecektir. Bu konu yalnızca bir kavmin, Filistinlilerin değil İslam’ın davasıdır. Kudüs’e sahip çıkmak her Müslümanın görevidir. Ancak ne yazık ki Müslümanlar yeterince bu davaya sahip çıkmıyorlar. Rakamlar ile konuşmak gerekirse Kudüs’ü yılda 3 buçuk milyon Yahudi ve Hristiyan ziyaret ediyor. Müslüman ziyaretçilerin sayısı ise bunun yüzde biri bile değil. Gidenler içerisinde yirmi binden fazlasını Türkler oluşturuyor. Biz bu durumda nasıl ‘Kudüs bizim’ diyeceğiz ve sahip çıkacağız?
Türkler bizi kurtaracak
Bizleri orada görür görmez ‘Türk müsünüz?’ diye sordular. Türkiye’den büyük beklentileri var. Eski Kudüs sokaklarında bir berber telefonundaki Osmanlı Hanedan armasını göstererek ‘Geçmişte Selahattin Eyyubi ve Abdülhamit Han bizi kurtardı, bizim halifemizdi. Şimdi de Recep Tayyip Erdoğan bizi kurtaracak’ dedi. Cuma Namazı çıkışı Kudüs Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin ile karşılaştık ve ayaküstü sohbet ettik. Bizlere Türkiye’den beklentilerini anlatarak, ‘Bizleri yalnız bırakmayın ve buraya gelin. Biz sizden maddi bir beklenti içinde değiliz ama Türklerin varlığı mücadelemize güç veriyor’ diye konuştu.
Ceza tüm aileye kesiliyor
Filistin halkının Yahudilere karşı büyük bir mücadele verdiğinin altını çizen Güneş, “Onların bizleri sırtımızdan vurduğu, topraklarını Yahudilere sattığı ve ihanet ettikleri büyük bir abartı, aksine milyonlarca dolar para teklif etmelerine rağmen Kudüs’te kimse mülklerini Yahudilere satmıyor, direniyor. Ancak İsrail askerleri zorla Müslümanların ev ve işyerlerine el koymaya çalışıyor.
Filistin halkının inşaat yapması yasak, bırakın inşaatı evlerini tamir etmesine bile müsaade edilmiyor. Buna rağmen Yahudi yerleşimciler çekirge sürüsü gibi her geçen gün yeni binalar, yerleşim yerleri inşa ediyorlar. Bu insanlar kamplarda eğitim görerek silah kullanmayı öğreniyorlar. Bir Filistinliyi öldürmeleri durumunda kesinlikle ceza almıyorlar. Ancak Filistinli bir genç bir Yahudi’nin burnunu kanatsa ceza yalnızca ona değil tüm ailesine kesiliyor. Adeta tecrit ediliyor ve oturdukları ev yerle bir ediliyor. On yıldır Mescid-i Aksa’yı görmemiş, iki rekat namaz kılamamış birçok Filistinli var. Suçları ise ailelerinden bazılarının İsrail askerine müdahale etmesi veya mücahitlere katılması olarak gösteriliyor. Rehberimiz Muhammed anlattı; yakın arkadaşlarından biri Kudüs’te ikamet etmesine rağmen on beş yıldır Mescid-i Aksa’yı görmemiş. İçeriye girişi yasaklanmış, nedeni ise yeğeninin bir İsrailli askeri öldürmesi.
Kendi vatanlarında mülteciler
Filistin topraklarında yaşamanın zorluklarını da vurgulayan Güneş, “ İnsanların en tabi hakları elinden alınmış. İstedikleri gibi okula gidemiyor, hastalarını tedavi ettiremiyorlar. Gazze’den gelen hasta minik çocukların tedavi edildiği bir hastaneye gittim. Yetersiz beslenme nedeni ile ölümle pençeleşiyorlar, anneleri çaresiz. Sosyal hayat zaten yok. İstedikleri gibi sokağa çıkamıyorlar. Camilere girerken, kutsal mekanların girişlerinde, sahabe veya peygamberlerin makamlarında kontrol noktalarından geçmek zorundasınız. İsrail askeri her yerde nöbet tutuyor, kimlik kontrolü yapıyor.
Üretim yasak
Evinizin bahçesine bir şeyler ekmeniz ve bunu pazarda satmanız yasak. Yahudilerin gelir seviyesi yüksek olmasına rağmen vergileri az ama Filistinliler ağır vergilere tabi. Ağır işleri, kötü işleri Filistinlilere yaptırıyorlar. Hiçbir Yahudi’yi inşaatta çalışırken göremezsiniz. Kudüs’e utanç duvarları örülmüş, insanlar tecrit edilmiş. Düşünün Pasinler ilçesinde oturuyorsunuz ama hayatınızda hiç kaplıcalara gitmemişsiniz. Bunu neyle izah edebilirsiniz?” diye konuştu.
Duygu dolu bir ortamda yaklaşık bir saat süren söyleşinin ardından Hayme Ana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Tuncer Kurt ve Müdür Yardımcısı Esra Özhancı Sevda Güneş’e plaket vererek katkılarından dolayı teşekkür etti.